Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20 Şubat 2024 tarihli kararına göre müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini imzalayan eşin bu kefaletinin dört ay sonra kurulan ipotek işlemine muvafakat ettiği sonucu çıkarılamaz.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09 Ocak 2024 tarihli kararına göre genel kredi sözleşmesinde limit artışları olması durumunda bu artışlardan imzası olmayan kefil sorumlu olamaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24 Ocak 2024 tarihli kararına göre TBK 586 hükmü emredici nitelikte olsa da kamu düzenine ilişkin olmadığından istinaf kanun yolu aşamasında tarafça ileri sürülmesi gerekir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 17 Ocak 2024 tarihli kararına göre ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde İİK 150/ı maddesinde belirtilen tebligat usulsüz ise süresiz olarak şikayet yoluna gidilebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25 Ekim 2023 tarihli kararına göre ipotekli taşınmazın maliki üçüncü kişiye hesap özeti, tazmin talebi ya da ödeme ihtarının gönderilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 12 Haziran 2023 tarihli kararına göre ipotekli taşınmaz malikine alacaklı tarafından kredi sözleşmesindeki veya akit tablosundaki adresine noterden hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 16 Mart 2023 tarihli kararına göre kefilin sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihine ilişkin el yazısı ile yazılmış ibare bulunmadığından TBK 583 hükmü gereği
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 19 Ocak 2023 tarihli kararına göre takipte yer alan ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişi, borçlunun taşınmazına ilişkin ihalenin feshi talebinde teminat göstermelidir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26 Ekim 2022 tarihli kararına göre kefalet sözleşmesinde eş rızasının alınmadığına dayalı geçersizlik iddiası itiraz niteliğinde olup mahkemece re’sen dikkate
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26 Ekim 2022 tarihli kararına göre borçlu kendi şirketi ile ilgili olarak kefalet vermediğinden kefalet sözleşmesinde eşin rızası alınmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05 Ekim 2022 tarihli kararına göre yeni kredi kullandırımı ibaresinden hareketle kredinin kefalet kapsamı dışında olduğuna dair yorum somut olaya
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 25 Ekim 2022 tarihli kararına göre TBK 584 hükmünde belirtilen kefalet sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle ipoteğin kaldırılması isteminde genel mahkemeler görevlidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27 Eylül 2022 tarihli kararına göre somut olayda iyi niyet kuralları gereğince kefalet sözleşmesine ilişkin TBK 583 hükmündeki şekil şartları aykırılığına
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14 Haziran 2022 tarihli kararına göre perdenin aralanması teorisine başvurabilecek kişinin zarara uğradığını iddia eden üçüncü kişi olması gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17 Mayıs 2022 tarihli kararına göre bonodaki borçtan sorumlu olmayan lehtarın kefil olarak senedin ön yüzüne koyduğu aval şerhi geçersizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21 Nisan 2022 tarihli kararına göre ticarî iş kapsamındaki kefaletin müteselsil kefalet olmadığına dair sözleşmede aksine hüküm bulunmadığından TBK
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22 Mart 2022 tarihli kararına göre kredi borçlusunun edimi ile ilgili teminat mektuplarının tazmin isteme koşulları oluştuğu için banka ek faiz ödemesi talep edebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15 Mart 2022 tarihli kararına göre sözleşme aslı dosyaya sunulduğundan fotokopi belgedeki farklılık sebebiyle geçerli bir kefalet akdinin kurulmadığı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03 Mart 2022 tarihli kararına göre ihtiyatî haciz sırasındaki kefalet de geçerli olup asıl borçlu hakkındaki takip iptal edilmedikçe icra kefili
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 07 Mart 2022 tarihli kararına göre alacağın ipotekle karşılanmayan kısmı için müteselsil kefil aleyhine genel haciz yolu ile takip yapılabilir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 28 Şubat ve 07 Mart 2022 tarihli kararlarına göre şikayetçinin takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesinde kefil olması kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14 Aralık 2021 tarihli kararına göre sözleşmenin asıl borçlusunun reşit olmadığından geçersiz olduğu iddiası borca itiraz niteliğindedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25 Kasım 2021 tarihli kararına göre somut olayda ilk kredinin teminatı olarak verilen bono nedeniyle kefili sorumlu tutmak iyiniyet prensipleri ile bağdaşmaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05 Ekim 2021 tarihli kararına göre kat ihtarında bir aylık sürede itiraz edilebileceğine dair açıklama yoksa da bu kat ihtarı İİK 68/1 hükmündeki belgelerdendir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14 Ekim 2021 tarihli kararına göre kefaletten vazgeçme beyanı anında cari hesap ilişkisinde bakiye borç olmaması kefile kefaletin geri alınması hakkını vermez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09 Kasım 2021 tarihli kararına göre kural olarak kefalet borcu asıl borç ile birlikte muaccel olduğundan tasarrufun iptali iddiası incelenmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07 Temmuz 2021 tarihli kararına göre bononun ön yüzüne keşideci tarafından iki imza atılmış olsa dahi bu aval olarak kabul edilemez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 24 Kasım 2020 tarihli kararına göre akit tablosu üst kısmı içeriğine göre dava dışı kişinin kullanacağı krediler için ipotek verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12 Mart 2020 tarihli kararına göre genel işlem koşulları kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin olmadığından geçmişe yürümez.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 21 Ocak 2020 tarihli kararına göre ödeme taahhüdünün geçerli olması için borçlunun el yazısının ve eşinin rızasının alınması şarttır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 23 Mayıs 2019 tarihli kararına göre kefilin sorumlu olduğu miktar sözleşmede belirtilmemişse kefalet sözleşmesi geçersizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04 Aralık 2018 tarihli kararına göre asıl borçlu hakkında takibin kesinleşmemesi sadece kefile icra emri gönderilmesine engel teşkil eder.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27 Eylül 2018 taarihli kararına göre müteselsil borçluların şahsi olarak sorumlu olacakları miktar hükümde gösterilmelidir.
Krediyi kullandıran davacı bankanın üçüncü kişinin hile yaparak kefillere sözleşmeyi imzalattığı hususunun banka tarafından bilindiği veya bilebilecek konumda olduğu ispatlanamadığından
27 Mart 2015 tarihli HGK. kararına göre kefil olan davacının maaşının yalnız 1/4'ü oranında kesinti yapılması gerekirken davalı bankanın davacının maaş hesabının tamamını bloke etmesi hukuka aykırıdır
Kredi sözleşmesindeki imzaya itiraz edilmesi halinde icra mahkemesi tarafından imza incelemesi yapılamayacağından davalı bankaya alacağını İİK 68/b maddesindeki belgelerle kanıtlama imkanı tanınmak su