TENKİS DAVASINDA İSTENİLEN YETERİNCE AÇIKLANMAMIŞSA DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI KARARI YERİNDEDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


28 Ara
2018

Yazdır

TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO       : 2014/244
KARAR NO    : 2014/211

DAVA                   : Teberruların İptali/Tenkisi
DAVA TARİHİ      : 12/05/2014
KARAR TARİHİ   : 13/05/2014

Mahkememizde görülmekte bulunan Teberruların İptali/Tenkisi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

Davacı vekili mahkememize verdiği ve Mahkememizin 2013/168 esasına kaydedilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalıların muris Durmuş Ali A.'nın varisleri olduğunu, murisin 13/11/2011 tarihinde vefat ettiğini, muris ikinci eşi Sevim A.'dan olma müvekkil Ertuğrul A.'dan mal kaçırmak amacıyla sağlığında, ilk eşinden olma çocuklarından Durmuş Ali A., Sedat A. ve Muammer A.'ya murisin bedelini bizzat kendisinin ödediği Antalya ili, A. ilçesi Ç. mahallesi 1.2.4 ada 49 parseli tapuda bu çocukları adlarına tescil ettirdiğini, taşınmazın alım tarihi değerine göre adlarına tescil olunan davalıların alım güçlerinin olmamasına göre de kolaylıkla ispat olunacağını, yine Muris Durmuş A.'nın Antalya ili, A. ilçesi C. mahallesinde çok kıymetli ve tapuda Güneyi Yusuf A., Durmuş A., doğusu Yusuf A. kuzeyi A..O AŞ ve batısı G....ş Tarım olan tapudaki ada ve paftasını tam bilemedikleri tahmini C. 294, 295, 296 ve 297 nolu taşınmazlarla çevrili çok kıymetli bir taşınmazı yine devamı Abdullah H.'ın sahibi olduğu, A..n Metal Yapı Sistemleri İnşaat Mimarlık Mühendislik Tur San ve Tic Ltd Şti'ne satmış ve bu satıştan elde ettiği geliri davalılara kendince belirlediği miktar ve oranlarda dağıtarak müvekkilden malvarlığı kaçırdığını, tapu kayıtlarının tetkikinde ve Alıcı A..n Metal Yapı Sistemleri İnşaat Mimarlık Mühendislik Tur san ve Tic. Ltd Şti ticari defterleri tetkik olunduğunda bu taşınmazın bedeline ilişkin ödeme miktarının kolaylıkla tespit olunacağını, bu taşınmaz bedeline ilişkin bir kısım ödemelerin çek ile yapıldığını ve bir kısım çek bedellerinin yine bir kısım davalılar tarafından kendi adlarına çekildiğini, A..n Metal Yapı Sistemleri İnşaat Mimarlık Mühendislik Tur San ve Tic Ltd Şti'ne ait ticari defter ve banka -çek hesaplarının tetkiki halinde davalılardan hangisine ne miktar nakit ödeme yapıldığının kolaylıkla tespit edileceğini, bir diğer hususun ise murisin damadı Abdullah H.'ın sahibi olduğu şirketle yapmış olduğu birden çok taşınmaz alım satımı olduğunun tarafına bilgi olarak ulaşmış ise de bu hususun ancak bu şahsın sahibi veya yetkilisi bulunduğu A..n Metal .. .Şti'nin ticari kayıtlarından anlaşılacak bir husus olduğunu, yargılama sırasında yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacak başkaca karşılıksız kazandırmaların da sayın Mahkemece nazara alınmasını arz ve talep ettiklerini, yine müvekkilinin Antalya ili A. ilçesi Ç. mahallesi 1.2.4 ada 49 parselinde kayıtlı taşınmazı davalılardan Durmuş Ali A., Adem A., Sedat A. ve Muammer A. adına tescil olunan taşınmaz üzerinden tesis olunmuş seraların da murisleri tarafından bedellerinin ödenerek yaptırıldığı ve bu miktarda malın kendisinden kaçırıldığı iddiasında olduğu, davalılara muris tarafından sağlığında yapılan karşılıksız kazandırmaların çok büyük ekonomik değerler taşınasına karşı muris müvekkiline taşınır veya taşınmaz bir mal vermediğini, murisin davalılara sağlığında yapmış olduğu karşılıksız kazandırmaların taşıdığı ekonomik değer ile hali hazır terekenin taşıdığı ekonomik değer nazara alındığında saklı paya çok açık bir tecavüz olduğunun kolaylıkla görülebileceğini, yine miras bırakana ödenmesi gereken bir kısım ödemelerin A..n Metal Yapı .. Ltd Şti tarafından bir kısım davalılar adına yapılması karşısında bu paraların-ödemelerin miras bırakan tarafından adı geçen davalılara karşılıksız olarak kazandırıldığının açık olduğunu, genel olarak miras bırakının sağlığında karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar miras payına mahsuben yapılmış sayılacağını ve miras bırakan tarafından aksi belirtilmedikçe kural olarak iadeye tabi olduğunu sonuç olarak bedeli bizzat murisin kendisi tarafından ödenen tapunun Antalya ili A. ilçesi Ç. mahallesi 1.2.4 ada 49 parselinde kain davalılardan Durmuş Ali A., Adem A., Sedat A. ve Muammer A. adına tapuya kayıt olunan taşınmazın tapu kaydının taksime tabi tutulmak üzere terekeye iadesine ve muris adına tesciline, Durmuş Ali A., Adem A., Sedat A. ve Muammer A. dışındaki davalılara yapıldığı iddia olunan nakdi teberruların taksimine tabi tutulmak üzere terekeye iadesine, bunun mümkün olmaması halinde davalılara yapılan karşılıksız kazandırmaların dava tarihindeki değerlerinin müvekkilin saklı payı oranında tenkisine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletinkarşılıksız kazandırma oranlarında davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkememizin 2013/168 esas sayılı dava dosyasının 08/05/2014 tarihli duruşmasında; dava konusu yapılan A. Ç. 1.2.4 ada 49 parsel ile ilgili açılmış tapu iptal ve olmadığı taktirde tenkis istemli talep dışında kalan dava dilekçesinin talep sonucunda yer alan Durmuş Ali A., Sedat A., Muammer A. ve Adem A. dışında ki davalılara yapıldığı iddia edilen nakdi teberruların terekeye iadesi olmadığı taktirde tenkisine ilişkin açılan davanın bu davadan tefriki ile yeni bir esasa kaydının yapılmasına karar verilerek Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir. 

Dolayısıyla bu dosyadaki dava, muris Durmuş A.'nın davalılar Ayşe A., Gülcan S. ve Nurcan H.'a karşı yaptığı iddia edilen nakdi teberruların terekeye iadesi, olmadığı taktirde tenkisine ilişkin davadır. 

HMK 119/1-ğ maddesine göre; dava dilekçesinde talep sonucunun açık bir şekilde gösterilmesi gerekir. Bu husus eksik olursa, 2. fıkraya göre eksiğin tamamlanması için 1 hafta kesin süre verilir bu süre içerisinde eksiklik tamamlanmamasında ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlemesi bulunmaktadır.

Davacı vekili, dava dilekçesinin talep sonucunun 2. maddesinde yazılı bulunan kazandırmaların ne olduğu ve tenkis istenen miktarın ne olduğu belirli olmadığından bu eksikliğin giderilmesi için 03/04/2013 tarihli ara kararıyla davacı vekiline 1 hafta kesin süre verilmiş, harçla ilgili eksiklikler giderilmesine rağmen murisin yaptığı iddia edilen teberruların ne olduğu net bir şekilde açıklanmadığından yeniden süre talebi üzerine bu konuda davacı vekiline 04/02/2014 tarihinde yeniden 1 haftalık kesin süre verilmiş, verilen bu süreye rağmen dava konusu yapılan murisin davalılara yaptığı kazandırmaların ne olduğu, net bir şekilde ortaya konmamıştır. Dolayısıyla davacı taraf, bu kısımla ilgili dava sonucunu net bir şekilde açıklayıp ortaya koymadığından HMK 119/2 maddesindeki düzenleme dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;

1- Muris Durmuş A.'nın davalılara yaptığı iddia edilen kazandırmalarla ilgili açılan davanın HUMK'nun 119/2 maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,

2- Alınması gerekli 25,20 TL karar ve ilam harcı Mahkememizin 2013/168 esas sayılı dosyasında yatan harçtan peşin harçtan mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 

3- Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Dair, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay'a temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde karar verildi. 14/05/2013

 

T.C.
YARGITAY 
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2015/17888
KARAR NO    : 2018/13838

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

 Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ          : TENKİS

Taraflar arasında tefrik edilerek görülen davada;

Davacı, mirasbırakan Durmuş A.’nın ikinci eşinden olma çocuğu olduğunu, mirasbırakanın mal kaçırmak amacıyla bedelini bizzat ödemek suretiyle satın aldığı 1.2.4 ada 49 parsel sayılı taşınmazı ilk eşinden olma davalı çocukları Durmuş Ali, Adem, Sedat, Muammer adına tescil ettirdiğini, ayrıca parsel numarasını tam olarak bilemediği çok kıymetli başka bir taşınmazını da dava dışı bir şirkete satıp parasını davalılara dağıttığını, 1.2.4 ada 49 parsel sayılı taşınmaz üzerine tesis olunan seraların bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiğini, davalılara karşılıksız kazandırmalarda bulunduğunu, saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek dava konusu 49 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tescilini, davalılar Durmuş Ali, Adem, Sedat ve Muammer dışındaki diğer davalılara (Ayşe, Gülcan, Nurcan) yapılan nakdi teberruların tenkisini istemiştir. 

Mahkemece 08.05.2014 tarihli duruşmada, davalılar Ayşe, Nurcan ve Gülcan’a yapıldığı iddia olunan nakdi teberruların terekeye iadesi olmadığı taktirde tenkisine ilişkin davanın, iptal tescil istekli davadan tefrikine karar verilerek ayrı bir esas üzerinden yapılan inceleme sonucunda,  davacıya, dava dilekçesinin talep sonucunun 2. maddesinde yazılı bulunan kazandırmaların ve tenkis istenen miktarın ne olduğunun açıklanması için 03/04/2013 tarihli ara kararıyla 1 hafta kesin süre verildiği, harçla ilgili eksikliğin giderilmesine rağmen mirasbırakanın yaptığı iddia edilen teberruların ne olduğunun net bir şekilde açıklanmadığı, yeniden süre talebi üzerine davacı yana 04/02/2014 tarihinde yeniden 1 haftalık kesin süre verildiği halde mirasbırakanın davalılara yaptığı kazandırmaların ne olduğunun açıkça ortaya konulmadığı gerekçesiyle HMK 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi Melek Konuk’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde  bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.70.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan                Üye                   Üye                            Üye                Üye
A. S. TOGAY        F. AKBABA      Ö. KAKİLLİOĞLU     R. ÜLGER      T. T. GENÇ

İÇTİHAT YORUMU :
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, tenkise tabi kazandırmaların ve tenkis istenen miktarın ne olduğunun açıklanması için davacı tarafa ihtarat yapılarak 1 haftalık kesin süre verilmesine rağmen davacının buna ilişkin net bir açıklanmaması sebebi ile davanın açılmamış sayılmasına karar veren yerel mahkemenin kararını doğru bularak doğru bularak onama kararı vermiştir. Böyle bir durumda yerel mahkemenin HMK m. 31 hükmünde ifadesini bulan "hâkimin davayı aydınlatma ödevi" ilkesi gereği dava dilekçesinde somutlaştırma yükünü yerine getirmeyen davacıya ihtaratlı süre vererek davayı hemen reddetmemesi yerindedir. (KARAASLAN, Varol, Medenî Usûl Hukukunda Hâkimin Davayı Aydınlatma Ödevi, Ankara, 2013, s. 113). Ancak, davacının bu ihtaratlı süreye rağmen somutlaştırma yükünü yerine getirmemesi durumunda, dava esastan reddedilmelidir. (PEKCANITEZ, Hakan; ATALAY, Oğuz; ÖZEKES, Muhammet, Medenî Usûl Hukuku, 14. Bası, Ankara, 2013, s. 666; ATALAY, Oğuz, Medeni Usul Hukukunda Menfi Vakıaların İspatı, İzmir, 2001, s. 36; ÖZEKES, Muhammet, HMK Bakımından Dava Dilekçesindeki Eksiklik Halinde Yapılması Gereken İşlemler, DEÜHFD., C: 16, Özel Sayı (Prof. Dr. Hakan PEKCANITEZ’e Armağan), Y: 2014, s. 296; KARAMERCAN, Fatih, Dava ve Cevap Dilekçesinin Unsurları - Somutlaştırma Yükü, Ankara, 2016, s. 351; BÖRÜ, Levent, Medenî Usûl Hukukunda Somutlaştırma Yükü, Ankara, 2016, s. 248-253; TANRIVER, Süha, Medenî Usûl Hukuku, C: I, Ankara, 2016, s. 798; ATALAY, Oğuz, Pekcanıtez Usûl Medenî Usûl Hukuku, 15. Bası, C: II, İstanbul, 2017, s. 1691). Bu görüşler ile aynı doğrultudaki fakat farklı durumlar için farklı sonuçlara varan görüş için bkz. YARDIMCI, Taner Emre, Hukuk Yargılamasında Somutlaştırma Yükü, İstanbul, 2017, s. 242-244.

Davası usulden reddedilen davacı, vakıalarını açık ve somut bir şekilde belirterek yeni bir dava açabilir ve önceki karar kesin hüküm oluşturmaz. Şüphesiz bu durumda, zamanaşımı vs. sebeplerle ortaya çıkacak riski de dikkate almak gerekir. (ÖZEKES, s. 288). Davası esastan reddedilen davacı ise yeni bir dava açamaz ve önceki karar kesin hüküm engeli ile karşılaşır.

HMK m. 119/2 hükmüne göre (b), (c), (ç), (ğ) ve (h) bentlerindeki eksikliğin bir haftalık süre içerisinde tamamlanmaması durumundaki yaptırım, DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASIDIR. Davanın açılmamış sayılması kararının sonuçlarını, kısaca belirtmek gerekirse, davanın açılmasıyla kesilen zamanaşımının hükümsüz hale gelmesi, davanın açılmasıyla korunan hak düşürücü sürenin hükümsüz hale gelmesi, davanın derdest olmaktan çıkması ve talep sonucunun ileri sürülmemiş sayılması şeklinde sıralanabilir. (KARAMERCAN, s. 21. Ayrıntılı açıklama için bkz. ASLAN, Kudret, Medeni Usul Hukukunda Davanın Açılmamış Sayılmasının Etkileri, MİHDER., C: 9, S: 25, Y: 2013, s. 49-108, KIYAK, Emre, Türk Hukuk Muhakemesinde Davanın Açılmasının Usul Hukukuna İlişkin Sonuçları, Ankara, 2014, s. 156-164, ÖZMUMCU, Seda, Davanın Açılmasına Bağlanan Hukuki Sonuçların Davanın Açılmamış Sayılması Halinde Değerlendirilmesi, İÜHFM., C: LXX, S: 2, Y: 2012, s. 204-206)

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi ise davacının dava dilekçesinde hangi malvarlığına ne şekilde katkıda bulunduğu ve ne istediğini dilekçede yeterince açıklamadığı ve bunun düzeltilmesi için de davacı tarafa ihtarat yapılmasına rağmen duruşma öncesi verilen dilekçede de yine net bir açıklama bulunmadığı yüzeysel bazı beyanlarda bulunulduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar veren yerel mahkemenin kararını doğru bularak onama kararı vermiştir. Bu yöndeki, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 16 Şubat 2017 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/mal-paylasimi-ne-istenildigi-yeterince-aciklamamak-davanin-usulden-reddi-gerekir