KİŞİSEL İLİŞKİ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN KARARA KARŞI TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURULAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


05 Tem
2018

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2017/4578           2017/9551 

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ         : Velayeyin Kaldırılması
TEMYİZ EDEN      : Davalı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Bölge Adliye Mahkemesince verilen bir kararın temyiz yoluna başvurulabilen kararlardan olup olmadığının belirlenmesinde davanın fer'i niteliğindeki hükümler dikkate alınamaz. Dava, velayetin kaldırılmasına ilişkin olup çekişmesiz yargı işidir (HMK m.362/2-b-13). Bölge Adliye Mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m.362/1-ç). Davalının temyiz talebinin bu sebeple reddine, karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ : Temyiz talebinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oyçokluğuyla karar verildi. 18.09.2017 (Pzt.)

Başkan  V.                Üye                     Üye                         Üye                        Üye 
A.İnci Özden             İnci Aytaç           Sedat Demirtaş       Erdem Şimşek       Hatıran Alper
                                                                                            (Muhalif)

KARŞI OY YAZISI 

Davacı velayetin kaldırılması davası açmış, ilk derece mahkemesi, ara kararla küçüğün anneannenin bakım ve gözetiminde bırakılmasına, hükümle ise velayetin babadan kaldırılmasına, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermiştir. Her iki taraf vekilin istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi, davalı tarafın istinaf talebinin tümüyle reddine, davacı tarafın istinaf talebiyle ilgili olarak ise; kişisel ilişki yönünden istinaf talebinin kabulüne karar vermiş, velayet ve kişisel ilişki düzenlenmesi konularında yeniden hüküm kurmuştur.

Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi çekişmesiz yargı işleri arasında [HMK m.382-(2)-b)-13)] sayılmasına karşın, kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işler, çekişmesiz yargı işleri (HMK m.382) arasında sayılmamıştır. Diğer yandan velayete ilişkin dava ve işler, basit yargılama usulüne tabi işler [HMK m. 316-(1)-ç)] arasında sayılırken, kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işler, basit yargılama işleri (HMK m.316) arasında da gösterilmemiştir (Dairemizin 05.05.2015 gün ve 2014/26409 E. 2015/9454 K. kararı emsal niteliktedir). Dolayısıyla kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işlerde yazılı usulün uygulanması gerekmektedir. Görülüyor ki kanun koyucu velayet davasına ilişkin dava ve işler ile kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işleri usul açısından birbirinden ayrı tutmuştur. 

HMK’nın 362. maddesinde belirtilen temyiz edilmeyen kararlar arasında da, kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işler yer almamaktadır. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünde yasal düzenlemeye uygun olarak, velayet yönüyle hükmün kesin olduğunu, kişisel ilişki düzenlenmesi yönüyle ise temyiz yolunun açık olduğunu belirtmiştir.

Kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işler kamu düzenine ilişkindir. Kişisel ilişki kararları çocuğun üstün yararını yakından ilgilendirmektedir. Kişisel ilişki ile ilgili hükümlere temyiz yolunun kapalı olduğuna ilişkin yasal bir dayanak bulunmamaktadır. Kanun koyucunun kişisel ilişki ile velayete ilişkin dava ve işleri birbirinden ayrı usullere tabi tutması da dikkate alındığında, kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin hükümleri velayetin eki netliğinde sayarak temyiz yolunu kapatmak, adil yargılanma hakkının bir unsuru olan mahkemeye erişim hakkına (Anayasa m.36, AİHS m.6), yasal olmayan bir müdahale niteliğinde olur.

Yukarıda açıklanan sebeplerle, temyiz edilen hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361. maddesi gereğince kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin bölüm yönünden esastan incelenmesi gerektiğini düşündüğümden, temyiz isteminin tümüyle reddine yönelik sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

Üye
Erdem Şimşek