TENKİS ALACAĞI KARAR TARİHİNDE MUACCEL HALE GELDİĞİ İÇİN KARAR TARİHİNDEN İTİBAREN FAİZ YÜRÜTÜLMESİ GEREKİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


26 Ağu
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2020/3205
KARAR NO    : 2021/1980

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasında görülen davada;

Davacılar, davalı ile ortak mirasbırakan babaları Sadık K.'nun, 247 ada 13 parsel sayılı taşınmazını 27.11.1995 tarihinde bağış, 323 ada 9 parsel sayılı taşınmazını ise 28.05.2009 tarihinde ölünceye kadar bakım akdi ile davalıya devrettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek saklı paylarını aşan miktardaki tasarrufun tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.

Davalı, 323 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ölünceye kadar bakma şartı ile temlik edildiğini, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ivazlı ve sağlararası bir işlem olduğunu, bakım borcunu yerine getirdiğini, bağış suretiyle temellük ettiği 247 ada 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden de murisin mal kaçırma amacının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen taşınmaz yönünden devrin mal kaçırma amacı ile değil gerçekten bakılmak amacı ile yapıldığı, davalının bakım borcunu yerine getirdiği, ivazlı akitlerde tenkis hükümlerinin uygulanamayacağı bağış suretiyle temlik edilen taşınmaz yönünden ise devrin saklı payı zedeleme kastıyla yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece; "...mirasbırakan Sadık'ın ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devrettiği 323 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden mal kaçırma kastının olmadığı, davalının da bakım borcunu yerine getirdiği saptanmak, diğer yandan ölünceye kadar bakma akitleri ivazlı olduğundan tenkise tabi olmadığı gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı... tanık anlatımlarından davalı oğlu ile birlikte yaşayan mirasbırakanın davacı kızları ile küs olduğu, davacı kızlarının eve ziyarete geldiklerinde içeri alınmadıkları gözetildiğinde 247 ada 13 parsel sayılı taşınmazın saklı payı zedeleme kastıyla davalıya temlik edildiği sonucuna varıldığı... 247 ada 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda tenkis konusunda inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasının doğru olmadığı" gerekçeleri ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 247 ada 13 parsel sayılı taşınmaza yönelik tenkis taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Gülhan Kadıoğlu'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava, tenkis isteğine ilişkindir.

Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak 247 ada 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, hüküm altına alınan tenkis alacağı, karar tarihinde muaccel hale geldiğinden, karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, hatalı olarak dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru değildir.

Ne var ki; anılan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1. bendinde yer alan "dava tarihinden itibaren" ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine "karar tarihinden itibaren" ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan       Üye               Üye                Üye            Üye
H. KAYA      M. ÖZCAN    R. ÜLGER     İ. AYSAL    F. DEMİR

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/1350
KARAR NO    : 2021/3533

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.05.2019 gün ve 2018/94 Esas - 2019/239 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 11.02.2021 gün ve 5001 Esas - 517 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

Davacılar, mirasbırakan Recep T.’in 12 no’lu bağımsız bölümü davalı T.S.K. Mehmetçik Vakfına bağış suretiyle devrettiğini, ancak temlik tarihinde mirasbırakanın hukuki ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesi istemişlerdir.

Davalı Vakıf, davacıların mirasbırakanı Recep T.’in temlik tarihinde ehliyetli olduğunu, temlikin saklı payı zedeleme kastı ile yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davanın tenkis yönünden kabulüne yönelik mahkeme kararı Dairece onanmış, onama kararına karşı davalı tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.

Karar düzeltme dilekçesinde yazılı öteki nedenler 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymadığından, 6100 sayılı HMK′nın geçici 3. maddesi yollamasıyla davalının öteki karar düzeltme isteklerinin REDDİNE.

Ne var ki, hüküm altına alınan tenkis alacağı 4721 sayılı TMK′nın 564/2. maddesi uyarınca karar tarihi esas alınmak suretiyle belirlendiğinden, tenkis alacağına karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, tercih tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru değildir.

Değinilen husus karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteğinin açıklanan nedenden ötürü HUMK'nın 440. maddesi uyarınca kabulüne; Dairenin 01.02.2021 tarihli, 2019/5001 esas ve 2021/517 karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına; Yerel Mahkemenin 23.05.2019 tarihli, 2018/94 esas ve 2019/239 sayılı kararının hüküm kısmının 3. bendindeki ″... tercih tarihi olan 26/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte...″ ibaresinin ″...karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte...″ şeklinde düzeltilmesine ve kararın bu hali ile 6100 sayılı HMK′nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK′nın 438/7. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın istek yatırana iadesine, 23/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan       Üye               Üye                Üye               Üye
H. KAYA      M. ÖZCAN    R. ÜLGER     T. T. GENÇ    İ. AYSAL

BİLGİ : 
"Tenkis davasındaki faiz isteği yönünden de bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmalıdır" şeklindeki Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 27 Haziran 2019 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/tenkis-davasindaki-faiz-istegi-yonunden-de-bir-yillik-hak-dusurucu-sure-icerisinde-dava-acilmalidir