TAPU İPTALİ İSTEMİ REDDEDİLEREK ALACAĞA HÜKMEDİLEN İLAMIN İCRASI İÇİN KESİNLEŞME ŞARTI ARANIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


18 Şub
2019

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2018/4451
KARAR NO    : 2018/9796

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           :
 Edremit İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                     : 19/08/2015
NUMARASI             : 2015/257 - 2015/321
DAVACI                   : BORÇLU   : F. Konut Yapı Kooperatifi
DAVALI                   : ALACAKLI : S.D.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mustafa Özbek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Talep, İİK'nun 41.maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.

6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.

Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.). Mahkûmiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi), Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (İİK 72. madde). Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfızi hakkındaki kararlar ( MÖHUK. 41/2 ), Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde), İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK28/1) kesinleşmeden takibe konu edilemezler.

Somut olayda, takip konusu ilamın incelenmesinde, davacı tarafından tapu iptal ve tescil davası açıldığı, daha sonra alacağa hükmedilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkemece alacağa hükmedilmiş ise de, temelde dava gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden, ilam kesinleşmeden takibe konulamaz.

Mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan              Üye                  Üye                 Üye               Üye
A. TUNCAL       G. HEYBET      M. T. UYAR     S. MUTTA     İ. YAVUZ

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/1558
KARAR NO    : 2021/6330

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
TARİHİ                     : 07/10/2020
NUMARASI             : 2019/2872 - 2020/2101
DAVACILAR            : Borçlular : S.N.G., İ.K.
DAVALI                    : Alacaklı   : A.Z.G.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Sibel Yavuz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

İlamlı icra takibinde borçluların icra mahkemesine başvurusunda; takibe dayanak ilamın muris muvazaası nedeni ile tapu iptal ve tescil davasına ilişkin olduğunu, ilamın henüz kesinleşmediğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, dayanak ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olması ve kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince dayanak ilamın hüküm bölümünde tazminata hükmedildiği gözetilerek infazı için kesinleşmesine gerek olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak şikayetin reddine hükmolunduğu görülmektedir.

HUMK'nun 443/4. maddesi (HMK'nun 367/2. maddesi) gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tâbidir. İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden, eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacaktır. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı, ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kesinleşmeden, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm bölümü de infaz ve icra takibine konu edilemez (HGK'nun 05/10/2005 T., 2005/12-534 E. - 2005/554 K.).

Somut olayda; takibe dayanak Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 11/07/2019 tarihli, 2017/2.4 Esas - 2019/3.0 Karar sayılı ilam muris muvazaası nedeni ile tapu iptal ve tescile ilişkin olup, yargılama sonucunda bedele hükmedilmesinin sonucu değiştirmeyeceği, davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.

O halde; yukarıda izah edildiği üzere ilk derece mahkemesinin şikayetin kabulü ile takibin iptaline ilişkin kararı yerinde olmakla Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf talebinin esastan reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 22. Hukuk Dairesinin 07/10/2020 tarih ve 2019/2872 E. - 2020/2101 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan              Üye                  Üye                  Üye              Üye
A. TUNCAL        M. ÇAMUR      G. HEYBET     İ. YAVUZ      A. AYAN

BİLGİ : Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, önceleri tapu iptali ve tescili olmadığı takdirde alacak talepli davalarda, tapu iptali ve tescil istemi reddedilerek alacağa hükmedilmesi durumunda hükmün kesinleşmesi şartını aramaktaydı. Daha sonra ilamların icrasına yönelik şikayetlerin temyiz incelemesi görevi, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne verilmiş ve aşağıda verilen linkte de görüleceği üzere, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 01 Aralık 2016 tarihine kadar olan süreçte yerleşik içtihatları ile terditli olarak tapu iptali ve tescili olmadığı takdirde alacak istemi ile açılan davalarda, tapu iptali ve tescili isteminin reddedilmesine rağmen alacağa hükmedilmesi durumunda, taşınmazın aynının tartışmalı (ihtilaflı) olduğundan bahisle bu tür ilamların icrası için kesinleşmesi şartını aramıştır. Ancak, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 01 Aralık 2016 tarihinde içtihat değişikliğine giderek "daha önceki görüşümüzden dönülerek" veya "içtihat değişikliğine gidilerek" ifadelerini kullanmadan 01 Aralık 2016 tarihinden itibaren yerleşik içtihatlarından dönerek hükümde tapu iptali ve tescili isteminin reddedilmesine rağmen alacağa hükmedilmesi durumunda, taşınmazın aynına ilişkin hüküm içerilmediğinden bu tür ilamların icrası için kesinleşmesi şartını kaldırmıştır. 2018 yılı itibarı ile ilamların icrasına yönelik şikayetlerin temyiz incelemesi görevi, yeniden Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'ne verilmiş olup Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin uygulamasını benimsemediği gözlemlenmektedir.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/terditli-tapu-iptali-tescil-alacak-talebi-alacagin-kesinlesmesi-gerekmez