YEDİEMİNLİK ÜCRETİNE DAYALI İCRA TAKİBİNE İLİŞKİN İTİRAZIN İPTALİ İSTEMİNDE GÖREVLİ MAHKEME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


02 Tem
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2017/4-2526
KARAR NO   : 2022/16

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ               :
 İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                         : 25/12/2014
NUMARASI                 : 2014/471 - 2014/448
DAVACI                       : N.B. vekili Av. N.S.B.
DAVALI                       : E. Döviz Anonim Şirketi vekili Av. F.B.K.E.

1. Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Kapatılan) Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:              

4. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2008/3.95 E. sayılı dosyasında başlatmış olduğu takibe istinaden Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2008/2.4 talimat sayılı dosyasında haciz tatbik edildiğini, haczedilen malların müvekkiline yediemin sıfatıyla teslim edildiğini, muhafaza masraflarının davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine Üsküdar 5. İcra Müdürlüğünün 2011/1.34 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında uyuşmazlık konusunu oluşturan yedieminlik ücretine ilişkin İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/1493 E. sayılı dosyası ile görülmekte olan dava bulunduğunu, davacının yediemin sıfatıyla hareket eden ve bu işi meslek edinen bir kimse olmadığını, bu nedenle yediemin alacağı talebinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararı:

6. (Kapatılan) Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.11.2012 tarihli ve 2011/126 E., 2012/344 K. sayılı kararı ile; İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2008/3.95 E. sayılı dosyasında yapılan takibe istinaden Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2008/2.4 talimat sayılı dosyasında davalının mallarının haczedildiği ve davacıya yediemin olarak bırakıldığı, bilirkişi raporunda belirlendiği gibi teslim edilen malların özel bakım ve masraf yapılması gereken mallardan olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının yapmış olduğu itirazın 69.690 TL üzerinden iptali ile takibin devamına ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.

Özel Dairenin Bozma Kararı:

7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 06.03.2014 tarihli ve 2013/7205 E., 2014/3831 K. sayılı kararı ile karar düzeltilerek onanmış ise de taraf vekillerinin karar düzeltme istemi üzerine Özel Dairenin 30.10.2014 tarihli ve 2014/9829 E., 20146/14167 K. sayılı kararı ile;

“... Dava, yedieminlik ücretine dayalı olarak yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, davalının temyizi üzerine Dairemizce düzelterek onama kararı verilmiştir. Taraflar kararın düzeltilmesini talep etmişlerdir.

Davacı, icra dosyasında muhafaza altına alınan malların yediemin olarak kendisine teslim edildiğini belirterek, yediemin ücreti alacağını talep etmiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı alacaklı tarafından yapılan icra takibi sırasında, borçlunun malları haczedilerek davacıya yediemin olarak bırakıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 88/6. maddesinde; "İcra dairesi, depo ve garajlarda ve yediemin olarak kendisine haczedilen malın bırakılmış olduğu üçüncü kişilerde saklanıp da hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği uygun süre içinde geri almasını ilgililere resen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa, icra müdürü tetkik merciinin kararı ile taşınır mal satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve satış giderleri ödenir. Artan miktar 9'uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur. Bu konuda ortaya çıkan ihtilaflar tetkik mercii tarafından basit yargılama usulüne göre çözülür." şeklinde düzenleme ile yedieminlik ücretinden kaynaklanan uyuşmazlıkların icra mahkemeleri tarafından çözümleneceği belirlenmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114. maddesinde mahkemelerin görevinin dava şartı olduğu hüküm altına alınmış olup, aynı kanunun 115. maddesinde ise; dava şartlarının davanın her aşamasında incelenebileceği belirtilmiştir. Somut olayda davacı, yediemin ücretinden kaynaklanan alacağını istediğinden davaya icra mahkemesinde bakılması gerekir.

Şu durumda, Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir…’’ gerekçesi ile karar oy çokluğuyla bozulmuştur.

Direnme Kararı:

9. İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.2014 tarihli ve 2014/471 E., 2014/448 K. sayılı kararı ile; davanın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 95. maddesinde düzenlenen yedieminlik alacağına ilişkin olduğu, davacının yediemindeki mallarının özel korunması gereken mallar olması nedeniyle bu madde gereği icra müdürlüğüne müracaatta bulunduğu, 25.11.2010 tarihinde alacak miktarının belirlendiği, davalıya bu doğrultuda muhtıra çıkarıldığı, davalı tarafça ödenmemesi üzerine icra takibine girişildiği, uyuşmazlığın Yargıtay bozma ilamında değinildiği gibi İİK’nın 88/6. maddesinden kaynaklanmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yedieminlik ücretine dayalı olarak yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin eldeki davanın İİK’nın 88/6. maddesinden mi yoksa İİK’nın 95. maddesinden mi kaynaklandığı, görevli mahkemenin icra mahkemeleri mi yoksa genel mahkemeler mi olduğu, buradan varılacak sonuca göre davalının dava konusu yediemin alacağından sorumlu tutulup tutulmayacağı noktalarında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konu ile ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.

13. Bilindiği üzere yargılama hukukunda görev kavramı; bir davaya hangi mahkemenin bakacağını ifade eder. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 142. maddesine göre "Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir." şeklindeki düzenlemeyle "yargılama hukukunda görev kavramı" anayasal güvence altına alınmış, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) “Görevin Belirlenmesi ve Niteliği” başlıklı 1. maddesi de "Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir." şeklinde düzenlenmiştir. Görevin kanunla belirlenmesi kuralı, evrensel hukuk kurallarından "tabii hâkim" ilkesinin sonucudur. Tabii hâkim ilkesi; bir davanın yargılamasının hangi mahkemede yapılacağının, uyuşmazlığın doğmasından önce belirlenmiş olmasıdır. Kanunlarımız bu ilke çerçevesinde, hangi mahkemenin hangi uyuşmazlıklara bakacağını açıkça düzenlemiş bulunmaktadır. HMK'nın 1. maddesinde yer alan "kanun" terimi ile ifade edilmek istenen, öncelikle, mahkemelerin kuruluş ve görevlerini belirten kanunlardır.

14. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi ile görev konusunun kamu düzenine ilişkin olduğu açıklandıktan sonra mahkemenin görevli olması hususu da Kanun’un 114/1-c maddesinde dava şartı olarak düzenleme altına alınmıştır. Dava şartlarının taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması zorunlu olup, Kanun’un “Dava şartlarının incelenmesi” başlıklı 115. maddesiyle düzenlenmiştir.

Aynı Kanun’un "Asliye hukuk mahkemelerinin görevi" başlıklı 2. maddesinde yer alan "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir." hükmü ile de hukuk davalarında asıl görevli mahkemenin kural olarak asliye hukuk mahkemeleri olduğunu açıklamıştır.

15. Uyuşmazlığın çözümü açısından yedieminlik ücret alacağından bahsetmek gerekmektedir. Yedieminlik ücret alacağı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 95. maddesi ile “Alacaklı haczedilen malların muhafaza ve idare ve işletilmesi masraflarını istenildiği takdirde peşin vermeğe mecburdur” şeklinde düzenlenmiştir.

Aynı Kanun’un 88/6. maddesi ise hacizli malların muhafaza tedbirlerine ilişkin olup, yediemin ücret alacağını kapsamamaktadır.

16. Gelinen aşamada itirazın iptali davalarına bakmakla görevli olan mahkemeden de bahsetmekte yarar vardır.

17. İtirazın iptali davası; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m. 67/1). Böylece; itirazın iptali davalarında görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu anlaşılmaktadır.

18. Tüm bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde; dava, İİK. 95. maddesinden kaynaklanan yedieminlik ücretine dayalı olarak yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup yukarıda açıklandığı üzere bu davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.

19. Hâl böyle olunca; mahkemece yukarıda açıklanan hususlara değinilerek verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup yerindedir.

20. Ne var ki, Özel Dairece işin esası yönünden bir inceleme yapılmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Direnme uygun olduğundan, davalı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 4. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi gereğince uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

İÇTİHAT YORUMU : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.01.2022, 2017/4-2526 E. - 2022/16 K. sayılı kararının  17 numaralı paragrafının son cümlesindeki, “Böylece; itirazın iptali davalarında görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu anlaşılmaktadır.” şeklindeki görüşüne katılmak mümkün değildir. Şöyle ki, itirazın iptali davasına bakacak mahkeme, o alacağa ilişkin icra takibine başvurmaksızın dava açılması durumunda görevli olan mahkemedir.

Örneğin, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalarda görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Eğer söz konusu kira ilişkisinden doğan bir alacakla ilgili itirazın iptali davası söz konusu ise uyuşmazlık yine sulh hukuk mahkemesinde görülecektir.

Örneğin, mal rejiminin tasfiyesine bakmakla görevli mahkeme, aile mahkemeleridir. Eğer mal rejiminin tasfiyesini ilgilendiren bir alacakla ilgili itirazın iptali davası söz konusu ise uyuşmazlık yine aile mahkemesinde görülecektir.

Bu konu ilgili çalışma için bkz. KARAMERCAN, Fatih, Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacakların İtirazın İptali Davasına Konu Olması ve İcra İnkar Tazminatı İle İlişkisi, Türkiye Noterler Birliği Hukuk Dergisi, Y: 2021, S: 2, s. 87-130.

https://bit.ly/3OrfHxi