İÇTİHAT DEĞİŞİKLİĞİ HÂKİMİN SORUMLULUĞUNU GEREKTİRMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


17 Haz
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2019/4-71
KARAR NO   : 2022/492

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ               :
 Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ                         : 09/10/2018
NUMARASI                 : 2017/73 - 2018/48
DAVACI                       : F.M. vekili Av. F.K.
DAVALI                       : Maliye Hazinesi vekili Av. A.Ü.Y.
İHBAR OLUNANLAR : 1- N.B. 2- N.K. 3- S.Z.P.
                                       4-Ö.A. 5- D.M.C.

1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın esastan reddine karar verilmiştir.

2. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı vekili; müvekkilinin tapusunun mahkeme kararıyla iptal edildiğini ve kararın 31.12.2002 tarihinde kesinleştiğini, yargılamanın iadesi isteminin de reddedildiğini, bunun üzerine eldeki davaya konu olacak şekilde tapunun iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini talebiyle 07.05.2010 tarihinde dava açıldığını, dava tarihinde anılan tazminat davalarına Yargıtay 1. Hukuk Dairesince bakıldığını ve bu dairenin görüşüne göre taşınmazın tapusunun iptal kararının kesinleştiği tarihteki değerini ve bu tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istediğini, yargılama devam ederken bu davaları temyizen inceleme görevinin Yargıtay 5. Hukuk Dairesine verildiğini, anılan Dairenin görüşüne göre taşınmazın dava tarihindeki değerinin belirlenerek dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte istenilmesi gerektiği şeklinde görüş değiştirilip kararın bozulmasına karar verildiğini, bozmaya uyularak verilen kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesince onandığını, Yargıtayın görüş değişikliği nedeniyle davacının mağdur edildiğini, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin görüşüne göre talep ıslah edildiğinden yeniden ıslah yoluna başvurulamadığını, müvekkilinin her iki Özel Dairenin görüşlerinden de istifade edemeyerek zarara uğradığını, müvekkilinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin görüşüne göre de faiz kaybının bulunduğunu, taşınmazın değerinin altında müvekkilinin elinden alındığını ileri sürerek maddi zararının tazminine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı vekili; zamanaşımı def’înde bulunup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46. maddesindeki şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Özel Daire Kararı:

6. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 09.10.2018 tarihli ve 2017/73 E., 2018/48 K. sayılı kararı ile; “… Samandağ 1 Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/670 E. - 2014/443 K. sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir.

Hâkimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle sorumlulukları, HMK'nun 46-49. maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Kanunda gösterilen sorumluluk nedenleri örnek niteliğinde olmayıp; sınırlı ve sayılı durumları ifade etmektedir.

Somut olayda, sorumluluğa dayanak yapılan olgular; tapu iptali nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, davanın açıldığı tarihten sonra Yargıtay özel dairesinin görüşünün değişmesidir.

Tazminat istemi, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkindir. Davacının iddiası ve gelişim biçimi itibariyle, hukuki süreç işlemiş; davacı tarafından da, yargısal yollara başvurulmuştur. Somut olayda yasada sayılan sınırlı ve sayılı hukuki sorumluluk nedenlerinden hiç birisi mevcut olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Bu konuda, dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde tutulmuştur

HÜKÜM: Yukarıda gösterilen nedenlerle;

1- HMK.'nun 46. maddesindeki şartlar oluşmadığından davanın esastan reddine,

2- HMK.'nun 49. maddesine göre takdiren 1.000,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsiline ve hazineye gelir kaydedilmesine,

3- Alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 170,77-TL'den mahsubuna, kalan 134,87-TL'nin istek halinde davacıya iadesine,

4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.300,00-TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

5- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ...” karar verilmiştir.

Kararın Temyizi:

7. Özel Daire kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. GEREKÇE

8. Dava, 6100 sayılı HMK’nın 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK’nın 46. maddesinde “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:

a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.” düzenlemesi bulunmaktadır.

10. Somut olayda HMK'nın 46. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

11. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, Daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

III. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,

Aşağıda dökümü yazılı (90,07TL) harcın istek hâlinde yatırana geri verilmesine, 07.04.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

BİLGİ : “İçtihat değişikliği usuli kazanılmış hakkı bertaraf etmeyeceği gibi hakimin tazminat sorumluluğuna da yol açamaz” şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18 Mayıs 2021 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/ictihat-degisikligi-usuli-kazanilmis-hakki-bertaraf-edemeyecegi-gibi-hakimin-tazminat-sorumluluguna-da-yol-acamaz