TEREKENİN BORCA BATIK OLDUĞU SABİT İSE MİRAS REDDEDİLMİŞ OLACAĞINDAN MAHKEMECE RESEN İŞLEM YAPILMASI MÜMKÜNDÜR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


15 Ağu
2021

Yazdır

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2020/1816
KARAR NO         : 2021/2907

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Davacı Zülhan C. ve davalılar Cansu Helin Y., Mehmet C. arasındaki dava hakkında, Çorlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25/03/2016 gün ve 2013/622-2016/222 sayılı hükmün Dairenin 18/06/2019 gün ve 2016/13306-2019/7715 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı Cansu Helin Y. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu Mehmet hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazlarını 11.09.2013 tarihinde, kız kardeşinin gelini davalı Cansu'ya devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.

Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı dairemizin 18.06.2019 gün 2016/13306 Esas 2019/7715 sayılı kararı ile ilamı ile onanmıştır. Onamadan sonra sonra davalı Cansu vekili tarafından anılan kararın hatalı olduğundan bahisle karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda:

Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasıdır.

İİK’nun 282. maddesi hükmü gereğince bu tür davalarda, davalı olarak borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Buna göre davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunan üçüncü kişi ve bunlar tarafından devir halinde diğer üçüncü kişilerin yasal hasım olmaları gereği açıktır. Taraf ehliyeti dava koşullarından olup mahkemece öncelikle ve resen incelenmesi gereken hususlardandır.

Somut olayda, davalı Cansu, davalı Mehmet C.'ın eldeki dava açıldıktan ve karar verildikten sonra 04/06/2018 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarının mirası Çorlu Sulh reddettiğini iddia etmektedir. Yapılacak iş M.K.'nun 605 ve devamı maddeleri uyarınca Zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden terekenin iflas hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Bu durumda, anılan mirasın reddi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmesi halinde mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res'en yapılması gereken işlemlerdendir. Talep üzerine yapılabilirliği bu özelliğini ortadan kaldırmaz. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 27.1.1995 gün ve 1995/13145,1995/947; HGK'nun 29.1.1975 gün 1682-100 ve 3.7.2002 gün 15/572-577 sayılı kararları aynı doğrultudadır) Ayrıca yine murisin ölüm gününde terekenin borca batık olduğunun şayi ve sabit olması durumunda da miras reddedilmiş olacağından ve bu tespit için sınırlayıcı bir süre yasaca öngörülmediğinden bu yönüyle de mahkemece işlem yapılması imkanı vardır. Hal böyle olunca Mahkemece usuli işlemlerin yerine getirilip taraf teşkili temin edildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile karar verilmesi isabetsiz olmuştur.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Cansu Helin Y. vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü Dairemizin 18.06.2019 tarihli onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararın RESEN BOZULMASINA, temyiz peşin alınan harcın ve tashihi karar istek halinde temyiz eden davalı Cansu Helin Y.'a geri verilmesine 17/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan             Üye         Üye         Üye                  Üye
A.Ş.Sertkaya     R.Eğri      B.Aydın   K.Özerdoğan   Ö.F.Aydıner

BİLGİ : "İflâs usulü ile tasfiye" kenar başlıklı Türk Medeni Kanunu'nun 636. maddesi, "Mevcudu borçlarını ödemeye yetmeyen terekenin tasfiyesi, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre yapılır." hükmünü içermektedir.

BİLGİ : "Yargılamada borçlu ölmüş ve en yakın mirasçılar mirası reddetmişlerse kural olarak TMK 612 uygulanır" şeklindeki Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23 Mart 2021 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/yargilamada-borclu-olmus-ve-en-yakin-mirascilar-mirasi-reddetmislerse-kural-olarak-tmk-612-uygulanir