TANIKLARIN DİNLENMEMESİ DURUMU KAMU DÜZENİNE AÇIKÇA AYKIRILIK TEŞKİL ETMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


27 Ara
2020

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2017/5593            2019/587

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ                  : Karşılıklı Boşanma
TEMYİZ EDEN              : Taraflar

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi ikinci hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 05.02.2019 günü katılma yoluyla duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı Ester Anne Marie J. ile vekili Av. M.Y. ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı Kurt Korkut J. ile vekilleri Av. E.G.D. ve Av. F.Ö.T. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

İstanbul 6. Aile Mahkemesinin 22/11/2016 tarih, 2014/516 esas ve 2016/904 sayılı kararıyla taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davalarının reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmiş, istinaf üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi de her iki taraf vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı-karşı davacı kadının, 22/09/2014 tarihli delil listesinde bildirdiği sekiz tanıktan beşinin dinlendiği, mahkemece dinlenmeyen kadınının diğer tanıkları Cenk B., Valentina K., Chris Alican J. isimli tanıklar dinlenmeleri için gerekli usul işlemlerinin yürütülmesi, dinlendiklerinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda aşağıdaki durumlardan birinin tespiti hâlinde öncelikle gerekli karar verilir. Bu durumlar, incelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olması, kararın kesin olması, başvurunun süresi içinde yapılmaması, başvuru şartlarının yerine getirilmemesi, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesidir. Ön inceleme heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır ve ön inceleme sonunda karar heyetçe verilir. Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır. (HMK m.352) İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. (HMK m.355) Somut olaya gelince; ilk derece mahkemesince verilen hüküm taraflarca tanıkların dinlenmediği yönünde istinaf edilmediği gibi ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında son celse taraflar dosyanın mevcut haliyle hüküm altına alınmasını da talep etmiştir. Ayrıca tanıkların dinlenmemesi durumu kamu düzenine açıkça aykırılık da teşkil etmez. Öyleyse İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince mevcut dosya kapsamına göre istinaf incelemesi yapılarak dosyanın esasına girilecek yerde, tarafların istinaf talepleriyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılacağı hususu dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi usule ve kanuna aykırı olduğundan ilgili bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafından verilen 26.04.2017 tarih, 2017/381 esas ve 2017/370 karar sayılı kararın KALDIRILMASINA, temyize konu edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.037 TL vekalet ücretinin Ester Anne Marie'den alınıp Kurt Korkut'a verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.02.2019 (Salı)

Başkan                         Üye                  Üye                      Üye                  Üye
Ömer Uğur Gençcan    Aysel Koçak     Sedat Demirtaş   Çetin Durak      Harun Can

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2021/6960            2021/6290

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ                  : Ziynet Alacağı
TEMYİZ EDEN              : Davalı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının yapılan yargılaması sonucunda 30.10.2014 tarihli ilk tahkikat celsesinde davacı tarafın duruşma salonu dışında hazır olduğu bildirilen tanıkları henüz dinlenilmeden mahkemece aynı celse davanın hukuki menfaat yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hükmün davacı kadın tarafından temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2015/654 esas -2015/20448 karar sayılı, 16.12.2015 tarihli ilamı ile davacının dava tarihinde henüz belirsiz olan alacak talebi yönünden kısmi dava açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu, işin esasına girilecek yerde yazılı şekilde karar verilmesinin usûl ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, doğrudan bilirkişi raporu aldırılmış ve davacı tarafça sunulan ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile 10 Adet 22 ayar bilezik, ortalama 20 gr'dan=200 gr *92,00 TL=18.400 TL ve 1 adet 22 ayar takı seti kolye, küpe, bileklik 35 gr*92,00= 3.220,00 TL olmak üzere toplam 21.620,00 TL'nin ziynet alacağının 18.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren, geri kalan 3.620,00 TL'sinin ise ıslah tarihi olan 29/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Bu kez hükmün davalı erkek tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2020/938 esas - 2020/1623 karar sayılı, 27.02.2020 tarihli ilamı ile davanın "Aile Mahkemesi sıfatı" ile görülüp karara bağlanması gerektiğinden bahisle hüküm bozularak dosya mahkemesine gönderilmiş, davalı erkeğin sair temyiz itirazları ise incelenmemiştir. İlk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan son yargılamada davanın kabulü ile bir önceki hükmün aynısına hükmedilmiş, karar davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.

Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). Kural olarak ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Davacı kadın, düğünde kendisine takılan ziynetlerin düğünden sonra eşi tarafından elinden alındığını ve bozdurulduğunu belirterek ziynetlerin bedellerinin iadesini istemiş, davalı erkek ise ziynetlerin kadında olduğunu, kendisinin almadığını ve kadının evden ayrılırken tüm şahsi eşyaları ile birlikte ziynet eşyalarını da beraberinde götürdüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olan, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması ya da saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle bunların erkeğin zilyetlik ve korumasına terk edilmiş olması olağana ters düşer. Somut olayda davacı kadın, dava dilekçesinde yemin deliline dayanmamış, delil olarak; nüfus kayıtlarına, taraflar arasında görülen boşanma dava dosyasına, düğün fotoğraflarına, bilirkişi raporuna ve tanık beyanlarına dayanmıştır. Her ne kadar yerel mahkemece, davacı kadının usûlünce bildirmiş olduğu tanıkları dinlenilmemiş ise de bu husus kadın tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olup temyiz eden erkek aleyhine bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya arasında bulunan ve davalı erkek tarafından da delil olarak dayanılan taraflar arasında görülen boşanma dosyasındaki beyan ve delillerden de davacı kadının ziynet alacağına yönelik iddialarını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının zorla elinden alındığını, bozdurulduğunu ve geri verilmediğini ispat edememiştir. Açıklanan sebeplerle davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilecek yerde yazılı şekilde kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.09.2021 (Pzt.)

Başkan                         Üye                       Üye                     Üye               Üye
Ömer Uğur Gençcan    Sedat Demirtaş    Seydi Kahveci     Harun Can    Hatıran Alper