KISMİ DAVA OLARAK AÇILAN DAVA TAM ISLAH YOLU İLE BİLE BELİRSİZ ALACAK DAVASINA DÖNÜŞTÜRÜLEMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


31 Mar
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi

Esas              Karar 
2021/5854     2021/10205

T Ü R K    M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L Â M I

Mahkemesi    : Tarsus İş Mahkemesi
Tarihi              : 25/02/2021
No                  : 2020/256 - 2021/100
Davacı           : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. Ö.E.
Davalı            : H.G. adına Av. B.D.

Dava, faiz alacağı istemine ilişkindir.

Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Gonca Gül Çınar Ergül tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür. Bu itibarla zamanaşımı savunması bir defi olup, ileri sürüldüğünde, şartları gerçekleşmişse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.

Ayrıca özellikle belirtilmelidir ki, zamanaşımı def'i davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez (11.1.1940 tarihli 15/70 sayılı İçt. Bir. Kararı). Yargı kararları ile öğretide kısmi davada dava edilmeyen alacak kesimi için, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmuş olmasının zamanaşımını kesmeyeceği kabul edilmektedir. (Prof.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Altıncı Baskı Cilt:II sayfa:1541 v.d) Kısmi dava açılması halinde zamanaşımı yalnız alacağın kısmi dava konusu yapılan miktarı için kesilir. Y.HGK.20.3.1968 gün ve 1968/9-210 E. ve 151 K., 3.7.2002 gün ve 2002/9-564 E. ve 572 K.,09.10.2002 gün ve 2002/9-808 E. ve 2002/801 K.sayılı ilamları da bu yöndedir.

Mahkemece, davanın kısmi dava olarak 26.09.2011 tarihinde açıldığı, 29.12.2020 tarihli dilekçe ile talebin ıslah edildiği, davalı tarafça süresinde ıslaha karşı zamanaşımı definde bulunulduğu, kısmi dava olarak açılan davanın tam ıslah yolu ile dahi olsa belirsiz alacak davasına dönüştürülemeyeceği de dikkate alınarak ıslaha karşı süresi içerisinde ileri sürülen zamanaşımı def'i değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 14.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan      Üye                    Üye          Üye              Üye
M. TAŞ       A. İNCEMAN     B. KAR     Y. AKINCI     Ş. ÖZYÜRÜR