MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİNE KONU OLAN İLAMLAR KESİNLEŞMEDEN İCRA EDİLEBİLİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


13 May
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2015/15450
KARAR NO    : 2015/16057

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Borçlu vekili şikayetinde; takibe konu ilamın taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat niteliğindeki binanın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olduğunu ve bu sebeple kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece dosya içindeki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde, takibe konu ilamın taşınmazın aynına ilişkin olduğu, HUMK'nun 443/4 maddesi gereği kesinleşmeden infaz olunamayacağı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.

Takip dayanağı ilamda; davacıların taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespitini talep ettiği, Mahkemece de talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Dayanak ilamda, taşınmazın aynıyla ilgili olmayan ve taşınmazın üzerinde bulunan muhdesata yönelik uyuşmazlık bulunmaktadır. Bu konuya ilişkin ilamlar kesinleşmeden takip konusu yapılabileceğinden buna bağlı olarak eklentilerin de aynı şekilde takibe konu edilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından Mahkemece borçlu vekilinin şikayetinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan           Üye                 Üye                Üye                           Üye
F. AKÇİN         N. ŞİMŞEK     S. ATALAY     N. BEYAZITOĞLU    N. TAŞ
                                                                     KUŞÇUOĞLU

BİLGİ : "Muhdesatın tespitine ilişkin ilamlar kesinleşmeden icra edilemez" şeklindeki Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 17 Nisan 2019 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/muhdesatin-tespitine-iliskin-ilamlar-kesinlesmeden-icra-edilemez

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2016/21785
KARAR NO    : 2017/1150

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Takip dosyasında davalı alacaklının vekil ile temsil edildiği, HMK'nun 73, 81, 82, 83, Avukatlık Kanunu'nun 41., Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince, vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunluluğu bulunduğundan Bursa 6. İcra Mahkemesi'nin 04.05.2016 tarih ve 2016/438 Esas-376 Karar sayılı, temyiz talebinin reddine dair ek kararının kaldırılmasına karar verildi. Kararın temyiz incelemesine geçildi.

Borçlu vekili, takibe dayanak ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olup, kesinleşmeden icraya konulamayacağını bu nedenle takibin iptalini talep etmiştir.

Mahkemece, takibe konu ilamın muhdesatın tespitine yönelik olup, gayrımenkulün aynından kaynaklandığı ilamda kesinleşmeye dair şerh bulunmadığı kesinleşmedikçe icra takibine konu yapılamayacağından şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

HUMK'nun 443/4 (HMK'nun 367/2) maddesi gereğince gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur. Buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek yoktur. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku, 3. cilt sayfa 2212)

Somut olayda takibe konu Mudanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/79 Esas-2014/380 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; Mahkemece muhdesatın tesbitine karar verildiği, ilamda sicilde değişikliğe yol açan tescil hükmü bulunmadığı dolayısı ile ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp infazı için kesinleşmesi koşulu bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan          Üye                 Üye                       Üye                            Üye
F. AKÇİN        N. ŞİMŞEK     E. SARICALAR     N. BEYAZITOĞLU     F. EROĞLU
                                                                            KUŞÇUOĞLU