OTELDE BULUNAN SEMAVERİN KAYNAR SUYUNUN DÖKÜLEREK BACAKTA KALICI ESER BIRAKMASI SONUCUNDA 20.000 TL MANEVİ TAZMİNAT UYGUNDUR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


22 Şub
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2017/(13)3-2804
KARAR NO   : 2021/1305

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              :
 İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ                        : 30/06/2016
NUMARASI                : 2016/535 - 2016/1380
DAVACI                      : M.B. vekili Av. Ş.E.
DAVALILAR               : 1- V. Turizm Otelcilik İşl. ve İnş. San. Tic. A.Ş.
                                      2- H.T. vekilleri Av. M.S. ve diğerleri

1. Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 2. Tüketici Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı vekili; asliye hukuk mahkemesinde açtığı dava ile müvekkilinin davalı şirkete ait otelde tatil yaparken diğer davalı çalışanın dikkatsizliği sonucu bacağına semaverden çay döküldüğünü, bacağında kalıcı eser niteliğinde yanık izi oluştuğunu, okul ve iş hayatının aksadığını, olay tarihinde yirmi iki yaşında bir genç kız olan davacının bacağında ömür boyu kalacak yanık izinden dolayı manevi olarak büyük üzüntü duyduğunu, davalıların kusurlarından doğan zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek 1.000 TL maddi 20.000 TL manevi tazminatın faiziyle ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalılar vekili; tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, yanık izlerinin kalıcı olacağına dair dosyada bir delil bulunmadığını, davacı tarafın İstanbul'da uzun süre tedavi gördüğüne ya da masraf yaptığına dair herhangi bir belge sunmadığını, davacı yanın konaklama satış sözleşmesi çerçevesinde herhangi bir şikayette bulunmadığını ve sözleşme karşılığı 576 TL, hastanede yapılan tedavi karşılığı 148,77 TL ödediğini, uçak biletinin ise tesisten çıkış yapılan güne istinaden alındığını, bu nedenle talep edilen 1.000 TL maddi tazminatın dayanaksız olduğunu, manevi tazminata dair yasal koşulların da oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararı:

6. Görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinin 21.03.2014 tarihli ve 2010/581 E., 2014/395 K. sayılı kararı ile; davacının vücudunda oluşan yanık nedeniyle kalıcı eser niteliğinde iz kalacağının belirlendiği, olayda davalı şirket çalışanının kusurlu olduğunun mahkumiyet kararı ile kesinleştiği ve 1.000 TL maddi zarar olabileceği gerekçesiyle takdiren 20.000 TL manevi tazminata ve 1.000 TL maddi tazminata karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

8. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 28.01.2016 tarihli ve 2014/45434 E., 2016/2105 K. sayılı kararı ile; “… 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın tutarını belirlerken eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranının, sıfatını, sosyal ve ekonomik durumlarını dikkate almalıdır. Olayın özelliğine göre takdir haklarını etkileyecek nedenler objektif olarak kararda gösterilmelidir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olayda açıklanan ilkeler gözetildiğinde hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Mahkemece, daha makul seviyede manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

9. Mahkemenin 30.06.2016 tarihli ve 2016/535 E., 2016/1380 K. sayılı kararı ile; önceki karar gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı V. Turizm Otelcilik İşl. ve İnş. San. Tic. A.Ş.'den tatil hizmeti alındığı sırada, şirket çalışanı diğer davalının kusurlu hareketiyle sıcak semaverin bacağına dökülmesi suretiyle kalıcı iz kalacak şekilde yaralanan davacıya mahkemece takdir edilen 20.000 TL manevi tazminatın fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; kusur, zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir.

13. Öte yandan, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 47. [6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 56.] maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarihli ve 1966/7 E., 1966/7 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hâl ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.

14. Yine Borçlar Kanunu’nun 47. (TBK 56.) maddesine göre; hâkimin özel hâlleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O hâlde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut hâlde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.

15. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkân nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir.

16. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ve zarara yol açanın ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, ölüm ya da beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 06.07.2021 tarihli ve 2017/(17)4-1717 E., 2021/928 K.; 02.10.2018 tarihli ve 2017/17-1098 E., 2018/1384 K.; 02.03.2021 tarihli ve 2020/17-41 E., 2021/182 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.

17. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, olayın meydana geliş şekli, dosyadaki tutanak ve kanıtlar, olay tarihinde davacının yaşı ve “kalıcı eser niteliğinde yanık izi kalacağı”nı belirten adli tıp raporu, yanığın davacının vücudunda bulunduğu yer ve olayın meydana geldiği tarihteki paranın alım gücü ile davalı şirketin tatil hizmeti alınan profesyonel hizmet beklenen bir konumda olduğu dikkate alındığında; semaverdeki kaynar suyun dökülmesi sonucu yaşanan kaza nedeniyle davacının bacağında oluşan yanık izi nedeniyle mahkemece davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın fahiş olmadığının kabulü gerekir.

18. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığı, mahkemelerce başkaca olaylarda hükmedilen manevi tazminat miktarları birlikte değerlendirildiğinde orantılılık ilkesinin göz önünde bulundurulması gerektiği, bu nedenle hükmedilen tazminatın fahiş olduğu, direnme kararının Özel Daire bozma kararında açıklanan nedenle bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

19. O hâlde; usul ve yasaya uygun olan direnme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,

Aşağıda dökümü yazılı (1.004,85TL) harcın temyiz edenden alınmasına,

6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.11.2021 tarihinde oy çokluğu ile kesin olarak karar verildi.

BİLGİ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda bulunan 18 üyenin 14’ü ONAMA, 4’ü ise BOZMA yönünde oy kullanmışlardır.

BİLGİ : ABD’de zarar tutarlarını şişirme uygulaması o kadar yaygındır ki, birçok eyalet, taleplerin herhangi bir tutar altında bildirilmesini bile yasaklar. (SHEPHER, George B., Avukatlık Ücretinin Karşı Tarafa Tahmiline İlişkin Avrupa Kuralının Dava Davranışı Üzerine Etkileri, Fasikül Dergisi, C: 12, S: 127, Y: 2020, s. 16-20. Çeviren: AYKUT, Gökhan)