SÜRESİNDE ŞİKAYET EDİLMEYEN SATIŞ ÖNCESİ İŞLEM KESİNLEŞMİŞSE ARTIK BU HUSUSA DAYALI OLARAK İHALENİN FESHİ İSTENEMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


03 Nis
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/8326
KARAR NO    : 2021/9748

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
 Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TARİHİ                    : 05/07/2021
NUMARASI            : 2021/1033 - 2021/1055
DAVACILAR          : Şikayetçiler : H.S., M.S.
DAVALI                  : Alacaklı       : A. Bank A.Ş.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Yeliz Aziz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

1- Şikayetçiler Musa S. ve Halil S.’ün temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Şikayetçilerin, 07.02.2019 tarihinde yapılan taşınmaz ihalelerinin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, İlk Derece Mahkemesi’nce; şikayetin reddine ve ihale bedelleri toplamının % 10'u oranında para cezasına hükmedildiği, şikayetçilerin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce; istinaf başvurularının kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve yerine; şikayetin kısmen kabulü ile 637, 691 ve 693 Parsel sayılı taşınmazlar yönünden ihalenin feshine, şikayete konu diğer taşınmazlar yönünden ise şikayetin reddi ile şikayetçilerin bu ihale bedelleri toplamı üzerinden % 10 para cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği anlaşılmıştır.

İİK'nun 134. maddesinin 2. fıkrasında; "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin" isteyebileceği hususu düzenlendikten sonra, aynı fıkrada ayrıca "...talebin reddine karar verilmesi halinde icra mahkemesi davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Ancak işin esasına girilmemesi nedeniyle talebin reddi halinde para cezasına hükmolunamaz" hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, İİK'nun 149. maddesine göre icra müdürü borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir. Bu maddeye göre, kredi sözleşmesi kefillerine icra emri gönderilemez. Alacaklı, kefillere karşı haciz (veya iflas) yolu ile ayrı bir takip yapabilir.

Somut olayda, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2018/29.3 E. sayılı dosyasında; alacaklı tarafından asıl borçlu Musa S. ve kefil Halil S. ile ipotekli taşınmazların malikleri Gökhan H. ve Ramazan G. aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılmış olup, şikayetçilerden Halil S. ipoteğe esas genel kredi sözleşmesinde müşterek ve müteselsil kefil olarak yer almaktadır. Her ne kadar takip talepnamesi ve icra emrinde borçlu olarak ismi yer alsa da, yukarıda açıklandığı üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte şikayetçi Halil S.’e icra emri gönderilemez. Bu nedenle anılan şikayetçinin takipte borçlu gösterilmesi kendisine borçlu sıfatı kazandırmaz. Ayrıca şikayetçi, şikayete konu bazı taşınmazların takipten önceki eski maliki olup tapu sicilindeki ilgili veya ihaleye pey süren kişi de değildir. Yukarıda yazılı maddede, ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Şikayetçinin, takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesinde kefil olması, kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermez.

Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, ihalenin feshi istemini esastan reddeden ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek, şikayetçi Halil S. yönünden istemin aktif husumet yokluğundan reddine ve İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi gereğince para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken adı geçen şikayetçi yönünden de şikayetin esastan reddi ile birlikte aleyhinde para cezasına hükmolunması isabetsizdir.

2- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler.

Bu durumda, borçlunun taşınmaz açık artırma ilanında, kıymet takdir raporuna aykırı olacak şekilde taşınmazın sulu tarım arazisi olmasına rağmen kuru tarım arazisi olarak yazıldığına yönelik iddiası, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, şikayetçi borçluya satış ilanı 28.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği halde, istinaf ve temyiz dilekçelerinde satış ilanının tebliği usulsüzlüğü iddiası da olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, yasal 7 günlük süre içerisinde bu işlemin şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez.

Bölge Adliye Mahkemesi’nce; satış ilanı tebliğinden sonra yasal 7 günlük sürede bu işlemin şikayet konusu yapılmadığı göz ardı edilmek sureti ile bu aşamada borçlunun, taşınmaz açık artırma ilanında taşınmazın niteliğinin kıymet takdir raporuna aykırı yazıldığı iddiasının artık dinlenilmesine olanak bulunmadığı düşünülmeksizin yazılı gerekçeyle şikayet konusu taşınmazlardan 691 ve 693 Parsel sayılı olanlar yönünden ihalenin feshine karar verilmesi yerinde değildir.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesi’nce HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen kararda, söz konusu taşınmazlar (691 ve 693 Parsel sayılı) yönünden de ihalenin feshi isteminin esastan reddine ve borçlunun bu taşınmazlara ilişkin ihale bedelleri üzerinden de para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Şikayetçilerin ve alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 05.7.2021 tarih ve 2021/1033 E. - 2021/1055 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan           Üye                 Üye                Üye              Üye
A. TUNCAL     G. HEYBET    S. MUTTA      İ. YAVUZ      A. AYAN