TAKİP DOSYASINA KONU ALACAK TEMLİK EDİLDİĞİNDEN HMK 125 HÜKÜMLERİ UYGULANMALIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


12 Ağu
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY    
11. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2020/3754
KARAR NO         : 2021/1855

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ            : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ                      : 24/04/2019
NUMARASI              : 2018/84 - 2019/369
DAVACI                    : Y.E.A.
VEKİLİ                     : AV. A.M.C.
(TEMLİK EDEN)
DAVALI                    : T.G. BANKASI A.Ş.    
VEKİLİ                     : AV. K.K.
(TEMLİK ALAN)
DAVALI                    : H. VARLIK YÖNETİM ANONİM ŞİRKETİ 
VEKİLİ                     : AV. P.N.O.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24.04.2019 tarih ve 2018/84-2019/369 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı (temlik eden) vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Semih Yargıç tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davacının 12.06.2006 tarihli sözleşme ile kefili olduğu gayri nakdi kredi hesabının kapatıldığını, daha sonra davalı banka tarafından dava dışı müflis E. Elektronik Koruma Sis. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye davacının taraf olmadığı kredi sözleşmelerine istinaden yeni krediler kullandırıldığı ve bu kredi borçlarının ödenmemesi üzerine davacının da borçlu gösterilerek icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, davalının haciz tehdidi altında davacıdan haksız olarak 100.000.- TL tahsil ettiğini, davacının davalı bankaya ödeme anında bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, haksız olarak tahsil edilen 100.000.- TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla genel kredi sözleşmesini imzaladığını, bu nedenle de asıl kredi borçlusunun tüm borçlarından sorumlu olduğunu, davacının yalnızca gayri nakdi kredi hesabına kefil olduğu ve bu kredinin genel kredi sözleşmesi kapsamında olmadığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı tarafın iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, davalı ile dava dışı E. Efekt. Kor. Sis. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki 12.06.2006 tarihli 100.000,00 TL tutarlı sözleşmede kefaletinin bulunduğu, bu sözleşmeden sonra 02.08.2011 tarihinde 150.000,00 TL tutarlı bir diğer kredi sözleşmesi ve 21.11.2011 tarihinde 750.000,00 TL limit arttırım sözleşmesi imzalandığı, davalının bu iki sözleşmede kefaletinin bulunmadığı, icra takibine konu borcun davacının kefaleti bulunmayan kredilerden kaynaklandığı, dolayısıyla davacının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, 100.000,00 TL'nin, 10.226,92 TL'sinin 28.10.2013 tarihinden, 74.753,00 TL'sinin 01.07.2014 tarihinden, 15.020,08 TL'sinin 04.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte temlik eden ve temlik alan davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

Karar davalı (temlik eden) vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İstirdat davasının konusu olan takibin alacaklısı davalı G. Bankası A.Ş. bozmadan sonra dava devam ederken takip dosyasındaki alacağını H. Varlık A.Ş’ye temlik etmiş olup bu konu dosyaya yansıdığı halde mahkemece HMK’nın 125/1. maddesi gereğince davacıya, davaya temlik eden G. Bankası A.Ş. hakkında tazminat olarak mı yoksa temlik alan hakkında istirdat davası olarak mı devam etmek isteyip istemediği sorulmadan davaya devam edilmesi yanlış olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı (temlik eden) vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı (temlik eden)'e iadesine, 01.03.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Başkan Vekili         Üye                     Üye                Üye                  Üye
Ahmet TUNCAY     E. S. BAYDAR    A. YAMAN     S. KAHVECİ     M. ÖZDEMİR

KARŞI OY

Yerel Mahkemece, istirdadına karar verilen 100.000,00 TL davacı alacağından, 10.226,92 TL 28.10.2013 tarihinde, 74.753,00 TL 01.07.2014 tarihinde, 15.020,08 TL ise 04.07.2014 tarihinde davacı tarafından İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2012/27.24 Esas sayılı dosyasına ve davalı T.G. Bankasına ödenmiş, 30.06.2015 tarihinde eldeki dava açılmıştır.

T.G. Bankası A.Ş ile H. Varlık Yönetimi A.Ş arasında 14.12.2017 tarihinde Devir (Temlik) olunan tahsili gecikmiş alacak için sözleşme düzenlenmiş olup, bu sözleşme ile 16.11.2017 tarihi itibariyle bankanın henüz tahsil edemediği 178.904.074,16 TL alacak Varlık Yönetim Şirketine temlik edilmiştir.

Davacının, kefil olarak icra takibinde sorumlu tutulduğu icra dosyasında asıl borçlu şirket tarafından borcun tamamı 14.12.2017 temlik tarihi itibariyle henüz ödenmediğinden bu dosyada kalan alacak, bankanın diğer alacakları ile birlikte davalılar arasında temlik sözleşmesine konu edilmiştir.

Eldeki davanın konusu, davacının 30.06.2015 tarihinden önce davalı bankaya ödediğinin istirdadı, 14.12.2017 sözleşmesinin konusu ise 16.11.2017 tarihi itibariyle davalı bankanın henüz tahsil edilemeyen 178.904.074,16 TL alacağının temlikidir.

14.12.2017 tarihli sözleşme, 16.11.2017 tarihinden önce davalı banka tarafından tahsil edilen alacaklar nedeniyle 3. kişiler tarafından davalı bankaya karşı ileri sürülen talepleri içermemektedir.

14.12.2017 tarihli sözleşme, 6098 sayılı Yasa'nın 196 vd. maddelerinde düzenlenen "Borcun dış üstlenilmesi" niteliğinde de değildir.

14.12.2017 tarihli sözleşmenin yasal dayanağı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 183 vd. maddelerinde düzenlenen Alacağın Devri olup, davalı bankanın henüz tahsil edemediği alacakları kapsadığından, 14.12.2017 tarihli sözleşme kapsamında bulunmayan, davacının bu tarihten çok önce davalı bankaya ödediği ve istirdat istemine konu ettiği alacak yönünden, sayın çoğunluk görüşünün aksine HMK 125 maddesi hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulama alanı bulunmamaktadır.

Mümeyyiz banka yönünden usul ve Yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.

Eyüp Sabri BAYDAR
Üye