SOMUT OLAYDA GECE GEÇ SAATLERDEKİ TELEFON GÖRÜŞMELERİ GÜVEN SARSICI BOYUTU AŞMIŞ OLUP SADAKATSİZLİK TEŞKİL ETMİŞTİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


16 Eyl
2021

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2021/2008            2021/3303

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ                 : Boşanma
TEMYİZ EDEN              : N.A.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velayetler, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Taraflarca açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince kadın ağır kusurlu bulunarak tarafların davalarının kabulü ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakalarına, davalı-karşı davacı erkek yararına tazminatlara hükmedilmiş; kadının tazminat talepleri reddedilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince, iştirak nafakaları artırılmış, erkeğin ağır kusurlu olduğundan bahisle, kadın yararına tazminatlara hükmedilmiştir. Hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından yukarıda belirtilen sebeplerle temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; dosya arasına alınan telefon kayıtlarına göre davacı-karşı davalı kadının değişik zamanlarda, gece geç ve değişik saatlerde yaptığı telefon görüşmeleri ve kadının başka bir erkeğe kendisi tarafından çekildiğini kabul ettiği mesaj içeriği birlikte değerlendirildiğinde kadının davranışının güven sarsıcı boyutu aştığı, sadakatsizlik olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı-karşı davacı erkeğin bir kısım hakaret ve tehdit eylemlerinin ise kadının sadakatsizlik eylemine tepki niteliğinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda davacı-karşı davalı kadın, davalı-karşı davacı erkeğe nazaran ağır kusurludur. Hal böyleyken, erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

3- Mahkemece, davalı-karşı davacı erkek ağır kusurlu bulunarak davacı-karşı davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK md. 174/1-2) hükmedilmiş ise de, yukarıda 2. bentte belirtildiği üzere kadın, erkeğe oranla ağır kusurludur. Davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olmadığının anlaşılmasına göre Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi koşulları gerçekleşmemiştir. Davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

4- Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kadın ağır kusurludur. Gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına da saldırı teşkil eder niteliktedir. Erkek yararına TMK m. 174/1-2 koşulları oluşmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı-karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.04.2021 (Salı)

Başkan                          Üye                    Üye                  Üye                 Üye
Ömer Uğur Gençcan     Rıza Sarıtaş       Çetin Durak     Harun Can      Hatıran Alper

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2021/2185            2021/5170

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ                 : Boşanma
TEMYİZ EDEN              : Taraflar

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22.06.2021 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı Cemil S. ile vekili Av. C.E. geldiler, karşı taraf katılma yolu ile temyiz eden davalı-karşı davacı Başak S. ile vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Davalı-karşı davacı kadının, erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik katılma yoluyla temyiz dilekçesinin incelenmesinde;

Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı-karşı davalı erkek, asıl davanın kabulüne yönelik hükmü temyiz etmediğine göre, bu talep yönünden davalı-karşı davacı kadının katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı-karşı davacı kadının münhasıran asıl davanın kabulüne yönelik katılma yolu ile temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Davalı-karşı davacı kadının diğer, davacı-karşı davalı erkeğin ise tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.

b) Taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kadının güven sarsıcı davranışlarının sabit olduğu, erkeğin ise kadına karşı sürekli eleştirel yaklaştığı, onu aşağıladığı, uyuşturucu madde kullandığı ve baldızını aşağıladığının sabit olduğu, bu durumda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince her ne kadar, kadının davranışlarının güven sarsıcı nitelikte olduğuna karar verilmişse de dinlenen tanık beyanları ve telefon kayıtları dikkate alındığında kadının davranışlarının sadakatsizlik boyutunda olduğu, erkeğe yüklenen "baldızını aşağıladığı" vakıasının ise ispat edilemediği, ispat edilemeyen vakıaların diğer tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği, yine bölge adliye mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen "uyuşturucu madde kullandığı" vakıasında ise tanık beyanlarının soyut, zamanı belli olmayan ve sebep ve saiki açıklanamayan inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olup, erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru bulunmamıştır.

c- Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı kadın ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Erkek boşanma sonucu eşin maddi desteğinden yoksun kalacaktır. Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi koşulları erkek yararına oluşmuştur. Bu durumda tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet kuralları gözetilerek davalı erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple davalı-karşı davacı kadının erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının 2-b ve 2-c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2-a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 3.050 TL vekalet ücretinin Başak'dan alınarak Cemil'e verilmesine, aşağıda yazılı harcın Başak'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Cemil'e geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.06.2021 (Salı)

Başkan V.           Üye                 Üye                       Üye               Üye
Rıza Sarıtaş       Çetin Durak     M. Kasım Çetin    Harun Can     Hatıran Alper