ŞİKAYET TARİHİNDEN SONRA GELİŞEN DURUM NEDENİYLE TALEBİN KONUSU ORTADAN KALKABİLİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


19 Eki
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2017/8-1882
KARAR NO   : 2021/754

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ               :
 Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                         : 11/05/2016
NUMARASI                  : 2016/223 - 2016/358
BORÇLU                      : Maliye Hazinesi vekili Av. K.B.
ALACAKLI                   : İ.Y. vekili Av. Ş.C.

1. Taraflar arasındaki "takas" isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Mersin 3. İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen istemin reddine ilişkin karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir.

2. Direnme kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. İNCELEME SÜRECİ

Borçlu İstemi:

4. Borçlu vekili istem dilekçesinde; karşı tarafın Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.12.2013 tarihli ve 2012/271 E., 2013/861 K. sayılı ilamına dayalı olarak müvekkili Kurum aleyhine Mersin 1. İcra Dairesinin 2014/2.69 E. sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, aynı ilamdan kaynaklanan alacakları için müvekkili Kurum tarafından Salihli 1. İcra Dairesinin 2014/14.0 E. sayılı dosyasında İhsan Y. aleyhine takip başlatıldığını, takas için yasal şartların oluştuğunu ileri sürerek takas taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Alacaklı Cevabı:

5. Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; takibe dayanak ilamın temyiz edildiğini, bu nedenle kesinleşmesinin beklenmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek istemin reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararı:

6. Mersin 3. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 06.08.2014 tarihli ve 2014/187 E., 2014/353 K. sayılı kararı ile; icra takibinde takas ve mahsup için karşılıklı olarak icra takiplerinin kesinleşmiş olmasının şart olduğu, talebe konu dosyalardan Mersin 1. İcra Dairesinin 2014/2.69 E. sayılı dosyasında dayanak ilam tehiri icra talepli olarak temyiz edilmiş olup icra müdürlüğünce 26.03.2014 tarihinde mehil vesikası verilmiş olmakla henüz kesinleşmemiş olduğu, davaların açıldığı günün şartlarına haiz olmakla dayanak ilamın temyiz sonucunun da beklenemeyeceği, bu hâlde takas mahsup şartlarının mevcut olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 20.01.2016 tarihli ve 2014/21196 E., 2016/518 K. sayılı karar ile;

“… Borçlu vekili, müvekkili aleyhine ilama dayalı olarak Mersin 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/2.69 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, müvekkili tarafından da alacaklı aleyhine aynı ilamdan kaynaklanan alacakları için Salihli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/14.0 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takasın yasal şartlarının oluştuğunu, müvekkili aleyhine başlatılan takipteki borç ile alacaklı aleyhine başlatılan takibe konu alacakların takas ve mahsubunu talep etmiştir.

Mahkemece, talebe konu dosyalardan Mersin 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/2.69 sayılı takip dosyasında dayanak ilamın tehir-i icra talepli olarak temyiz edildiği, İcra Müdürlüğü'nce de 26.03.2014 tarihinde mehil vesikası verilmiş olmakla henüz kesinleşmediği, ilamın temyiz sonucunun da beklenemeyeceği, takas mahsup şartlarının mevcut olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir.

İcra takibinin dayanağının Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/271 Esas 2013/861 Karar sayılı ilamı olduğu borçluya icra emrinin tebliğ edildiği, kararın temyiz edilmesi nedeniyle borçlu tarafından alınan mehil vesikasının dosyaya ibraz edildiği, dosya bu aşamadayken, borçlunun aynı ilama dayalı olarak başlattığı Salihli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/14.0 Esas sayılı takip dosyasındaki alacağı için takas def'inde bulunduğu anlaşılmaktadır. İlamdan kaynaklanan alacakların takas ve mahsuba konu edilebilmesi için ilamın kesinleşmesi koşulu aranmamaktadır. Bu nedenle, borçlunun itfa niteliğindeki takas iddiasının Mahkemece değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile borçlunun takas mahsup talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir..." gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

9. Mersin 3. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 11.05.2016 tarihli ve 2016/223 E., 2016/358 K. sayılı kararı ile; mahkemenin ilk kararında belirtildiği üzere icra takibinde takas ve mahsup için karşılıklı olarak "icra takiplerinin kesinleşmiş olması"nın şart olduğu, ilamdan kaynaklanan alacakların takas ve mahsuba konu edilebilmesi için ilamın kesinleşmesi koşulunun olmadığının mahkemenin de kabulünde olduğu, ilk kararda takip dayanağı ilamın kesinleşmediği yolunda bir gerekçe olmadığı, mahkemenin kabulünün ilamın değil takibin kesinleşmesinin şart olduğu, takibin icra ve infaz edilebilir mahiyette olması gerektiği için takibin kesinleşmesinin takas ve mahsupta şart olduğu, tehiri icra için mehil alınmış bir ilam kapsamında icra takip dosyasının derdestliğinin geçici olarak duracağı, tehiri icra mehline - kararına göre aksine bir hüküm olmadığı sürece takibe devam edilemeyeceği, yani bu kapsamda hâli hazırda derdest, ayakta, icra ve infaz olunabilir takip dosyasının olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı süresi içinde borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ilamlı icra takibinde takas ve mahsup talebinde bulunabilmek için takibinin kesinleşmesinin gerekip gerekmediği, buradan varılacak sonuca göre takip dayanağı ilamın temyiz edilerek mehil vesikası alınmış olmasının takibin kesinleşmesini engelleyip engellemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. Takas, bir miktar para ya da konuları itibariyle aynı türden malı birbirine borçlu olan tarafların, borçların muaccel olması ve takas itirazının dermeyan edilmesi kaydıyla, az olan borcun çok olana nazaran sona erdirilmesi olarak tanımlanabilir. Takas, hukukî niteliği itibariyle bozucu yenilik doğuran bir hak olup, sözleşme niteliğinde bulunmadığından, takas iradesinin muhatabına ulaşmasıyla birlikte sonuç doğurmaya başlayacağı kabul edilir. Bu nedenle, takas iradesinin açıklanmamış olması ya da açıklansa bile karşı tarafa varmaması hâlinde borçların takasından söz edilemez. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, takas, borcu sona erdiren nedenlerden biridir.

13. Dar yetkili icra mahkemesinin inceleme usulü gözönünde tutulduğunda takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiasının kural olarak;

(i)- Takasa konu alacağın, İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması,

(ii)- Bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması,

(iii)- Alacağın ilama bağlanmış olması hâllerinde icra mahkemesinde incelenmesi ve istemin sonuçlandırılması mümkündür. Bir başka anlatımla, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 139 vd. maddelerindeki takas isteminin kabulü için öngörülen koşullar genel mahkemelerde görülmekte olan davalarla ilgili olup, icra mahkemesindeki takas talebi yukarıda yazılı koşullara göre değerlendirilmelidir. Buna göre takasa konu alacağın İİK’nın 68. maddesinde yazılı belgelere dayanması ve ilamsız takibin kesinleşmesi hâlinde takas ileri sürülebileceği gibi, alacağın ilamdan kaynaklanması hâlinde de takas ileri sürülebilir.

14. Takas (yani, borçlunun alacaklıdan olan karşılık alacağı ile borcunu takas ettiğini bildirmesi) İİK’nın 33. maddesi anlamında itfa terimine dahildir. Borçlu alacaklıdan olan alacağına karşılık alacağı ile borcunu takas ettiğini bildirerek İİK’nın 33. maddesine göre icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 946-947).

15. Önemle belirtmek gerekir ki bir alacağın ilama bağlanmış olması hâlinde, takasa konu edilebileceği tartışmasız olup, takas yapılabilmesi için ilamın ve takibin kesinleşmesi gerekmediği gibi, ilamdan kaynaklanan alacağın takip konusu yapılmış olması da gerekmez. İlamlı takipte takas iddiası icra mahkemesinde her zaman ileri sürülebilir.

16. Diğer taraftan kesinleşmeden icraya konulabilen ilâmların (hükümlerin) temyiz edilmiş olması, kendiliğinden ilamın icrasını durdurmaz. Hükmü temyiz eden borçlunun, kesinleşmeden icraya konulmuş olan ilamın icrasını durdurabilmek için, teminat karşılığında, Yargıtaydan icranın geri bırakılması (tehiri icra) kararı alması gerekir (Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 443/1; İİK m. 36) Kesinleşmeden icraya konulmuş olan hükmü (ilamı) temyiz eden borçlunun, Yargıtay'dan icranın geri bırakılması (tehiri) kararı alıp icra dairesine vermesi (az veya çok) bir zamana bağlıdır. Bu zaman içinde icranın geri bırakılmasını (durdurulmasını) sağlayabilmek için, hükmü temyiz eden borçlunun icra dairesine (müdürüne) başvurarak, kendisine Yargıtaydan icranın geri bırakılması kararı getirinceye kadar uygun bir süre (mühlet) verilmesini istemesi gerekir (İİK m. 36). Bunun için borçlunun hükmü temyiz ettiğini, mahkemeden alacağı ve icra dairesine vereceği bir belge ile ispat etmesi gerekir. Bu talep üzerine, icra müdürünün hükmü temyiz eden borçluya Yargıtay'dan icranın geri bırakılması kararı getirinceye kadar uygun bir süre verebilmesi için temyiz eden borçlunun teminat göstermesi gerekir. Hükmü temyiz etmiş olan borçlu İİK’nın 36. maddesinde belirtilen teminatlardan birini gösterirse icra müdürü, borçluya Yargıtaydan icranın geri bırakılması (tehiri icra) kararı getirebilmesi için uygun bir süre (mühlet) verir (İİK m. 36/1) ve bu süre içinde ilamın icrasını durdurur. İcra müdürü verdiği bu süreyi ancak zaruret hâlinde uzatabilir (İİK m. 36/1- son cümle) (Kuru, s. 916-918).

17. Bu açıklamalar ışığında somut olayın incelenmesinde; Salihli 1. İcra Dairesinin 2014/14.0 E. sayılı dosyasında alacaklı Maliye Hazinesi vekili tarafından borçlu İhsan Y. aleyhine Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.12.2013 tarihli ve 2012/271 E., 2013/861 K. sayılı ilamına dayalı olarak lehine hükmedilen 45.071TL vekâlet ücreti alacağının tahsili için 24.03.2014 tarihinde ilamlı takip başlatıldığı, Mersin 1. İcra Dairesinin 2014/2.69 E. sayılı dosyasında alacaklı İhsan Y. vekili tarafından borçlu Maliye Bakanlığı aleyhine Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.12.2013 tarihli ve 2012/271 E., 2013/861 K. sayılı ilamına dayalı olarak lehine hükmedilen 1.232,610TL maddi tazminat, 56.028TL vekalet ücreti, 987,45TL yargılama gideri ve işlemiş faizin tahsili için 06.03.2014 tarihinde ilamlı takip başlatıldığı, Mersin 1. İcra Dairesinin 2014/2.69 E. sayılı dosyasında borçlu Maliye Hazinesi vekilinin talebi üzerine 26.03.2014 tarihinde 90 günlük mehil vesikası düzenlendiği, borçlu Maliye Hazinesi vekilinin 24.03.2014 tarihinde takas talebi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir.

18. 28.11.1956 tarihli ve 1956/15 E., 1956/15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince her dava (şikâyet) açıldığı (şikâyetin yapıldığı) tarihteki hukukî durum gözetilerek hükme bağlanır. Somut olayda şikâyet tarihi 24.03.2014 olup, mehil vesikası ise şikâyet tarihinden sonra 26.03.2014 tarihinde düzenlenmiştir. Ayrıca icra mahkemesinin ilk kararının verildiği 06.08.2014 tarihinde 90 günlük mehil süresi dolmuş olup, Yargıtaydan icranın geri bırakılması kararı getirildiğine dair dosya içerisinde bilgi yoktur. Bu nedenle dayanak ilamın temyiz edilerek mehil vesikası alınmış olmasının, takas iddiasına etkisinin tartışılmasına da gerek bulunmamaktadır. Diğer taraftan dayanak ilamı temyiz eden borçlu Hazine vekilinin talebi ile mehil verilmiş, Hazinenin alacaklı olduğu (takas edilmek istenen alacak ile ilgili) Salihli 1. İcra Dairesinin 2014/14.0 E. sayılı dosyası için verilmiş mehil ve alınmış tehiri icra kararı bulunmamaktadır.

19. Ancak gelinen bu aşamada; takip dayanağı Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.12.2013 tarihli ve 2012/271 E., 2013/861 K. sayılı ilamın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 02.12.2014 tarihli 2014/14317 E., 2014/28190 K. sayılı kararı ile bozulduğu, taraf vekillerinin karar düzeltme talebi üzerine mahkeme kararının Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.01.2016 tarihli ve 2015/10680 E., 2016/48 K. sayılı kararı ile taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin kabul edilerek kararın değişik gerekçeyle bozulduğu, mahkemece bozma kararına uyularak karar verildiği anlaşılmaktadır.

20. Şikâyet tarihinden sonra gelişen durum nedeniyle talebin konusu ortadan kalkmış olabilir, bu hâlde konusu kalmayan şikâyet hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmelidir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesince takas istemi hakkında verilen icra mahkemesi kararına ilişkin temyiz incelemesinin yapıldığı 20.01.2016 tarihinde, borçlu vekilinin takas istemine konu ettiği ilam Yargıtay 5. Hukuk Dairesince 02.12.2014 tarihinde bozulması üzerine ortadan kalkmış durumdadır.

21. Bu durumda karar, şikâyetin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek üzere bozulmalıdır.

22. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, takas için alacağın sadece muaccel olmasının yetmediği, ifa edilebilir olmasının da gerektiği, mehil vesikası alınması nedeni ile infaz edilebilir bir alacak bulunmadığı, bu nedenle takas iddiasının ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle direnme kararının bu değişik gerekçe ile bozulması gerektiği görüşü ile direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.

23. Hâl böyle olunca direnme kararının, açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerle bozulması gerekmiştir.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı BOZULMASINA,

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile eklenen Geçici 7. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nın 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.06.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

BİLGİ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda bulunan 21 üyenin 19’u DEĞİŞİK BOZMA, 1’i FARKLI GEREKÇE İLE DEĞİŞİK BOZMA, 1’i ise ONAMA yönünde oy kullanmışlardır.

BİLGİ : "Şikayet şikayetin yapıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır" şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10 Kasım 2020 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/sikayet-sikayetin-yapildigi-tarihteki-hukuki-durum-gozetilerek-hukme-baglanir