ÖNALIM İHTARNAMESİNDE PAYIN HANGİ BEDELLE VE KİMDEN SATIN ALINDIĞI BELİRTİLMELİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


17 Şub
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/3008
KARAR NO    : 2021/2094

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ           : Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                     : 05/05/2016
NUMARASI             : 2014/489 - 2016/141
DAVACI                   : İ.A.
DAVALI                   : S.Y.

Taraflar arasındaki önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 22.02.2021 gün ve 2017/4392 Esas - 2021/1105 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

Davacı vekili, müvekkilinin 803 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlarda hissedar olduğunu, davalının 30.11.2012 ve 06.02.2013 tarihli satışlarla taşınmazlardan hisseler aldığını belirterek önalım hakkına dayalı olarak davalı adına kayıtlı payların iptaliyle müvekkili adına tescilini istemiştir.

Davalı vekili, davalıya satışın ihbar edildiğini, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın TMK'nın 733/3 maddesi gereğince hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davacı vekilinin temyiz etmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 22.02.2021 tarihli ve 2017/4392 Esas, 2021/1105 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin onama ilamına karşı davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.

TMK'nın 733/3. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur.

Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer.

Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.

TMK’nın 733/3. maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 Esas, 470 sayılı Kararı da bu doğrultudadır.

Somut olaya gelince; davalı tarafından davacıya gönderilen Gaziantep 7. Noterliğinin 01.04.2013 tarih ve 07.22 yevmiye numaralı ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtarname içeriğinde pay satın alımından bahsedilmiş ise de; hangi bedelle ve kimden satın alındığının belirtilmediği, bu sebeple ihtarnamenin gerekli şekil şartlarını içermediği dolayısıyla geçerli olmadığı anlaşılmıştır.

O halde mahkemece, davanın esasına girilerek, gerekli inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, Türk Medeni Kanunu'nun 733/3. maddesi gereği ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren üç aylık süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

Hükmün temyiz incelemesi sonucunda yukarıda yazılı sebeplerle bozulması gerekirken maddi hata nedeniyle onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 22.02.2021 tarihli ve 2017/4392 Esas, 2021/1105 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 22.02.2021 tarihli ve 2017/4392 Esas, 2021/1105 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 20.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan         Üye                    Üye            Üye                Üye
H. ONAT       A. S. ERKUŞ     M. EROL    C. BALIKÇI    B. ŞEN