MİRASIN HÜKMEN REDDİ DAVASINDA YARGILAMA GİDERLERİNDEN DAVACILAR SORUMLUDUR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


03 Haz
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2017/2530
KARAR NO    : 2021/886

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ          : Kınık Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 14/10/2015
NUMARASI            : 2015/63 - 2015/188
DAVACILAR          : H.Ö. vd.
DAVALI                  : Kınık Vergi Dairesi Müdürlüğü

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.03.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Asıl dava ve birleşen davalar, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. 

Asıl ve birleşen davacılar vekili, 22.05.2014 tarihinde ölen mirasbırakan Gülsüm Ö.’ün terekesinin borca batık olması nedeni ile mirası hükmen reddinin tespitini istemiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. 

Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.

Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının da bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ise ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. 

Somut olayda; muris adına kayıtlı 35 L 7..6 ve 35 L 7..1 plakalı araçların ölüm tarihi itibariyle değerinin belirlenerek terekenin aktifine eklenmesi ve bu değerlendirme sonucu mirasın borca batık olup olmadığının tespit edilmesi gerekir.

Kabule göre de; davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin de mümkün olmadığı, terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verildiği göz önünde bulundurularak, yargılama gideri ve harçtan davalının değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.

Mahkemece, belirtilen husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir. 

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi

Başkan        Üye                   Üye             Üye                Üye
H. ONAT      A. S. ERKUŞ    M. EROL     C. BALIKÇI    B. ŞEN

BİLGİ : "Mirasın hükmen reddi davasında davacı lehine vekalet ücreti hükmedilemez" şeklindeki Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 14 Haziran 2017 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/mirasin-hukmen-reddi-davasinda-davaci-lehine-vekalet-ucreti-hukmedilemez