KONKORDATO PROJESİ ÜZERİNDE İSTİNAF YARGILAMASI SIRASINDA ÇEKİŞMELİ ALACAKLARIN NİSABI HAKKINDA DEĞERLENDİRME YAPILAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


27 Haz
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2021/(15)6-772
KARAR NO   : 2022/240

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ               :
 Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
TARİHİ                         : 25/05/2021
NUMARASI                 : 2021/583 - 2021/751
KONKORDATO
TALEP EDENLER      :
1- İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. 2- İ. İnşaat Tarım Turizm Petrol
                                          Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. vekilleri Av. A.D.Ö.
ALACAKLILAR          : O. Otomotiv Tic. ve San. A.Ş. ve diğerleri vekili Av. B.B.

1. Konkordato isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince verilen her iki şirket yönünden konkordato isteminin reddine ilişkin karar konkordato isteyenler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı konkordato isteyenler vekili ve alacaklı O. Otomotiv Tic. ve San. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Konkordato isteyenler vekili dilekçesinde; müvekkili şirketlerin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiklerini, grup şirket statüsünde olup İ. Holding bünyesinde toplandıklarını, grubun hâkim şirketi konumunda bulunan İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş.'nin yurt içi ve yurt dışında çok ciddi sayıda taahhüt işi yürüttüğünü, ancak 2014 yılında Irak'ta başlayan terörün şirket şantiyelerinde işleri durdurma noktasına getirdiğini, çalışan işçi ve personelin şantiyeleri terk etmeye başladığını, 2014 yılı Mayıs ayından tarihinden itibaren de şantiyelere ham madde sevkiyatının İŞİD terör örgütü tarafından engellendiğini, çok önemli sayıda iş makinesi, beton santrali, araç ve gerecin Irak'tan çıkışının sağlanamadığını, bu durumun şirketin nakit döngüsünde ciddi sıkıntılara yol açtığını, yurt dışı hak ediş gelirinin elde edilememesinin yurt içindeki işlerinin yürütülmesinde de önemli aksamalar meydana getirdiğini, bu durumun İ. İnşaat San. ve Tic A.Ş.'ye finans desteği sağlayan İ. İnş. Tarım Tur. Pet. Oto. San. ve Tic. A.Ş.'yi de etkilediğini, diğer yandan TOKİ'ye yapılan işlerden dolayı hak ediş ödemesinin geriden gelmesinin müvekkili şirketlerde de ödeme güçlüğünü artırdığını, bu uygulama nedeniyle sektördeki firmaların inşaat maliyetlerini finanse edebilmek ve kısa vadeli yüksek faizle kredi temin etmek için tüm varlıklarına yönelik banka lehine ipotek tesis edildiğini, konkordato ön projeleri çerçevesinde istemde bulunan İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. yönünden ana para alacak tutarı üzerinden alacaklılardan %30, İ. İnş. Tarım Tur. Pet. Oto. San. ve Tic. A.Ş. yönünden %40 feragat talep edileceğini, müvekkili şirketler hakkında iflas kararı verilmesi hâlinde konkordatonun tüm alacaklılar için iflasa nazaran daha avantajlı olduğunu ileri sürerek öncelikle geçici ve kesin mühlet verilmesini, sonuç olarak konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararı:

5. Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.02.2020 tarihli ve 2018/559 E., 2020/189 K. sayılı kararı ile; konkordato komiserleri raporları ve dosya kapsamına göre; konkordato isteyen her iki şirket vekilinin konkordato projesini revize ederek konkordato kapsamında kalan tüm borçlardan %27 tenzilat yapılarak tasdik kararını izleyen yirmi beşinci günde vade başlamak üzere dokuz ay ödemesiz, kırk dokuz ay ödemeli, toplam elli sekiz ayda borçlarını ödeme teklifinde bulunarak tenzilat ve vade konkordatosu teklifinde bulunduğu, talep eden İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. yönünden 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 308/h maddesi kapsamında rehinli alacaklılar ile %40 tenzilat sonrasında konkordato tasdik günü baz alınarak, tasdik kararının yirmi beşinci gününden vade tarihi başlamak üzere dokuz ay ödemesiz, kırk ay ödemeli vade ve tenzilat teklifinde bulunduğu, konkordato isteyen İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. yönünden; şirketin rayiç değer bilançosuna göre borca batık olmadığı, teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçmesi muhtemel miktardan fazla olduğu, toplam borç miktarının şirketin gelirleri ile orantılı olduğu, adi ortaklıklara ait alacağın şirketin adi konkordato kapsamında kalan borçları içerisinde gösterilmesi ve adi ortaklıklara oy hakkı tanınması gerektiği, İİK’nın 302/2. maddesinde tahdidi olarak sayılan oy kullanamayacaklar arasında şirket ile organik bağ bulunan grup şirketler sayılmadığından grup şirket alacağının konkordato kapsamında kabul edilmesi ve grup şirketlere oy hakkı tanınması gerektiği, ayrıca İİK'da adi konkordatoya tâbi alacağın temlikini engelleyen yasal bir düzenleme bulunmadığı, nisaba katılacak alacağın temlik sözleşmesinde belirtilen tutar değil konkordato isteyen şirketin ticarî defterlerinde yazılı olan miktar olacağı, konkordato isteyen şirketin ticarî defterlerinde alacaklı gözükmeyen ve İİK’nın 299. maddesi gereğince konkordato komiserler kuruluna alacak bildiriminde bulunmayan üçüncü kişi temlik sözleşmesi akdetmiş ise temlik alanın oy kullanamayacağı, alacağı çekişmeye uğrayan alacaklı, alacağın temliki sözleşmesi akdetmiş ise temlik alanın İİK’nın 302/6. maddesi gereğince mahkemenin vermiş olduğu kararda gösterilen alacak miktarınca alacağının nisaba dâhil edileceği, bu kabulden hareketle konkordato isteyen şirketin adi konkordato kapsamında kalan borç tutarı 297.584.448,50TL olup, alacaklı sayısının seksen yedi olduğu, 04.01.2020 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısı ve takip eden iltihak süresi içerisinde toplam altmış yedi alacaklının konkordato projesinde olumlu oy kullandığı, yirmi alacaklı ise projeye karşı olumsuz oy kullanmış olup, olumlu oy kullanan altmış yedi alacaklının alacak tutarının 188.315.970,96 TL olduğu, olumsuz oy kullanan alacaklıların alacak miktarının ise 109.268.477,54 TL olduğu, bu suretle konkordato projesinin İİK’nın 302. maddesinde öngörülen alacaklı sayısı ve alacak miktarı ile kabul edildiği, mühlet içerisinde komiserin izni ile akdedilmiş olan ve teminatlandırılması gereken ödenmeyen borç tutarı 49.120,55 TL olup, anılan borcun tamamının tasdik yargılamasından önce konkordato isteyen şirket tarafından ödendiği ve İİK’nın 206. maddenin birinci sırasında yer alan imtiyazlı alacaklıların alacak miktarı 317.725,98 TL olup tüm borçların tasdik yargılamasından önce konkordato isteyen şirket tarafından ödendiği, konkordato isteyen şirketin rehinli alacaklılarla müzakere ve borçların yeniden yapılandırılması talebinden vazgeçtiği gerekçesiyle İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin konkordatosunun İİK’nın 305 ve 306. maddeleri uyarınca tasdiki ile konkordato kapsamında kalan tüm borçlarda %27 tenzilat yapıldıktan sonra borçların tasdik karar tarihi olan 27.02.2020 tarihini izleyen yirmi beşinci günü olan 23.03.2020 tarihinden başlamak üzere dokuz ay ödemesiz dönemin sonu olan 23.12.2020 tarihinde ilk taksit olmak üzere, birer ay ara ile kırk dokuz eşit taksitte (ödemesiz dönem ve ödeme dönemi toplamda elli sekiz ay olmak üzere) ödenmesine, konkordato komiserler kurulunun görevine son verilerek İİK 306/2. maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli olarak kayyım görevlendirilmesine, tüm tedbir kararlarının kaldırılmasına, İİK’nın 308/h maddesi kapsamında talep eden şirketin rehinli alacaklılarla müzakere ve borçların yeniden yapılandırılması isteminin reddine, konkordato isteyen İ. İnş. Tarım Tur. Pet. Oto. San. ve Tic. A.Ş. yönünden ise; konkordato isteyen şirketin adi konkordatoya tabi borç miktarı 75.771.916,72 TL olup alacaklı sayısının elli olduğu, 04.01.2020 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısı ve toplantıyı takip eden yedi günlük iltihak süresi içerisinde konkordato projesine otuz alacaklının olumlu, yirmi alacaklının ise olumsuz oy kullandığı, olumlu oy kullanan alacaklıların alacak miktarı 24.499.301,46 TL olup, olumsuz oy kullanan alacaklıların alacak miktarının ise 51.272.615,26 TL olduğu, bu suretle konkordato isteyen şirketin konkordatosunun İİK’nın 302. maddesinde belirtilen alacaklı sayısı ve alacak miktarı yönünden kabul edilmediği gerekçesiyle, konkordato isteminin İİK’nın 308. maddesi gereğince reddine, tedbir kararlarının kaldırılmasına, konkordato komiserler kurulunun görevine son verilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:

6. Konkordato talep edenler vekili ve bir kısım alacaklılar vekilleri tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

7. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 09.09.2020 tarihli ve 2020/1123 E., 2020/1114 K. sayılı kararı ile;

Alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) vekilinin prim alacaklarına dair istinaf istemi yönünden;

SGK Başkanlığının prim alacaklarının İİK’ya göre değil 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre takip ve tahsil edildiği, bu Kanuna tâbi alacakların konkordato hükmünün dışında kaldığı ve SGK alacaklarının konkordatodan etkilenmediği, konkordatodan etkilenmeyen alacaklara ilişkin itirazların dikkate alınmasının gerekmediği gibi bunların alacaklılarının toplantıya çağrılmasına da gerek bulunmadığı, SGK Başkanlığının konkordatonun tasdikine ilişkin olarak istinaf yoluna başvurmakta hukukî yararının bulunmadığı gerekçesiyle alacaklı SGK Başkanlığı vekilinin prim alacakları yönünden istinaf başvurusunun hukukî yarar yokluğundan usulden reddine,

Alacaklılar Ş.k.rbank T.A.Ş., S.G. Seramik San. ve Tic. A.Ş., Türkiye İş Kurumu ve A.K. Enerji Yat. A.Ş. vekillerinin istinaf istemleri yönünden;

İİK'nın “Kanun yolları” başlıklı 308/a maddesi uyarınca, konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklının kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklıların ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabileceği, alacaklı Ş.k.rbank T.A.Ş. iltihak süresi içerisinde red oyu vermişse de, 27.02.2020 tarihli duruşmada, “Tasdik konusunda takdir mahkemenindir” şeklinde beyanda bulunduğu, buna göre adı geçen alacaklının duruşmada açık bir itirazı bulunmadığından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmadığı, Türkiye İş Kurumunun alacaklarının kamu alacağı olduğuna ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığından kurumun alacaklarını İİK'nın 299. maddesindeki sürede komiserler kuruluna bildirmesi gerektiği, alacaklılar S.G. Seramik San. ve Tic. A.Ş., A.K. Enerji Yat. A.Ş. ve Türkiye İş Kurumu, İİK'nın 299. maddesindeki sürede alacaklarını komiserler kuruluna bildirmediğinden alacaklılar toplantısına katılamadıkları, söz konusu alacaklıların İİK'nın 308. maddesi kapsamında istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmadığından, alacaklılar Ş.k.rbank T.A.Ş., S.G. Seramik San. ve Tic. A.Ş., A.K. Enerji Yat. A.Ş. ve Türkiye İş Kurumu vekillerinin istinaf dilekçelerinin reddine,

İİK'nın 300. maddesi uyarınca konkordato komiserinin, yazdırılan alacaklara karşı borçlunun beyanını alacağı, borçlunun itiraz ettiği alacakların çekişmeli hâle geleceği, çekişmeli alacakların nisaba ne şekilde katılacağına mahkemenin karar vereceği, somut olayda bu hususta mahkemece çekişmeli alacakların nisaba hangi tutardan katılacağına ilişkin kararlar verildiği, mahkemenin bu konuda verdiği kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği, bu bağlamda çekişmeli alacakların ayrıca dava konusu edilmesine imkân sağlandığı, açıklanan nedenlerle çekişmeli hâle gelmiş alacakların istinaf sebebi yapılmasına ve bu tutarların bölge adliye mahkemesince belirlenmesine yasal olanak bulunmadığı, öte yandan, rehinle temin edilmiş alacakların konkordatodaki durumunun İİK'nın "Konkordatonun hükümleri" başlıklı 308/c maddesinde gösterildiği, buna göre tasdik edilen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu, ancak İİK’nın 206. maddesinin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacaklarının ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamındaki kamu alacaklarının konkordatonun kapsamı dışında olduğu, buna göre mülkiyeti borçluya ait bir malın rehniyle teminat altına alınmış alacakların konkordato kapsamında olmayıp, zamanında ve tam olarak ödeneceği, eğer rehinli mal borçluya değil de bir üçüncü kişiye aitse bu alacağın adî alacak sayılacağı ve konkordatoya tâbi olacağı, üçüncü kişinin malvarlığına dâhil malların rehniyle temin edilen alacakların adi alacak sayılarak bu çerçevede işleme tâbi tutulmasında da yasaya aykırı bir yön görülmediği gerekçesiyle konkordato isteminde bulunan şirketler vekili ile alacaklı SGK vekilinin prim alacağı dışındaki alacaklarına ilişkin tüm, alacaklılar K.T.K. Bankası A.Ş., O. Otomotiv Tic. ve San. A.Ş., T. İş Bankası A.Ş. ve A. Bank A.Ş. vekillerinin bu yöne ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine,

Alacaklılar K.T.K. Bankası A.Ş., O. Otomotiv Tic. ve San. A.Ş., T.İ. Bankası A.Ş. ve A. Bank A.Ş. vekillerinin diğer istinaf itirazları yönünden;

Konkordatonun tasdiki için İİK’nın 305. maddesinde aranan koşulların dışında mahkemenin Kanun’un öngördüğü birtakım ilkeleri de gözetmesi gerektiği, bunlardan ilkinin, borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatlerin hükümsüz olduğuna ilişkin kural olduğu, bu düzenlemenin “alacaklılar arası eşitlik ilkesi”nin dayanağı olarak kabul edildiği, alacaklılar arası eşitlik ilkesine göre kural olarak hiçbir alacaklının diğerinin zararına öncelik ya da ayrıcalık elde edemeyeceği, borçlu açısından bakıldığında ayrıcalık sağlama yasağı hem proje aşamasında hem de konkordatonun tasdikinden sonraki süreçte söz konusu olduğu, bu şekilde oylamanın manipüle edilmesi suretiyle nisabın sağlanmasının önüne geçilmeye çalışıldığı, mahkemenin gözetmesi gereken ikinci ilkenin ise, konkordatonun kötü niyetle sakatlanmaması olduğu, her ne kadar bu ilke İİK'nın “Konkordatonun tamamen feshi” başlıklı 308/f maddesinde düzenlenmiş ise de, bunun sadece kötü niyetin tasdikten sonra anlaşılması hâline münhasır gibi değerlendirilmemesi, henüz tasdik aşamasında kötü niyet fark edildiğinde mahkemenin konkordatoyu tasdikten kaçınması gerektiği, alacaklılar toplantısında konkordato projesine “Evet” oyu veren Z.R Turizm Otelcilik A.Ş. ve Mehmet Akif İ.'ye ait taşınmazlar üzerinde istemcilerden İ. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. lehine ipotek tesis edildiği, bu kişilerin ipotekten kaynaklı rücu alacaklarının nisaba dahil edildiği, yine alacaklılardan A.bank A.Ş. tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinin başlatıldığı, rehinli (ipotekli) alacaklının, (asıl borçlu ile birlikte) rehnin maliki üçüncü kişiye karşı, tasdik kararından sonra paraya çevirme isteyebileceği, satışın gerçekleştiği andan itibaren rehin maliki üçüncü kişinin asıl borçluya karşı rücu hakkının doğacağı, malı paraya çevrilen üçüncü kişinin, asıl borçluya karşı rücu hakkını asıl borçlu aleyhine dava açarak veya icra takibi yaparak kullanabileceği ve malı üzerindeki rehni konkordato tarihinden önce tesis etmiş olmakla, rücu alacağını kabul edilen konkordato şartları dairesinde tahsil edeceği, bu nedenlerle borçlu şirket lehine taşınmazları üzerinde ipotek tesis edilen Z.R Turizm Otelcilik A.Ş. ve Mehmet Akif İ.'nin alacak nisabına dahil edilmesinin doğru olmadığı,

Konkordato projesine “Evet” oyu verenler arasında, bir ortağını istemde bulunan şirketlerden İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. 'nin oluşturduğu, A. Taah. İnş, A.Ş.- İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş., Ö. İnş. A.Ş.- İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş., Y. İnş. A.Ş.- İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. ile konkordato isteminde bulunan şirketlerin oluşturduğu İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş.- İ. İnş. Tarım Tur. Pet. Oto. San. ve Tic. A.Ş. adi ortaklıklarının da yer aldığı, ilk derece mahkemesinin, adi ortaklıklara ait alacağın konkordato talep eden şirketlerin, şirketin adi konkordato kapsamında kalan borçları arasında gösterilmesi ve adi ortaklıklara oy hakkı tanınması gerektiğini kabul ettiği, adi ortaklıkların tüzel kişiliği bulunmadığı ve adi ortakların kendi tüzel kişiliklerini korudukları göz önüne alındığında bu kabulün, İİK'nın 302/4. maddesi hükmüne aykırı olarak borçlunun bizzat alacaklılar toplantısında oy kullanması sonucunu doğuracağı, adi ortaklığın kendi ortaklarından alacaklı olmasının adi ortaklığın yapısına da uymadığı, bu nedenlerle söz konusu şirketlerin bir ortağını konkordato talep eden İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş.'nin oluşturduğu veya konkordato talep eden şirketlerin her ikisinin oluşturduğu adi ortaklıklara oy hakkı tanınmasının doğru olmadığı,

Konkordato projesine “Evet” oyu veren M.Ş Taah. İnş. Mim. Müh. Tur. Yapı. San. Tic. A.Ş. tarafından, konkordato sürecinde istemde bulunan şirketin bir çok alacaklısına belli miktarlarda ödemeler yapılarak alacakların temlik alındığı, temlik alan şirketin konkordato talebinde bulunan İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. ile aynı adreste faaliyet gösterdiğinin anlaşıldığı, borçlu şirket ile bu derece organik bağı olan bir şirket tarafından bir çok alacaklıya ödemeler yapılarak alacaklarının temlik alınması ve temlik alınan alacaklar nispetinde oy kullanılmasının, temlik eden şirketlerin alacaklarını konkordato projesindeki şartlara tâbi olmaksızın ve hemen tahsil etmelerinin alacaklılar arasındaki eşitlik ilkesinin bozulması sonucunu doğurduğu, yine İİK'nın 308/d maddesindeki, borçlu tarafından alacaklılara konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaat niteliğinde olduğu yolunda şüphe uyandırdığı gerekçesiyle alacaklılar K.T.K. Bankası A.Ş., O. Otomotiv Tic. ve San. A.Ş., T. İş Bankası A.Ş. ve A. Bank A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istemde bulunan her iki şirketin konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

8. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde konkordato talep edenler vekili ve bir kısım alacaklılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

9. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesince 16.02.2021 tarihli ve 2021/1389 E., 2021/275 K. sayılı kararı ile;

“… 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, alacaklılar O. Otomotiv Tic. ve San A.Ş., A.K. Enerji Yatırımları A.Ş. ve T. İş Kurumu vekillerinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-a) Davacılardan İ. İnşaat San ve Tic A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yönünden;

TBK'nın 620. maddesindeki tanıma göre; adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Adi ortaklık TBK’nın 620 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Ancak 6098 sayılı TBK adi ortaklık konusunu daha ayrıntılı düzenlemiş olup adi ortaklığın temsili ve üçüncü kişilerle olan hak ve borçlar yönünden yeni düzenlemeler yapmıştır. Bu kapsamda TBK’nın 625. maddesinde ortaklığın yönetimi için bir veya birden çok ortağın ya da üçüncü bir kişinin görevlendirilebileceği, yönetici ortağın yaptığı ortaklık sözleşmesi kapsamındaki işlerden dolayı TBK’nın 630. maddesi gereğince vekalet sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı, yönetici ortakların en az bir defa hesap vermek ve kazanç paylarını ortaklara ödemekle yükümlü oldukları belirtildikten sonra TBK’nın 631. maddesinde yönetim yetkisi olmasa bile, her ortağın ortaklığın işleyişi hakkında bilgi alma, defter ve kayıtları inceleme, bunlardan örnek alma ve mali durumu hakkında özet çıkarma hakkı olduğu belirtilmiştir. Dolasıyla adi ortaklığın tüzel kişiliği olmamakla birlikte adi ortaklığa ait ayrı bir vergi numarası alınabilmekte, vergi mükellefiyeti tesis ettirilebilmekte, adi ortaklık adına ayrı bir mali yapı ve muhasebe kaydı oluşturularak TBK’nın 631. maddesinde belirtildiği üzere ticari defter ve kayıt tutulmaktadır. Bu nedenle adi ortaklığın adi ortaklığı oluşturan ortaklardan ayrı mali bir bünyeye sahip olduğunun kabulü gerekir.

Adi ortaklığın yaptığı işlemlerden dolayı alacaklı ve borçlu olması mümkündür. İİK’nın 302. maddesinde oylamaya katılamayacak alacaklılar sınırlı olarak sayılmış olup bunlar arasında adi ortaklık alacağı sayılmamıştır. Yasadaki bu düzenlemenin tahdidi olduğu yorum yoluyla genişletilemeyeceği, bir hakkın da kullanılmasının yasaklanması için açık kanun hükmünün bulunması gerektiği doktrinde kabul edilmektedir. (Prof. Dr. Süha Tanrıver, Prof. Dr. Adnan Değnekli, Konkordatonun Tasdiki, 1996, sh 68 ve vd.; Prof. Dr. Selçuk Öztek, Prof. Dr. Ali Cem Budak, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel, Doç. Dr. Serdar Kale, Doç. Dr. Bilgehan Yeşilova,Yeni Konkordato Hukuku, İkinci Baskı, 2019, Sh.505)

Bölge Adliye Mahkemesince konkordato talep eden şirketin ortağı olduğu adi ortaklığın oy hakkının bulunmadığı kabul edilmiştir. Konkordato talebinde bulunan ortağın İİK’nın 302 maddesi gereğince kendisinin oylamaya katılması mümkün değildir. Ancak adi ortaklığın diğer ortak veya ortakları TBK’nın 643 ve devamı maddelerine göre adi ortaklığın konkordato talep eden şirketten olan alacakları için konkordato oylamasına katılabilmesi konkordato hukuku açısından kabul edilebilir bir çözüm yoludur. Aksi halde adi ortaklığın diğer ortakları konkordatoya tabi olmadan alacaklarını tahsil etme yolunu açar ki bu konkordatonun amacına uygun düşmez. Bu durumda adi ortaklığı oluşturan diğer şirket yönünden adi ortaklık sözleşmesindeki paylaşım oranına, sözleşmede paylaşım oranı kararlaştırılmamış ise TBK’nın 623. maddesindeki ‘her ortağın kazanç ve zarardaki katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir’ hükmü gereğince yarı oranında hak ve alacağı olacağı dikkate alınarak oylamaya katılmasının mümkün olduğunun gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.

Konkordato talep eden davacının bir çok alacaklısına ödemeler yaparak alacağı temlik alan ve konkordato projesine evet oyu veren M.Ş Taah. İnş. Mim. Tur. Yapı. San. Tic. A.Ş.’nin konkordato kapsamında kabul edilmesi ve oy hakkı tanınıp tanınmaması yönünden yapılan değerlendirmede; davacı istemci şirket ile temlik alan ve projeye evet oyu kullanan şirketin aynı şirketler grubu içerisinde grup şirket vasfında olduğu anlaşılmaktadır. Adi konkordatoya tabii alacağın ödenip ödenen bedel yönünden temlik sözleşmesi yapılmasını engelleyen yasal bir düzenleme bulunmadığından konkordatoya tabii alacağı temlik alanlara oy hakkı tanınmalıdır. Ancak grup şirket olgusundan yararlanılarak borçların konkordato talep eden şirket mali bünyesinden ödenmesi halinde temlik nedeniyle bu grup şirketinin gerçek alacaklı olamayacağı kabul edilerek iyiniyetli davranış içinde olmayan davacı şirketin konkordato talebinin şimdiki gibi reddine karar verilmelidir.

Bu nedenle M.Ş Taah. İnş. Mim. Tur. Yapı. San. Tic. A.Ş.’nin kendi öz kaynaklarıyla, sermayesiyle ve mal varlığıyla ödemeler yapıp temlik aldığı alacaklar tespit edilerek, bu alacak yönünden projeye katılıp oy kullanabileceğinin kabulü gerekirken alacağı temlik alan şirketin aynı gruba dahil olduğu gerekçesiyle temlik alacaklısının oylamaya katılmaması doğru görülmemiştir.

Konkordato projesine dahil olan ve Z.R Turizm Otelcilik A.Ş. ve Mehmet Akif İ.'ye ait taşınmazlar üzerinde konkordato talep eden şirket lehine ipotek tesis edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi bu alacakların adi alacak olarak konkordato nisabına dahil edilmesinde hukuki yarar bulunmadığına karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde İİK 295. maddesi lafzında "rehinle temin edilmiş alacak" kavramının 3. kişi tarafından borçlu lehine verilmiş rehinleri de kapsadığı, rehinli alacaklar hakkında ancak tasdik kararından sonra satış gerçekleştirilebileceği (İİK 308 f 2) bu nedenle tasdik kararı verilinceye kadar rücu hakkı doğması ihtimali bulunmayan alacaklının konkordato nisabında nazara alınmasında 3. kişi açısından hukuki yarar bulunmadığı ana hatlarıyla kabul edilmiştir.

İİK 295. maddesi "Mühlet sırasında rehinde temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez" şeklindedir.

17.07.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunla değişik İİK 289. maddesi de aynı ifadeleri taşımaktadır. 28.02.2018 tarih ve 7101 sayılı Kanun yürürlüğünden önce doktrin maddede belirlenen rehinli malın borçluya ait olması konusunda fikir birliği içindedir. (Gündoğan, Postacıoğlu, Üstündağ Kuru) Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 20.10.1993 tarih 6282/6805 karar sayılı ilamında da 3. kişi rehninin konkordato nisabında adi alacak olarak gözönünde bulundurulmasına karar vermiştir.

Meseleyi konkordatonun amacı çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Konkordato dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün adi alacaklarını yetkili makamın onayı ve alacaklı çoğunluğunun kabulü ile tasfiyesinin sağlandığı bir icra biçimidir.

Bu amacın gerçekleştirilmesi yani konkordatonun başarıya ulaşması için borçlunun malvarlığının korunması gerekir. İİK.nın 295. maddesi de bu amaca hizmet eden bir hüküm içerir. Rehni 3. kişinin vermesi halinde bu rehnin paraya çevrilmesi konkordato talep eden borçlunun pasifine etki etmeyecektir. Bu haliyle 3. kişi tarafından verilen rehnin paraya çevrilmesini konkordato kapsamında engellenmesi kanun koyucunun amaçladığı bir sonuç olarak düşünülemez.

İİK 45. maddesi uyarınca alacaklı önce rehne müracaat etmelidir. Maddede rehnin 3. kişi tarafından verilmiş olması durumu ayrık tutulmamıştır. Bu nedenle alacaklının 3. Kişi tarafından verilen rehne öncelikle müracaat etmesi, konkordato talep eden borçlunun malını koruma altında tutacak olup bu husus konkordato kurumunun amacına uygun olacaktır.

Bu gerekçeler ışığında alacağı 3. kişi rehniyle temin edilen alacaklının alacağının adi alacak olarak nisaba dahil edilmesi borçlu ve rehin veren 3.kişinin kanunun 303. maddesi çerçevesinde hareket etmesi gerekecektir.

Somut olayda Z.R Turizm A.Ş. ve Mehmet Akif İ. taşınmazları üzerine talep eden şirket lehine ipotek tesis edildiğinden bu ipoteklerle teminat altına alınan alacaklının nisapta adi alacak olarak göz önünde bulundurulması gerekirken yanılgılı gerekçeyle nisap dışında tutulması doğru olmamıştır.

b- Davacı İ. İnş. Tarım Tur. Pet. Oto. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yönünden;

İİK 303 maddesi "konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklının borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı tüm haklarını muhafaza edeceği" hükmüne yer verilmiştir.

Bir borcun kefili asıl alacaklı tarafından alacak kaydının yaptırılması halinde ayrıca ileride doğması muhtemel rücu alacağı nedeniyle alacak kaydı yaptıramaz. Ancak kefaleti nedeniyle ödediği miktar olması halinde bu miktar açısından alacaklıya halef olacağından ödediği kadar nisaba dahil edilmelidir. İİK 288/1 maddesi uyarınca geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı ve yasanın 294/3 maddesi gereğince kesin mühlet tarihinden itibaren rehinde temin edilmemiş alacağa faiz işlemesinin duracağı belirtilmiştir. Bu durumda geçici mühlet tarihinden itibaren adi alacaklara faiz işletilmesi durur.

Somut olayda davacılardan İ. İnşaat San ve Tic A.Ş.’nin alacaklılardan K.T.K. Bankası A.Ş.’den genel kredi sözleşmesi ile kredi kullandığı, davacılardan İ. İnşaat Tarım Turizm Petrol Otomotiv San ve Tic A.Ş.’nin bu krediden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, alacaklı K.T.K. Bankası A.Ş asıl borçlu olan davacı İ. İnşaat San ve Tic A.Ş.’nin alacağını kaydettirdiği ve konkordato projesine olumsuz oy kullandığı, davacı ile alacaklı banka arasında 16.11.2017 tarihli yapılandırma işlemi yapıldığı, toplam finansman tutarının 22.789.190,81 TL olduğu, 60 aylık vade sonunda 16.11.2023 tarihi itibariyle ödenecek toplam tutarının 45.013.271,46 TL olarak yapılandırıldığı, bu miktarın alacak olarak yazılıp nisaba dahil edildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle K.T.K. Bankası A.Ş’nin 16.11.2023 tarihine kadar oluşacak toplam alacağı nisaba dahil edilmekle henüz doğmamış faiz alacağının nisaba dahil edilmesi az yukarıda belirtilen kanunun 294/3 maddesine aykırı olmuştur. Bu durumda asıl alacaklının alacağının yasanın 294/3 maddesi nazara alınarak mühlet sonrası faiz işletilmeden belirlenmesi, kefilin henüz ödemediği borç için nisaba dahil edilmesinin önüne geçilmesi ve nisabın yeni oluşacak alacak miktarı ve alacaklı sayısına göre belirlenmesi gerekir.

Yukarıdaki gerekçelerle usule uygun olmayan mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir,…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

10. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 25.05.2021 tarihli ve 2021/583 E., 2021/751 K. sayılı kararı ile; verilen önceki kararda, taşınmazları üzerinde İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. lehine ipotek tesis edilen Z.R Turizm Otelcilik A.Ş. ve Mehmet Akif İ.'nin henüz rücu hakkı doğmamasına ve bu nedenle hukukî yararları bulunmamasına rağmen alacaklarını yazdırmasının, bir ortağını konkordato talep eden şirketlerin oluşturduğu veya konkordato isteyen şirketlerden oluşan adi ortaklıklara oy hakkı tanınmasının, borçlu İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş ile organik bağı bulunan ve birçok alacaklının alacağını temlik alan M.Ş Taah. İnş. Mim. Tur. Yapı. San. Tic. A.Ş.’nin temlik aldığı alacakların da nisaba katılmasının alacaklılar arasındaki eşitlik ilkesine ve konkordatonun kötü niyetle sakatlanmamış olması ilkesine aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği, bu kabul nedeniyle İİK'nın 302/3. maddesi kapsamında bu alacakların nisaptan çıkarılmaları hâlinde alacaklı ve alacak nisaplarının ne şekilde oluşacağı yönünde bir değerlendirme yapılmadığı, ancak Özel Dairenin bozma kararında; Z.R Turizm Otelcilik A.Ş. ve Mehmet Akif İ.'nin konkordato sürecinde ipotekli taşınmazlarının satışı yapılamayacağından rücu haklarının doğmayacağı, henüz doğmayan rücu alacaklarını yazdırmakta hukukî yararları olmadığı yolundaki önceki kararın gerekçesinin cevaplanmadığı, konkordato sürecinde rücu hakkı doğmayan bu alacaklıların niçin hukukî yararları bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğinin açıklanmadığı, önceki kararın 10. sayfasında “...eğer rehinli mal borçluya ait değil de bir üçüncü kişiye aitse bu alacak adi alacak sayılır ve konkordatoya tâbidir. Açıklanan nedenlerle üçüncü kişinin malvarlığına dahil malların rehniyle temin edilen alacakların adi alacak sayılarak bu çerçevede işleme tâbi tutulmasında da yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.” görüşü belirtilmesine ve alacaklı A. Bank A.Ş.'nin alacağı adi alacak olarak konkordato nisabında değerlendirilmiş olmasına rağmen, sanki aksi görüş benimsenmiş ve aksi bir uygulama yapılmış gibi üçüncü kişi rehninin konkordato nisabında adi alacak olarak göz önünde bulundurulması gerektiğinin bozma gerekçesi olarak yazıldığı,

İİK'nın 302/4. maddesinde oy kullanamayacaklar arasında adi ortaklıklar sayılmamışsa da, borçlunun da sayılmadığı, adi ortaklıklara oy hakkı tanınması gerektiği yolundaki kabulün, İİK'nın 302/4. maddesi hükmüne aykırı olarak borçlunun bizzat alacaklılar toplantısında oy kullanması sonucunu doğuracağı, adi ortaklığın kendi ortaklarından alacaklı olmasının adi ortaklığın yapısına da uygun olmadığı Özel Dairenin bozma kararında, bir ortağını talep eden şirketlerden İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş.'nin oluşturduğu veya konkordato isteminde bulunan iki şirketten oluşan adi ortaklıkların istemde bulunan şirketlerden alacaklı olmasının, alacaklılar arasındaki eşitlik ilkesine ve konkordatonun kötü niyetle sakatlanmamış olması ilkesine ne sebeple uygun olduğunun kabul edilmesi gerektiğinin açıklanmadığı, sanki adi ortaklık tasfiye edilmiş gibi adi ortaklığı oluşturan diğer şirketin adi ortaklıktaki payı oranında oylamaya katılmasının mümkün olacağı şeklinde adi ortaklığın yapısına uygun düşmeyecek nitelikte bir çözüm getirildiği,

Özel Dairenin bozma kararında, M.Ş Taah. İnş. Mim. Tur. Yapı. San. Tic. A.Ş.’nin, konkordato isteminde bulunan şirket ile aynı şirketler grubu içerisinde grup şirket vasfında olduğu tespiti yapılmış olup, bu şirketçe yapılan temlik işlemlerinin alacaklılar arasındaki eşitlik ilkesinin bozulması sonucunu doğurmadığının ve alacaklılara konkordato projesinde öngörülenden fazla yapılan vaat niteliğinde olduğu şüphesi doğurmadığının ne sebeple kabul edilmesi gerektiğinin açıklanmadığı,

Önceki kararın üç nolu bendi ile de, çekişmeli hâle gelmiş alacakların istinaf sebebi yapılmasına ve bu tutarların bölge adliye mahkemesince belirlenmesine yasal olanak bulunmadığı belirtilerek ilk derece mahkemesinin İ. İnş. Tarım Turizm Petr. Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. yönünden İİK'nın 299, 300 ve 302/4. maddeleri hükümlerine uygun kararı ile ilgili konkordato isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, Özel Dairenin bozma kararında, konkordato isteyen İ. İnş. Tarım Turizm Petr. Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. yönünden alacaklı K.T.K. Bankası A.Ş.'nin nisaba dâhil edilmesi gereken alacakları ile ilgili inceleme ve araştırma yapılması gerektiği belirtilmiş ise de, bölge adliye mahkemesince alacaklılar toplantısında nisaba dâhil edilecek alacak miktarları ile ilgili değerlendirme yapılması mümkün olmadığından bu konudaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair önceki kararın doğru olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

11. Direnme kararı süresi içinde konkordato isteyenler vekili ve alacaklı O. Otomotiv Tic. ve San. A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

12. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık,

1- İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. yönünden,

a) Bir ortağını konkordato talep eden İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş.'nin yer aldığı veya konkordato talep eden şirketlerin her ikisinin oluşturduğu adi ortaklıklara oy hakkı tanınmasının doğru olup olmadığı,

b) Alacağı temlik alan M.Ş Taah. İnş. Mim. Tur. Yapı. San. Tic. A.Ş.’nin aynı şirketler gruba dâhil olduğu dikkate alındığında, temlik alacaklısının oylamaya katılıp katılmayacağı, temlik alan şirketin kendi öz kaynaklarıyla, sermayesiyle ve mal varlığıyla ödemeler yapıp temlik aldığı alacaklar tespit edilerek, bu alacak yönünden projeye katılıp oy kullanıp kullanamayacağı,

c) Dava dışı Z.R Turizm Otelcilik A.Ş. ve Mehmet Akif İ.’nin taşınmazları üzerine konkordato talep eden şirket lehine ipotek tesis edildiği somut olayda, bu ipoteklerle alacağı teminat altına alınan alacaklının nisapta adi alacak olarak göz önünde bulundurulmasının gerekip gerekmediği, rehin maliki üçüncü kişilerin konkordato nisabında dikkate alınmasında ve konkordato projesi hakkında oy kullanabilmesinde rehin maliki üçüncü kişiler bakımından hukukî yararın bulunup bulunmadığı,

2- İ. İnş. Tarım Turizm Petr. Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. yönünden, K.T.K. Bankası A.Ş’nin bu şirketten kefaletten kaynaklanan alacağının, İİK’nın 294/3. maddesi dikkate alınarak ve mühlet sonrası faiz işletilmeden tespit edilerek nisabın yeni oluşacak alacak miktarı ve alacaklı sayısına göre belirlenmesinin gerekip gerekmediği, bölge adliye mahkemesince alacaklılar toplantısında nisaba dâhil edilecek alacak miktarlar ile ilgili değerlendirme yapılmasının mümkün olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

A- Alacaklı O. Otomotiv Tic. ve San. A.Ş. vekilinin temyiz talebi yönünden yapılan incelemede;

13. Bilindiği üzere, hukukî yarar dava şartı olduğu kadar, temyiz istemi için de aranan bir şarttır. Somut olayda, bölge adliye mahkemesince verilen ilk karar, konkordato isteyenler vekili ile alacaklı O. Otomotiv Tic. ve San. A.Ş. vekili ve bir kısım alacaklı vekilleri tarafından temyiz edilmiş ancak alacaklı O. Otomotiv Tic. ve San. A.Ş.’nin tüm temyiz itirazları Özel Dairece reddedilmiştir. Bu itibarla, alacaklı O. Otomotiv Tic. ve San. A.Ş. vekilinin direnme kararını temyizinde hukukî yararı bulunmadığından, direnme hükmüne yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmelidir.

B- Konkordato isteminde bulunan İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz talepleri yönünden yapılan incelemede;

14. Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konkordatoya ilişkin açıklama yapılmasında yarar bulunmaktadır.

15. Konkordato, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen ya da herhangi bir borçlunun, borcun belirli koşullarda ödenmesi için alacaklılarıyla anlaştığı ve yetkili ticaret mahkemesinin onayı ile geçerlilik kazanan hukukî çözüm işlemidir (Türk Hukuk Lûgatı, Ankara 2021, s. 709).

16. Konkordato İİK’da tanımlanmamış ise de; öğretide konkordato, dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün adi borçlarının alacaklılar tarafından kanunda gösterilen nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi ve yetkili makamın (mahkemenin) onayı ile gerçekleşen ve borçlunun borcun bir kesiminden kurtulmasını ve/veya ödeme şeklinin borçlu yararına değişmesini sağlayan, haciz ve iflâs gibi klasik ve borçlu bakımından sert cebri icra yöntemlerinin yerine ikame edilmiş bir kolektif icra biçimidir (Kuru, Baki: İcra İflas Hukuku, C. IV, İstanbul 1997, s. 3585; Tanrıver, Süha/Deynekli, Adnan: Konkordatonun Tasdiki, Ankara 1996, s. 29; Kale, Serdar: Sorularla Konkordato (İflas Dışı ve İflas İçi Adi Konkordato), İstanbul 2017, s. 2; Pekcanıtez, Hakan/Erdönmez, Güray: 7101 Sayılı Kanun Çerçevesinde Konkortado, İstanbul 2018, s. 4; Altay, Sümer/Eskiocak, Ali: Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, İstanbul 2019, s. 10,15).

17. Konkordato kurumu ile ilgili farklı ayrımlar yapılmaktadır. Bunlardan ilki, mahkeme dışı ve mahkeme içi konkordato ayrımıdır. Mahkeme içi konkordato içeriğine göre vade, tenzilat ve karma konkordato olarak ayrılmaktadır. Sözü geçen sınıflandırmaya göre, borçlunun borcunu tam olarak ödemeyi vaat etmesi ve bunun için alacaklıların borçluya ödeme süresi tanımaları veya borcun itfasını takside bağlamaları hâlinde vade konkordatosu; borçlunun borçlarının belli bir yüzdesini ödemeyi taahhüt ettiği ve alacaklıların da kalan alacaklarından vazgeçtiği durumda tenzilat konkordatosu; tenzilat ve vade konkordatosunun bir araya getirilmesiyle teşekkül eden konkordatoya ise karma (bileşik) konkordato denilmektedir. Yapıldığı zamana göre ise; iflâsa tabi olmayan borçlular ile iflâsa tabi borçlulardan henüz iflâsına karar verilmeyenlerle yapılan konkordatoya iflâs dışı konkordato; müflisin teklif ettiği konkordatoya ise iflâs içi konkordato denilmektedir.

18. Konkordato konusunda yapılan diğer bir ayırım ise, adi (alelade) konkordato ve mal varlığının terki suretiyle konkordatodur. Mal varlığının terki suretiyle konkordato türünde, borçlunun malî durumunun iyileşmesi ve işletmenin faaliyetine devam etmesi amaçlanmaz. Mal varlığının terki suretiyle konkordatonun iki şekilde yapılacağı kabul edilmektedir. Bunlardan ilki, borçlunun mal varlığı üzerindeki tasarruf yetkisini alacaklılara bırakması ve alacaklıların da borçlunun mal varlığını satarak ele geçen paradan alacaklarını tahsil etmeleridir. Mal varlığının terki suretiyle konkordatonun diğer bir görünüm şekli ise, belirli vadelerde alacaklılara ödeme yapması kaydıyla, mal varlığının tamamının ve bir kısmının üçüncü kişiye devredilmesidir. Bu ihtimalde, alacaklılar alacaklarını borçlunun mal varlığının üçüncü kişiye devrinden elde edilen parayla tahsil etmektedirler. Mal varlığının terki suretiyle konkordatoda borçlu borçlarını belli şartlar dâhilinde ödemeyi değil, mal varlığının aktifi üzerindeki tasarruf yetkisini alacaklılara (veya üçüncü kişiye) devretmeyi teklif etmektedir. Mal varlığının terki suretiyle konkordatoya niteliğine aykırı düşmedikçe adi konkordatonun hükümleri (İİK m. 285 ilâ 308/g) uygulanır (Pekcanıtez/Erdönmez s. 6 vd.).

19. Mahkeme içi adi konkordato İİK’nın 285 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş ve konkordatoya başvurabilecek kişiler İİK’nın 285. maddesinde “herhangi bir borçlu” denilerek açıklanmış olup, Kanunun bu ifadesi karşısında tüzel kişiler ile tacir olup olmadığına bakılmaksızın bütün gerçek kişiler konkordatoya başvurabilecektir. İİK’nın 285/2. maddesindeki düzenleme uyarınca konkordatoya başvuru imkânı sadece borçluya tanınmamış, iflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı da gerekçeli bir dilekçe ile borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.

20. Konkordato talep eden borçlu veya iflâsını isteyebileceği borçlusu hakkında konkordato talep eden alacaklı, bir nüsha olarak düzenlenen dilekçe, konkordato ön projesi, ayrıntılı bilanço, gelir tablosu ve İİK’nın 286. maddesinde sayılan diğer belgeler ile birlikte asliye ticaret mahkemesine başvurarak üç aylık geçici konkordato mühleti verilmesi ister (İİK m. 285-287). Asliye ticaret mahkemesi 286. maddede sayılan belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu belirlediği takdirde borçluya derhâl geçici mühlet (üç ay) verir ve bir veya işin kapsamına göre üç kişiden oluşan komiser veya komiserler kurulu oluşturulur (İİK. m. 287).

21. Borçlu, konkordato mühletinin kapsadığı ve mühlet hükümlerinin devam ettiği dönem içerisinde komiserin denetimi altında 7101 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 297. maddesinin öngördüğü sınırlamalar içerisinde mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunmak imkânını kural olarak muhafaza eder.

22. Asliye ticaret mahkemesi komiserin veya borçlunun makul sebeplere dayalı talebi üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatarak, geçici mühlet süresini beş aya yükseltebilir.

23. Geçici mühletin ilânı ve ilgili kurumlara bildirilmesinden itibaren, alacaklılar ilândan başlayarak yedi gün içerisinde borçluya kesin mühlet verilmesini gerektiren durum bulunmadığını delilleri ile birlikte ileri sürerek konkordato talebinin reddini isteyebilirler (m. 288).

24. Geçici mühlet içinde mahkeme borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Bu süreçte geçici komiser duruşmadan önce raporunu mahkemeye ibraz eder. Mahkeme yapacağı değerlendirmede itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebeplerini de dikkate alır (m. 289/2).

25. Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün görülmesi hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir (m. 289/3). Gerekiyorsa geçici komiser veya komiserler değiştirilerek yeni bir görevlendirme yapılabilir veya geçici komiserlerin görevine devam etmesine karar verilerek dosya komisere teslim edilir.

26. Konkordatonun geçici mühlet içerisinde başarıya ulaşmayacağına kanaat getirilmişse, borçluya kesin mühlet verilmez ve konkordato talebinin reddi doğrultusunda karar oluşturulur. Kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin uzatılmasına ve kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine dair kararlar İİK’nın 288. maddesi uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.

27. Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı ay daha uzatılabilir (m. 289/5).

28. Mahkemece, kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak koşuluyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturulabilir. Bu durumda, alacaklıları hukukî nitelik itibariyle birbirinden farklı alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda hakkaniyete uygun şekilde temsil edilir. Bu konuda komiserin de görüşü alınır (m. 289/4).

29. Kesin mühlet içerisinde komiser, konkordatonun hazırlanmasına ilişkin işlemleri gerçekleştirir. Kısaca belirtmek gerekirse, bunlar aktif ve pasifin tespit edilerek aktif defterlerinin tutulması ve değerlerinin takdiri, alacakların bildirilmesi için İİK’nın 288. maddesine göre ilân yapılması, borçlunun yazdırılan alacaklara tamamen veya kısmen kabul veya red şeklinde beyanlarının alınması (m. 299), çekişmeli alacaklar hakkında dosyanın asliye ticaret mahkemesine sunularak bu alacaklar hakkında konkordato oylamasına katılıp katılmayacakları bakımından karar alınması, rehinli alacak müzakerelerinin yapılması, alacaklılar toplantısı ve oylamaların tutanakla tespiti (m. 302), alacakların geçerli ve sağlıklı olup olmadıklarının borçlunun ticarî defterlerinin incelenmesi suretiyle tespiti ve bu konuda oluşan kanaatin ticaret mahkemesine sunulan raporda belirtilmesi ve konkordato mühleti içerisinde dosyanın asliye ticaret mahkemesine konkordatonun tasdiki veya reddine karar verilmek üzere sunulması ve sonuçta asliye ticaret mahkemesinin duruşma günü ilân ederek, komiseri dinleyerek, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırarak, tasdik veya red kararı vermesidir. Bununla birlikte belirtmek gerekir ki, borçlu iflâsa tâbi ise, konkordatonun reddi ve doğrudan iflâs sebeplerinin varlığı hâlinde borçlunun iflâsının açılmasına da karar verilecektir.

30. Konkordatonun tasdiki için aranan şartlar İİK’nın 305. maddesinde belirtilmiş olup, buna göre; konkordato projesinin İİK’nın 302. maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olması (kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan çoğunluk) ile birlikte teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması, konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, İİK’nın 206. maddesinin birinci fıkrasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması ve konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edilmesi gerekir.

31. Konkordatonun tasdikine ilişkin karar İİK’nın 288. maddesi uyarınca ilan edilecek ve kesin ödeme projesinin tasdik ilânı gereğince onun yönetiminde uygulanması için bir kayyım atanabilecektir (m. 306).

32. Asliye ticaret mahkemesince kabul edilerek tasdik edilen konkordato, konkordato prosedürüne katılmayanlar (alacak kaydı yaptırmayanlar) da dâhil olmak koşuluyla tüm alacaklıları bağlar. Bu temel ilke “konkordatonun bütün alacaklılar için kural olarak zorunlu olması” şeklinde de ifade edilmektedir. Ancak rehinli alacaklarla bazı imtiyazlı ve kamusal alacaklar ve komiserin izniyle mühletten sonra doğan alacaklar bu kuralın istisnasını teşkil etmektedir (m. 308/c-III). Bu kategoriye giren alacaklar konkordatodan kesinlikle etkilenmeyip tümüyle ödenmesi gerekir. Çünkü Kanun, konkordatonun borçlu ile alacağı rüçhanlı olmayan alacaklılar arasında akdedilebileceğini öngörmüş, rüçhanlı alacaklıları konkordatodan istisna tutmuştur.

33. Konkordatonun taraflar için bağlayıcı hâle gelmesi, geçici mühlet kararından önce başlamış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürür (m. 308/ç). Borçlu mühletten önce doğan borçlarını, mahkemece tasdik edilen konkordato projesinde öngörülen ödeme planı çerçevesinde ödemek imkânına kavuşur. Bu itibarla konkordato, borcun yenilenmesini gerektirmemekte, ancak ödeme şekil ve şartlarında önemli değişiklikler meydana getirmektedir. Bu değişikliğin şeklini ve içeriğini, asliye ticaret mahkemesince tasdik edilerek kesinleşen konkordato ödeme projesi belirler. Bu açıklamalara göre borçlu, mühletten önce doğan borçları için artık takip edilmemekte ve borçlarını ödeme konusunda fevkalâde elverişli bir hukukî statüye kavuşmaktadır. Bu bağlamda belirtmek gerekir ki, mühletten sonraki dönemde komiserin onayı olmadan borçlunun üstlendiği borçlar da konkordatoya tâbidir [(m. 308/c-II) Altay/Eskiocak s. 44 vd.].

34. İcra ve İflas Kanunu’nun 305. maddesinde belirtilen konkordatonun tasdiki için aranan şartların yanında mahkemece Kanun’un öngördüğü iki ilkenin de dikkate alınması gerekmektedir. Bu ilkelerden birincisi İİK’nın 308/d maddesinde belirtilen ve borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatlerin hükümsüz olmasıdır. Bu düzenleme alacaklılar arasında eşitlik ilkesinin dayanağını oluşturmaktadır (Kuru, s. 3818; Üstündağ, Saim: İflas Hukuku (İflas, Konkordato, İptal Davaları), İstanbul 2009, s. 261; Pekcanıtez/Erdönmez, s. 159; Altay/Eskiocak, s. 15).

35. Hükümsüzlük için borçlunun alacaklılarından birisini ya da bir kısmını konkordato projesine göre daha iyi konuma getirmeyi taahhüt etmesi gereklidir. Bunun klasik görünümü borçlu tarafından alacaklılarından birine konkordato projesinde öngörülenden fazla veya daha önce ödeme yapılacağı yönündeki vaat şeklinde gerçekleşir. Bu hükmün konuluş nedeni konkordatoda tüm alacaklılara eşit davranılması ve alacaklıları borçlunun mallarından alacaklarını eşit olarak tahsil edebilmelerini teminat altına almaktır (Pekcanıtez/Erdönmez, s. 159). Alacaklılar arasındaki eşitlik ilkesi uyarınca hiçbir alacaklı diğerinin aleyhine öncelik veya ayrıcalık elde edemeyecek, bu şekilde konkordatonun nisabında oyların manipüle edilmesinin önüne geçilmiş olacaktır.

36. Konkordatonun tasdiki sırasında mahkemece dikkate alınması gereken bir diğer ilke ise, konkordatonun kötü niyetle sakatlanmamasıdır. İİK’nın “konkordatonun tamamen feshi” başlıklı 308/f maddesinde her alacaklının kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebileceği düzenlenmiştir. Buna göre konkordatonun tasdikinden sonra kötü niyetin anlaşılması hâlinde konkordatonun feshi mümkün olup, bu durumda mahkemece konkordato isteminde bulunanın, tasdik aşamasında da iyi niyetli davranıp davranmadığı denetlenmeli, istemde bulunanın tasdik aşamasında kötü niyetli davranış içerisinde bulunduğunun tespit edilmesi durumunda mahkemece konkordato tasdik edilmemelidir.

37. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince, konkordato projesine "Evet" oyu kullananlar arasında, bir ortağını istemde bulunan şirketlerden İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. 'nin oluşturduğu, A. Taah. İnş, A.Ş.- İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş., Ö. İnş. A.Ş.- İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş., Y. İnş. A.Ş.- İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. ile konkordato isteminde bulunan şirketlerin oluşturduğu adi ortaklıklar da yer almaktadır.

38. Adi ortaklıkların tüzel kişiliği bulunmayıp adi ortaklığı oluşturan şirketler kendi tüzel kişiliklerini korumaktadırlar. İİK’nın 302/4. maddesi “Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz.” şeklinde düzenlenmiş olup, bir ortağını istemde bulunan şirketlerden birinin oluşturduğu adi ortaklığa oy hakkının tanınması hâlinde borçlunun bizzat alacaklılar toplantısında oy kullanması sonucunu doğuracaktır. Bu durum, tasdiki istenen konkordatonun alacaklılar arasındaki eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, istemde bulunan şirketler tarafından konkordatonun tasdikinde iyi niyetli davranılmadığını göstermektedir. Bu nedenlerle, bir ortağını istemde bulunan İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş.'nin oluşturduğu veya istemde bulunan şirketlerin her ikisinin oluşturduğu adi ortaklıklara oy hakkı tanınması yerinde değildir.

39. Konkordato projesine "Evet" oyu kullanan M.Ş Taah. İnş. Mim. Müh. Tur. Yapı. San. Tic. A.Ş. tarafından, konkordato sürecinde istemde bulunan şirketin bir çok alacaklısına ödemeler yapılarak alacaklar temlik alınmıştır. Temlik alan şirketin konkordato talebinde bulunan İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş ile aynı adreste faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Projeye “Evet” oyu kullanan bu şirketin istemde bulunan şirket ile aynı şirketler grubu içerisinde olduğu dikkate alındığında, borçlu şirket ile organik bağı olan bir şirket tarafından alacaklılara ödemeler yapılarak bir kısım alacakların temlik alınması ve temlik alınan alacaklar oranında oy kullanılması, temlik eden şirketlerin alacaklarını konkordato projesindeki şartlara tâbi olmaksızın ve hemen tahsil etmeleri, alacaklılar arasındaki eşitlik ilkesinin bozulması sonucunu doğurduğu gibi, istemde bulunan şirket ile organik bağı bulunan M.Ş Taah. İnş. Mim. Müh. Tur. Yapı. San. Tic. A.Ş.’nin, alacakları temlik alarak konkordato nisabına dâhil edilmesi, istemde bulunan şirketin konkordatonun tasdiki sürecinde iyi niyetli davranmadığını göstermektedir. Bu nedenle istemde bulunan şirket ile organik bağı bulunan temlik alan şirketin alacaklılar toplantısında oy kullanması ve nisaba dâhil edilmesi yerinde değildir.

40. Konkordato talep eden İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. yönünden tasdik edilen konkordato projesi incelendiğinde alacaklılar toplantısında projeye “Evet” oyu kullanan Z.R Turizm Otelcilik A.Ş. ve Mehmet Akif İ.’nin taşınmazları üzerine konkordato talep eden şirket lehine ipotek tesis edildiği, bu kişilerin ipotekten kaynaklı rücu alacaklarının konkordato nisabına dâhil edildiği, ayrıca alacaklı A. Bank A.Ş. tarafından istemde bulunan şirket ile ipotek verenler aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.

41. İcra ve İflas Kanunu’nun 295/1. maddesinde; mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceği veya başlamış olan takiplere devam edilebileceği, ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamayacağı ve rehinli malın satışının gerçekleştirilemeyeceği düzenlenmiştir.

42. Konkordatonun başarıya ulaşması ve alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmesi için borçlunun malvarlığının korunması gerekmekte olup, İİK’nın 295. maddesi de bu amaçla konkordato isteminde bulunanın verdiği ipotek nedeniyle muhafaza tedbiri alınmasını, satışın yapılmasını engellemiştir. Rehin konusu malın üçüncü kişi tarafından verilmesi hâlinde söz konusu rehnin paraya çevrilmesi de istemde bulunan borçlunun pasifine etki etmeyecektir. Bu nedenle üçüncü kişi tarafından verilen rehnin paraya çevrilmesi mümkündür.

43. Gerek İİK hükümleri gerekse konkordato mühletinin amacı göz önüne alındığında, konkordatoya ilişkin hükümlerin sadece borçlu tarafından verilen rehinler hakkında uygulanacağı kabul edilmelidir. Çünkü, rehinli alacaklının üçüncü kişinin malı üzerinde rehin tesis edilmesini talep etmesinin temelinde, borçlunun malî durumunun ileride bozulması hâlinde alacağını rehinli malı sattırarak tahsil etmek vardır. Borçlu hakkında verilen mühletten rehin veren üçüncü kişinin de yararlanacağı kabul edilirse, rehinli alacaklının üçüncü kişiden teminat istemesinin hiçbir anlamı kalmayacaktır. Üçüncü kişinin verdiği rehinde, rehinli alacaklının konkordato borçlusundan olan alacağı konkordato hükümlerine tabidir. Bu sebeple, rehinli alacaklıya alacağının tamamını konkordatoya yazdırma ve oy kullanma hakkı verilmesi zorunludur.

44. Esasen Özel Daire ile Bölge Adliye Mahkemesi arasında üçüncü kişi rehniyle teminat altına alınmış alacakların adi alacak olarak kabul edilerek konkordatoya tabi olması gerektiği hususunda uyuşmazlık olmayıp, üçüncü kişi rehniyle teminat altına alacağın konkordato nisabında dikkate alınmasının yanında, ipotek veren Z.R Turizm Otelcilik A.Ş. ve Mehmet Akif İ.’nin de ayrıca konkordato nisabına dâhil edilmesinin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.

45. Malları üzerinde rehin oluşturan üçüncü kişiler de alacaklının konkordato kayıt yaptırmaması olasılığına karşı erteleyici koşula bağlı olarak konkordatoya kayıt yaptırabilir, ancak alacaklı süresi içinde kayıt yaptırdığı takdirde bu kayda itibar etmemek gerekir (Altay/Eskiocak: s. 249).

46. İcra ve İflas Kanunu’nun 303. maddesi “Konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklı borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhafaza eder.

Konkordatoya muvafakat eden alacaklı da kendi haklarını, borçtan birlikte sorumlu olan kişilere ödeme mukabilinde devir teklif etmek ve onlara toplantıların günü ile yerini en az on gün önce haber vermek şartıyla bu hükümden yararlanır.

Alacaklı müracaat hakkına halel gelmeksizin borçtan birlikte sorumlu olan kişilere konkordato müzakerelerine katılma yetkisini verebilir ve onların kararını kabul taahhüdünde bulunabilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, alacaklının alacağının adi alacak olarak nisaba dâhil edilmesi, borçlu ve rehin veren üçüncü kişinin anılan madde uyarınca hareket etmesi gerekmektedir.

47. İpotek alacaklısı A. Bank A.Ş.’nin alacağı adi alacak olarak 12.965.420,89 TL üzerinden konkordato nisabına dâhil edilmiş, A. Bank A.Ş. tarafından projeye red oyu kullanılmış olup, bu aşamada ipotek veren üçüncü kişiler Z.R Turizm Otelcilik A.Ş. ve Mehmet Akif İ.’nin nisaba dâhil edilmesinde hukukî yararları bulunmadığı hâlde nisaba dâhil edilmesi yerinde değildir.

48. Açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesince İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. yönünden verilen direnme kararı yerindedir.

C- Konkordato isteminde bulunan İ. İnş. Tarım Turizm Petr. Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz talepleri yönünden yapılan incelemede;

49. İlk derece mahkemesince İ. İnş. Tarım Turizm Petr. Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. yönünden sunulan konkordato projesi İİK’nın 302. maddesinde belirtilen alacaklı sayısı ve alacak miktarı yönünden yeterli çoğunluğun sağlanamadığı gerekçesiyle konkordato isteminin reddine karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince çekişmeli hâle gelmiş alacakların istinaf sebebi yapılmasına ve bu tutarların bölge adliye mahkemesince belirlenmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle konkordato isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

50. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın istemde bulunan şirket vekili tarafından temyizi üzerine Özel Dairece, İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin, alacaklılardan K.T.K. Bankası A.Ş.’den genel kredi sözleşmesi ile kredi kullandığı, istemde bulunan İ. İnşaat Tarım Turizm Petrol Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.’nin bu krediden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, alacaklı K.T.K. Bankası A.Ş.’nin alacağını kaydettirdiği ve konkordato projesine olumsuz oy kullandığı, asıl borçlu İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. ile alacaklı banka arasında 16.11.2017 tarihli yapılandırma işlemi yapıldığı, toplam finansman tutarının 22.789.190,81T L olduğu, altmış aylık vade sonunda 16.11.2023 tarihi itibariyle ödenecek toplam tutarının 45.013.271,46 TL olarak yapılandırıldığı, bu miktarın alacak olarak yazılıp nisaba dâhil edildiği, bu hâliyle K.T.K. Bankası A.Ş’nin 16.11.2023 tarihine kadar oluşacak toplam alacağı nisaba dâhil edilmekle henüz doğmamış faiz alacağının nisaba dâhil edilmesinin İİK’nın 294/3 maddesine aykırı olduğu, asıl alacaklının alacağının İİK’nın 294/3. maddesi nazara alınarak mühlet sonrası faiz işletilmeden belirlenmesi, kefilin henüz ödemediği borç için nisaba dahil edilmesinin önüne geçilmesi ve nisabın yeni oluşacak alacak miktarı ve alacaklı sayısına göre belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

51. İlk derece mahkemesince alacaklı K.T.K. Bankası A.Ş.’nin hangi miktarlar üzerinden oylamaya katılacağına ilişkin olarak 26.11.2019 tarihli ara karar ile İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. yönünden 38.403.271,46 TL adi alacak üzerinden, İ. İnşaat Tarım Turizm Petrol Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. yönünden ise, 45.013.271,46 TL adi alacak üzerinden oylamaya katılmasına, 29.11.2019 tarihli ara karar ile de, İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. yönünden 38.053.271,46 TL adi alacak üzerinden, İ. İnşaat Tarım Turizm Petrol Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. yönünden ise, 44.663.000,46 TL adi alacak üzerinden oylamaya katılmasına karar verilmiştir.

52. İcra ve İflas Kanunu’nun 302/6. maddesinde, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği, bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümlerin saklı olduğu, İİK’nın “Çekişmeli alacaklar hakkında dava” başlıklı 308/b maddesinde ise, alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceği düzenlenmiştir.

53. İcra ve İflas Kanunu’nun 302/6. maddesi dikkate alındığında, çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmayacağına ve ne oranda katılacağına tasdik yargılamasını yürüten asliye ticaret mahkemesince karar bağlanıp, komiser heyetince mahkemece belirlenen miktar üzerinden alacak nisaba dâhil edilecektir. İlk derece mahkemesince İİK’nın 302/6. maddesi uyarınca verilecek karar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp, alacaklının hangi miktar üzerinden nisaba dâhil olacağını belirlemekten ibarettir. İİK’nın 308/b maddesi uyarınca alacaklının itiraza uğradığı alacakla ilgili olarak, borçlunun da genel hükümlere göre maddi hukuka dayalı olarak ayrıca dava açabilmesi mümkündür.

54. İlk derece mahkemesince nisaba dâhil edilecek alacaklar belirlendikten sonra komiser heyetince düzenlenen rapor, ilk derece mahkemesince alacaklılar arasında eşitlik ve iyi niyet ilkesi gözetilerek İİK’nın 302. maddesinde belirlenen alacaklı sayısı ve alacak miktarına ilişkin nisabın oluşup oluşmadığı ve İİK’nın 305. maddesinde düzenlenen tasdik şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden değerlendirme yapılmak suretiyle karar verilecektir.

55. İcra ve İflas Kanunu’nun 293/2. maddesinde, istemde bulunanın kesin mühlet talebinin reddi ile konkordato talebinin reddine ilişkin kararın borçlu ya da konkordato talep eden alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak mühlet kararı verildiği hâllerde dosyanın, komiser görevlendirilmesi de dâhil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için ilk derece mahkemesince gönderileceği belirtilmiştir.

56. Az yukarıda belirtilen İİK’nın 293/2. maddesinde de düzenlendiği üzere, komiser görevlendirmesi ve diğer işlemlerin yapılması yetki ve görevi asliye ticaret mahkemesine ait olup, ilk derece mahkemesince tasdikine veya tasdik talebinin reddine karar verilen konkordato projesi üzerinde, bölge adliye mahkemesince çekişmeli alacakların hangi oranda nisaba dâhil olacağına ilişkin değerlendirme yapma yetkisi bulunmamaktadır.

57. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; konkordato yargılamasının çekişmesiz yargı işi olduğu ve kamu yararının bulunduğu, bu nedenle konkordato süresince re’sen araştırma ilkesinin geçerli olduğu, bölge adliye mahkemesince istinaf nedenleri ile sınırlı olmaksızın araştırma yapılabileceği, tasdik yargılamasındaki usulün istinaf süresince de devam edeceği, bölge adliye mahkemesince de nisaba ilişkin değerlendirme yapılabileceği, İ. İnşaat Tarım Turizm Petrol Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. yönünden verilen direnme karanının Özel Daire bozma kararında belirtilen gerekçe ve nedenlerle bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

58. Açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesince İ. İnşaat Tarım Turizm Petrol Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. yönünden verilen direnme kararı yerindedir.

IV. SONUÇ :

Açıklanan nedenlerle;

I- A bendinde (§13) belirtilen nedenlerle alacaklı O. Otomotiv Tic. ve San. A.Ş. vekilinin direnme kararına yönelik temyiz isteminin hukukî yarar yokluğundan REDDİNE oy birliğiyle,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

II- B bendinde (§14-48) belirtilen nedenlerle alacaklı İ. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA oy birliğiyle,

III- C bendinde (§49-58) belirtilen nedenlerle alacaklı İ. İnş. Tarım Tur. Pet. Oto. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA oy çokluğu ile,

Harçlar peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 03.03.2022 tarihinde kesin olarak karar verildi.