MURİSİN BEDELİNİ ÖDEDİĞİ TAŞINMAZI DAVALI ADINA KAYDETTİRMESİNDE MUVAZAA İDDİASI DİNLENEMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


29 May
2015

Yazdır

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2014/4255
KARAR NO         : 2015/3273

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ         :
İZMİR 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ                   : 26/11/2013
NUMARASI           : 2012/557 - 2013/494
DAVACILAR          : R.D. V.D.
DAVALI                  : Ş.K.
DAVA TÜRÜ          : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil olmazsa bedel tespiti ve tahsili davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi B.B.'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil olmazsa murisin ödediği bedelin tespiti ile miras payları oranında tahsili isteğine ilişkindir.

Davacılar, ortak mirasbırakan M.E.K.'in bedelini ödeyerek satın aldığı 30306 ada 6 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümü ikinci eşi olan davalı adına tapuya kaydettirdiğini, murisin ilk eşinden olan çocuklarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak işlem yaptığını ileri sürerek miras payları oranında tapunun iptali ile adlarına tesciline olmazsa mirasbırakanın çekişmeli taşınmazdaki katkı payının tespiti ile miras payları oranında tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

Davalı, çekişmeli taşınmazı 1997 yılında boşandığı eşinden aldığı 2.500,00 TL ile satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile tapu iptal-tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;1929 doğumlu mirasbırakan M.E.K.'in 22.01.2012 tarihinde öldüğü, geriye ilk eşi M.'den olma çocukları davacılar R., Ş. ve N. ile 10.02.1999 tarihinde evlendiği ikinci eşi davalı Ş.'ı mirasçı olarak bıraktığı, 30306 ada 6 parseldeki çekişme konusu mesken niteliğindeki 3 nolu bağımsız bölümün kat mülkiyeti kurulmak suretiyle 16.01.1997 tarihinde 3. kişi M.K. adına tescil edildiği ve anılan kişiden taşınmazı davalının 14.03.2000 tarihinde 1.800,00 TL bedelle satın almak suretiyle edindiği, öncesinde Van ilinde bulunan 1252 ada 37 parseldeki mirasbırakana ait 10 nolu bağımsız bölümün 06.03.2000 tarihinde 3.000,00 TL bedelle 3. kişiye satıldığı anlaşılmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalının savunmasına göre; yanlar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi (davalı) adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır.

Gerçekten, 1.4.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Somut Olayda olduğu gibi bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.

Somut olaya gelince; yukarda açıklanan gerekçe ile tapu iptal-tescil isteği dinlenemez ise de, davada terditli olarak bedel istenmiş olup, dava konusu taşınmazın bedelinin muris tarafından ödendiği tüm dosya kapsamı ile sabittir. Esasen bu yön mahkemenin de kabulündedir.

Hâl böyle olunca; tapu iptali-tescil isteğinin reddedilmesi, murisin çekişmeli taşınmaza ödediği bedelin tespiti ile tahsiline yönelik davacıların talebinin değerlendirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/1945
KARAR NO    : 2021/5987

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece dava konusu 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölüm ve 14 DP 8.3 plakalı traktör yönünden davanın husumet nedeniyle, 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız ve 241 parsel sayılı taşınmaz yönünden mirasbırakan tarafından devredilmediği gerekçesiyle davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş duruşma isteği değerden reddedilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Zeynep Damla Köstü'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

Davacılar, mirasbırakan Kazım A.’ın maliki olduğu 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 5 nolu bağımsız bölümler, 498, 241 parsel sayılı taşınmazlar ile paydaşı olduğu 499, 562, 597, 145, 530, 519, 143 , 43, 63, 238 ve 25 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/2 payını ve 14 DP 8.3 plakalı traktörünü davalılara mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının ve traktörün satış işleminin iptali ile adlarına miras payı oranında tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

Davalılar, mirasbırakana davalı Hasan’ın baktığını, davalı Müzeyyen’in alım gücü olduğunu, davacı Hayati’nin mirasbırakana baskı yaparak adına kayıtlı dava dışı başka bir taşınmazı eşine devir ettirdiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

İlk derece Mahkemesince, dava konusu 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölüm ve 14 DP 8.3 plakalı traktör yönünden davanın husumet nedeniyle, 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölüm ve 241 parsel sayılı taşınmaz yönünden mirasbırakan tarafından devredilmediği gerekçesiyle davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan Kazım A.’ın 20.10.2017 tarihinde ölümü ile geriye çocukları davacılar Hayati ve Cemalettin ile davalılar Hasan ve Müzeyyen’in mirasçı olarak kaldığı, dava konusu 143, 519, 530 ve 597 parsel sayılı taşınmazlardaki ½ payın 14.07.2019 tarihinde, 145, 43 ve 63 parsel sayılı taşınmazlardaki ½ payın 16.03.2016 tarihinde, 238, 25, 499, 562 parsel sayılı taşınmazlardaki ½ payın ve 499 parsel sayılı taşımazın tamamının 26.02.2016 tarihinde mirasbırakan tarafından davalı Hasan’a satış suretiyle devredildiği, dava konusu 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu mesken nitelikli taşınmazın mirasbırakan tarafından 14.07.2016 tarihinde 82.500 TL bedelle davalı Müzeyyen’e temlik edildiği, onun da 18.11.2916 tarihinde dava dışı Yeni A. İnşaat Şirketine devrettiği, şirket tarafından da 13.01.2017 tarihinde dava dışı Uğur F.’a devredildiği, dava konusu 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu mesken nitelikli bağımsız bölümün ise mirasbırakanın kardeşi Sabri A. adına kayıtlı iken 15.07.2016 tarihinde satış suretiyle davalı Hasan’a devredildiği, dava dışı 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 8 nolu bağımsız bölümün ise aynı tarihte mirasbırakan tarafından Sabri A.’ın oğlu dava dışı İlhami A.’a devredildiği, dava konusu 241 parsel sayılı taşınmazın dava dışı Şeref A. adına kayıtlı iken 12.03.2002 tarihinde davalı Hasan’a satıldığı, mirasbırakanın maliki olduğu 14 DP 8.3 plakalı traktörün ise 07.09.2010 tarihinde davalı Hasan’a satış suretiyle devredildiği, onun da 22.09.2015 tarihinde dava dışı İlhami A.’a temlik ettiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, tapu iptali ve tescil davalarının kayıt malikine karşı açılması gerekir. Aksi bir durum kayıt malikinin taraf olmadığı bir davada, taşınmaz mülkiyetini yitirmesi sonucunu doğurur ki, bu da hem Anayasa'nın 35. maddesine, hem de TMK’nın 683. vd. maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkına aykırı düşer. Ayrıca HMK’nın temel ilkesi olan davada karar altına alınacak hakkın ilgilisinin, davacı ve davalı sıfatı ile yer alması ilkesi zedelenmiş olur.

Öte yandan, 01.04.1974 tarihli ½ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi adına kaydettirmesi halinde, diğer bir söyleyişle bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; koşulları var ise tenkis istenebileceği Hukuk Genel Kurulu'nun 30.12.1992 tarihli 586/782; 21.9.1994 tarihli 248/538; 21.12.1994 tarihli 667/856; 11.10.1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.

Mirasbırakanın sağlığında, gerek 3. kişiden parasını ödeyerek almak suretiyle ve gerekse tarafından yaptığı bağış niteliğindeki kazandırmaların mirasbırakanın ölümünden sonra saklı payların zedelenmiş olduğunun saptanması halinde, muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği, koşullarının varlığı halinde bu kazandırmaların 4721 sayılı TMK'nin 560 ila 571. maddelerinde öngörülen tenkis davasına konu edilebileceği açıktır.

 Somut olayda, dava konusu 3 nolu bağımsız bölüm ve traktör yönünden dava tarihi itibarıyla kayıt maliki olan kişilerin davada taraf olarak gösterilmemiş olmaları, davalılar adına kayıt bulunmaması nedeniyle, bu taşınmazlar yönünden husumetten, dava konusu 5 nolu bağımsız bölüm ve 241 parsel sayılı taşınmaz yönünden mirasbırakan tarafından yapılmış temlik bulunmadığından 01.04.1974 tarihli ½ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uygulanamayacağından davacıların tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.

Ancak, davacılar tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteğinde bulunmuş olup, Mahkemece tenkis isteği yönünden değerlendirme yapılmamıştır.

Hal böyle olunca, davacıların terditli isteği olan tenkis bakımından araştırma ve inceleme yapılması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

Davacıların değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nin 371/a maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 25/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Başkan      Üye                             Üye                          Üye             Üye
H. KAYA     N. B. KUŞÇUOĞLU   Ö. KAKİLLİOĞLU    İ. AYSAL    F. DEMİR