ÜÇÜNCÜ KİŞİ TARAFINDAN YANLIŞLIKLA YAPILDIĞI İDDİA EDİLEN PARANIN İADESİ YARGILAMAYI GEREKTİRİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


21 Nis
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2020/4165
KARAR NO    : 2020/11080

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
 Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ                    : 04/03/2020
NUMARASI             : 2020/730 - 2020/533
DAVACI                   : Alacaklı : C.Ç.
DAVALI                   :  3. kişi    : A. Anonim Şirketi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Kürtün tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı, icra mahkemesine başvurusunda; borçlunun 3. kişiden olan alacağının, takip dosyasına gönderilmesini müteakiben paranın kendisine ödendiğini, 3. kişinin alacaklı olduğu dosyadan haczin devam ettiği gerekçesiyle paranın iadesi talebinde bulunması üzerine icra müdürlüğünce, paranın iadesinin istenmesine ilişkin yazılan müzekkerenin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince; şikayetçiye ödenen para üzerindeki haczin devam ettiği, haczin sehven kaldırılmış olduğu, yapılan işlemlerin usule uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği ,alacaklının istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İİK’nun 361. maddesi; "İcra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır.” şeklinde emredici bir düzenlemeyi içermektedir.

Anılan madde hükmü, ilamlı veya ilamsız tüm icra takiplerinde, her ne sebeple olursa olsun, borçludan fazla para tahsil edilen her durumda uygulama yeri ve alanı bulunan, özel bir hükümdür. Buna göre, icra daireleri, hesaplama sonucunda fazladan tahsil edildiği ortaya çıkan tutarları, ayrı bir mahkeme hükmüne gerek olmaksızın, borçluya geri vermekle yükümlüdürler. Açıktır ki, burada, icra müdürüne kanun tarafından verilmiş, özel bir görev ve daha da önemlisi cebri icra gücünün kullanılması kapsamındaki bir yetki söz konusudur. İcra müdürü, dayanağı ve şekli ne olursa olsun, girişilmiş bir icra takibinde, borçludan tahsil edilen paranın, tahsili gerekenden daha fazla olduğunun (veya yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğunun) hesap sonucunda belirlediği durumlarda, cebri icra gücünü kullanarak, fazla tahsilatı borçluya geri verecektir (HGK’nun 2009/17-242 E., 2009/290 K. ve 24.06.2009 tarihli kararı). Şu halde İİK'nun 361. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince "borçludan" tahsil edilmiş bir para mevcut olmalıdır. 

Somut olayda; iade isteminde bulunan icra takibinin borçlusu olmayıp başka bir takip dosyası alacaklısı 3. kişi olduğundan, İİK 361. maddesine dayalı olarak iade talebinde bulunamaz. Üçüncü kişi tarafından yanlışlıkla yapıldığı iddia edilen bu paranın iadesi yargılamayı gerektirdiğinden ancak adı geçen tarafından açılacak bir istirdat ya da sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak davasında ileri sürülebilir.

O halde, mahkemece, icra müdürlüğünün 18.05.2018 tarihli işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi'nin 04/03/2020 tarih ve 2020/730 E. - 2020/533 K. sayılı davacının istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve Alanya 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 20/11/2018 tarih ve 2018/311 E. - 2018/562 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istik halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 21/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi. 

Başkan             Üye                 Üye                 Üye               Üye
A. TUNCAL       G. HEYBET    S. MUTTA       İ. YAVUZ       A. AYAN