MAHKEMECE BELİRLENEN KESİN SÜRENİN DEĞİŞTİRİLMESİ VE YENİ SÜRE VERİLMESİ GEÇERLİ OLAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


07 Haz
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2020/3368
KARAR NO    : 2021/1254

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ          : İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 10/05/2016
NUMARASI            : 2015/149 - 2016/149
DAVACI                  : İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü
DAVALI                  : H.K. vd.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.06.2020 gün ve 2016/15786 Esas, 2020/3976 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davacının paydaş bulunduğu dava konusu 299 ada 105 parsel sayılı taşınmazın 2/3 payının davalı tarafından satın alındığını, kendisine bildirim yapılmadığını ileri sürerek önalım hakkı nedeniyle dava konusu taşınmazdaki davalı payının iptali ile kendi adına tescilini istemiştir.

Davalı vekili, taşınmazın keşifte belirlenen bedelinin depo edilmesini, mümkün olmadığı takdirde davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, 03.10.2013 tarihinde davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce 26.09.2014 tarihinde 2014/6895 Esas, 2014/10456 Karar sayılı ilamda yazılı nedenlerle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm Dairemizce 24.06.2020 tarihinde 2016/15786 Esas, 2020/3976 Karar sayılı ilam ile onanmıştır.

Davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

6100 sayılı HMK'nun 90. maddesi gereğince süreler kanunda belirtilir veya hakim tarafından tespit edilir. Kanununda belirtilen istisnai durumlar dışında, hakim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hakim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerde arttırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde bu konudaki kararlarından önce tarafları da dinler.

Aynı yasanın 94. maddesi gereğince; Kanunun belirlediği süreler kesindir. Hakim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi halde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek 2. süre kesindir. Ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.

Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonucunu da doğurmaktadır. Davaların uzaması veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.

Bu nedenle hakim tarafından kesin süre verilirken;

1- Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,

2- Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,

3- Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkca gösterilmesi,

4- Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.

Somut olayda; mahkemece davacı tarafa önalım bedeli (305.000 TL) ile tapu harç ve masraflarının (5.032,50 TL+135.00 TL) belirlenen süre içerisinde mahkeme veznesine depo edilmesi için 11.02.2016 tarihli duruşmada 1 aylık kesin süre verilmiş, davacı tarafın talebi üzerine 07.04.2016 tarihli duruşmada süre uzatılarak yeniden 1 aylık kesin süre verilmiştir. Verilen kesin süre yukarıda açıklanan ilke ve usule uygundur. Kesin sürenin tayin edilmesi halinde, karşı taraf yararına usulü kazanılmış hak doğacağı da kuşkusuzdur. Kesin süre, tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde gereğinin hakim tarafından yerine getirilmesi gerekir.

Mahkemece belirlenen kesin sürenin değiştirilmesi ve yeni süre verilmesi geçerli olmadığından ve davacı taraf belirlenen süre içerisinde önalımı bedelini depo etmediğinden önalım bedelinin süre geçirdikten sonra 21.04.2016 tarihinde yatırıldığı anlaşıldığından davanın reddi gerekmektedir.

Dairemizce ilk derece mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken maddi hata sonucu onandığı bu kez yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekmektedir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24.06.2020 tarih ve 2016/15786 Esas, 2020/3976 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıdaki gerekçe ile BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, 24.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.

Başkan        Üye                   Üye             Üye                Üye
H. ONAT      A. S. ERKUŞ    M. EROL     M. AKGÜN    B. ŞEN