ŞİKAYETÇİ BANKA BİRİNCİ HACİZ İHBARNAMESİNE KARŞI YAPMADIĞI İTİRAZINI İKİNCİ HACİZ İHBARNAMESİ TEBLİĞ EDİLMESİ HALİNDE KULLANABİLİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


13 Eyl
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2018/12-90
KARAR NO   : 2022/338

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ               :
 Konya 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                         : 18/06/2015
NUMARASI                 : 2015/408 - 2015/570
DAVACI (ŞİKÂYETÇİ) : T.V. Bankası T.A.O. vekili Av. G.Ç.K.
DAVALI                        : H. Gıda ve İht. Mad. San. ve Tic. A.Ş. vekilleri Av. M.F., Av. M.B.

1. Taraflar arasındaki "şikâyet" isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Konya 2. İcra (Hukuk) Mahkemesince şikâyetin reddine ilişkin karar şikâyetçi üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince önce onanmasına karar verilmiş, şikâyetçi üçüncü kişi vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı şikâyetçi üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. İNCELEME SÜRECİ

Üçüncü Kişi İstemi:

4. Şikâyetçi üçüncü kişi vekili şikâyet dilekçesinde; alacaklı vekili tarafından S. Yem Tavukçuluk Soğuk Hava Hububat Gıda San. Ltd. Şti. ile Ahmet E. aleyhine Konya 6. İcra Müdürlüğünün 2013/9.66 E. sayılı dosyasında başlatılan takipte müvekkili bankaya birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili bankanın ilgili şahsın banka nezdinde hesabının ve mezkur hesapta da 10.665,43 TL alacağının olduğunu belirterek karar gereği haciz işlemini uyguladığını, ancak borçlu Ahmet E.'ın bankanın borçlusu olduğunun sehven bildirilmediğini ve birinci haciz ihbarnamesine sehven itiraz edilmediğini, alacaklı vekilinin borçlu Ahmet E.'ın banka nezdinde bulunan hesabındaki 10.665,43 TL'nin gönderilmesini talep ettiğini, icra müdürünün hesaptaki meblağın icra dosyasına gönderilmesine karar vererek müvekkili bankanın Karaman Şubesine (24.10.2013 tarihli) müzekkere gönderildiğini, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 89. maddesinin 3. fıkrasına göre ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesi gerekirken paranın ödenmesi yönünde müzekkere gönderildiğini, ayrıca Ahmet E.’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla borçlu olduğu kredi sözleşmesinden dolayı müvekkili bankanın rehin-takas-mahsup hakkı doğrultusunda öncelikli hak sahibi olduğunu ileri sürerek müvekkili bankaya gönderilen müzekkerenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkeme Kararı:

5. Konya 2. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 22.11.2013 tarihli ve 2013/1164 E., 2013/1188 K. sayılı kararı ile; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı (şikâyetçi) bankaya birinci haciz ihbarnamesinin 23.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği, 01.10.2013 tarihinde verilen cevabi yazıda borçlu Ahmet E.'ın hesabında 10.665,43 TL bulunduğunun ve haciz şerhinin işlendiğinin bildirildiği, bu aşamadan sonra ikinci haciz ihbarnamesinin çıkarılmasına gerek olmadığı, hesaba haciz işlendiği, bundan sonra şikâyetçi bankanın ancak hesaptaki miktar ile ilgili istihkak prosedürü uygulamasının (istihkak iddiasında bulunmasının) mümkün olduğu, İİK’nın 89. maddesindeki prosedürün üçüncü kişinin yedinde herhangi bir hak ve alacağın bulunup bulunmadığının tespitine yönelik olduğu, müşahhas olarak üçüncü kişinin yedinde bulunan hak ve alacağa haciz uygulanacağı, bu aşamadan sonra üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine itirazının söz konusu olamayacağı gerekçesi ile şikâyetin reddine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

6. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikâyetçi üçüncü kişi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

7. Yargıtay 12. Hukuk Dairesince 20.11.2014 tarihli ve 2014/25181 E., 2014/27884 K. sayılı kararı ile karar onanmıştır.

8. Özel Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikâyetçi üçüncü kişi vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

9. Yargıtay 12. Hukuk Dairesince 28.04.2015 tarihli ve 2015/4158 E., 2015/11616 K. sayılı kararı ile;

"… Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, üçüncü kişi Vakıfbank'a İİK 89/1 maddesi gereğince gönderilen birinci haciz ihbarnamesi üzerine, üçüncü kişinin, borçlunun hesabında 10.665TL bulunduğu, bu miktar üzerine haciz konulduğunu bildirdiği, bu cevap üzerine icra müdürlüğünce haciz koyulan paranın dosyaya gönderilmesinin istendiği, üçüncü kişi vekilinin bu karara karşı icra mahkemesine müracaat ile para üzerinde kendilerinin hapis, rehin hakkı bulunduğu, 1. haciz ihbarnamesine verilen cevapta bu hususun sehven bildirilmediği, müvekkil bankaya 2. haciz ihbarnamesi gönderilmeden paranın istenmesinin usulsüz olduğu iddiasıyla şikayette bulunduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İİK'nun 89/3. maddesi uyarınca “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir...”

Bu durumda 3. kişi Vakıfbank'a gönderilen haciz ihbarnamesinin sonuç doğurabilmesi için İİK' nun 89. maddesindeki prosedürün tamamlanması gerekmekte olup anılan maddedeki prosedür tamamlanmadan borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılması ve paranın gönderilmesinin istenmesi mümkün değildir.

O halde, mahkemece 3. kişinin şikayetinin İİK'nun 89. maddesindeki prosedür tamamlanmadığından kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü yoluna gidilmiştir…” gerekçesiyle üçüncü kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile onama kararı kaldırılarak mahkeme kararı bozulmuştur.

Direnme Kararı:

10. Konya 2. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 18.06.2015 tarihli ve 2015/408 E., 2015/570 K. sayılı kararı ile; üçüncü kişi şikâyetçi banka kendisine İİK’nın 89. maddesine göre tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesine verdiği cevapta borçlunun banka yedinde 10.665,43 TL mevduatının bulunduğunu beyan ederek haciz ihbarnamesine hiçbir itiraz da bulunmadığı, ihtirazi kayıt koymadığı, rehin ve istihkak iddiasında da bulunmadığı, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra herhangi bir itiraz bulunmazsa ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilebileceği, birinci haciz ihbarnamesine beyanda bulunan üçüncü kişinin bu beyanıyla bağlı olduğu, üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine verdiği cevapta 10.665,43TL alacağın varlığını beyan ettikten ve buna haciz şerhi konulduktan sonra ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesi durumunda cevabında değişiklik yapamayacağı, yani birinci haciz ihbarnamesine vermiş olduğu cevabı tadil edemeyeceği, inkâr edemeyeceği, alacağın varlığının kabul edildiği ve haciz konulduğu, icra memurunun işlemi de haciz konulmuş olan paranın dosyaya aktarımını sağlamaktan ibaret olup, işlemin doğru olduğu gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

11. Direnme kararı süresi içinde şikâyetçi üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

12. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; şikâyetçi üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine verdiği cevaba göre İİK'nın 89. maddesindeki prosedür tamamlanmadan borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılmasının ve paranın gönderilmesinin istenmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

13. Haciz cebri icra organı tarafından yapılan devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara, icra memuru tarafından hukuken el konulmasıdır. Borçlu hakkında takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının İİK’nın 78 ve müteakip maddeleri uyarınca borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan doğruya haciz konulmasını, bu kapsamda “haciz müzekkeresi” yazılmasını isteme hakkı vardır. İİK'nın 85. maddesinin 1. fıkrasına göre icra dairesince, borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta bulunan menkul malları ile gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana para, faiz ve masraflar da dâhil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczedilir. İİK'nın 85. maddesinin 2. fıkrası borçluya ait olup da üçüncü kişi elinde olan malların da haczedilebileceğini öngörmektedir.

14. Borçlunun üçüncü kişilerdeki (bankadaki) alacağı menkul (taşınır) hükmündedir (İİK m. 106/2). Bu nedenle, bankadaki mevduatın haczi taşınır haczi gibi yapılır. Borçlunun üçüncü kişideki nakit para alacağı taşınır hükmünde olup, bir alacağın gerek İİK’nın 89. maddesinde öngörülen usulle ve gerek taşınır haczinin tabi olduğu usulle haczedilmesi mümkündür. Ancak, bankadaki mevduat hakkında haciz tutanağı düzenlenmesi için mahalline (İİK m. 102/1) yani bankaya gidilmesine gerek yoktur; haciz tutanağı icra dairesinde düzenlenir, borçlunun bankadaki alacağının haczine karar veren icra dairesi, bankaya birinci haciz ihbarnamesi gönderir (İİK m. 89/1). Fakat, bankaya (üçüncü kişiye) İİK’nın 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilmesi şart değildir, alacaklı talep ederse, bankaya bir haciz yazısı da (müzekkeresi de) gönderilir veya icra müdürü, borçluya ait paranın fiilî haczi için bankaya da gidebilir. İİK’nın 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi hâlinde ise anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 462, 464).

15. İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesine göre üçüncü kişiye çıkarılan haciz ihbarnamelerinde izlenecek usulün irdelenmesi gerekmektedir.

16. Anılan madde uyarınca; borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağını haczeden icra dairesince, üçüncü kişiye bir haciz ihbarnamesi gönderilir. Birinci haciz ihbarnamesinde bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödeyebileceği ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığı veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceği, malı takip borçlusuna vermemesi, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir.

17. Birinci haciz ihbarnamesine, üçüncü kişinin borcunun olmadığını veya malın yedinde bulunmadığını veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borcun ödendiğini veya malın istihlak edildiğini veya kusuru olmaksızın telef olduğunu veya malın borçluya ait olmadığını veya malın kendisine rehnedilmiş olduğunu veya alacağın borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğunu iddia ederek haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde yazılı veya sözlü olarak itiraz etme hakkı vardır. Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, birinci haciz ihbarnamesi ile istenen borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. Yani üçüncü kişi, kendisinden birinci haciz ihbarnamesi ile istenen alacak miktarını takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılır (İİK m. 89/3, c. 1). Yedi gün içinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmemiş olan üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılmasına ilişkin bu karine, kesin bir karine değildir. Zira üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesini aldıktan sonra da itirazda bulunabilir (İİK m. 89/3, c. 2).

18. Alacaklının talebi üzerine icra müdürü birinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmemiş olan üçüncü kişiye, ikinci haciz ihbarnamesi gönderir (İİK m. 89/3, c. 2). İkinci haciz ihbarnamesi ile üçüncü kişiye, birinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmediği için borcun zimmetinde sayıldığı, ikinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde İİK’nın 89. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen sebeplerle ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edebileceği bildirilir ve itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi istenir (İİK m. 89/3, c. 2).

19. Üçüncü kişi ikinci haciz ihbarnamesine üzerine yeniden itiraz edebilme hakkına sahiptir. Kendisine sanki daha önce haciz ihbarnamesi gönderilmemiş gibi birinci haciz ihbarnamesi tüm sonuçlarıyla tekrar edilmektedir (Pekcanıtez, Hakan/ Atalay, Oğuz/ Sungurtekin Özkan, Meral/ Özekes, Muhammet: İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 2012, s. 304).

20. Üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde bu ihbarnameye itiraz edebilir (İİK m. 89/3, c. 2). Bu itirazın yapılması da, birinci haciz ihbarnamesine itirazdaki gibidir. Üçüncü kişi, tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz etmez ise borcun zimmetinde sayılması kesinleşir. Üçüncü kişi yedi gün içinde ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz etmemesi nedeniyle zimmetinde sayılması kesinleşen borcu, icra dairesine ödemez ise icra dairesi alacaklının talebi ile üçüncü kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi (bildirim) gönderir. Üçüncü haciz ihbarnamesi ile üçüncü kişiye ikinci haciz ihbarnamesine de yedi gün içinde itiraz etmediği için zimmetinde sayılması kesinleşen, borcu (parayı) (üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren) on beş gün içinde icra dairesinin banka hesabına ödemesi veya aynı on beş gün içinde takip alacaklısı aleyhine menfî tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye zorlanacağı bildirilir (İİK m. 89/3, c. 3) (Kuru, s. 471 vd.)

21. Üçüncü kişi on beş gün içinde dava açmaz ve zimmetinde sayılan borcu ödemez ise, icra dairesi üçüncü kişinin zimmetinde sayılan borca yetecek kadar mal veya parasını haczeder, satar ve elde edilen para ile takip alacaklısının alacağını öder. İİK'nın 89. maddesinde düzenlenen bu usul tamamlanmadan, üçüncü kişiye tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi nedeniyle, icra dairesince ihbarnamede yazılı paranın üçüncü kişiye muhtıra çıkarılarak istenilmesi mümkün değildir.

22. Üçüncü kişi yedi gün içinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz ederse ikinci haciz ihbarnamesi gönderilemez. Üçüncü kişi birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmemiş olsa bile kendisine gönderilen ikinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda da üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilemez. Üçüncü kişi birinci veya ikinci haciz ihbarnamesine itiraz ederse, istenen paranın üçüncü kişinin elinde (veya borçluya ait) sayılmasına imkân yoktur. Ancak, üçüncü kişi gerçeğe aykırı olarak itirazda bulunmuşsa, alacaklı icra mahkemesinde ceza davası açıp, üçüncü kişinin verdiği cevabın gerçeğe aykırı olduğunu ispat ederek, üçüncü kişinin cezalandırılmasını (İİK m. 338/1) ve tazminata mahkûm edilmesini isteyebilir (İİK m. 89/4).

23. Somut olayda; üçüncü kişi şikâyetçi bankaya 23.09.2013 tarihinde tebliğ edilen birinci haciz müzekkeresine yasal süresi içerisinde şikâyetçi bankaca itiraz edilmediği gibi, borçlu Ahmet E.’ın hesap bakiyesi üzerine haciz şerhinin işlendiği bildirilmiştir. Alacaklı vekili 24.10.2013 tarihinde “Borçlu Ahmet E.’ın hesabının üzerine bloke konulan miktarın gönderilmesi için Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Karaman şubesi müdürlüğüne müzekkere yazılmasını” şeklinde talepte bulunmuş, icra müdürlüğünce 30.10.2013 tarihinde “Talep gereği masraf verildiğinden talep gibi işlem yapılmasına karar verildi” şeklinde işlem yapılarak, şikâyetçi üçüncü kişiye “Dosyamız borçlusunun şubeniz nezdindeki hesabında bulunan ve bloke altına alındığı bildirilen 10.665,43 TL ve varsa yazımızdan sonra intikal eden diğer blokeli miktarın müdürlüğümüz dosyasına gönderilmesine karar verilmiştir” şeklinde 24.10.2013 tarihli müzekkere gönderilmiştir. Şikâyetçi üçüncü kişi icra mahkemesine başvurusunda ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi gerekirken paranın ödenmesi yönünden müzekkere gönderilemeyeceğini ileri sürerek 24.10.2013 tarihli müzekkerenin iptalini talep etmiştir.

24. Şikâyetçi üçüncü kişi şikâyet dilekçesinde takip borçlusu Ahmet E. adına açılan hesapta 10.665,43 TL bakiye alacak bulunmakla birlikte borçlu Ahmet E.’ın müşterek borçlu ve mütesesil kefil sıfatı ile borçlu olduğu kredi sözleşmelerinden dolayı sözleşmelerde yer alan rehin, takas ve mahsup hakları olduğundan öncelikli alacaklı ve hak sahibi olduklarını, ancak İİK’nın 89. maddesi uyarınca çıkarılan haciz ihbarnamesine Ahmet E.’ın banka borçlusu olduğunun sehven bildirilmediği beyan edilmiştir. Üçüncü kişi bankanın bu beyanı İİK’nın 89. maddesinin 2. fıkrasında yazılı itiraz niteliğindedir. Şikâyetçi banka birinci haciz ihbarnamesine karşı yapmadığı itirazını ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ edilmesi hâlinde kullanabilir.

25. Şu hâle göre birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmeyen ve borçlunun kendisinde bir alacağı bulunduğunu bildiren üçüncü kişi bankaya İİK’nın 89. maddesinin 3. fıkrası gereğince usulüne uygun ikinci haciz ihbarnamesi gönderilerek, bu haciz ihbarnamesine de süresinde itiraz edilmemesi hâlinde zimmetinde sayılan borcun ödenmesi için üçüncü haciz ihbarnamesi ile icra dairesince bildirim yapılması zorunlu olduğundan yasanın emredici kurallarına uyulmayarak birinci haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra muhtıra ile paranın icra dairesine gönderilmesi istenemez. Üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesinin sonuç doğurabilmesi için İİK'nın 89. maddesindeki prosedürün tamamlanması gerekmekte olup belirtilen maddedeki prosedür tamamlanmadan borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılması mümkün değildir.

26. O hâlde Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Şikâyetçi üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile eklenen geçici 7. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nın 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğden itibaren on gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.