TASARRUFU İPTAL ETTİRMİŞ ALACAKLI SIRA CETVELİNDE SONRAKİ İPOTEK ALACAKLISINDAN ÖNCE YER ALIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


15 Kas
2020

Yazdır

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO       : 2013/37
KARAR NO    : 2015/884

TÜRK    MİLLETİ    ADINA

GEREKÇELİ    KARAR

DAVA                 : Sıra Cetveline İtiraz
DAVA TARİHİ    : 17/01/2013
KARAR TARİHİ : 27/10/2015
YAZIM TARİHİ   : 28/10/2015

Mahkememizde görülmekte bulunan Sıra Cetveline İtiraz davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde: Gaziantep 10. İcra Müdürlüğünün 2012/2..0 Esas sayılı dosyası ile borçlu A. Uluslararası Tic. Ltd.Şti. ve Mehmet A. aleyhine İpoteğin Paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini, takibin kesinleştiğini, ipotek takip dosyasında, 5 adet gayrimenkulün paraya çevrilmesi için takip yapıldığını, gayrimenkullerin borçlu A. Uluslararası Tic. Ltd.Şti. Nin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere müvekkili banka lehine ipotek tesis ettiğini, T.C. Z. Bankası A.Ş. nin Gaziantep 10. İcra Müdürlüğü'nün 2010/12.49 E. sayılı dosyasında: D. Kömür İç ve Dış Tic. A.Ş. Osman K., Duran K., Naime K. ve Caner K. aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibi yaptığını, Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/1.7 Esas sayılı dosyasından borçlular ve şahıslar aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığını, 2012/.1 sayılı karar ile. Davaya taraf olmayan bankalarının lehine tesis edilen ipotekler ile ilgili hiçbir hüküm tesis etmeden, takiplerinin konusu da olan 5 gayrimenkul ile ilgili daha önceki satış işlemine ilişkin tasarrufun iptaline karar verildiğini, tasarrufun iptal edilmesi üzerine, T.C. Z. Bankası A.Ş.'nin alacaklı olduğu 2010/12.49 E. sayılı dosyasından 25.12.2012 tarihinde derece kararı ve sıra cetveli yapıldığını, sıra cetvelinde bütün alacağın T.C. Z. Bankası A.Ş. 'ne ayrıldığını, İcra Müdürlüğü'nün dosyasında sıra cetvelinde kendisini yargılama mercii yerine koyarak, müvekkili bankanın taraf olmadığı tasarrufun iptali davasının bütün hukuki ve maddi unsurluluğunu bankalarına yüklediğini, müvekkili bankanın bir kredi kuruluşu olup alacağını teminata bağladığını, banka lehine teminat oluşturan ipotek tasarrufunun da iptal edildiğine dair herhangi bir yargı kararının olmadığını, buna rağmen müvekkili bankanın teminatlı alacağı herhangi bir davaya konu yapılmadan bertaraf edilmesinin hakka hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, dilekçede açıklanan diğer açıklamalar da nazara alınarak, Gaziantep 10. İcra Müdürlüğü'nün 2010/12.49 Esas sayılı dosyasından kanuna ve hukuka aykırı bir işlemde düzenlenen sıra cetvelinin 1. sırasındaki alacaklıların alacağının ve sırasının iptaline, sırası cetveldeki sırası ve alacağı iptal edilen alacaklının alacağının müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı T.C. Z. Bankası A.Ş. vekili verdiği 15.02.2013 havale tarihli dilekçe ile. Davaya k arşı cevaplarını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Davacı vekili 01.10.2013 tarihli celsedeki beyanında: Davalı tarafla sulh olma durumlarının olmadığını belirtmiştir.

Davalı vekili aynı tarihli celsede. Davacı tarafla sulh olma durumlarının olmadığını belirtmiştir.

Gaziantep 10. İcra Müdürlüğünün 2 klasör halinde gönderilen 2010/12.49 Esas sayılı dosyanın onaylı sureti dosyamıza ibraz edilmiş olup, incelenmesinde: Alacıklının: T.C. Z. Bankası, borçluların D. Kömür İç ve Dış Tic. A.Ş., Osman K., Duran K., Naime K., Caner K. olup, toplam: 875.651,37 TL. İçin icra takibi yapıldığı görülmüştür. 

Gaziantep 1. İcra Mahkemesinin 2012/7.4 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde: Davacı G. Bankası A.Ş. vekili tarafından, 29.11.2012 tarihinde açılan İcra Memur Muamelesini Şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda verilen 10.12.2012 tarihli karar ile;: Şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.

Gaziantep 10. İcra Müdürlüğü'nün 2012/2..0 Esas sayılı suret dosyasının incelenmesinde: Alacaklının: T.G. Bankası A.Ş., borçlunun A. Uluslarar Tic. Ltd. Şti., Mehmet A. olup; Şirket Kredi kartından kaynaklanan 10.340.06 TL. ve Tazmin olmuş mer-i teminat mektubundan kaynaklanan : 589.874,99 TL. için icra takibi yapıldığı görülmüştür.

Davacı vekili 16/07/2014 tarihli celsedeki beyanında: Müvekkilinin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/1.7 Esas sayılı dosyasında taraf olmadığını, müvekkili ile ilgili bir hükümde olmadığını, dosyanın beklenmesine gerek olmadığını, dosyaya sundukları Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2012/25903-37117 E.K. sayılı İçtihadı göz önünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmesini belirtmiş, 07.04.2015 tarihli celsede ise: müvekkilinin taraf olmadığı Ticaret Mahkemesi dosyasında o karara dayanarak kısıtlandığını belirtmiş, son celsedeki beyanında ise: Tasarrufun iptalinin şahsi bir hak sağlayacağını, müvekkilinin alacağının ayni bir hak olduğunu, şahsi hakkın aynı hakkın önüne geçemeyeceğini, bu konuda Yargıtay İçtihadını mahkemeye ibraz ettiklerini, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini belirtmiştir.

Davalı vekili verdiği 28.04.2015 havale tarihli dilekçe ile: Esasa ilişkin beyanlarını bildirmiştir.

Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda: Dava sıra cetveline itiraz olup, davacı vekili Gaziantep 10. İcra Müdürlüğünün 2010/12.49 E. Sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin 1. Sırasındaki alacaklının alacağı muvazaalı olduğundan, alacaklarına ve sıralarına itiraz ile alacaklıya ayrılan meblağın iptali ile müvekkili davacı bankaya ayrılmasını talep etmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2000/7450 E. sayılı ilamında belirtildiği gibi İİK.283 'e göre hacizde iptal davasını kazanan alacaklı, tasarruf konusu malı borçlununmuş gibi haciz ve satışını isteyebilir. Satış sonucu elde edilen paradan alacağını alır. Tasarruf, iptal davası açan alacaklıya karşı hüküm ifade etmeyeceğinden, sonradan lehine ipotek tesis edilen alacaklılar ile haciz uygulayan alacaklıların iptal edilmiş tasarruf oranında davayı kazanmış alacaklıya karşı önceliği bulunmamaktadır. Yani davayı kazanan alacaklıya, taşınmazı devralan kişinin verdiği ipotekle alacaklı olanlar ile sonradan haciz uygulayan alacaklılardan önce ödeme yapılması gerekmektedir. Tasarrufun iptali davası neticesinde haklarındaki tasarruflar iptal edilerek cebri icra yolu ile satışı gerçekleştirilen taşınmazların satış bedeli üzerinden davacının ipotek alacağının bir önceliği bulunmamaktadır. Tasarrufun iptali davası neticesinde davayı kazanan alacaklı, hakkındaki tasarruf iptal edilen taşınmaz borçlununmuş gibi haciz ve satış talebinde bulunabilir. Borçlu ile 3. Kişi arasında gerçekleştirilen muvazaalı satış işlemi ve muvazaalı satış işleminden sonra 3. Kişi tarafından taşınmaz üzerinde tesis edilen ayni ve şahsi haklar tasarrufun iptali davası açan banka açısından bir hüküm ifade etmez. Haklarındaki tasarruf iptal edilen taşınmazların satış bedelinden öncelikle davayı kazanan alacaklıya ödeme yapılması gerekir. Yargıtayın yerleşik içtihatlarında İİK'nun 283. maddesine göre tasarrufun iptali davasını kazanan alacaklıya, daha sonradan lehine ipotek tesis edilen veya haciz uygulayan alacaklıdan önce ödeme yapılacağına hükmedilmektedir. Tüm bu nedenlerle davacının davasının sübuta ermediği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 

1- Davanın reddine, 

2- Peşin harcın mahsubu ile, NOKSAN KALAN: 3,40 TL. Harcın davacıdan alınarak hazineye verilmesine, 

3- Yargılama giderlerinin davacının üzerinden bırakılmasına,

4- Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihindeki AAÜT. Gereğince hesaplanan 1.500.00 TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 

5- Dair verilen karar, tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine temyizi kabil olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2015

 

T.C.
YARGITAY
23. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2017/599
KARAR NO    : 2020/2435

TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ              : Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                        : 27/10/2015
NUMARASI                 : 2013/37 - 2015/884
DAVACI                       : T.G. Bankası A.Ş. Vek. Av. H.T.T.
DAVALI                       : T.C Z. Bankası A.Ş. Vek. Av. E.Ç.

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. 

- K A R A R -

Davacı vekili, davalının dava dışı borçlular aleyhine tasarrufun iptali davası açtığını tasarrufun iptaline karar verildiğini, borçluya ait taşınmazların satışının yapıldığını, 25.12.2012 tarihinde düzenlenen sıra cetvelinde bütün alacağın davalı bankaya ayrıldığını, müvekkilin dosyasına 2. sırada yer verildiğini, müvekkili alacağının ipotek alacağı olduğunu 1. sırada yer alması gerektiğini, davalının alacağının kambiyo senedine dayandığını, alacağın gerçek bir alacak olduğunun ispatlaması gerektiğini, ileri sürerek davalının 1. sırasındaki alacağının ve sırasının iptali ile davalıya ayrılan payın müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, alacağının kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, tasarrufun iptali davası sonucu tasarruf konusu malı borçlununmuş gibi haciz ve satışını isteyebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir

Mahkemece iddia, savunma, ve dosya kapsamına göre, tasarrufun iptali davası neticesinde davayı kazanan alacaklının tasarrufun iptaline konu edilen taşınmaz borçlununmuş gibi haciz ve satış talebinde bulunabileceği, sonradan lehine ipotek tesis edilen alacaklılar ile haciz uygulayan alacaklıların iptal edilmiş tasarruf oranında davayı kazanmış alacaklıya karşı önceliği bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. 

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan       Üye                    Üye                  Üye           Üye
M. KIYAK    Ö. KIZILKAYA    M. COŞKUN   M. AKSU   F. AKYÜZ

İÇTİHAT YORUMU :
"Yargıtay tasarrufun iptal edildiği alacağa ayrıca işleme konu edilen mal üzerindeki ipoteğin temin edildiği alacaktan önce de ödeme yapılması gerektiğine hükmetmektedir. Biz, ipotek tesisinin konu ve iptal edilmediği durumda, tasarrufun iptali davası sonucu dikkate alınarak, bir ipotek alacaklısının aynî teminatının geriye atılmasının isabetli olmadığını düşünmekteyiz. Alacağın tahsil için devrinde olduğu gibi (İİK. m. 120), aynî teminatların hangi sebeple olursa olsun şahsi bir alacak karşısında, güvence fonksiyonunu ortadan kaldıracak veya zayıflatacak yaklaşımların, bu kurumların niteliğine aykırı olacağını düşünmekteyiz." (MERİÇ, Nedim, Türk-İsviçre İcra Hukukunda Paylaştırma Kuralları ve Sıra Cetveline Müracaat Yolları, Ankara, 2015, s. 127)

BİLGİ : Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin bu uygulamasının ele alındığı ve eleştirildiği çalışma için bkz. ERDÖNMEZ, Güray, Tasarrufun İptali Davasını Kazanan Alacaklıya Paraların Paylaştırılması Sırasında İpotekli Alacaklılardan Önce Ödeme Yapılması Gerekir Mi? Prof. Dr. Seza Reisoğlu Armağanı, Ankara, 2016, s. 663-683.