YETKİLİ HAMİL OLAN ALACAKLININ, BORÇLU CİRANTA HAKKINDA TAKİP YAPABİLMESİ İÇİN BONONUN KEŞİDECİSİNE ÖDEMEME PROTESTOSU GÖNDERMESİ ZORUNLUDUR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


27 May
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/7651
Karar No      : 2023/131

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 19.04.2022
SAYISI                                 : 2021/2107 E., 2022/1190 K.

Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte imzaya ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Sibel Yavuz tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı borçlu ciranta vekili itiraz dilekçesinde; takibe konu 15 adet bonoda yer alan ciro imzalarının borçluya ait olmadığını, borcunun bulunmadığını ileri sürerek borca ve imzaya itirazlarının kabulünü talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; borçlu ile aralarında yüz yüzelik bulunmadığından imzanın borçluya ait olduğunu bilebilecek durumda olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile imza incelemesi için aldırılan bilirkişi raporunda senet üzerinde yer alan imzanın davacı borçluya ait olduğu tespit edildiği, alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli bilimsel veri ve esaslara dayandığı gerekçesi ile davacının imzaya itirazının reddi ile taraflar lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı borçlu vekili ciro imzasının borçluya ait olmadığını, imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, borcunun bulunmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile imzaya ve borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda takibe konu senetlerdeki ciranta imzasının davacıya ait olduğu ifade edildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olup senetlerin keşide tarihlerinden öncesine ait belge asıllarındaki imzalar esas alınarak inceleme yapılarak düzenlendiği, raporda imzanın davacıya ait olduğuna ilişkin ayrıntılı bir açıklanmanın yer aldığı, imzaya itirazda ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, senetlerdeki imzanın davacıya ait olduğunun bu suretle ispatlandığı, davacının iddialarının bilirkişi raporunu çürütmeye yeterli olmadığından yeniden rapor alınmasına gerek bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı borçlu vekili ciro imzasının borçluya ait olmadığını, imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, borcunun bulunmadığını, bu nedenle imzaya ve borca itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2 adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu tarafından ciranta imzasına yapılan imzaya ve borca itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168 ve 170/a maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun TTK 778. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken 714. ve 730. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile sair yasal mevzuat

3. Değerlendirme

Sair temyiz itirazlarının yerinde değil ise de,

Somut olayda, takibe konu bonolarda şikayette bulunan borçlunun ciranta olduğu görülmektedir. Bu durumda, yetkili hamil olan alacaklının, borçlu ciranta hakkında takip yapabilmesi için, bononun keşidecisine ödememe protestosu göndermesi zorunludur. Dosya kapsamında 20.10.2018 ve 20.01.2019 vade tarihli bonolar hakkında protesto evrakı olduğu fakat süresinden sonra (üçüncü iş gününde) protesto edildiği görülmekle; alacaklı hamilin 20.10.2018 ve 20.01.2019 vade tarihli bonolar yönünden cirantaya karşı müracaat hakkını kaybettiği anlaşılmaktadır.

O halde, mahkemece, bu husus re'sen gözetilerek, takibe dayanak 20.10.2018 ve 20.01.2019 vade tarihli bonolar için, İİK'nun 170/a maddesi uyarınca itiraz eden borçlu (ciranta) yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan V.            Üye                            Üye                        Üye                  Üye 
Mehmet Çamur    Mustafa Taner Uyar    Dr. Serdar Mutta    Ismail Yavuz     Ayhan Ayan