KİŞİSEL İLİŞKİNİN ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARINA UYGUN OLUP OLMAYACAĞI HUSUSUNDA ÇOCUK PSİKİYATRİSTİ TARAFINDAN İNCELEME YAPILMALIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


05 Kas
2022

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2022/4222            2022/6217

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından ortak çocuk ile baba arasında kurulan yatılı kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Velâyet ve kişisel ilişki düzenlenirken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür

Karşılıklı açılan boşanma davalarında ilk derece mahkemesince kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk 2011 doğumlu T.N.’un velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Bu karar hakkında taraflarca istinaf kanun yolu inceleme talebinde bulunulmuş, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı karşı davalı anne tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmiştir.

Dosyada velâyet ve kişisel ilişki konusunda 11.02.2019 tarihli ilk raporda anne ve çocukla görüşülmüş, çocuğun babası hakkında konuşmayı reddettiği bu konuda sorulan sorulara yanıt vermediği, ek raporda baba ile yapılan görüşme neticesinde; babanın tutarsız ifadeleri olduğu doğal olmayan bir tutum sergilediği, tarafların birbiri hakkında ihmal istismar iddiaları nedeniyle velayete ve kişisel ilişkiye uygunluk açısından psikiyatrik değerlendirme ile rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davalı erkek hakkında 24.09.2020 tarihli Sağlık Bakanlığı İstanbul Prof Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden alınan heyet raporunda ise; davalının halen vesayeti gerektirecek nitelikte akıl hastalığı ya da zayıflığının saptanmadığı, kişisel ilişki kurulması konusunda çocuğun çocuk psikiyatrisi tarafından dava dosyası ile birlikte ayrıntılı değerlendirilmesi neticesinde karar verilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir.

Her ne kadar yargılama sırasında velayete ilişkin birden çok kez sosyal inceleme raporu alınmış ise de; bu rapor içeriklerinden de anlaşılacağı üzere çocuk hakkında baba ile kurulacak kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmayacağı hususunda çocuk psikiyatristi tarafından inceleme ve değerlendirme yapılmamış olup raporların yeterli olmadığı görülmektedir. O halde, tarafların birbiri hakkındaki iddiaları da dikkate alınarak baba ile çocuk arasında kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmayacağı, kişisel ilişkinin yatılı kurulup kurulamayacağı hususlarında çocuk psikiyatrisi tarafından geniş kapsamlı inceleme yaptırılarak rapor alınması, ortak çocuğun kendisi ile kurulacak kişisel ilişki hakkında beyanı da alınmak sureti ile sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinin kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2022 (Prş.)

Başkan Vekili               Üye                    Üye                       Üye                  Üye
A. Albayrak Doğan       Rıza Sarıtaş      Sedat Demirtaş     Çetin Durak      Harun Can