SADECE HACİZ TALEBİ İLE TAHLİYE ADRESİNDEKİ TAŞINMAZDAN KAYNAKLANAN İFADESİ MUĞLAK OLUP TAHLİYE İRADESİNİ YANSITMAMAKTADIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


06 Kas
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2017/(6)8-1842
KARAR NO   : 2021/648

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              :
 Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                        : 14/04/2014
NUMARASI                : 2014/129 - 2014/257
DAVACI-ALACAKLI  : S.Ö. vekili Av. S.T.
DAVALI-BORÇLU      : F.A. vekili Av. M.K.

1. Taraflar arasındaki "temerrüt nedeniyle tahliye” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Bursa 3. İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen istemin kabulüne ilişkin karar borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir.

2. Direnme kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. İNCELEME SÜRECİ

Alacaklı İstemi:

4. Alacaklı vekili istem dilekçesinde; borçlunun ödemediği aylara ait kira bedelleri için aleyhine başlattıkları Bursa 18. İcra Dairesinin 2013/19.4 E. sayılı icra dosyasında borçluya gönderilen örnek 13 nolu ihtarlı ödeme emrinin 15.03.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, takibin (itiraz edilmeyerek) kesinleştiğini, borçlunun süresinde borcunu ödemediğini ileri sürerek kira sözleşmesinin bozulmasına ve davalının (borçlunun) kiralananı boşaltmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Borçlu Cevabı:

5. Borçlu cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında; “Ben bu davada gerçek anlamda davalı değilim zira taşınmazı kiralayan H. Elektrik Ltd Şti.’dir. Ayrıca kira sözleşmesi gereği ödenmesi gereken 1.100 TL de davalıya (davacıya) ödenmiştir. Buna ilişkin dekontları sunuyorum. Mart ayının ödemesi daha sonra yapılmış olabilir” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Mahkeme Kararı:

6. Bursa 3. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 29.07.2013 tarihli ve 2013/359 E., 2013/475 K. sayılı kararı ile; icra dosyası incelendiğinde davacı kiralayanın, davalı borçlu kiracıya ödenmediğini iddia ettiği kira bedelleri için adi kiraya ilişkin takipte bulunduğu ve örnek 13 ödeme emrinin borçlu Fevzi A.'a 15.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği, kiracı borçlu tarafından 7 gün içinde yapılmış bir itiraz olmadığı gibi, 30 gün içinde bir ödeme de olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı borçlu kiracının dava konusu G. Caddesi No:1.7 Osmangazi Bursa adresindeki mecurdan temerrüt sebebiyle tahliyesine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. Bursa 3. İcra (Hukuk) Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesince 25.12.2013 tarihli ve 2013/16425 E., 2013/17292 K. sayılı kararı ile;

"... Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı tarafından, davalı kiracının ödemediği iddia olunan kira borçlarının tahsili için 14.03.2013 tarihinde başlatılan ilamsız adi ve hasılat kiralarına ait takip talepnamesinde, tahliye isteği bulunmamaktadır. Tahliye isteği bulunmadığı halde icra müdürlüğünce 30 gün ödeme süreli ve tahliye ihtarını taşıyan 13 örnek nolu ödeme emri düzenlenerek davalı borçluya gönderilmiş olması davacıya tahliye isteme hakkı vermez. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliyeye karar verilmesi doğru değildir…" gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

9. Bursa 3. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 14.04.2014 tarihli ve 2014/129 E., 2014/257 K. sayılı kararı ile; Özel Dairenin de istikrar kazanan içtihatlarına göre takip talebinde alacaklının seçilen takip yolu ile ilgili kısım dışında da olsa tahliye isteğinin olmasının yeterli olduğu, takip talebi incelendiğinde 7. madde karşısında dava konusu taşınmazın adresi belirtildikten sonra "tahliye adresindeki taşınmazdan kaynaklanan" ibaresinin yer aldığı gerekçeleri ile direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı süresi içinde borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; takip talebinde tahliye isteğinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. Kira akdinin sona erme sebeplerinden biri de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 315 veya 362 (818 sayılı Borçlar Kanunu m. 260 veya 288.) maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre kiraya verenin kira sözleşmesini fesh edebilmesi için öncelikle kiracıya fesih ihtarnamesi göndermesi gerekir. Bu ihtarnamede muaccel kira borcunu ödemeyen kiracıya borcunu ödemesi için TBK’nın 315 veya 362. (818 sayılı BK’nın 260 veya 288.) maddelerinde öngörülen bir mehil verilir. İhtarda bu mehil içerisinde miktar ve tutarı belirtilen kira borcu ödenmediği takdirde kira sözleşmesinin feshedileceği ve tahliye davası açılacağının yazılması zorunludur. Kiracı mehil süresi içinde kira borcunu ödemez ise kiraya veren tahliye davası açabilir. Kiraya veren genel mahkemede tahliye davası açmadan icra takibi ile tahliyeyi gerçekleştirmek isterse İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 269-269/d maddeleri arasında düzenlenen kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle ilamsız tahliye takibi yoluna başvurabilir. Bunun için de İİK’nın 269. maddesinin 1. fıkrası gereğince bu ihtarın ödeme emrine yazılarak kiracıya gönderilmesi gerekir.

13. Kiraya veren, kira alacağını tahsil edebilmek ve kiracıyı kiralanandan tahliye ettirebilmek için yetkili icra dairesinde takip talebinde bulunmalıdır. İlamsız tahliye takip talebinin yapılması ve içeriği kural olarak genel haciz yolu ile takipteki (İİK m. 42, 58) gibidir. İİK’nın 269. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen “alacaklı da talep ederse” hükmü uyarınca kiraya veren alacaklı (ödeme emri ile) TBK’nın 315 veya 362. (818 sayılı BK’nın 260 veya 288.) maddelerinde yazılı ihtarın yapılmasını da talep etmesi gerekir. Takip talebi yazılı, sözlü veya elektronik ortamda yapılabilir. Takip talebi olmadan icra dairesinin kendiliğinden icra takibine girişmesi mümkün değildir.

14. Ödeme emrinin de takip talebine uygun düzenlenmesi gerekir. Alacaklının (kiraya verenin) ilamsız tahliye takip talebini alan icra dairesi, borçluya ihtarlı (örnek 13 nolu) ödeme emri gönderir. Bu ödeme emrinde diğer kayıtlarla birlikte, borçlunun (kiracının) kural olarak yedi gün içinde ödeme emrine itiraz edebileceği, itiraz süresi içinde kira sözleşmesini ve varsa yazılı kira sözleşmesindeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse (inkâr etmezse) kira sözleşmesini kabul etmiş sayılacağı, kira borcunu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren TBK’nın 315 veya 362 (818 sayılı BK’nın 260 veya 288.) maddelerinde belirtilen (on, otuz veya altmış gün) belli bir süre içinde ödemesi, itiraz süresi içinde (İİK m. 62'ye göre) ödeme emrine itiraz etmez ve ödeme süresi içinde borcu (kirayı) ödemez ise kiraya verenin (alacaklının) kesinleşen kira alacağı için haciz isteyebileceği (İİK m. 78 vd) ve icra mahkemesinden (kiracının) kiralanan taşınmazdan tahliyesini isteyebileceği ihtar edilir.

15. Kiraya veren (alacaklı), takip talebinde yalnız kiranın ödenmesini istemekle yetinmiş, yani tahliye talebinde bulunmamış ise, icra dairesi, borçluya (kiracıya) İİK’nın 269. maddesine göre (13 örnek nolu) ödeme emri gönderemez; göndermiş olsa bile, alacaklı, böyle bir ödeme emrine dayanarak icra mahkemesinden (veya sulh hukuk mahkemesinden, m. 269/b/4) taşınmazın tahliyesini isteyemez. Bu hâlde (takip talebinde tahliye istemeyip sadece kira alacağının istenmiş olması hâlinde), takip talebi genel haciz yoluna ilişkin bir takip talebidir. Bu nedenle, icra dairesi, borçluya (kiracıya) genel haciz yoluna ilişkin (7) örnek numaralı ödeme emri gönderir (Kuru, B: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 828-823).

16. Alacaklının İİK’nın 269/a maddesine göre tahliye talebi üzerine icra mahkemesi ilk önce alacaklının ilâmsız tahliye takip talebinin kanuna uygun olup olmadığını inceler. Takip talebi kanuna uygun değilse, özellikle alacaklı takip talebinde tahliye istememişse, icra mahkemesi tahliye talebinin reddine karar verir (Kuru, s. 832-833).

17. Bu açıklamalar ışığında somut olayın incelenmesinde; takip talebinin (7) nolu bendinde “G. Cd. N.1.7 Osmangazi/Bursa tahliye adresindeki taşınmazdan kaynaklanan 700TL tutarında 01.01.2013 faiz başlangıç tarihli kira, 1.100 TL tutarında 01.02.2013 faiz başlangıç tarihli kira, 1.100 TL tutarında 01.03.2013 faiz başlangıç tarihli kira tutarındaki alacağın tahsili” talebinin, (9) nolu bendinde ise “haciz” talebinin yazıldığı görülmektedir.

18. Şu hâle göre takip talebinde yer alan “tahliye adresindeki taşınmazdan kaynaklanan” ifadesi muğlak olup, tahliye iradesini yansıtmamaktadır. Takip talebinin (9) nolu bendinde ise tahliye talebi yer almayıp, sadece haciz talebi vardır.

19. O hâlde alacaklı tarafından düzenlenen takip talebinde tahliye isteği bulunmadığından, icra dairesince borçluya gönderilen ödeme emrinde tahliye ihtarının bulunması alacaklıya tahliye açısından bir hak vermez.

20. Hâl böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

21. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile eklenen Geçici 7. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nın 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğden itibaren on gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.