TENKİS ALACAĞI TERCİH HAKKININ KULLANILDIĞI ANDA MUACCEL OLDUĞUNDAN TERCİH HAKKININ KULLANILDIĞI TARİHTEN İTİBAREN FAİZ YÜRÜTÜLMELİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


21 Eki
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/8272
KARAR NO    : 2022/4336

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ           : Çanakkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                     : 08/12/2020
NUMARASI             : 2014/444 - 2020/324
DAVACILAR            : Z.E. vd.
DAVALILAR            : S.E. vd.

Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/04/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, terditli talep tenkis istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen 2007/96 Esas sayılı davanın kabulüne, birleştirilen 2005/421 Esas, ve 2005/71 Esas sayılı davanın reddine dair verilen 08/12/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Savaş E. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tenkis istemine ilişkindir.

Asıl ve birleştirilen davalarda davacı Cahide Ufuk Y. vekili ile davacı Zafer E. vekili, davacılar ve davalıların kardeş olduklarını, dava konusu 27 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki 2/24 payın miras bırakan Mustafa E. adına kayıtlı iken 23.03.1983 tarihinde 950.000TL bedelle davalı mirasçı Hakan E.'na temlik edildiği, daha sonra 27 ada 12 parselin 589 ada 12 parsel numarasını aldığı, kat irtifakına geçilerek 2/24 paya 8 numaralı mesken cinsli bağımsız bölümün özgülendiği ve halen davalı Hakan E. adına kayıtlı olduğunu, 142 ada 25 sayılı 53,40 m2 yüzölçümlü kargir ev cinsli taşınmazın miras bırakan adına kayıtlı iken 14.11.1990 tarihinde rücu şartlı bağış yoluyla davalı mirasçı Savaş E.'na temlik edildiğini, 59 ada 4 sayılı 143,06 m2 yüzölçümlü arsa cinsli taşınmazın Şevket A. adına kayıtlı iken kat irtifakına geçilmesi üzerine 7/10 payını üzerinde bıraktığını, zemin kat 1 numaralı bağımsız dükkanın kat irtifakına karşılık 1/10 arsa payını Savaş, Hakan ve Mustafa E.'na yine 3. kat 8 numaralı meskenin kat irtifakına karşılık olan 1/10 arsa payını Savaş E.'na 23.3.1983 tarihinde sattığını, daha sonra Mustafa ve Hakan E.'nun paylarını 02.10.1995 tarihinde Ali A.'a sattıklarını, Savaş E.'nun 3/30 arsa payına karşılık olarak 8 numaralı bağımsız bölümün özgülendiğini ve halen Savaş üzerinde kayıtlı olduğunu belirterek, miras bırakan tarafından muvazaalı olarak satış yoluyla davalılara temlik edilen taşınmazlarda davalılar adına olan tapu kayıtlarının müvekkillerinin miras payı oranında iptali ile davacılar adına tesciline, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde tasarrufun tenkisi ile belirlenecek miktarın yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.

Davalı vekilleri cevap dilekçeleri ve yargılama aşmasındaki beyanlarında davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece davalılardan Hakan adına tescil edilen 589 ada 12 parsel ve davalılardan Savaş adına tescil 59 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın kabulüne, 142 ada 25 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine, 142 ada 25 parsel sayılı yönelik muvazaa ve tenkis istemlerinin reddine, birleştirilen 2005/171 Esas sayılı dosyada dava konusu taşınmazın davalı Savaş adına kayıtlı olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle pasif husumet yokluğu yönünden reddine, birleştirilen 2005/421 Esas sayılı dosyanın tarafları ve konusunun 2005/159 Esas sayılı dosya ile aynı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle sonraki tarihli 2005/421 Esas sayılı dosyanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Hükmün, taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 19.03.2013 tarihli 2012/16687 Esas, 2013/3761 Karar sayılı ilamı ile “1- Davalılardan Hakan E.'nun 589 ada 12 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2- Davalı Savaş E.'nun 59 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden; 59 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ait satış akit tablosu incelendiğinde ... söz konusu taşınmazın satış akdinde Savaş E.'na ait pay yönünden miras bırakan taraf olmayıp, üçüncü kişiye satılan 1/10 pay yönünden taraftır. Mahkemece, 59 ada 4 sayılı taşınmazın miras bırakan tarafından Şevket A.'dan satın alınarak mirasçılarından mal kaçırma amacıyla tapuda Savaş E. adına tescil ettirildiği gerekçesiyle 59 ada 4 parselin tapu kaydının iptaline karar verilmiş ise de mahkemenin kabul gerekçesi muvazaalı satışa ilişkin olmayıp gizli bağış hukuksal nedenine dayalıdır. Mahkemenin kabulüne göre yanlar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi (davalılardan Savaş) adına kaydettirmesi halinde 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Gerçekten 01.04.1974 tarihli karar, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Mahkemenin kabul gerekçesinde olduğu bedeli miras bırakan tarafından ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur....Mahkemece gizli bağış yönünde yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan yazılı gerekçe ile muvazaa isteği yönünden davanın kabulüne gidilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle mahkemece 59 ada 4 sayılı taşınmazdaki Savaş'a ait payın bedelinin miras bırakan tarafından ödenip ödenmediği yönünde tarafların bildirdiği delillerin eksiksiz toplanması, tanıkların dinlenilmesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının ilgili kurumlardan tetkiki, bedel ödemesi ile ilgili evrakların temini, miras bırakanın ve davalı Savaş'ın tüm mal varlığının araştırılması, Savaş'a yapılan temlikin gizli bağış niteliğinde olduğunun tespiti halinde 01.4.1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulanamayacağı gözetilerek terditli olan tenkis isteği yönünden bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda: 2014/444 Esas sayılı asıl dava yönünden davanın kabulü ile 35.642,37 TL'nin, ilk dava tarihi olan 12.04.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Savaş E.'ndan alınarak, davacı Cahide Ufuk Yücel mirasçılarına 1/4'er pay ile ödenmesine; birleştirilen 2007/96 Esas sayılı dava yönünden davanın kabulü ile 35.642,37 TL'nin ilk dava tarihi olan 26.02.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacı Zafer E.'na verilmesine; birleştirilen 2005/421 Esas sayılı dava yönünden, tarafları ve dava konusu aynı olduğundan ve 2005/159 Esas sayılı dava daha önce açılmış bulunduğundan, derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine, birleştirilen 2005/171 Esas sayılı davada davacı Cahide Ufuk Yücel tarafından Savaş E.'na karşı açılan davanın, taşınmaz tapuda Hakan E. adına kayıtlı olduğundan pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Hükmü, asıl ve birleştirilen davada davalı Savaş E. vekili temyiz etmiştir.

Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihini kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz.

Öte yandan, tenkis davalarının niteliğine göre, davalının TMK 564/1 (MK.nun 506.) maddesi uyarınca tercihini nakten ödeme yönünde kullanması halinde, diğer para borçlarında olduğu gibi temerrüde düşen davalının faiz ödemesi gerekir (BK.md. 103. TBK 120. md).

11.11.1994 tarih, 4-4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da belirtildiği üzere tenkis alacağı tercih hakkının kullanıldığı tarihte muaccel hale geleceğinden faize tercih hakkının kullanıldığı günden geçerli olmak üzere hükmedilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle;

1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı Savaş E. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2) Diğer temyiz itirazlarına gelince; tenkis hesabı sonucu belirlenen miktara tercih hakkının kullanıldığı tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken mahkemece asıl ve birleştirilen dava yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bu husus kararın bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Savaş E. vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca hüküm sonucunun A.1. bendinde yer alan "ilk dava tarihi olan 12.04.2005" ibaresinin hüküm sonucundan çıkarılarak yerine "tercih tarihi olan 29.05.2019" ibaresinin eklenmesine; hüküm sonucunun B.1. bendinde yer alan "ilk dava tarihi olan 26.02.2007" ibaresinin hüküm sonucundan çıkarılarak yerine "tercih tarihi olan 29.05.2019" ibaresinin eklenmesine, hükmün HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 20.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan         Üye               Üye                    Üye              Üye
H. ONAT       S. TÜRE       A. S. ERKUŞ     M. EROL      B. ŞEN

BİLGİ : “Tenkis alacağı karar tarihinde muaccel hale geldiği için karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir” şeklindeki Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 01 Nisan ve 23 Haziran 2021 tarihli kararları için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/tenkis-alacagi-karar-tarihinde-muaccel-hale-geldigi-icin-karar-tarihinden-itibaren-faiz-yurutulmesi-gerekir