Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 26 Haziran 2024 tarihli kararına göre itirazın iptaline ilişkin hükmün Bölge Adliye Mahkemesince alacaklı istinafı üzerine kaldırılmış olması icra takibini durdurmaz.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 16 Mayıs 2024 tarihli kararına göre sadece soyut tanık beyanlarına göre taşınmazın davalının kişisel malı olarak kabul edilmesi hatalı olmuştur.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 02 Temmuz 2024 tarihli kararına göre yüklenicinin feshin geçersizliğinin tespiti veya feshin haksız olduğunun tespiti şeklinde dava açması mümkün değildir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24 Nisan 2024 tarihli kararına göre doğmuş bir olumsuz görev uyuşmazlığında Uyuşmazlık Mahkemesince görevsizlik kararı kaldırılan mahkemenin yargılamaya kaldığı yerden devam etmesi gerekir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 25 Haziran 2024 tarihli kararına göre İİK 89/4 hükmüne dayalı olarak açılan tazminat davası, icra mahkemesince genel hükümlere göre görüleceğinden, Hukuk Muhakemeleri Ka
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10 Temmuz 2024 tarihli kararına göre ek tasfiye davasının açılmasında davalı iflas dairesinin kusurunun tespit edilememiş olması nedeniyle davalı iflas dairesi yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03 Haziran 2024 tarihli kararına göre HMK 14 hükmündeki kesin yetki kuralı, merkezi Türkiye'de bulunan ve Türk yasalarına göre kurularak faaliyet gösteren tüzel kişilere uygulanabilir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 05 Haziran 2024 tarihli kararına göre Türk parasıyla ipotek yapılıp ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takibe geçildiğinde alacağın muayyenliği ilkesine göre ana paranın tür ve miktarı değiştirilemez.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 01 Temmuz 2024 tarihli kararına göre kayıt kabul davasında yasada yazılı on beş günlük süre geçtikten sonra ıslahın yapılması mümkün değildir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10 Temmuz 2024 tarihli kararına göre kanun yolu aşamasında yürürlüğe giren 3402 sayılı Kanun'un ek madde 6 hükmü karşısında miktar itibarıyla bu karara karşı istinaf kanun yolu açıktır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 04 Temmuz 2024 tarihli kararına göre Bölge Adliye Mahkemesince tasfiyenin yapılması durumunda malın sürüm değeri, bölge adliye mahkemesinin karar tarihine en yakın tarihe göre belirlenmelidir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 20 Mart 2024 tarihli kararına göre döviz cinsinden belirlenen kira bedeli usulünce Türk parası olarak yeniden belirlenmelidir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 04 Haziran 2024 tarihli kararına göre tahkikata yönelik bozma yapılmadığı halde bu husus nazara alınmadan usuli kazanılmış haklara riayet edilmemesi ve ıslaha geçerlilik tanınması hatalı olmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03 Temmuz 2024 tarihli kararına göre ikrar niteliğinde olan beyanlar karşısında yazılı delile ve yemin deliline gerek olmaksızın inançlı işlem bulunduğu hususu tartışmasız hâle gelmiştir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 26 Haziran 2024 tarihli kararına göre somut olayda müşterek ve müteselsil kefil, icra emrinde borçlu olarak yer alamayacağı gibi tapu sicilindeki ilgili de değildir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10 Temmuz 2024 tarihli kararına göre kiralananın kullanılmaya devam edilip edilmediği, bu süre içerisinde kiranın ödenmesinin gerekip gerekmediği gibi hususlar genel mahkemede yargılamayı gerektirir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03 Haziran 2024 tarihli kararına göre belirsiz alacak davasının şartlarını taşımayan dava, kısmî dava olarak nitelendirilip yargılamanın aşamalarında tamamen ıslahla tam
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 03 Haziran 2024 tarihli kararına göre re'sen iflas hükümlerine göre terekenin tasfiye edilmesi gerektiğinden alacaklının duruşmaya katılmadığı gerekçesiyle davanın açılma
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 10 Haziran 2024 tarihli kararına göre barıştıklarına ilişkin ispat yoksa öncesinde terk edilen müşterek haneye eşlerinden birisinin dönerek bir süre evde kalması af olara
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03 Temmuz 2024 tarihli kararına göre muris muvazaasına dair davalarda murisin asıl irade ve amacı belirlenirken tarafların dayandıkları deliller her olayın kendi özelliklerine göre değerlendirilmelidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 13 Haziran 2024 tarihli kararına göre borçlunun alacaklı olduğu ve takibi için yetki belgesi verilen dosyalar üzerinde alacaklının muvafakatının aranıp aranmayacağı araştırılmalıdır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 03 Haziran 2024 tarihli kararına göre kızgınlıkla söylendiği belirtilen, sebep ve saiki tam olarak açıklanamayan bir söz kusur olarak kabul edilemez.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 11 Haziran 2024 tarihli kararına göre haczedilmezlik şikayetinde mahcuzun değerinin ve borçlunun hale münasip alabileceği meskenin değerinin haciz tarihi itibariyle yapılması zorunluluktur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06 Haziran 2024 tarihli kararına göre kira bedelinin sözlü şekilde belirlendiği iddia edilmişse de yazılı sözleşmede bulunan hükümlerin aksi ancak yazılı bir delille ispatlanabilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 27 Haziran 2024 tarihli kararına göre gönderilmemesi gereken muhtıra sonucu davacının feragat beyanındaki iradesi mahkeme tarafından yanıltılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06 Haziran 2024 tarihli kararına göre teminat alacakları için ilâmsız takip yapılabileceğinden bu husus kamu düzenine ilişkin olmayıp Bölge Adliye Mahkemesince resen takibin iptaline karar verilemez.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 13 Haziran 2024 tarihli kararına göre belirsiz alacak davasının şartlarını taşımayan davadaki talep artırımı dilekçesi, taleple bağlılık ilkesi gereği ıslah dilekçesi olarak dikkate alınamaz.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 21 Şubat 2023 tarihli kararına göre içinde kiracı olarak bulunduğum ibaresinin yazılması nedeni ile kira sözleşmesinden daha sonra düzenlendiği anlaşılan tahliye taahhüdü geçerlidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 26 Haziran 2024 tarihli kararına göre haciz uygulandığı tarihte taşınmaz borçlu adına kayıtlı olduğundan taşınmaz üzerine satış vaadi şerhinin olması haczin konulmasına engel değildir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23 Mayıs 2024 tarihli kararına göre yabancı para alacağı takibinde, vade veya fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının gösterilmemesi dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine neden olur.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 29 Şubat 2024 tarihli kararına göre murisin vasiyetnameden rücu ettiğini öğrendiğine dair beyanla zamanaşımı süresi işlemeye başlamışsa da mülkiyetin tespitine ilişkin da
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 27 Haziran 2024 tarihli kararına göre mal rejiminin tasfiyesine yönelik talebe ilişkin olarak niteliği gereği hem başvurunun esastan reddine hem de kararın kaldırılmasına karar verilemez.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 12 Haziran 2024 tarihli kararına göre kesin rehin açığı belgesi sonrasında talebe rağmen icra müdürlüğünün dosya hesabını yapmaması süresiz şikayete tabidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21 Aralık 2023 tarihli kararına göre somut olay açısından teminatın iadesi için yazı yazmasının yeterli olmasına rağmen bundan ısrarla kaçınan hakimin tazminat sorumluluğu bulunmaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 11 Haziran 2024 tarihli kararına göre Avukatlık Kanunu madde 35/A hükmü uyarınca düzenlenen tutanağın ilam niteliğinde kabul edilebilmesi için koşulsuz olması gerekmektedir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 04 Haziran 2024 tarihli kararına göre elektronik tebligat yapılması gerekirken fiziki olarak tebligat yapılmışsa muhatabın öğrenme tarihini belirtmesi hukukî sonuç doğurmaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29 Mayıs 2024 tarihli kararına göre evlenmenin maddi şartları tarafların milli hukukuna ve şekli şartları ise evliliğin gerçekleştiği ülke hukukuna göre belirlenir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 22 Şubat 2024 ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 26 Ocak 2024 tarihli kararına göre HMK döneminde açılmış kısmî dava, tamamen ıslahla bile belirsiz alacak davasına dönüştürülemez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 01 Nisan 2024 tarihli kararına göre terditli talep hakkında değerlendirme yapılmamış ve bir hüküm verilmemiş olması nedeniyle terditli talep yönünden kesin hüküm veya usuli kazanılmış hak oluşmaz.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 26 Haziran 2024 tarihli kararına göre ilamdan kaynaklı alacakların adi yazılı alacağın temlik sözleşmesi ile devralınarak ancak ilamsız takip yoluyla takip yapılabilir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19 Şubat 2024 tarihli kararına göre davalıdır şerhi işlenmesine dair verilen ara kararlar, ihtiyati tedbir kararı niteliğinde olmayıp istinaf yoluna tabi bulunmamaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 12 Haziran 2024 tarihli kararına göre takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının bir yıl vadeli mevduata ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faiz talep edebilir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 24 Nisan 2024 tarihli kararına göre hakem Kurulu tarafsızlığın yargılama süresince korunması ve tarafsızlık şüphesini uyandıracak hal ve davranışlardan kaçınılması ilkesine aykırı hareket etmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 25 Nisan 2024 tarihli kararına göre taraflar arasındaki her iki davada sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağı arasında açık çelişki bulunduğundan yeniden araştırma yapılmalıdır.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 13 Mayıs 2024 tarihli kararına göre kural olarak, hak düşürücü süreden önce davayı kabul beyanına üstünlük tanınması gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06 Haziran 2024 tarihli kararına göre eldeki dava diğer mirasçıların paylarını kapsamayıp onlar adına da açılmadığından diğer mirasçıların yahut tereke temsilcisinin katılmasına olanak yoktur.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 03 Haziran 2024 tarihli kararına göre tebligat usulsüz ise borçlu veya vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede yanlışlıkla gecikmiş itiraz ibaresini kullanmış olması önemsizdir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 25 Haziran 2024 tarihli kararına göre uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin kararlar, içtihadın birleştirilmesi kararları gibi tarafları ve mahkemeleri bağlayıcı bir sonuç doğurmazlar.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 25 Haziran 2024 tarihli kararına göre aynı bölge adliye mahkemesinin aynı dairesinin farklı yöndeki kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi mümkün değildir.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 29 Nisan 2024 tarihli kararına göre ecrimisile ilişkin icra takibinde itirazın iptali isteği tamamen ıslahla ecrimisil alacağı davasına dönüştürülebilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 01 Temmuz 2024 tarihli kararına göre aile kütüğündeki din bilgisine dair kaydın düzeltilmesine ilişkin davalarda temyiz kanun yoluna başvurulamaz.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 01 Temmuz 2024 tarihli kararına göre aile kütüğündeki din bilgisine dair kaydın düzeltilmesine ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22 Mayıs 2024 tarihli kararına göre kadastro işlemlerinden doğan davalarda kesinlik sınırının tespitinde taşınmazın parasal değerinin herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 19 Mart 2024 tarihli kararına göre meskeniyet şikayetinde borçlunun kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kimler olduğu ve bunlar adına kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 11 Mart 2024 tarihli kararına göre usulüne uygun olarak verilen kesin süreye rağmen tanıklarını bildirmeyen ve sonraki ilk celsede de hazır etmeyen tarafın tanıkları dinlenemez.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 08 Şubat 2024 tarihli kararına göre adi ortaklığın yaptığı iş nedeniyle üçüncü kişi nezdindeki ya da başka bir takip dosyasındaki alacaklarına doğrudan müzekkere ile haciz konulamaz.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 04 Mart 2024 tarihli kararına göre geçersizlik müeyyidesine bağlanan şekil eksikliğinin hakim tarafından taraflar ileri sürmeseler dahi, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 11 Mart 2024 tarihli kararına göre mecburi dava arkadaşlığında yeminin hepsi tarafından eda edilmesi gerekir aksi halde bütün mecburi dava arkadaşları yeminden kaçınmış sayılacaklardır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22 Mayıs 2024 tarihli kararına göre ödeme emrinde dövizin Türk Lirası karşılığının gösterilmemesinin kamu düzeniyle ilgisi bulunmaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 28 Mayıs 2024 tarihli kararına göre adresin sanal ofis adresi olduğu iddiası, tüzel kişilere uygulanacak tebligat usulüne ilişkin hükümler çerçevesinde sonuç doğurmaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06 Haziran 2024 tarihli kararına göre icra takibine süresinden sonra itiraz etmek borcun kabul edildiği anlamına gelmemektedir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 22 Şubat 2024 tarihli kararına göre alacaklıların talep tarihinden sonra, borçlunun elektronik tebliğ adresini aktif hale getirmesinden doğacak sorumluluğun borçluya ait olacağının kabulü gerekir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 21 Mart 2024 tarihli kararına göre karşı dava olarak ileri sürülen katılma alacağı açısından takas defi ileri sürülmese bile kanun gereği takas edilir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09 Ocak 2024 tarihli kararına göre zamanaşımından dolayı davanın reddine ilişkin hüküm kurulması halinde aynı anda ve birlikte davanın esasına yönelik de reddine karar verilemez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20 Mart 2024 tarihli kararına göre katkı payı alacağından feragatin, artık değere katılma alacağı yönünden herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24 Nisan 2024 tarihli kararına göre intifa hakkını uhdesinde tutarak çıplak mülkiyetin davalı Vakfa bağışlanması göz önünde bulundurulduğunda tasarruflar saklı payı zedelemek amacıyla yapılmıştır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 09 Mayıs 2024 tarihli kararına göre lehtar tarafından kaşe basılıp imzalanmak suretiyle yapılan ciro beyaz ciro olup bu devir alacağın temliki niteliği taşımamaktadır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 18 Nisan 2024 tarihli kararına göre işe başlatmama suretiyle feshe bağlı alacaklar için işe iade davasından önce düzenlenen arabuluculuk başvurusundan ayrı başvuruda bulunulması gerekir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 29 Haziran 2024 tarihli kararına göre muristen intikal eden taşınmazlar üzerinde haciz tarihinde borçlunun hissesi bulunmadığından kendisine ait hisse varmış gibi haciz konulması hatalı olmuştur.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 30 Nisan 2024 tarihli kararına göre vasiyetnamenin tenfizine ilişkin zamanaşımı süresi, vasiyetnamenin iptali davasında verilen ret kararının kesinleşmesiyle başlar.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22 Mayıs 2024 tarihli kararına göre usulsüz tebligatlar nedeniyle kıymet takdirine itiraz hakkını kullanamayan borçlu kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edebilir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 05 Mart 2024 tarihli kararına göre araçların önceden gayri resmi alınmış olması, araç alım satımlarındaki genel uygulama olması nedeniyle borçlunun mali durumunun bilindiği anlamına gelmez.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 22 Nisan 2024 tarihli kararına göre HMK 181 hükmünde öngörülen kesin süre, duruşmada tutanağa geçirilmek suretiyle yapılan ıslah işleminin tamamlanması için verilmesi gereken bir süredir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 01 Temmuz 2024 tarihli kararına göre ihaleye konu taşınmaz tapu kaydında lehine aile konutu şerhi bulunan şikayetçiye satış ilanının tebliğ edilmemesi ihalenin feshi sebebidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29 Mayıs 2024 tarihli kararına göre murisin bakım ihtiyacının ağırlığı ve devredilen taşınmazların niteliğine göre tüm taşınmazların devredilmiş olmasında makul sınırın aşıldığından söz edilemez.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24 Nisan 2024 tarihli kararına göre ek sözleşme, TBK 13 hükmü anlamında asıl sözleşmeyi değiştirici hükümler içermemesi, tamamlayıcı ve yan şartlar getirmesi nedeniyle geçerlidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 10 Haziran 2024 tarihli kararına göre 7343 sayılı Kanunun geçiş düzenlemesinde satış avansının eksik olması halinde tamamlanmasına için muhtıra çıkarılmasına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15 Mayıs 2024 tarihli kararına göre somut olay açısından tırnakla yaralama eylemi nedeniyle boşanmaya sebep olan olaylarda az da olsa kadın eşin kusurlu olduğunun kabul edilmesi hatalı olmuştur.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 02 Mayıs 2024 tarihli kararına göre evin ihtiyaçlarını karşılamayıp faturaları ödemeyen, okul ihtiyaçlarına yeterli katkıyı sunmayan ve kadın eşin kredi çekmesine sebep olan erkek eş kusurludur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08 Mayıs 2024 tarihli kararına göre ihalenin feshini talep edebilecek ilgililer dışında kalan şikâyetçi üçüncü kişinin ihalenin feshi talebi ihale bedeli üzerinden nispi harca ve teminata tabidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 17 Nisan 2024 tarihli kararına göre meskeniyet iddiasında borçlu haricindeki kişilere yorum yolu ile dava açma hakkı tanınması mümkün değildir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29 Mayıs 2024 tarihli kararına göre asıl alacağa bağlı olan ve asıl alacağın fer'îsi niteliğindeki faiz başlangıç tarihi yönünden kesinlik sınırı, kabul edilen miktar üzerinden belirlenmelidir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02 Nisan 2024 tarihli kararına göre müterafik kusur indirimi, hakkaniyet indirimi olmadığından mahkemece kusur indirimi yapılması durumunda kısmen kabule ilişkin vekâlet ücreti hesaplanmalıdır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 02 Nisan 2024 tarihli kararına göre yargılamanın iadesi, iadesi istenilen davanın devamı niteliğinde olmayıp bilâkis yeni bir dava olduğundan dava tarihi itibariyle kesinlik sınırı belirlenmelidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 16 Nisan 2024 tarihli kararına göre örnek no 2 icra emrinde alacak faiziyle istenmişse de örnek no 4-5 icra emrinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla istendiğinden mükerrer talep bulunmamaktadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 30 Nisan 2024 tarihli kararına göre dava dilekçesinde açıkça Türk Lirası cinsinden talepte bulunan davacı, bu tercihinden dönerek ıslah dilekçesi vererek yabancı para üzerinden tahsil isteyemez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 04 Nisan 2024 tarihli kararına göre dosyaya sunulan yazışmaların nasıl elde edildiği net olarak anlaşılamadığından yazışmalar, hukuka aykırı yollarla elde edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24 Nisan 2024 tarihli kararına göre kira sözleşmesinin devam edip etmediği asliye hukuk mahkemesince tartışılarak geçerli bir kira ilişkisinin saptanması hâlinde ecrimisil istemi reddedilmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24 Nisan 2024 tarihli kararına göre kira alacağı sözleşmeye göre belirlenirken ecrimisil rayice göre hesaplanacağından verilen kararlar birbirlerine karşı kesin hüküm dahi teşkil etmez.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 22 Şubat 2024 tarihli kararına göre borçlu şirket ile üçüncü kişi arasında imzalanan tebligat adresi sözleşmesi yasal mevzuat hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 05 Şubat 2024 tarihli kararına göre mirasçılıktan çıkarmanın iptaline yönelik davada husumetin çıkarmadan yararlanan altsoya yöneltilmesi zorunludur.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 28 Mart 2024 tarihli kararına göre alacaklının banka veya bu koşullarda kredi kullandıran finans kurumu olması şartı ile 150/ı koşullarında takip yapabileceğinin kabulü gerekir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 15 Şubat 2024 tarihli kararına göre içtihadı birleştirme kararından önce bam kararı ile görevli mahkeme olduğuna karar verilen asliye hukuk mahkemesinin tekrar görevsizlik kararı vermesi gerekmez.