MENFİ TESPİT DAVASINDA TAKAS VE MAHSUP TALEBİNDE BULUNMAK MÜMKÜNDÜR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


25 Mar
2019

Yazdır

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

ESAS NO             : 2017/1104
KARAR NO          : 2019/230

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ       : DENİZLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ                 : 24/03/2015
NUMARASI         : 2010/89 - 2015/237
DAVACI               : D. TAŞIMACILIK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
DAVALI               : M.E.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 24/03/2015 gün ve 2010/89 - 2015/237 sayılı kararı onayan Daire'nin 20/12/2016 gün ve 2016/4869 - 2016/9694 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, davalının eşi Mehmet E.'ın müvekkili şirketin ortağı olduğunu, davacı şirketin müdürü Yusuf Ç. görünse de 22/08/2009 tarihine kadar fiilen müdürlüğü Mehmet E.'ın yürüttüğünü, davalının eşi Mehmet ve oğlu Yasin'in şirketlere ait hesaplarda oynamalar yaptığının tespit edildiğini ve haklarında nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma, resmi ve özel belgelerde sahtecilik ve tehdit suçlarından soruşturma yürütüldüğünü, davalının eşi Mehmet E.'ın davacı şirketi zararlandırmak için kira alacağını bahane ederek davacı şirket aleyhine icra takibine giriştiğini, dava konusu iş yerini davalının dava dışı D.E. Taşımacılık Şirketi'ne kiraladığını, taraflar arasında kira sözleşmesi akdedilmiş ise de, sözleşmeye konu edilen iş yerinin davalı tarafından müvekkili şirkete teslim edilmediğini, bu iş yerinde 22/08/2009 tarihine kadar davalının eşinin müdürlüğünü yaptığı D.E. Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin kiracı olarak bulunduğunu, kira sözleşmesinin davacı şirketin Ulaştırma Bakanlığı'ndan yetki belgesi alınması için gerekli yasal zorunluluk nedeniyle akdedildiğini, kira sözleşmesinin hiç uygulanmadığını, müvekkilinin icra takibine konu kira sözleşmesi nedeniyle borcu bulunmadığını, mahkemece davalı alacağının kabul edilmesi halinde davacı şirketin alacağının davalının alacağından takas edilmesi gerektiğini ileri sürerek, davalının davacı şirket hakkında yapmış olduğu takip nedeniyle davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalının % 40'tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın reddine, takip konusu alacağın % 40'ı oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.

Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen aşağıdaki bent dışında kalan sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.

2- Dava menfi tespit davası olup, davacı vekili talep konusu borcun bulunmadığını ileri sürdüğü gibi, davacı şirketin davalıdan olan alacağının takas edilmesini ve bu suretle de, davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

Menfi tespit davası, borçlunun takip konusu alacağın borçlusu bulunmadığının tespiti için açabileceği bir dava olup, borçlunun takip konusu alacağın borçlusu olmaması çeşitli nedenlere dayanır ve borçlu, borçlu olmadığını mahkemede açacağı menfi tespit davasıyla ispat edebilir. 

Takas-mahsup talebinin, açılan bir davada davalı tarafından savunma olarak ileri sürülebilmesi ve karşı dava konusu yapılması mümkün olduğu gibi borçlunun takas iddiasıyla borçlu olmadığının tespitini istemesine de yasal bir engel bulunmamaktadır. Yani borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya etmiş ve fakat itirazında ileri sürmemiş olsa bile kendisinin de alacaklıdan alacaklı olduğunu, bu nedenle alacağı ile borcunu takas ettiğini bildirerek, borçlu olmadığının tespiti için bir menfi tespit davası açabilir. (Kuru, Baki; Arslan, Ramazan; Yılmaz, Ejder; İcra ve İflas Hukuku, 2003, s.234, 235) Dolayısıyla somut olayda, açılan menfi tespit davasında borçlunun alacağı ile borcunu takas ettiğini ileri sürebileceği nazara alınarak davacının takasa konu ettiği alacağının araştırılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 204/1. maddesi gereğince takas ve mahsup talebinin davacının aleyhine açılan bir davada cevap dilekçesinde savunma olarak ileri sürülebileceği veya karşı dava olarak açılabileceği, menfi tespit davasında takas talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla, yerel mahkeme hükmünün bozulması gerektiğinden davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 20/12/2016 tarihli 2016/4869 Esas 2016/9694 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçeyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin sair karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20/12/2016 tarihli 2016/4869 Esas 2016/9694 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 10/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Vekili          Üye                   Üye               Üye                   Üye
Levent YAVUZ        A. A. DOĞAN    A. ORHAN    M. DURGUN     M. CEBECİ