YETKİSİZLİK KARARI SONUCUNDA YETKİLİ MAHKEMECE YETKİSİZLİĞE DAYALI VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMELİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


20 May
2015

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2014/22093          2015/5516

               Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ         :
Ankara 10. Aile Mahkemesi
TARİHİ                   : 25/06/2014
ESAS-KARAR NO : 2014/57 - 2014/909  
DAVACI                  : M.Ş.
DAVALI                  : B.M.
DAVA TÜRÜ          : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması
TEMYİZ EDEN       : Davalı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen,  yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kişisel ilişki ve yetkisizlik kararından dolayı vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcutsa ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; babaanne ile torun arasındaki kişisel ilişki, "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır. Davacı babaanne ile küçük arasında, her dini bayramda kişisel ilişki kurulması amaca uygun olmayacak şekilde uzun sürelidir. Daha uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup; bozmayı gerektirmiştir.

3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri kanununun 331/2. maddesi "görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder" hükmünü taşımaktadır. Davalı tarafından itirazı üzerine mahkemece yetkisizlik kararı verilip, yargılamaya yetkili mahkemede devam edildiği halde, davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlı Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmemiş olması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oyçokluğuyla karar verildi. 25.03.2015 (Çrş.)

KARŞI OY YAZISI

Davanın ilk açıldığı mahkeme davalının itirazı üzerine yetkisizlik kararı vermiş ve dosya davacının başvurusu üzerine yetkili mahkemeye gönderilmiş ve yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilerek kendisini bir vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir. Hüküm davalı tarafından, diğer temyiz sebepleri yanında yetkisizlik kararı sebebiyle lehine vekalet ücreti verilmediği gerekçesiyle temyiz edilmiştir.

Tarafların, davanın görülmesi ve sonuçlanması için yaptıkları masraflara genel olarak yargılama giderleri denir. Yargılama giderleri, kural olarak mahkemece davada haksız çıkan ve bu sebeple aleyhine hüküm verilen tarafa yüklenir. Mahkemenin, davayı kaybeden tarafı yargılama giderlerine mahkum etmesi için mutlaka karşı tarafça bir talepte bulunması gerekmez. Bu konuda mahkemece kendiliğinden karar verilir.

Öte yandan yargılama giderlerinden sorumluluk ancak davanın sonunda gündeme gelir. Mahkeme, kural olarak esasa ilişkin nihai karar ile birlikte yargılama giderleri hakkında da karar verir.

“Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder” (HMK md.331/2).

HMK’nun 331/2. maddesi hükmü gözetildiğinde, davanın açıldığı ilk mahkemece verilen yetkisizlik kararı usule ilişkin bir karar olup davayı sona erdirmediğinden ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilerek davanın kabulüne karar verildiğine göre kendisini bir vekille temsil ettiren davalı yararına yetkisizlik kararı sebebiyle yargılama giderleri kapsamında vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu sebeple davalının bu yöne ilişkin temyiz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun hükmün bu yönden bozulması gerektiğine ilişkin görüşüne katılmıyorum.

Üye
M.A.