SADAKATSİZLİĞE DAYALI BOŞANMA, BOŞANMADAKİ MAL PAYLAŞIMINDA ETKİLİ DEĞİLDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


11 May
2015

Yazdır

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2014/14397
KARAR NO          : 2014/18285     

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ      :
Ankara 8. Aile Mahkemesi
TARİHİ               : 10/04/2014
NUMARASI         : 2006/347-2014/444
DAVACI              : G.E.
DAVALI              : E.S.A.
DAVA TÜRÜ       : Alacak, katkı payı

G.E. ile E.S.A. aralarındaki alacak, katkı payı davasının dava ve karşı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Ankara 8. Hukuk Mahkemesi'nden verilen 10.04.2014 gün ve 347/444 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.10.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı-karşı davalı G.E. bizzat ve vekilleri Av. P.T.A., Av. M.Ü.E. ve karşı taraftan davalı vekili Av. N.Ç. geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı G. vekili, tarafların 1982 yılında evlendiğini, 20.05.2004 tarihinde boşanma davası açıldığını, davanın derdest olması nedeniyle olağanüstü mal rejimi olan mal ayrılığı rejimine geçilmesini, davalının Oyak Genel Müdürlüğü'nden 37.005,67 TL emekli ikramiyesi, 5.072,49 TL kar payı olmak üzere toplam 42.078,16 TL değer iktisap ettiğini, T.C. Emekli Sandığından 35.789,33 TL emekli ikramiyesi, 12.05.2004 tarihinde 735,98 TL tasarruf teşvik kesintisi aldığını, davalının isteği üzerine 13.05.2002 tarihinde eşine 9.000 Sterlin gönderdiğini, ayrı yaşadıkları Eylül 2001-Temmuz 2003 arası davalının 27 aylık kazancı olan 43.200,00 TL. de dahil olmak üzere edinilmiş malların 1/2 değeri olan 70.351,74 TL’nin davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini, tasfiye sırasında davalının annesi adına aldığı ve davacıdan kaçırdığı 06 … 59 plakalı aracın, davalının boşanma dosyasında ortaya çıkan zinasının da TMK 236. maddesi gereği dikkate alınmasını istemiştir. Karşı davaya cevabında ise; Kartal 3.Aile Mahkemesi'nde usulüne uygun, harcı ikame edilmiş bir dava bulunmadığından derdestlik itirazının yerinde olmadığını, davalı-karşı davacının kredi ve gelirlerini evine harcamadığını, kredilerle alınan mallar arasında nesnel bir bağ bulunmadığını, araçların kişisel mal, emekli maaşının ise edinilmiş mal olduğunu, karşı davalının sunduğu bilirkişi raporu uyarınca 15.800 TL kumar harcamasının 1/2 katılım payının  alacaklarına eklenmesi gerektiğini, davacının kendi mal varlığını borçlularından kaçırmak amacıyla 06 … 73 plakalı aracı eşine devrettiğini, 06 … 14 plakalı aracın ise davacının annesi tarafından bedelsiz olarak kızına verdiğini açıklayarak karşı davanın reddini savunmuştur.

Davalı E.S. vekili, boşanma dosyasında da müvekkili tarafından malların tasfiyesi, katılma ve değer artış bedellerinin ödenmesinin istendiğini, bu taleplerin reddedildiğini ancak dosya temyizde olduğundan derdestlik itirazının göz önüne alınmasını, araçların edinilmesinin 2000 model aracın satışı ile başlayan alım satımlarla birbirini takip edecek şekilde yapıldığını, davacının gönderdiği 9.000 sterlinin de araç alımında kullanıldığını, üzerine para da ilave edildiğini, müvekkilin emekli ikramiyesi ve bağlı hakların 1983-2004 dönemi müvekkilin çalışmalarının karşılığı olup, maaş ile birlikte kişisel mal sayılması gerektiğini açıklayarak aleyhe açılan davanın reddini savunmuş, 9.5.2006 tarihinde harcını da yatırarak açtığı karşı davasında ise, evlilik içinde kadın adına alınan İzmir D. 7512 ada 2 parselde 2 nolu dubleks yazlığın tarafların ortak gelirleri ile alındığını açıklayarak fazlaya dair hakları saklı tutularak eve yaptığı katkıların karşılığı olarak 1/2 bedeli karşılığı şimdilik 20.000,00 TL’nin, kadının Şubat 2002 de Yarbay rütbesi ile emekli olması sebebiyle aldığı 35.000 TL emekli ikramiyesi, kadına ödenen tasarruf teşvik ve nema ödemesinin, kadının 27 aylık maaşının yarısının, 2002 yılından sonra alınan 06 … 73, 06 … 14 ve 34 .. 4889 plaka sayılı araçların değerlerinin yarısının kendisine ödenmesi gerektiğinden hareketle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 75.800,00 TL’nin karşı davalıdan tahsilini istemiş. 12.03.2014 tarihinde harcını da yatırdığı dilekçesi ile karşı davasındaki talebini 28.933,82 TL artırarak 104.733.82 TL. olarak ıslah etmiş. 75.800,00 TL.lik alacağa dava tarihinden, 28.933.82 TL’lik alacağa ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istemiştir.

Mahkemece, davacı-karşı davalı G.’ün, davalı-karşı davacının emekli ikramiyesinden 124,17 TL, Oyak kar payından 2.536 TL, nema alacağından 586,21 TL. katılma alacağının olduğunun kabulü ile karar tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı-karşı davacıdan alınıp davacı-karşı davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı-karşı davacı E.S.’ın, İzmir ili Ç. ilçesi D. mahallesi 7512 ada 2 parselde D blok 2 nolu bağımsız bölümden 86.292 TL katkı payı olduğunun kabulü ile 20.000 TL'lik kısmının dava tarihinden, 66.292 TL'lik kısmının ise ıslah tarihi olan 12.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 34 .. 4889 plakalı otodan 12.168 TL katkı payı, 665,31 TL katılma alacağı olduğunun kabulü ile katkı payına ilişkin kısmın dava tarihinden, katılma alacağına ilişkin kısmının ise karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 06 … 73 plakalı otodan 4.332,24 TL katkı payının olduğunun kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davacı-karşı davalının emekli ikramiyesinden 1.276,23 TL katılma alacağının olduğunun kabulü ile karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınıp davalı-karşı davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, maaş ve davacının nema ödemesi ile 06 .. 7717 ve 06 … 414 plakalı otolar ile karşılıklı gönderildiği bildirilen dövizler yönünden tarafların katkı payı ve katılma alacaklarının bulunmadığı kabul edilerek bu taleplerin ve TMK'nun 236/2 maddesi uyarınca yapılan talebin takdiren reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı-karşı davalı G. tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar 05.03.1982 tarihinde evlenmişler, kadının 20.05.2004, erkeğin 07.06.2004 tarihinde açtığı davalar birlikte görülerek boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 12.12.2005 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.),  bu  tarihten  mal  rejiminin  sona  erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 sayılı Yasa'nın 10.m.).

Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve taktirde bir isabetsizlik görülmediğine, davalı-karşı davacının annesi Günaydın adına üçüncü kişiden 29.04.2004 tarihinde alınan aracın davalı-karşı davacı tarafından alındığı veya evlilik birliğinden mal kaçırma, davacı-karşı davalı kadının katılma alacağını azaltma amacı ile devredildiği iddiasının ispatlanamadığına, kumar borcuna harcanan para, havale ile müşterek çocuk için gönderilen miktar, yine davalı-karşı davacının çalışarak elde ettiği maaş gelirinin evlilik birliği içinde harcandığı sabit olup mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olmadığına, edinilmiş mallara katılma rejiminde katılma alacağı talebi bakımından uygulanması mümkün olan TMK’nun 236/2. maddesinin katkı payı alacağı bakımından uygulanma imkanı olmadığı gibi tarafların TMK’nın 161. maddesinde yazılı zina sebebiyle değil 166. maddesine göre boşandıkları dikkate alındığında katılma alacağı bakımından da bu maddenin uygulanmasının mümkün bulunmadığına, yine davalı-karşı davacı E.S.’a ödendikleri sabit olmakla birlikte mal rejimi sona erdiğinde mevcut olmadıkları anlaşılan emekli ikramiyesi, kar payı ve nema alacağı bakımından tasfiye imkanı yok ise de temyiz edenin sıfatına göre davacı-karşı davalı G. lehine hükmedilen miktarlar bakımından herhangi bir inceleme yapılamayacağına ve bozma sevkedilemeyeceğine göre davacı-karşı davalı G.’ün asıl davada lehine hükmedilen bölümle ilgili tüm, karşı davada aleyhine hükmedilen bölümle ilgili aşağıdaki husus dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Mahkemece, karşı dava sebebiyle, hükme esas alınan 03.12.2012 bilirkişi raporu doğrultusunda Dalyan Mahallesi 7512 ada 2 parselde 2 nolu dubleks yazlık ile 34 VB 4889 plakalı araçla ilgili katkı payı ve katılma alacağına, 06 … 73 plakalı araçla ilgili katkı payı alacağına, davacı-karşı davalı G.’e ödenen emekli ikramiyesi ile ilgili katılma alacağına hükmedilmiş, davacı-karşı davalı tarafından gerek bilirkişi raporunun gerekse bu raporu hükme esas alan Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kararın bozulması istenmiştir.

Dava konusu D. Mahallesinde 7512 ada 2 parseldeki 2 nolu dubleks yazlık, S.S. Dalyanköy konut yapı kooperatifi adına iken 22.05.1998 tarihinde G.’ün yazılı talebi ve kooperatif tarafından üyelik için istenen bedellerin ödenmesi ile G. adına üye olunmuş, tapuda 28.05.1998 de önce 1/8 arsa payı tapuda devredilmiş, sonra 27.07.1998 tarihinde dubleks meskene ait tapu G. adına tescili yapılmıştır. G. tarafından 01.02.2005 tarihinde E.K.’ya satılan, E.’nin ölümü ile 28.09.2005 tarihinde tek mirasçısı E.E.E. adına intikali yapılan yazlık, 21.07.2006 tarihinde E.A.’a satılmıştır. 34 .. 4889 plakalı 2002 model opel corsa combo araç 15.05.2002 tarihinde G. adına alınmış ve 08.07.2004 tarihinde kızı P.T.’ya satılarak devredilmiştir. 06 MYG 73 plakalı 2001 model fiat palio araç ise 04.06.2001 tarihinde davalı-karşı davacı E.S.A. adına iken 04.07.2002 tarihinde satış ile davacı-karşı davalı G.’e devredilmiş, G. de aracı 12.07.2004 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye satmıştır. SGK’dan gelen yazıya göre G.’e 15.2.2002 tarihinde emekliye ayrılması sebebiyle 19.02.2002 tarihinde 16.958 TL emekli ikramiyesi, 5.228 TL ikramiye farkı olmak üzere toplam 22.247,55 TL ödenmiş, emeklilik sebebiyle Oyak tarafından da 2.709,92 TL ödeme yapılmıştır.

Öncelikle 19.02.2002 tarihinde davacı-karşı davalı G.’e ödenen toplam 24.957,47 TL emekli ikramiyesi ile ilgili bilirkişi tarafından TMK’nun 228. maddesi de gözetilerek hesaplama yapılmış ve davalı-karşı davacı E.S. lehine 1.276,23 TL katılma alacağı hesaplanmıştır. Ancak her ne kadar bu miktar ikramiyenin G.’e ödendiği sabit ise de toplanan delillere göre bu ikramiyenin kumar borçlarına harcandığı anlaşıldığına göre Mahkemece bu talebin reddine karar verilmesi gerekirken, TMK’nun 225, 235/1. maddeleri gereği mal rejimi sona erdiği sırada mevcut olmayan bu miktarın tasfiyede dikkate alınarak katılma alacağı hesaplanması ve G. aleyhine katılma alacağına hükmedilmesi doğru değildir.

06 … 73 plakalı araç davalı-karşı davacı E.S. adına iken trafik kaydında satış yapılarak davacı-karşı davalı G.’e devredilmiş olup bu devrin taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 04.07.2002 tarihinde yapılması ve dosyada bağış iradesini gösteren bir delile rastlanmaması sebebiyle bu araçla ilgili davalı-karşı davacı lehine katılma alacağı hesabı yapılması doğrudur. G. tarafından üçüncü kişiye satış 12.07.2004 tarihinde yani mal rejimi sona erdikten sonraki bir tarihte yapıldığından hesaplamanın devir tarihindeki değere veya hakkaniyete göre değil karar tarihine en yakın tarihteki değere göre hesaplama yapılması gerekmektedir. Mahkemece hatalı değerlendirme ile G. aleyhine aracın dava tarihindeki sürüm değeri gözetilerek katkı payı alacağı hesabı yapılması doğru olmamıştır. Ayrıca katılma alacağı davalarında karar tarihinden geçerli olmak üzere faize hükmedilmelidir. Mahkemece, aracın bozma sonrası karar tarihine en yakın tarihteki güncel piyasa sürüm değerinin tespit edilmesi ve bu değerin artık değer kabul edilerek davalı-karşı davacı E.S. lehine yarı oranda katılma alacağına hükmedilmesi, hükmedilecek miktara karar tarihinden geçerli yasal faiz yürütülmesi, hüküm kurulurken kazanılmış hakların da göz önünde bulundurulması gerekir.

34 .. 4889 plakalı 2002 model opel corsa combo araç 15.05.2002 tarihinde G. adına alınmış ve 08.07.2004 tarihinde kızı P.T.’ya satılarak devredilmiştir. Davacı-karşı davalı tarafından kızı P.T.’ya yapılan devir mal rejiminin sona erdiği tarihten sonra yapıldığından bu aracın mal rejimi tasfiyesinde yer alması doğrudur. Yine her ne kadar edinme tarihi itibarıyla taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli ve dava konusu araç edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerekli ise de dosyada toplanan deliller ve tanık beyanları ile sunulan belgeler karşısında davacı-karşı davalı G. lehine alımda kişisel malını kullandığı anlaşıldığından denkleştirme yapılması gereklidir. Mahkeme tarafından bu şekilde usulüne uygun yapılan bilirkişi raporuna değer verilmesi ve taraflar lehine kişisel katkı sebebiyle denkleştirme yapılması, bakiye artık değer üzerinden katılma alacağı hesaplanması doğrudur. Ancak tarafların kişisel katkılarının bulunarak denkleştirmeye esas miktarların, dolayısı ie talepte bulunan erkeğin değer artış payının belirlenmesi için ilk araca katkı sebebiyle yapılan hesaplamada, dava konusu aracın alımında kullanılan önceki aracın alım tarihi itibarıyla tarafların gelirleri, gelirlerinden tasarruf edebilecekleri miktarlar ve TKM’nin 152.maddesi gözetilerek katkı payı oranının bulunması gerekirken, E.S. vekilinin bir talebi bulunmadığı halde re’sen kadının TKM’nin 190.maddesinde yazılı aile geçimine katkıda bulunmasının istenebileceği gerekçesi ile bu husus nedeniyle ayrıca G.’ün gelirinden bir miktar düşülmesi ve bu suretle erkeğin katkı oranının fazla bulunması hatalıdır. Usulüne uygun hesaplama durumunda dosyaya getirtilen taraf gelirleri de dikkate alınarak davalı-karşı davacı E.S.’ın ilk araca gelirleri ile kişisel katkısı sebebiyle bulunacak katkı oranının % 46,03 çıktığı, aracın hesaplamaya esas 21.400 TL piyasa sürüm değerine göre davalı-karşı davacı E.S. lehine denkleştirme sonunda hükmedilecek değer artış payı alacağı miktarının 9.850 TL. olması gerektiği, 21.400 TL değerden tarafların kişisel katkıları ile sağladıkları toplam 20.085 TL düşüldükten sonra denkleştirmeye göre bakiye 1.315 TL artık değer üzerinden katılma alacağının ise 657,50 TL olduğu görülmektedir. Bu durumda Mahkemece davalı-karşı davacı E.S. lehine 34 .. 4889 plakalı araç sebebiyle 9.850 TL değer artış payı, 657,50 TL  katılma  alacağının  her  ikisi  yönünden   de   karar   tarihinden   geçerli   yasal   faizi   ile davacı-karşı davalı G.’den tahsiline karar verilmesi gerekirken, ilk araca gelirleri ile yapılan katkı nedeniyle bulunan katkı oranlarından hareketle edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli iken alınan araca kişisel katkıdan dolayı katkı payı alacağı değil değer artış payı alacağı doğacağı da gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

D. Mahallesinde 7512 ada 2 parseldeki 2 nolu dubleks yazlık ise edinme tarihi itibarıyla taraflar arasında mal ayrılığı rejimi geçerli olduğuna, her ne kadar davalı-karşı davacı vekili tarafından E.S.’ın annesinden borç alındığı ve Emlak Bankasından kredi çekildiği iddiası ispat edilememiş ise de alım ile kooperatif üyeliğinin G. adına olması, yapılacak ödemelerde ödemeyi yapan kişinin üye G. olarak görünmesinin hayatın olağan akışına uygun olup bu durumun eş E.S. tarafından katkı yapılmadığını göstermeyeceği, yapılan ödemelerin de G.’ün kişisel malı olduğunu ispatlamadığı, ayrıca her iki tarafın erkek lehine fazla olmakla beraber çalışarak gelir elde ettikleri, bu durumda erkeğin bu gelir ile alımda katkısının bulunduğunun kabulünün zorunlu olduğu, yazlığın mal rejimi sona erdikten sonra devredilmesi nedeniyle alacağa hakkaniyete göre de hükmedilemeyeceği, hesaplamada devir tarihindeki değerin değil, eldeki dava tarihinde belirlenen piyasa sürüm değeri 135.000 TL'nin dikkate alınması gerekeceği gözetildiğinde kadının temyiz itirazları bu yönlerden yerinde değildir. Ancak az yukarıda açıklandığı üzere katkı payı alacağı hesabı yapılırken erkeğin vekilinin bir talebi olmadan re’sen kadının evin geçimine geliri ile katkıda bulunması gerektiğinden hareketle TKM’nin 190.maddesi göz önünde bulundurularak katkı oranının hesaplanması, bu şekilde erkeğin lehine fazla katkı oranı ve katkı payı alacağı belirlenmesi hatalı olmuştur. Dosyada bulunan taraf gelirleri, kişisel harcamalarına ayırabilecekleri miktar ile TKM’nin 152.maddesi gözetildiğinde E.S.’ın bulunan % 54,25 katkı oranı üzerinden dava tarihindeki piyasa sürüm değeri 135.000 TL ile çarpılarak 73.251 TL katkı payı alacağına hükmedilmesi gerekirken hatalı hesaplamaya itibar edilerek yazılı şekilde 86.292 TL.ye hükmedilmesi de doğru değildir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının temyiz itirazları belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nın 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nın 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti'nin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.