MAHKEMECE İHTİYATİ HACİZ KARARI VERİLMİŞ OLUP BU KARAR TAPU SİCİLİNE İHTİYATİ TEDBİR OLARAK ŞERH EDİLMİŞSE DE ASLALON MAHKEME KARARIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


23 Eyl
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/3115 
KARAR NO    : 2022/3017

TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ              : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
TARİHİ                        : 25/12/2020
NUMARASI                : 2019/2128 - 2020/1765
İLK DERECE
MAHKEMESİ             :
Denizli 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                       : 25/06/2019
NUMARASI               : 2017/539-2019/411
ŞİKAYETÇİ                : T.H. Bankası A.Ş. Vek. Av. M.U.
ŞİKAYET OLUNAN   : H.V. Yönetim A.Ş. (T.V. Yönetim A.Ş. Birleşti) Vek. Av. İ.G.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Şikayetçi vekili, şikayet olunan tarafından açılan tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz kararı değil ihtiyati tedbir karar verildiğini, sıra cetvelinde müvekkiline de pay ayrılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir.

Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur.

İcra mahkemesince, şikayetçi banka tarafından açılan tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz değil ihtiyati tedbir kararı verildiği, şikayet olunan Varlık Şirketinin açtığı tasarrufun iptali davasında ise ilgili mahkemece teminatı alınarak, İİK 281/2. maddesi hükmüne dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verildiği, ancak tapuya ihtiyati tedbir olarak şerh edildiği, öte yandan her iki tarafın açtıkları tasarrufun iptali davasında verilen kararın ihtiyati tedbir olduğu kabul edilse bile davalardan sonra uygulanan kesin haciz tarihlerine göre, şikayet olunan Varlık Şirketine sıra cetvelinde öncelikle pay verilmesi gerektiği, sonuç olarak şikayetin yerinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

İcra mahkemesi kararına karşı, şikayetçi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 25.12.2020 tarih ve 2019/2128 E., 2020/1765 K. sayılı kararıyla, şikayetçi banka tarafından açılan tasarrufun iptali davasında bedeli paylaşıma konu taşınmaza 18.04.2012 tarihinde ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulduğu, davanın 21.04.2015 tarihinde kabul edilmesiyle söz konusu ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, şikayet olunan tarafından açılan tasarrufun iptali davasında ise 13.04.2012 tarihinde ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verildiği ve davanın 25.03.2014 tarihinde kabulü ile ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, söz konusu tarihler nazara alındığında, sıra cetvelinde şikayet olunana ilk sırada pay ayrılmasının usul ve yasaya uygun olduğu, şikayet olunanın hacze iştirak şartlarını da taşımadığı belirtilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2- Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.

Tasarrufun iptali davaları için geçici hukuki himaye olarak Kanun Koyucu İİK'nın 281/2. maddesi ile ihtiyati tedbir değil, iptale tabi tasarrufun konusunu oluşturan mal üzerine ihtiyati haciz konulmasını öngörmüştür. Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati hacizlerden birinin, ilk kesinleşen ihtiyati hacze iştiraki İİK'nın 268. ve 100. maddelerine göre belirlenir. İhtiyati hacizler ise tasarrufun iptali davasının karara bağlandığı tarihte kesinleşir ve bu tarihe göre, sıra cetvelinde yer alırlar, ayrıca İİK'nın 268. maddesi şartlarında, önceki hacizlere iştirak edebilirler.

İstinaf dairesi gerekçesinde, taraflarca açılan tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati tedbirlerin ihtiyati haciz niteliğinde olduğu ve davaların kabulü ile bu ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüştüğü belirtilmiş ise de yukarıda anılan yasal düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararlarının ihtiyati haciz olarak kabulü mümkün değildir.

Ayrıca, şikayet olunanın açtığı tasarrufun iptali davasında, İİK 281/2. maddesi hükmüne dayalı olarak, yeterli teminat da alınarak ihtiyati haciz karar verilmiş olup, bu karar tapu siciline ihtiyati tedbir olarak şerh edilmiştir. Aslolan mahkeme kararı olup, şikayet olunanın tasarrufun iptali davasında ihtiyati haczi bulunduğu ve bu ihtiyati haczin davanın kabulü ile 25.03.2014 tarihinde kesin hacze dönüştüğü anlaşılmıştır.

Sonuç olarak, şikayetçi banka tarafından bedeli paylaşıma konu taşınmaza, tasarrufun iptali davasının kabulünden sonra 10.11.2015 ve 25.01.2016 tarihlerinde kesin haciz uygulandığı, şikayet olunanın kesin haciz tarihinin ise 25.03.2014 tarihi olduğu, satış tarihi itibariyle tarafların hacizlerinin ayakta olduğu, kesin haciz tarihlerine göre, sıra cetvelinde ilk sırada şikayet olunana pay ayrılmasının doğru olduğu, şikayete konu sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı açıktır.

İstinaf başvurusunun, açıklanan bu gerekçelerle esastan reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru olmamış ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sonucu itibariyle doğru olan bölge adliye mahkemesi kararının, HMK’nın 370/4. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 25.12.2020 tarih ve 2019/2128 E., 2020/1765 K. sayılı kararının gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına, HMK'nın 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan         Üye               Üye                     Üye                     Üye
M. KIYAK       A. ERGİN     B. AYDOĞAN     Ö. KIZILKAYA     M. COŞKUN