TAKDİRİ İNDİRİM NEDENİYLE DAVANIN KISMEN REDDİ DURUMUNDA DAVALI LEHİNE VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLEMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


11 Ock
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY    
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI

ESAS NO            : 2020/3277
KARAR NO         : 2020/4857

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ            :
Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ                      : 02/04/2019
NUMARASI              : 2018/971 - 2019/367
DAVACI                    : E.Y. vekili avukat E.Ç.
DAVALI                    : B. Kağıt Pazarlama Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi vekili avukat C.Ş.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili E.Ç. ile davalı vekili yetki belgesine istinaden avukat G.A. gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

YARGITAY KARARI

Davacı, özel bir yediemin depo işleticisi olduğunu, davalı tarafından “alacaklı” sıfatıyla, dava dışı üçüncü kişiye karşı başlatılan takip üzerine, haciz aşamasında takip borçlusuna ait malların 26.07.2012 tarihinde muhafaza altına alındığını, tutulan “yediemin teslim zaptı” ile kendisine teslim edilen mahcuza, davalı vekilinin de kabul ve muvafakati ile günlük 154,00-TL yediemin ücreti taktir edildiğini, taraflarca tutanağın imza atına alındığını, 26.07.2012 tarihinden 10.07.2013 tarihine kadar biriken toplam 350 günlük yedieminlik ücreti olan 53.900,00-TL'nin tahsili için takip başlattığını, davalı tarafından haksız olarak takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile K.çekmece 4. İcra Müdürlüğünün 2013/5..9 esas sayılı dosyasında TBK 52. maddesi gereğince (Borçlar Kanunu 43. madde) malların toplam değeri de dikkate alınarak 45.500,00 TL. bakımından itirazın iptali ile takibin devamına, buna %9 oranından fazla olmamak kaydıyla değişen oranlarda yıllık faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, yasal şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Dava, yedieminlik ücretinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, haciz tutanağındaki malların toplam değeri dikkate alınarak davacının alacağından indirim yapılması gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Yargılama giderleri kural olarak davada haksız çıkan tarafa yükletilir. Ayrıca haksız çıkan taraf yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir. İlkeler bunlar olmakla birlikte, mahkemenin takdiri indirimi re'sen uygulaması nedeniyle kabul edilmeyen kısım yönünden davacının kusuru da bulunmadığı gözetilmesi gerektiği halde, bu husus dikkate alınmadan karşı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7. maddesi gereğidir.

SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın hüküm bölümünün (9) nolu fıkrasının tamamen karardan çıkarılarak yerine “9-Takdiri indirim uygulanmış olması sebebiyle davalı vekili yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 2.540 TL. Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 2.331,05 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 44,40 TL. harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan           Üye            Üye                Üye          Üye
M. DUMAN     A. ÇOLAK  Ö. KERKEZ   İ. KARA    F. TAŞKIN

 

AYNI YÖNDE KARAR:

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2018/3688
KARAR NO         : 2020/2400

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ            : Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                      : 12/02/2018
NUMARASI               : 2016/691 - 2018/61
DAVACI                     : R. Sigorta A.Ş.
DAVALILAR              : 1- N.M.
                                     2- E.M.
                                     3- A.M.
                                     4- A.K.
                                     5- M.M.

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Nazire M. vekili tarafından vekalet ücreti ile sınırlı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin kasko sigortası ile sigortaladığı aracın 02.03.2013 tarihinde yanına park edildiği binanın duvarının yıkılması sonucu araçta oluşan 19.500,00 TL hasar bedelinin müvekkilince 22.03.2013 tarihinde sigortalısına ödenmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen 19.500,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsilini talep etmiştir. 

Davalı Eşref M., eve ait duvar önünün park yeri olmadığını, araç malikinin kusurlu olduğunu, duvara "Duvar önüne park etmeyin" şeklinde yazı yazarak tedbir aldığını, buna rağmen aracın park edildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.

Davalı Nazire M. vekili, müvekkilinin uzun yıllardır yurtdışında ikamet etmekte olup, davalı Eşref M. tarafından dava konusu eve alınmadığını, davalı Eşref M.'ın evi izinsiz kullanıp eklentiler yaptığını, bu nedenle davanın husumetten reddini, evin duvarının önünün park yeri olmadığını, yerin iki aracın zor geçtiği bir sokak olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. 

Mahkemece; Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın, dava dışı 09 H 1..3 plakalı aracın maliki Süleyman S. veya eylemlerinden sorumlu olduğu kimsenin oluşan zarar nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının 52. maddesi gereğince %35 oranında müterafik kusurlu olduğuna kanaat getirilerek, kusur tenzilatı ile hesap edilen 12.675,00 TL'nin ödeme tarihi olan 22/03/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı Nazire'den 1/2 oranında ve Eşref M.'ın terekesine isabet etmek ve dolayısıyla mirasçılarından 1/2 oranında (dahili davalılardan) eşit şekilde alınarak davacıya verilmesine,karar verilmiş; hüküm, davalı Nazire M. vekili tarafından vekalet ücreti ile sınırlı olarak temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde,yasal düzenlemeler gereği, TBK'nın 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, takdiri indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Nazire M. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 762,98 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı Nazire M.'dan alınmasına 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan            Üye        Üye          Üye                  Üye
A.Ş.Sertkaya    R.Eğri     B.Aydın    K.Özerdoğan   M.Erol