RAPORDA 23R7 UYGULAMASININ ARAÇ PERFORMANSINI ETKİLEYİP ETKİLEMEYECEĞİ AÇIKÇA VE SOMUT VERİLERE DAYALI OLARAK AÇIKLANMALIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


13 Kas
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI

ESAS NO       : 2020/6396
KARAR NO    : 2021/8132

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

TARİHİ                        : 15/11/2019
NUMARASI                : 2019/542 - 2019/2276
DAVACI                      : T.S. VEKİLİ Av. E.Y. VD.
DAVALI                      : D. OTOMOTİV SERVİS VE TİC. AŞ. VEKİLİ Av. E.Y. VD.
İLK DERECE
MAHKEMESİ             : FATSA 1. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

TARİHİ                       : 15/10/2018
NUMARASI                : 2017/498 - 2018/482

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın misli ile değişimi-bedel indirimi davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi neticesinde; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Davacı; davalının ithal ettiği 2013 Model P. 1.6 TDI B.T 105 PS Marka aracın maliki olduğunu, bugüne kadar tüm bakımları yetkili serviste yapılan araca, emisyon ölçümlerindeki hata nedeni ile 21/02/2017 tarihinde ücretsiz olarak 23r7 aksiyonu adı verilen bir işlem yapıldığını, söz konusu hata durumu nedeni ile V.'in bazı yabancı ülkelerdeki araçlarını geri çağırdığını, Türkiye'de ise onarım yolu ile durumu düzeltmeye çalıştığını; ancak aracına 23r7 aksiyonu işlemi yapıldıktan sonra sarsıntılı çalışması, yakıtının artması, motor ve egzoz gazı uyarısı vermesi, hızlanmaması üzerine O.F. Servisine başvurduğunu, söz konusu şikayetlerinin ücretsiz bir şekilde onarılmasına karar verildiğini, onarımın yapıldığı belirtilen aracın teslim edildiğini, söz konusu işlemden sonra 10/05/2017 tarihinde aracının aynı sorunlarla yine arıza verdiğini, yine O.F. Servisinde aracına bedelsiz onarım yapıldığını ve arızanın giderildiği belirtilerek aracın teslim edildiğini; ancak aracın 27/05/2017 tarihinde aynı sorunları tekrarladığını, bir kısmı ücret mukabilinde bir kısmı bedelsiz işlemler yapılarak arızanın giderildiğini, teslim edilen aracın aynı sorunları yine tekrarladığını ve 19/06/2017 tarihinde yolda kalan aracı çekici marifetiyle davalıya ait servise getirdiğini, araçtaki arızaların halen devam ettiğini ileri sürerek öncelikle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bu durumun mümkün olmaması halinde ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 500 TL'nin aracın satış tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, üretici tarafından yapıldığı iddia edilen işlemlerden teknik ve hukuki kapsamda bilgi sahibi olmasının imkansız olduğunu, davacının sözü edilen şikayetlerinin servis aksiyonu ile ilgili olmadığını ve bunların ayıp niteliğinde de olmadığını, davaya konu aracın 4 yıldır 155.000 km'ye kadar kullanıldığını, araç sahibi bilgisinin en az üç kez değiştiğini, aracın emisyon ayarları ile ilgili yapılan test ile araçta meydana gelen arızaların birbirleriyle bağlantılı olmadığını, 23r7 aksiyonu adı verilen işlemin Euro 5 EA 189 dizel motorlara sahip araçların motor yönetim sistemlerinde NOx gazının gerçek kullanım koşullarında optimize edilebilmesine yönelik yazılımın güncellenmesi çalışması olduğunu, yapılan bu uygulamanın araçta meydana gelen arızalarla hiçbir bağlantısının bulunmadığını, aracın bakımlarının düzenli yaptırılmadığını, aracın değer kaybına uğradığı iddiasına ilişkin hiçbir delile dayanılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

İlk derece mahkemesince; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; ülkemizde araç muayenesi sırasında egzoz emisyonları ölçümünde kullanılan cihazlarda azot oksit (NOx) ölçümü yapılmadığı, ancak araştırma laboratuvarlarında NOx emisyonları ölçümü yapıldığı, ABD'deki emisyon standart değerlerinin daha sıkı olduğu ve birimi gram/mil olarak verildiği, dolayısıyla ABD'de egzoz emisyon değerlerinden dolayı bir araç trafiğe çıkamazken aynı aracın Avrupa Birliği ülkelerinde ve ülkemizde trafiğe çıkabildiği, dava konusu aracın tip onayını aldığı, alış tarihi itibarıyle sahip olduğu özellikler açısından teknik olarak herhangi bir ayıba sahip olmadığı ve trafiğe çıkmasında mevzuat açısından bir sorun bulunmadığı, dava konusu aracın teknik olarak herhangi bir ayıba sahip olmadığı, eksoz gazındaki NOx bileşiğinin fazla olmasının ve araca 23r7 aksiyonu tabir edilen ve yazılım güncellenmesinden öteye gitmeyen işlem yapılmasının teknik açıdan ayıp olarak nitelendirilebilecek bir işlem olmadığı, aracın sürüş ve yol güvenliğini etkilemeyeceği, aracın yakıt tüketimine bir etkisinin bulunmayacağı, davacının araçtan yararlanmasına engel olmadığı, aracın 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesi kapsamında ayıplı bir mal olmadığı gerekçesiyle, davacının davasının reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili tarafından istinafa başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

HMK'nın 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.

HMK’nın 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.

Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.

Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.

Somut olayda; davacı, 23r7 aksiyonu tabir edilen yazılım güncellemesi sonucu aracının ayıplı hale geldiğini ve ayıbın giderilmediğini, her seferinde ayıbın yeniden ortaya çıktığını ileri sürmektedir.

İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının aracını ayıplı hale getirdiğini ileri sürdüğü 23r7 uygulamasının içeriği açıkça tartışılmamıştır. Diğer taraftan, dava konusu araca 23r7 uygulaması işleminin yapılmasına ilişkin kayıtlar dosyada değildir, rapordan bahse konu uygulamanın NOx gazı emisyon değerlerini taahhüt edilen sınırlarda gösteren hileli yazılımı ortadan kaldırarak gerçek değerlerin gösterilmesini sağlamayı mı, yoksa emisyonu taahhüt edilen değerlere çekmeyi mi amaçladığı; taahhüt edilen değerlere çekmeyi amaçlıyor ise, yazılımla birlikte 1.6 litrelik dizel motorlar için gerçekleştirilen yazılım güncellenmesine ilave olarak bir hava akış düzenleyicisinin de eklenip eklenmediği, araca ayrıca bir parça ilavesi yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Raporda; söz konusu uygulamanın, aracın performansını etkilemeyeceği belirtilmekle birlikte bunun gerekçelerine açıkça ve somut verilere dayalı olarak yer verilmemiştir. Bu hali ile raporun denetime elverişli olduğundan bahsedilemez.

O halde İlk Derece Mahkemesince; dava konusu araca 23r7 uygulaması yapılmasına ilişkin kayıtlar getirtilerek, bilirkişi kurulundan davacı iddialarını ve itirazlarını karşılar şekilde somut verilere dayalı, gerekçeli, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 09/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan           Üye                   Üye               Üye             Üye
M. DUMAN      H. ÖZDEMİR    H. KANIK      E. ATEŞ      İ. ULUKUL