TEDBİRDEN SONRA ESAS HAKKINDA DAVA AÇILMAMIŞ VE TEDBİR DEVAM ETMİŞ OLSA BİLE HAKİM SORUMLU OLAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


17 Ağu
2017

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO       : 2016/11-17
KARAR NO    : 2017/853

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi (İlk Derece)
TARİHİ                    : 25/11/2014
NUMARASI             : 2013/1 - 2014/1
DAVACILAR            : 1- (Müflis) U. Makina Sanayi A.Ş. İflas İdaresi, 2- E.İ.Ö.U. vekilleri Av. S.A.,
                                   Av. Ü.E.
DAVALI                   : Maliye Hazinesi vekili Av. G.Ş.
İHBAR OLUNAN    : E.G.

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 11. Hukuk Dairesince;

“Davacılar vekili, dava dilekçesi ile, özetle, davadışı U. Holding A.Ş.'nin bir kısım hissedarlarının talebi üzerine, aslında yetkili bulunmayan Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 26.03.2007 tarih ve 2007/.. D. İş. Sayılı hukuka aykırı ihtiyati tedbir kararı ile, anılan şirketin ortaklarından A.U. Vakfı'na ait oy haklarının genel kurullarda kullanılmasının tedbiren engellendiğini ve müvekkillerinden Emil İbrahim Önder U. ve Bedirhan Ç.'in yönetim yetkileri kaldırılarak U. Holding A.Ş.'nin idare ve temsil yetkisinin kayyıma tevdi olunduğunu, bunu takiben bu kez atanan kayyımın talebiyle, söz konusu tedbir kararının mahiyeti genişletilerek, konuyla hiçbir ilgisi olmadığı halde aralarında müvekkili şirketin de bulunduğu grup şirketlerinin taşınır ve taşınmaz mal varlıklarına tedbir konulduğunu, işbu ek tedbir kararının, müvekkili şirket hakkında süresi içerisinde herhangi bir dava açılmadığı için kendiliğinden kalktığını, U. Holding aleyhine yine Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan esas davanın ise, verilen yetkisizlik kararları sonucunda ihbar olunan Hakim E.G.Ö.'in görev yaptığı İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/4.. Esasına kayıtlanarak anılan mahkemede görülmeye devam olunduğunu, anılan mahkemeye müvekkili şirket hakkındaki ihtiyati tedbir kararının HUMK'nın 109. maddesi uyarınca kendiliğinden kalktığı yolundaki başvurularının mahkemece kanuna aykırı olarak karara bağlanmadığı gibi ihbar olunan hakimin gayrıciddi davranışlarına muhatap olduklarını, üstelik anılan hakimin müvekkili şirketin borçlu olduğu takip dosyalarından ihtiyati tedbirin kalkıp kalkmadığının sorulması üzerine ihtiyati tedbirin devam ettiğini cevaben bildirdiğini, bu suretle ihbar olunan hakimin tarafgir, hukuka ve kanuna aykırı, mesnetsiz yargısal uygulaması nedeniyle müvekkili şirketin ve yatırımcılarının büyük zarara uğradıklarını, müvekkili şirketin yurtiçi ve yurtdışı kredilerinin geri çekildiğini, şirketin fabrikasında üretimin durduğunu, işçilerin ve diğer personelin ayrıldıklarını, kurumsal hafızanın yok olduğunu, müvekkili şirket hakkında pek çok iflas davası açıldığını, İstanbul 29. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 05.07.2012 tarihli kararla iflasına hükmedildiğini, oluşan zarar ile ihbar olunan hakimin fiili arasında illiyet bağı bulunduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.-TL maddi, 50.000.-TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyası, davanın açıldığı Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 16.05.2013 gün ve 2013/21 Esas, 2013/32 Karar sayılı olup 30.10.2013 tarihinde temyiz olunmaksızın kesinleşen kararına ve davacılar vekilinin 08.10.2013 tarihli dilekçesine istinaden Dairemize gönderilmiş olmakla, dava, ilk derece mahkemesi sıfatıyla yukarda belirtilen esas numarasına kaydedilmiştir.

Davalı Hazine vekili, cevap dilekçesiyle, HMK'nın 46. ve 48. maddelerine uygun düşmeyen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.     

Davanın ihbar olunduğu Hakim E.G.Ö., cevap dilekçesi ile, özetle, soyut iddialara dayalı, görülmekte olan dosyada lehlerine netice almaya yönelik olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Dava, mahiyeti itibariyle HMK’nın 46 vd. maddeleri uyarınca hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı devlet aleyhine açılmış bir tazminat davası niteliğindedir.

Davacılar vekili, ön inceleme duruşmasında davanın müvekkili şirket hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmaması olgusuna dayalı olduğunu, dava dilekçesinde sıralanan diğer vakıaların ilgili hakimin tarafsız davranmadığına yönelik olarak belirtildiğini, delillerinin dava dilekçesinde sözü edilen dava dosyaları içeriğinden ibaret olduğunu imzası tahtında beyan etmiş; keza gerek İstanbul 26. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından iflası açılan davacı şirket için ve gerekse de gerçek kişi diğer davacı için HMK'nın 74. maddesine uygun şekilde düzenlenmiş vekaletnameler dosyaya ibraz edilmekle dava koşulunun ikmali sağlanmıştır.

Davanın dayanağını davacı şirket hakkında verilmiş bulunan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmamasına yönelik yargısal uygulama oluşturmakla, davalı Hazine vekilinin davanın süresinde açılmadığına yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.

Taraflarca hasredilen deliller çerçevesinde, İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/4.. Esas sayılı dava dosyası ve yine dava dilekçesinde belirtilen dosyalar tüm ekleriyle birlikte elektronik ortamda dava dosyasına celbedilip incelenmiştir.

Celp ve incelenen dava dosyası ve eki Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/.. D. İş. sayılı ihtiyati tedbire ilişkin dosya içeriği ile davacı vekilinin duruşmadaki beyanından, dava dayanağının, yukarıda da açıklandığı üzere Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 26.03.2007 tarihli ihtiyati tedbir kararından sonra, atanan kayyum tarafından 03.04.2007 tarihli dilekçe ile talep edilmesi üzerine anılan mahkemece verilen tarihsiz ek tedbir kararı olduğu anlaşılmaktadır.

Söz konusu tedbir kararının, U. Holding A.Ş.'nin doğrudan veya dolaylı olarak çoğunluk hisselerine sahip olduğu ve aralarında davacı şirketin de bulunduğu bazı şirketlerin gayrimenkulleri üzerinde üçüncü kişiler lehine ayni hak tesis edilmesinin, gayrimenkuller ile makine ve tesisleri üzerinde kira sözleşmesi yapılmasının, olağan mal ticareti haricinde aktiflerinin satışının ve son olarak davacı şirketin iki ayrı şirketteki iştirak hisselerinin satılmasının önlenmesine ilişkin olduğu, tedbir kararında sözü edilen şirketler hakkında herhangi bir dava açılmadığı, U. Holding A.Ş. hakkındaki davanın ise İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/4.. Esas sayılı dava dosyası üzerinden derdest bulunduğu, işbu davanın davacısı şirket ve diğer şirketler hakkındaki ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yolundaki şirket ilgililerince yapılan başvuruların U. Holding A.Ş. hakkındaki davanın görüldüğü mahkemece olumlu-olumsuz bir karara bağlanmamış olmakla birlikte, İstanbul 5. ve 10. İcra Müdürlükleri'nin mahkemeye yazdıkları müzekkereler üzerine mahkeme heyetince verilen 14.01.2011 tarihli karar ile işbu davanın dayanağını oluşturan ve Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi'nce atanan kayyımın talebi üzerine verilen tarihsiz ihtiyati tedbir kararının, daha önce verilen 26.03.2007 tarihli ihtiyati tedbir kararının kapsamını genişleten ve açıklık getiren nitelikte olduğundan bahisle, söz konusu tarihsiz ihtiyati tedbir kararının devam ettiğinin ilgili icra müdürlüklerine bildirilmesine karar verildiği gözlenmiştir.

İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi Heyetince verilen söz konusu 14.01.2011 tarihli karar, dava dayanağı tarihsiz ihtiyati tedbir kararının, hakkında dava açılan U. Holding A.Ş.'ye ilişkin olarak verilen ve mahiyeti itibariyle 26.03.2007 tarihli kayyım atanmasını da içeren ihtiyati tedbir kararının tamamlayıcı eki mahiyetinde yorumlandığını, bu yönüyle de hakkında esas bakımından dava açılan U. Holding A.Ş. ile ilişkilendirildiğini göstermekte olup, Asliye Ticaret Mahkemelerinin tek hakimli mahkemelere dönüştürülmesinden sonra Hakim E.G.Ö. tarafından sürdürülen yargılama esnasında, işbu davacının davacısı şirket vekilinin 08.12.2011 tarihli dilekçesiyle müvekkili hakkındaki tedbirin kaldırılması yolunda yaptığı başvuru doğrultusunda ihtiyati tedbir kararının kaldırılmamış olması, her ne kadar HUMK'nın 109., HMK'nın ise 397. maddeleri hükümlerine uygun görülemez ise de, davanın hukuksal dayanağı oluşturan HMK'nın 46/1-c maddesi kapsamında “farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı bir karar” ve/veya “yargısal uygulama” olarak değerlendirilemeyeceği, öte yandan bizzat davacılar vekilince dosyaya sunulan evrak kapsamından da anlaşılacağı üzere, dava dayanağı tarihsiz ihtiyati tedbir kararından sonra ve fakat dava dosyasının ihbar olunan hakimin görev yaptığı İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne intikalinden önceye ilişen, davacı şirket ve şirket ortağı olduğu anlaşılan diğer davacı gerçek kişinin uğradıklarını ileri sürdükleri zarar ile ihbar olunan hakimin açıklanan yargısal uygulaması arasında bir sebep-sonuç ilişkisi olduğunun mevcut ve hasredilen deliller itibariyle kanıtlanamadığı sonucuna ulaşılmakla davanın esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Açıklanan gerekçesine istinaden davacıların davasının esastan REDDİNE,

HMK'nın 49. maddesi uyarınca her bir davacıdan takdiren 500,00 TL disiplin para cezasının tahsiliyle Hazine'ye irad kaydına,

Peşin harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kararın kesinleşmesi ve istem halinde bakiye 999,45 TL harcın davacı yana iadesine,

Davada her bir davacı bakımından istenen maddi ve manevi tazminat tutarları ile davanın mahiyeti gözetilerek, Av. Asg. Ücret Tarifesi'nin 12. ve 10. maddeleri uyarınca, her bir davacıdan 6.000'er TL olmak üzere toplam 12.000 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,

Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, karar tebliği için gereken 27,00 TL düşüldükten sonra bakiye kalan 339,00 TL gider avansının kararın kesinleşmesi ve istem halinde davacılara iadesine,”

Dair verilen 25.11.2014 gün ve 2013/1 E., 2014/1 K. sayılı karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46.maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

Davacılar vekili dava dışı U. Holding A.Ş.'nin bir kısım hissedarlarının başvurusu üzerine yetkili olmayan Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesince hukuka aykırı şekilde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu tedbir kararı ile U. Holding A.Ş.'nin idare ve temsil yetkisinin kayyıma tevdi olunduğunu, daha sonra kayyımın talebi üzerine söz konusu tedbirin ayrı bir karar ile genişletildiğini ve davacı şirketin de taşınır ve taşınmaz malları ile paylarının satışına ihtiyati tedbir konulduğunu, tedbirlerin halen devam ettiğini, dosyanın derdest olduğu İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nden defalarca talep edilmesine rağmen bahsi geçen ek tedbirin 10 günlük süre içerisinde esas dava açılmadığından kendiliğinden mürtefi olduğuna ısrarla karar verilmediğini, hukuka aykırı ihtiyati tedbir kararının devam etmesi nedeniyle müvekkili şirketin pazar payının düştüğünü, 2012 yılında da üretimin tamamen durduğunu, hakkında pek çok iflas davası açıldığını ve iflasına hükmedildiğini, mahkeme hakiminin davranışları ve kanunun emredici hükmünü yerine getirmemesi ile uğranılan zarar arasında doğrudan illiyet bağı bulunduğunu ve dosyanın kendisine tevdiinden itibaren kusuru oranında sorumlu olduğunu ileri sürerek, maddi tazminat isteminde bulunmuştur.

Davalı vekili davada HMK'nın 46. maddesindeki koşulların oluşmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

İhbar olunan hakim davacı tarafın dosyayı şahsileştirdiğini, yargılama sırasında hakimin şikayeti, reddi vs. işlemlerle davanın sürüncemede kalması amacıyla hareket ettiğini, dosyanın yargılaması sırasında titizlikle tüm yargılama usul ve esaslarına uyulduğunu, hiç bir maddi ve manevi zararın bulunmadığını, taraflı olduğuna dair iddiaların yerinde olmadığını, diğer tüm hakimler tarafından da tedbire ilişkin aynı kararların verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Özel Dairece yukarıda başlık bölümüne alınan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.

Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilamı harcı peşin alındığından başka harç alınmasına mahal olmadığına, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.