SÖZLEŞMEYE GÖRE BEŞ GÜNLÜK ÖDEME SÜRESİ DOLMADAN ELEKTRİĞİN DOĞRUDAN KESİLMESİ SEBEBİYLE ZARAR DOĞDUYSA TAZMİNAT ÖDENMELİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


07 Nis
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2018/3-944
KARAR NO   : 2021/1744

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              :
 Niğde 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                        : 13/02/2018
NUMARASI                : 2017/344 - 2018/35
DAVACI                      : C.Y. vekili Av. Ü.Ö.
DAVALI                      : M. Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilleri Av. Z.A, Av. E.A.Ö.

1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Niğde 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:  

4. Davacı vekili; müvekkilinin Niğde ili, Orhanlı kasabasında çiftçilikle geçimini sağladığını, babası Fehmi Y.’ın davalı şirketin tarımsal sulama abonesi olduğunu, şirketin 01.08.2012 tarihinde tüm kasabanın tarımsal sulama enerjisini ana hattan kestiğini ve kesintinin on beş gün devam ettiğini, bu süre içerisinde sulama yapılamadığından mahsulün büyük ölçüde zarara uğradığını, hatta davalının hanelere de üç gün süreyle elektrik vermediğini ve büyük mağduriyet yarattığını, ödenmemiş faturalardan doğan alacaklarını tahsil etmeden elektrik verilmeyeceğini söyleyen davalı şirketin hakkını dürüstlük kuralına aykırı şekilde kötüye kullandığını, müvekkilinin 13.08.2012 tarihinde ihtar göndererek elektriğin açılmasını talep ettiğini, talebin önceki borçların ödenmediği gerekçesiyle reddedildiğini, 14.08.2012 tarihinde yapılan tespitle elektrik kesintisinden doğan zararın ortaya konulduğunu, bu süreçte daha herhangi bir ödeme yapılmamışken davalının on beş günün sonunda elektriği yeniden bağladığını, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin 5/d maddesine göre elektriğin kesilebilmesi için kullanıcıya bildirim ve süre verilmesini öngören sürecin işletilmesi gerektiğini, davalının sözleşmesel prosedürü uygulamadan doğrudan elektriği kestiğini, basiretli davranma yükümlülüğü olan davalı şirketin tarımsal abonenin elektriğini kestiğinde ürünün zarara uğrayacağını bildiğini ve bu zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL tutarındaki zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı vekili; davacının elektrik tüketim borcu bulunduğunu ve borcun ödenmediğini, kesintinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24. maddesinin verdiği yetki uyarınca yapıldığını, bölgede yaşanan sorunlar ve can güvenliğinin sağlanamaması sebebi ile müvekkili şirketin mağdur olduğunu, delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davacı tarafın tespit tarihi itibariyle dava konusu taşınmazlarda hak iddia edemeyeceğini, patateslerin davacı tarafından ekildiğinin belli olmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, talep edilen faiz oranının da hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararı:

6. Niğde 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.12.2014 tarihli, 2013/54 E., 2014/907 K. sayılı kararı ile; davacının babası Fehmi Y.’a ait abonelikleri kullanmak sureti ile dava konusu taşınmazları suladığı, aboneliklere ait 01.08.2012 tarihinde ödenmemiş borç bulunduğu, elektrik enerjisini kesmeden önce ödenmeyen elektrik faturası için Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24. maddesi ve elektrik enerjisi satışına ilişkin perakende satış sözleşmesi doğrultusunda faturanın son ödeme tarihini izleyen beş iş günü içerisinde elektrik dağıtım şirketinin müşterinin elektriğini kesme konusunda bildirimde bulunması gerektiği hâlde borcun ödemesi için aboneye herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, tespit dosyası ve keşif incelemesi sonucunda elektriğin kesik olduğu dönemde patateslerin zamanında sulanamaması nedeniyle dava konusu abonelikler tarafından sulanan taşınmazlarda 10.019,97 TL gelir kaybının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 03.05.2016 tarihli ve 2015/7017 E., 2016/6973 K. sayılı kararı ile; “… Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Uyuşmazlık; davalı elektrik şirketi tarafından yapılan elektrik kesintisi nedeniyle davacıya ait patates ürününde yeterli sulama yapılamamasından kaynaklanan verim kaybına ilişkin tazminat talebidir.

Somut olayda; davacının babası ve davalı arasında tarımsal sulama abonelik sözleşmesinin bulunduğu, davalı elektrik şirketi tarafından 01/08/2012-15/08/2012 tarihleri arasında abonenin borcu olduğu gerekçesiyle elektrik kesintisi yapıldığı, bu süre içerisinde tarımsal sulama yapılamadığı ve patates ürününde verim kaybı olduğu iddia edilmektedir.

Davacının babası ve davalı arasında düzenlenen Yüksek Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesinin 5/d maddesinde; “ Müşteri, tahakkuk ettirilen fatura bedelini fatura veya ödeme bildiriminde belirtilen ödeme merkezlerine süresi içerisinde ödemekle yükümlüdür. Müşteriye tahakkuk ettirilen fatura bedeli, belirtilen son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde, son ödeme tarihini izleyen beş iş günü(dahil) içerisinde müşteriye bir kez daha bildirimde bulunulur. Bu bildirime rağmen fatura bedeli bildirimini takip eden beş iş günü (dahil) içerisinde ödenmediği takdirde müşterinin elektriği kesilir” hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinde; dava konusu aboneliğin elektrik borcu bulunduğu, ancak davalı tarafından belirtilen sözleşme hükümlerine göre ikinci defa bildirimde bulunulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar sözleşmeye göre ikinci defa bildirim yapılmadığı sabit ise de; dava konusu elektrik kesintisinin borcun ödenmesi yönünde bildirim niteliğinde olduğu ve davacının, kesinti süresi içindeki; sözleşmede ödemeye yönelik öngörülen 5 günlük sürede bir zararının oluşması halinde tazminat talep edebileceği anlaşılmaktadır.

O halde, mahkemece; davalının elektrik kesintisi yapmasının abonelik sözleşmesi hükümlerine göre bildirim niteliğinde olduğu ve kesinti süresinde 5 günlük zararının oluşabileceği ve davalı tarafın bu sürede sulama yapılmaması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olabileceği kabul edilmeli ve zararın uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilerek varılan sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir” gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

9. Mahkemece 21.02.2017 tarihli, 2016/213 E., 2017/54 K. sayılı karar ile; önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle verilen direnme kararı davalı vekilinin temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 01.11.2017 tarihli ve 2017/3-2920 E., 2017/1287 K. sayılı kararıyla usul yönünden bozulmuştur.

10. Hukuk Genel Kurulu kararı sonrası Mahkeme, bozma gereğini yerine getirerek 13.02.2018 tarihli ve 2017/344 E., 2018/35 K. sayılı kararla ilk karar gerekçesini tekrar etmek suretiyle yeniden direnme kararı vermiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

11. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

12. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; abonelik borcunun ödenmemesi nedeniyle tarımsal sulamada kullanılan elektriğin kesildiği somut olayda mahkemece davanın kısmen kabulü yönünde kurulan hükmün eksik incelemeye dayalı olup olmadığı, abonelik sözleşmesinde borcun ödenmemesi hâlinde elektriğin kesilebilmesi için öngörülen beş günlük sürenin somut olaydaki tazminat hesabında gözetilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

13. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle tazminat istemine konu elektrik kesintisinin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin irdelenmesi, devamında taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin ortaya konulması gerekir.

14. 20.02.2001 tarihli 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kurulmuş, kurumun yetkili organı olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından da Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği çıkartılmıştır.

15. Mülga 25.09.2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin “zamanında ödenmeyen borçlar” başlıklı 24. maddesi ilk hâliyle “Zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hususlar; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında düzenlenir.

Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir.

Perakende satış sözleşmesinde belirlenen gecikme faizi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammını aşamaz.

Aynı kullanım yerine ait başka müşterilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni müşterinin üstlenmesi talep edilemez” şeklindeyken, maddenin ikinci fıkrası 28513 sayılı ve 30.12.2012 tarihli (2. mükerrer) Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile “Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde, nihai tüketicilere enerji tedarik eden lisans sahibi şirketlerin bildirimi üzerine, en geç 5 iş günü içerisinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilir. Söz konusu durum iki gün içerisinde dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye bildirilir” olarak değiştirilmiştir.

16. Somut olayda; babasına ait tarımsal sulama aboneliğinin nihai kullanıcısı olan ve davalının eylemiyle zarar gördüğü iddiasında bulunan davacının, geçmiş yıllardan ödemediği borcunun bulunduğu, bu nedenle elektrik enerjisinin 01.08.2012 tarihinde bildirimsiz şekilde on beş gün boyunca kesildiği çekişmesizdir.

17. Kesinti yapılabilmesi için nihai tüketicilere bildirim yapılması ve bildirimi müteakip en geç beş gün içerisinde elektriğin kesilmesi gerektiği düzenlemesini getiren 30.12.2012 tarihli değişiklik, eldeki davaya konu kesintinin yapıldığı tarih itibariyle henüz yürürlüğe girmediğinden, taraflar arasındaki uyuşmazlığa uygulanacak mevzuat hükmü yönetmeliğin yukarıda belirtilen ilk hâlidir. Buna göre elektrik dağıtım şirketleri perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapılmaması hâlinde elektriği kesme yetkisini haizdirler. Madde metninde kesinti yapma yönünde dağıtıcı şirketlere verilen yetkiyle ilgili olarak önceden bildirim gibi herhangi bir koşul yahut süre öngörülmemiştir.

18. Ne var ki bu yetki taraflar arasındaki sözleşmelerle öngörülmüş bir kararlaştırma var ise bu sınır dâhilinde kullanılabileceğinden gelinen aşamada dosyaya sunulan sözleşme hükümlerinin irdelenmesi gerekir.

19. Dosya kapsamında iki ayrı sözleşme mevcut olup ilki, yani önceki dağıtıcı Tedaş Niğde Elektrik Dağıtım Müessesi ile davacının babası Fehmi Y. arasındaki 03.07.1998 tarihli “Elektrik Satışına İlişkin Sözleşme”de borcun ödenmemesi hâli ve bu durumda elektrik kesintisi yapılıp yapılmayacağına ilişkin herhangi bir hüküm yer almamaktadır.

20. Dava dilekçesi ekinde sunulan 16.07.2008 tarihli “Yüksek Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi”nin 5/d maddesinde ise “Müşteri, tahakkuk ettirilen fatura bedelini fatura ya da ödeme merkezlerine süresi içinde ödemekle yükümlüdür. Müşteriye tahakkuk ettirilen fatura bedeli, belirtilen son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde, son ödeme tarihini izleyen beş iş günü (dâhil) içerisinde müşteriye bir kez daha bildirimde bulunulur. Bu bildirime rağmen fatura bedeli bildirimi takip eden beş iş günü (dâhil) içerisinde ödenmediği takdirde müşterinin elektriği kesilir” denilmiştir.

21. Bu sözleşme hükmüne göre dağıtıcı şirket, süresinde ödenmeyen faturayı müteakip beş gün içerisinde ödeme yapılması yönünde müşteriye bildirimde bulunmalıdır. Bu bildirime rağmen beş gün içerisinde fatura bedeli ödenmezse artık herhangi bir ihtara gerek olmaksızın elektrik kesilecektir.

22. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; yukarıda belirtildiği üzere, tazminat istemine konu elektrik kesintisi tarihinde ilgili Yönetmelikte açık düzenleme bulunmayıp uyuşmazlığın çözümünde başvurulması gereken sözleşme hükümleri her iki taraf için de geçerli ve bağlayıcıdır. Davalının bu prosedüre göre son ödeme tarihinden sonra ayrı bir bildirimde bulunması gerekmekteyse de, uzun yıllardan beri kullanım bedeli ödemeyen davacının elektriğinin kesilmesinin de borcun ödenmesi için bir bildirim niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. Sözleşmeye göre davacının elektriğin kesilmesinden sonraki beş gün içerisinde borcu ödemek için sahip olduğu süre hem bir hak hem de bir borçtur. Davacı bu borca rağmen edimini ifa etmemiş, geçmiş günlerden kalan fatura bedelini ödememiştir. Bu nedenle beş günün sonunda artık kesintinin hukuka aykırı olduğundan ve davalının kesinti nedeniyle oluşacak sonuçlardan sorumlu olacağından bahsedilecek, bu andan itibaren kusur davacıya ait olacaktır. Ne var ki söz konusu beş günlük ödeme süresi aynı zamanda müşteri için bir hak olduğuna göre kesinti anı bildirim niteliğinde sayılsa bile, davacının bu beş günlük süreden mahrum bırakılarak doğrudan elektrik akımının kesilmiş olması, şayet uğranıldığı iddia olunan zarar bu süre içerisinde doğmuş ve gerçekleşmişse davalının giderim borcunu doğuracaktır. Daha öz bir anlatımla davalı ancak kesintiden sonraki beş gün içerisinde bir zarar doğduysa bu zarardan sorumlu tutulabilecektir. Bu tarihten sonra doğan zararlarda ise kusur davacıya ait olduğundan davalının sorumluluğundan bahsedilemeyecektir.

23. Hâl böyle olunca Mahkemece aynı yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde direnme kararı verilmesi hatalıdır.

24. Diğer taraftan, direnmeye ilişkin gerekçeli kararda dava tarihi 23.01.2013 olması gerekirken hatalı şekilde 17.11.2017 olarak gösterilmiş ise de bu durum mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.

25. Sonuç itibariyle usul ve yasaya aykırı direnme kararı bozulmalıdır.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı, 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Aynı Kanun’un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 23.12.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

BİLGİ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.12.2021, 2018/3-1054 E. - 2021/1746 K. sayılı kararı da aynı yöndedir.