MEZARLIK KARARI

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


20 Nis
2015

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO            : 2013/4-1506
KARAR NO          : 2015/883          

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
Trabzon 3.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                   : 16/04/2013
NUMARASI            : 2013/133 E. - 2013/178 K.
DAVACI                 : S.Ö. vekilleri Av. H.B.A. ve Av. O.Y.
DAVALI                 : M.E. vekili Av. M.Y.

Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.07.2010 gün ve 2008/347 E. - 2010/214 K.sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 20.12.2012 gün ve 2011/15025 E.- 2012/19741 K. sayılı ilamı ile;

(... 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;

Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir.

Davacı, davalının bitişik mezarda yaptığı tadilat sırasında eşine ait mezara zarar verilmesi nedeniyle maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminat istemiştir.

Yerel mahkeme, davalının bitişik mezarlıkta yaptığı inşaat sırasında davacının eşinin mezarlığına ait kenar duvarlarına zarar verildiğini, bu zararın giderilmesi için bilirkişi incelemesi gereği 270,00 TL maddi tazminat ile davalının adı geçen mezara kasıtlı olarak zarar verdiğine dair kanıt bulunmadığı, oluşan zararın kendi tarafındaki inşaatta özen gösterilmemesinden kaynaklandığını kabul ederek 10,000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir.

Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.

Somut olayın gelişim biçimi, verilen zararın niteliği, mahkemenin kabul biçimine göre zararın mezar inşaatı sırasında gerekli özenin gösterilmemesinden kaynaklanması, mezarlık ve mevtaya yönelik saldırı niteliğinde eylemde bulunulduğunun kanıtlanamaması ve yukarıda anılan ilkeler birlikte değerlendirildiğinde hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Şu durumda davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmolunmak üzere kararın bozulması gerekmiştir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.

Davacı, davalı tarafından eşinin mezarına zarar verildiğini, maddi hasar oluştuğunu,  bu durumdan manevi yönden de üzüntü duyduğunu ileri sürerek 8.000,00 YTL maddi 15.000,00 YTL manevi olmak üzere toplam 23.000,00 YTL’nin ödenmesini istemiştir.

Davalı vekili, iddiaların iftira olduğunu, davalının zarar vermediğini tazminat miktarının da fazla olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece; davalının, davacının eşine ait mezarı, hemen kenarında bulunan mezarlığının kenar duvarlarının inşaatı sırasında hasara uğrattığı, bu nedenle inşaat bilirkişisinin verdiği rapor doğrultusunda oluşan maddi zarara göre maddi tazminat isteminin kısmen kabulünün gerektiği; davalının eyleminin davacı yönünden ölen eşinin mezarı olması ve öleninin hatırasına kendi aile mezarlığı kenar duvarlarının inşaatı sırasında gerekli özeni göstermeden dinlenen tanık anlatımları ile de bilinçli olabilecek şekilde zarar vererek davacının bu şekilde ölülerinin manevi hatırasına saldırı niteliğinde eyleminin oluştuğu, davalının eyleminde her ne kadar davacı eşinin mezarının manevi olarak yakınlarına oluşturduğu tepki ve manevi duyguyu da gözetmeden kendi tarafındaki inşaat sırasında özeni göstermeyerek hasar oluşturmuş ise de, bu kişiye yönelik özel bir amaçla hasar verdiğine ilişkin bir kanıt da bulunmamakla eylemin niteliği ve bu yönüyle ağırlığı ile davacı tarafta oluşturduğu manevi tazminat miktarında takdiren belli oranda indirim yapılması gerektiği gerekçesi ile 270,00.-TL maddi ve 10.000,00.-TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

Davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.

Mahkemece; tarafların sosyo-ekonomik durumları, genel ekonomik durum ve davalının manevi tazminata esas olan eyleminin gerekçelendirilen nitelikleri her ne kadar kasti olarak bir zarar verme olmadığı kabul edilmiş ise de, komşu durumdaki yapıya zarar vermeme konusunda göstermesi gereken özen ve dikkati göstermediği gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.

Direnme kararını davalı vekili temyiz etmiştir.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının somut olayın gerçekleşme biçimine göre fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; özellikle zararın mezar inşaatı sırasında gerekli özenin gösterilmemesinden kaynaklandığı, kasıtlı olarak mezarlık ve mevtaya yönelik saldırı niteliğinde bir eylemde bulunulduğunun kanıtlanamadığı anlaşıldığından hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu kanaatine varılmıştır.

Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında bir kısım üyeler tarafından mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yerinde olduğu görüşü savunulmuşsa da, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından yukarda açıklanan gerekçelerle benimsenmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ :  Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,  04.03.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.