BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAŞKANLAR KURULUNUN KANUN HÜKMÜ GEREĞİNCE UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİNE DAİR TALEBİ REDDETME YETKİSİ BULUNMAMAKTADIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


15 Eki
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/8147
Karar No      : 2023/8784

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 21.11.2022
SAYISI                                 : 2019/3044 E., 2022/2172 K.

Başvurucu (davacı) vekili, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 24. Hukuk Dairesinin 21.11.2022 tarihli ve 2019/3044 Esas, 2022/2172 Karar sayılı kararı ile aynı konudaki 51. Hukuk Dairesi ve 27. Hukuk Dairesi kararları arasında uyuşmazlık bulunduğu gerekçesiyle dosyanın 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un (5235 sayılı Kanun) 35 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Yargıtay'a gönderilmek üzere Başkanlar Kuruluna gönderilmesini talep etmiştir.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 03.02.2023 tarihli ve 2023/5 sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına kesin olarak karar verilmiştir.

Bu karara karşı başvurucu 14.03.2022 tarihli dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 24. Hukuk Dairesine başvurarak dosyanın Başkanlar Kurulunun ret kararı ile birlikte Yargıtaya gönderilmesini talep etmiştir.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 24. Hukuk Dairesinin 23.03.2023 tarihli kararı ile; kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle dosyanın Yargıtaya gönderilmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Başvurucu 31.03.2023 tarihli dilekçesi ile 23.03.2023 tarihli ek kararı temyiz etmiştir.

5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin 20.07.2017 tarih ve 7035 sayılı Kanun ile 20.11.2017 tarihli ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile değiştirilmeden önceki ilk hâlinde bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri "...3. Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtay Birinci Başkanlığından istemek,...” şeklinde sayılmıştır.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun “Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının görevleri” başlıklı 15 inci maddesinin 20.11.2017 tarih ve 696 sayılı KHK ile değişiklikten önceki metninde “Aynı veya farklı yer bölge adliye mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar bakımından hukuk daireleri arasında veya ceza daireleri arasında uyuşmazlık bulunursa... Bunları içtihatların birleştirilmesi yoluyla kesin olarak karara bağlamak” görevi Hukuk Genel Kurulunda iken 696 sayılı KHK ile yapılan değişiklik sonrasında bölge adliye mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi konusunda Yargıtayın ilgili hukuk dairesi görevli hâle gelmiştir.

5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ilk hâlinde, bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulu tarafından kendi görüşü de eklenmek suretiyle uyuşmazlığın giderilmesinin Yargıtay Birinci Başkanlığından istenilmesi gerekmekte ve uyuşmazlığın giderilmesinin gerekip gerekmediğine Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından karar verilmekteydi. Uyuşmazlığın giderilmesinin gerekip gerekmediği hususundaki takdir yetkisi Yargıtay Birinci Başkanlık Kuruluna ait olup bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulunun uyuşmazlığın giderilmesine dair talebi reddetme yetkisi söz konusu değildi.

7035 sayılı Kanun ve 696 sayılı KHK ile yapılan değişikliklerden sonra da 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) üncü bendinde bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulunun, "...kendi görüşlerini de ekleyerek" Yargıtayın ilgili hukuk dairesinden bu konuda bir karar verilmesini istemesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

Belirtilen bu yasal düzenlemeler karşısında bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulunun kanun hükmü gereğince uyuşmazlığın giderilmesine dair talebi reddetme yetkisi bulunmamaktadır (Dairemizin 26.04.2022 tarihli ve 2022/4731 Esas, 2022/5291 Karar sayılı kararı da aynı doğrultudadır).

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2023 tarihli ek kararına karşı dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş ise de, başvurucunun talebi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 03.02.2023 tarihli ve 2023/5 sayılı kararının Yargıtayın ilgili Dairesine gönderilmesi isteminden ibarettir. Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun uyuşmazlığın giderilmesine yönelik başvuruyu reddetme yetkisi bulunmadığından dosyanın Başkanlar Kurulu tarafından Dairemize gönderilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince temyiz formu düzenlenerek gönderilmesi hatalıdır. Dairemizce uyuşmazlığın giderilmesi istemi ile ilgili inceleme yapılabilmesi için dosyanın ilgili Başkanlar Kurulu tarafından Daireye gönderilmesi gerekli olduğundan dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Dava dosyasının BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,

07.06.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan                          Üye                      Üye                       Üye                        Üye
Dr. Seracettin Göktaş     Nesrin Şengün     Havva Aydınlı       Şehnaz Kırmaz      Doğan Korkmaz

İÇTİHAT YORUMU : “5235 sayılı Kanun’un m. 35/1-b.3 hükmü ihdas edilirken ve hatta 20.11.2017 tarihli bu hükümde yapılan değişiklik sonucunda, uygulamada bazı bölge adliye mahkemelerinin uyuşmazlığın giderilmesi yoluna başvurmayacağı veya deyim yerindeyse ayak direteceği düşünülmemişti.” (KARAMERCAN, Fatih, 5235 Sayılı Kanunun Madde 35/1-b.3 Hükmü Uyarınca Uyuşmazlığın Giderilmesinde Yaşanan Sorunlar, İzmir Barosu Dergisi, Y: 87, S: 2022/3, s. 205)

“5235 sayılı Kanun’un 35/1-b.3 hükmü gereği, bölge adliye mahkemeleri arasındaki uyuşmazlığın giderilmesini talep edebilmek için 3 ana şartın bir arada bulunması gerekir. Bu şartlar şu şekildedir:

1-) Uyuşmazlığın giderilmesi talep edilen konuya ilişkin dosyada istinaf yoluna başvurma hakkının bulunması,

2-) Sonrasında ise uyuşmazlık aynı yer BAM çevresinde ortaya çıkmış ise (örneğin, uyuşmazlık Adana BAM Hukuk Daireleri arasında çıkmış ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’ndan) veyahut uyuşmazlık farklı yer BAM çevresinde ortaya çıkmış ise (örneğin, uyuşmazlık Ankara, İstanbul, Erzurum ve Gaziantep BAM Hukuk Daireleri arasında çıkmış ise örnekte bahsi geçen herhangi bir BAM Başkanlar Kurulu’ndan) uyuşmazlığın giderilmesinin gerekçeli olarak talep edilmesi,

3-) Söz konusu BAM Başkanlar Kurulu’nun talebi uygun görüp uyuşmazlığın giderilmesini Yargıtay’dan istemesi.

Şayet, BAM Başkanlar Kurulu, talebi uygun görmez ise şu anki kanunî düzenleme gereği, başvuru sahibi, talebin değerlendirilmesi için Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’na veya Yargıtay’ın ilgili dairesine başvuru yapamamaktadır. Nitekim, doktrindeki bir görüşe göre (ÖZTEK, Selçuk, Türk Medeni Yargılama Hukukunda İstinaf ve Temyiz (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 341-373 Şerhi), Ankara, 2021, s. 589), salt bu hukukî çare ile yetinilmesinin çeşitli bölge adliye mahkemeleri kararları arasında hukuk birliğini sağlamak açısından yeterli olmadığı açıktır. Bu nedenle, derhal, 7035 ve 7079 sayılı kanunlardan önceki sisteme dönülmesi gerekmektedir. Şu an geçerli kanunî düzenleme gereği, önerimiz BAM Başkanlar Kurulu’nun uyuşmazlığın olup olmadığı konusunda herhangi bir değerlendirmeye girmeden talebi Yargıtay’a iletmesidir. (KARAMERCAN, s. 212)

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin doktrindeki bu görüşe (KARAMERCAN, s. 212) uygun olarak BAM Başkanlar Kurulu’nun uyuşmazlığın olup olmadığı konusunda herhangi bir değerlendirmeye girmeden talebi Yargıtay’a iletmesi yönündeki uygulaması yerinde bir uygulamadır.

Söz konusu makale için bkz.

https://bit.ly/3UVLk5Z

BİLGİ : “BAM Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca uyuşmazlığın giderilmesi talebinin reddedilmesi hakimin tazminat sorumluluğuna yol açmaz” şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28 Aralık 2022 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/bam-hukuk-daireleri-baskanlar-kurulunca-uyusmazligin-giderilmesi-talebinin-reddedilmesi-hakimin-tazminat-sorumluluguna-yol-acmaz