ŞİKAYETÇİNİN TAKİBE KONU İPOTEĞE ESAS KREDİ SÖZLEŞMESİNDE KEFİL OLMASI KENDİSİNE İHALENİN FESHİNİ TALEP HAKKI VERMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


10 May
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2022/1839
KARAR NO    : 2022/2423

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
 İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 19/10/2021
NUMARASI            : 2021/457 - 2021/654
DAVACI                  : Şikayetçi       : H.T.
DAVALILAR           : İhale Alıcısı : A.G. Gayrimenkul Yatırım A.Ş.,
                                  Alacaklı        : T. A.Ş.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 23/12/2021 tarih, 2021/11772-11856 E.K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Kiraz Koyuncu Ceylan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de;

Şikayetçi tarafından, 09.04.2015 tarihinde yapılan taşınmaz ihalesinin feshinin talep edildiği, mahkemece şikayetin reddi ile İİK'nun 134/2 maddesi uyarınca şikayetçinin % 10 para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

İİK'nun 134. maddesinin 2. fıkrasında; "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin" isteyebileceği hususu düzenlendikten sonra, aynı fıkrada ayrıca "...talebin reddine karar verilmesi halinde icra mahkemesi davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Ancak işin esasına girilmemesi nedeniyle talebin reddi halinde para cezasına hükmolunamaz" hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, İİK'nun 149. maddesine göre icra müdürü borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir. Bu maddeye göre, kredi sözleşmesi kefillerine icra emri gönderilemez. Alacaklı, kefillere karşı haciz (veya iflas) yolu ile ayrı bir takip yapabilir.

Somut olayda, İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü’nün 2014/18.0 E. sayılı dosyasında; alacaklı tarafından asıl borçlu E. Mimarlık ... Ltd. Şti. ile ipotekli taşınmaz malikleri aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılmış olup, şikayetçi Halil T. ipoteğe esas genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer almaktadır. Her ne kadar takip talepnamesi ve icra emrinde borçlu olarak ismi yer alsa da, yukarıda açıklandığı üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte şikayetçi Halil T.’e icra emri gönderilemez. Bu nedenle anılan şikayetçinin takipte borçlu gösterilmesi kendisine borçlu sıfatı kazandırmaz. Ayrıca şikayetçi, tapu sicilindeki ilgili veya ihaleye pey süren kişi de değildir. Yukarıda yazılı maddede, ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Şikayetçinin, takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesinde kefil olması, kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermez.

O halde, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçe ile esastan reddi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

Ancak istemin, İİK.nun 134/2. maddesi uyarınca şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinden mahkemece şikayetçinin para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Şikayetçi Halil T.'in karar düzeltme talebinin kısmen kabulü ile Dairemizin 23/12/2021 tarih, 2021/11772-11856 E.K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19.10.2021 tarih ve 2021/457 E., 2021/654 K. sayılı kararının hüküm bölümünün para cezası ile ilgili 3. bendinde bulunan “İİK 134/2 maddesi gereğince davacının 65.010,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin silinerek karar metninden çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan           Üye                Üye                 Üye                    Üye
A. TUNCAL     B. AZMAN      M. ÇAMUR     S. ÖZTEMİZ     M. T. UYAR

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2022/1103
KARAR NO    : 2022/2797

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
 Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ                    : 17/11/2021
NUMARASI            : 2021/987 - 2021/2623
DAVACI                  : Şikayetçi : A.A.
DAVALI                   : Alacaklı   : T.G. Bankası A.Ş.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Kiraz Koyuncu Ceylan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Şikayetçi tarafından, 10.12.2019 tarihinde yapılan taşınmaz ihalesinin feshinin talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin reddi ile şikayetçi aleyhine % 10 oranında para cezasına hükmedildiği, şikayetçinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; gerekçenin düzeltilmesi yönünden kararın kaldırıldığı ve ihalenin feshi isteminin reddi ile şikayetçi aleyhine % 10 oranında para cezasına hükmedildiği anlaşılmıştır.

İİK'nun 134. maddesinin 2. fıkrasında; "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin" isteyebileceği hususu düzenlendikten sonra, aynı fıkrada ayrıca "...talebin reddine karar verilmesi halinde icra mahkemesi davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Ancak işin esasına girilmemesi nedeniyle talebin reddi halinde para cezasına hükmolunamaz" hükmüne yer verilmiştir.

Somut olayda, Antalya 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6.25 E. sayılı dosyasında; alacaklı tarafından asıl borçlu U. Tarım ... Ltd. Şti. ile ipotekli taşınmaz maliki Arif A. aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılmış olup, şikayetçi Arif A. aynı zamanda ipoteğe esas genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer almaktadır. Ancak; ipotekli taşınmazın ihale tarihinden ve hatta satış karar tarihinden önce 22.06.2018 tarihinde Şükrü B.’ye satılmış olduğu; şikayetçinin ihale tarihi olan 10.12.2019 tarihi itibariyle ihale konusu taşınmaz ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı, ipotekli taşınmaz maliki olmadığı gibi tapu sicilindeki ilgili ya da ihaleye pey süren kişi de olmadığı görülmüştür. Yukarıda yazılı maddede, ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Şikayetçinin, takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesinde kefil olması da kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermez.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetin aktif husumet yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçe ile esastan reddi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

Ancak; istemin İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi mümkün olmayıp, mahkemece şikayetçi aleyhine para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 12. Hukuk Dairesi’nin 17.11.2021 tarih ve 2021/987 E. - 2021/2623 K. sayılı kararının hüküm bölümünün “3” nolu bendinde yer alan “İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihale bedelinin %10'u oranında belirlenen 9.004,40 TL para cezasının davacıdan alınarak Hazine'ye verilmesine” ibaresinin karar metninden tamamen çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan           Üye                  Üye                    Üye             Üye
A. TUNCAL     G. HEYBET     Dr. S. MUTTA     İ. YAVUZ     A. AYAN