TEREKEYE TEMSİLCİ TAYİNİNDEN SONRA TEREKE ORTAKLARININ DAVAYI TAKİP YETKİSİ ORTADAN KALKAR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


23 Eyl
2017

Yazdır

T.C.
YARGITAY 
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2014/13769
KARAR NO    : 2017/1847 

 Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ         :
NAZİLLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ                   : 07/05/2014
NUMARASI            : 2010/84 E. - 2014/237 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı Mümtaz tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.04.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Ö.S. ile temyiz edilenler vekili Avukat M.K. geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı Musa D., Tereke temsilcisi Ömer S. gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Murat Ataker tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, ehliyetsizlik ve vekalet yetkisinin kötüye kullanılması nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil; olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.

Davacılar, muris Mümtaz D.'in torunu davalı Mümtaz'ın muristen aldığı vekaletname ile 9 parsel sayılı taşınmazını davalı Musa D.'ye, 19 parsel sayılı taşınmazını da dava dışı Ziraat Odasına temlik edildiğini; o dönemde murisin sağlık sorunları ve hafıza zayıflığı yaşadığını, vekalet yetkisinin de kötüye kullanıldığını ileri sürerek, 9 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile muris adına tesciline, aksi takdirde bedelinin miras payları oranında tahsiline; 19 sayılı parsel sayılı taşınmazın bedelinin miras payları oranında davalı Mümtaz'dan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

Davalı Mümtaz, satış işlemlerinin geçerli olduğunu belirtip davanın reddini savunmuş; diğer davalı Musa, davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, vekalet yetkisinin davalı Mümtaz tarafından kötüye kullanıldığı ancak diğer davalı Musa'nın iyiniyetli olduğu gerekçesiyle, her iki parsel bakımından da davacıların miras payları karşılığı tazminatın davalı Mümtaz'dan tahsiline karar verilmiş; 9 sayılı parsele yönelik tapu iptali-tescil isteği reddedilmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki, davadaki isteğin murisin terekesi adına ve O'na teb'an ileri sürüldüğü ve davanın elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tâbi bulunduğu açıktır.

Nitekim, muris Mümtaz'ın dava dışı mirasçısının bulunması nedeniyle yargılama aşamasında terekesine Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.12.2010 tarihli kararı ile temsilci olarak yazı işleri müdürü Ömer S. atanmış; ancak, 12.04.2012 günlü duruşmada kendisine usulünce tebligat çıkarılmasına karar verilip, çıkarılan tebligat 17.04.2012'de usulünce tebliğ edilmişse de, tereke temsilcisi, kendisine tebligatla bildirilen 28.06.2012 günlü duruşmaya ve sonraki duruşmalara katılmamış, davalı taraf da yargılamanın tereke temsilcisinin yokluğunda sürdürülmesi yönünde herhangi bir beyanda bulunmamıştır.

Bilindiği üzere, davanın görülebilirlik koşulu olan terekeye temsilci tayininden sonra tereke ortağının veya ortaklarının davayı takip yetkisinin ortadan kalkacağı ve davanın tereke temsilcisinin huzuruyla yürütülmesi gerekeceği tartışmasızdır.

Hal böyle olunca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150/2. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.

Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan               Üye                  Üye                          Üye                 Üye
A. S. TOGAY       F. AKBABA     Ö. KAKİLLİOĞLU   R. ÜLGER       T. T. GENÇ

BİLGİ :
Tereke temsilcisinin daha sonraki oturumlara katılmadığı ancak mirasçılardan olan davalının davayı takip etmesi durumunda davanın sonuçlandırılacağı yönündeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18 Kasım 2015 tarihli Kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/tereke-temsilcisi-davali-mirascilarin-davadaki-rolu