MUVAZAA NEDENİNE DAYALI SIRA CETVELİNE İTİRAZ DAVASINDA BORÇLU İLE ALACAKLI MECBURİ DAVA ARKADAŞIDIRLAR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


28 Ock
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/801
KARAR NO    : 2021/723

TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ              : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
TARİHİ                        : 01/11/2019
NUMARASI                : 2019/958 - 2019/1485
İLK DERECE
MAHKEMESİ             :
Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                       : 26/03/2019
NUMARASI               : 2018/233 - 2019/245
DAVACI                     : İ. Bank A.Ş. Vek. Av. K.S.S.A.
DAVALI                      : B.S. Vek. Av. A.U.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davacının davalı borçludan bonoya dayalı alacağının tahsili için başlattığı icra takibi kapsamında borçlunun maaşı üzerine haciz konulması için yazılan müzekkereye, ilk sırada davalının haczinin bulunduğundan bahisle olumsuz yanıt verildiğini, ancak davalı ile eski eşi arasında oluşturulan alacağın muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu takip dosyasından yapılan maaş haczi kesintilerinin davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini dilemiştir.

İlk derece mahkemesince, sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun davalı sıfatı olmadığından bahisle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunu inceleyen Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi, başvurunun esastan reddine karar vermiştir.

Dava, muvazaa nedenine dayalı olarak sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.

1- 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 31 ve 33. (HUMK'nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu durumda mahkemece, davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 19. (818 sayılı BK'nın m. 18) maddesinde düzenlenmiş genel muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun ve husumetin borçlu ile birlikte, mecburi dava arkadaşı olan, alacağının muvazaalı olduğu ileri sürülen alacaklıya karşı yöneltilmesi gerektiğinin kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir.

Somut olayda mahkemece, aleyhine muvazaa iddiasında bulunulan eski eş Murat’a husumet yöneltilmemiş olmasının, HMK’nın 124/4 maddesi uyarıca, kabul edilebilir yanılgı olduğunun kabulü ile eksik taraf teşkilinin giderilmesi için davacı vekiline makul süre verilmesi gerekmektedir. Bu itibarla istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.

2- Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 01.11.2019 tarih ve 2019/958 Esas, 2019/1485 Karar sayılı kararının davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan         Üye               Üye               Üye           Üye
M. KIYAK      A. ERGİN      M. AKSU      İ. KARA     M. ÖZDEMİR

BİLGİ :
"İİK kapsamında muvazaaya dayalı sıra cetveline itiraz davasında borçlunun yer almasına gerek yoktur" şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 24 Kasım 2020 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/iik-kapsaminda-muvazaaya-dayali-sira-cetveline-itiraz-davasinda-borclunun-yer-almasina-gerek-yoktur