TAPU İPTALİ İSTEMİ REDDEDİLEREK ALACAĞA HÜKMEDİLEN İLAMIN İCRASI İÇİN KESİNLEŞME ŞARTI ARANMAZ.
İÇTİHAT DEĞİŞİKLİĞİ ÖNCESİ EN SON KARARLAR :
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11478
KARAR NO : 2016/11262
Y A R G I T A Y İ L A M I
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Borçlular vekili, icra mahkemesine başvurusunda, alacaklı vekili tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, takip dayanağı ilamda tapu iptal davası reddedilerek mahkemece bedele hükmedildiğini, uyuşmazlığın özünün ayni hakka ilişkin olduğunu, kesinleşmeden icraya konulduğunu belirterek icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, takibe konu ilamın terditli olarak açılıp talebin tazminata dönüştüğü, tazminata ilişkin ilamların gayrimenkulün aynına ilişkin olmaması nedeniyle kesinleşmeden icraya konulabileceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir,
6100 sayılı HMK'na eklenen "Geçici madde 3" atfı ile uygulanması gereken HUMK'nun 443/4. maddesi (6100 sayılı HMK'nun 367/2. maddesi) gereğince gayrimenkule ve buna İlişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez, buna yönelik şikayetler de kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete konu edilebilir.
Somut olayda; takip dayanağı ilamda her ne kadar satışı vaad edilen taşınmazın bedeline hükmedilmiş ise de; Mahkemece tapu iptali tescil talebi, bir başka anlatımla, taşınmazın aynının tartışıldığı, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafı bulunmakla, bu ilam kesinleşmeden infaz edilemez. O halde Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi İsabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz İtirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
F. AKÇİN N. ŞİMŞEK S. ATALAY N. BEYAZITOĞLU İ. ŞİMŞEK
KUŞÇUOĞLU
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6994
KARAR NO : 2016/12613
Y A R G I T A Y İ L A M I
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili, müvekkilli aleyhine başlatılan takibe karşı İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda; takip dayanağı ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olması nedeniyle kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğini bu nedenle takibin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, dayanak ilamın tapu iptal tescil ve alacak davasına ilişkin olduğu ve fakat talep edilenin vekalet ücreti olduğu anlaşıldığından, kesinleşmeden icra edilebileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK'na eklenen "Geçici madde 3" atfı ile uygulanması gereken HUMK'nun 443/4. maddesi (6100 sayılı HMK'nun 367/2. maddesi) gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez, buna yönelik şikayetler de kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete konu edilebilir.
Somut olayda; takip dayanağı ilamda tapu iptal tescil talebi olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin talep edildiği, mahkemece tapu iptali tescil talebi, bir başka anlatımla, taşınmazın aynının tartışıldığı, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafı bulunmakla, bu ilam kesinleşmeden infaz edilemez. O halde Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
F. AKÇİN N. ŞİMŞEK N. BEYAZITOĞLU N. TAŞ F. EROĞLU
KUŞÇUOĞLU
İÇTİHAT DEĞİŞİKLİĞİ OLUŞTURAN KARAR :
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19578
KARAR NO : 2016/16352
Y A R G I T A Y İ L A M I
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili, takibe dayanak ilamın konusunun taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle kesinleşmeden takibe konulamayacağını ileri sürerek icra takibinin iptalini istemiştir.
Mahkemece, ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olması nedeniyle kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi üzerine, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Talep, İİK'nun 41. maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.
Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.),
Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi),
Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı),
Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar ( İİK'nun 72. madde),
Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK. 41/2 ),
Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde),
İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK 28/1),
Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ilamında; muvazaalı devir ispatlanamadığından tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacının tasarrufunda bulunan dairenin değeri olan 24.461 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Bu halde, Mahkeme’ce taşınmazın aynına ilişkin kurulmuş bir hüküm bulunmadığı gözetilerek şikayetin reddi gerekirken aksine düşünce ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
F. AKÇİN N. ŞİMŞEK N. BEYAZITOĞLU N. TAŞ F. EROĞLU
KUŞÇUOĞLU
İÇTİHAT DEĞİŞİKLİĞİ SONRASI KARARLAR :
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/21779
KARAR NO : 2017/1149
Y A R G I T A Y İ L A M I
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Borçlu vekili, takibe dayanak ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olup, kesinleşmeden icraya konulamayacağından bahisle takibin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, takibe konu ilamın tapu iptal ve tescil talebini de içermesi ve bunun taşınmazın aynına ilişkin olması sebebiyle ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiş hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi gereğince uygulanması gereken HUMK'nun 443/4 (HMK'nun 367/2) maddesi gereğince, gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur. Buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek yoktur. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku, 3. cilt sayfa 2212)
Somut olayda, takibe konu Gebze 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/418 Esas-2014/497 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; Mahkemece, terditli taleplerden tapu iptali talebinin reddine, muhdesat bedelinin davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İlamda sicilde değişikliğe yol açan tescil hükmü bulunmadığı dolayısı ile ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp infazı için kesinleşmesi koşulu bulunmadığından Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
F. AKÇİN N. ŞİMŞEK E. SARICALAR N. BEYAZITOĞLU F. EROĞLU
KUŞÇUOĞLU
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5563
KARAR NO : 2017/7892
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Nazilli İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2014
NUMARASI : 2014/253 - 2014/340
DAVACI : M.D.
DAVALI : H.A. vs.
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KA R A R
Borçlu vekili, takibe dayanak ilamın konusunun taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağını ileri sürerek icra takibinin iptalini ve dosyadan konulan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece, ilamda tapu iptali ve tescil talebinin asli talep, bu olmaz ise satış bedelinin ödenmesi talebinin fer'i talep olarak ileri sürüldüğü, fer'i talebin kabulü ve değerlendirilmesinin asli talebin reddine bağlı olarak gerçekleştiği, asli talep ile ilgili olarak verilmiş olan ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi üzerine, hüküm alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Talep, İİK'nun 41. maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.
6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.
Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.),
Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi),
Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı),
Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (İİK'nun 72. madde),
Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK. 41/2),
Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde),
İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK 28/1),
Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07.05.2014 gün 2010/84 Esas 2014/237 Karar sayılı ilamında, tapu iptali ve tescil talebinin reddedildiği, alacak talebinin kısmen kabul edilerek alacağın tahsiline yönelik hüküm kurulduğu görülmektedir.
Bu durumda dayanak ilam taşınmazın aynına ilişkin hüküm içermemektedir. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşünce ile kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
F. AKÇİN N. ŞİMŞEK N. BEYAZITOĞLU F. EROĞLU M.K. ÇETİN
KUŞÇUOĞLU
BİLGİ : Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 01 Aralık 2016 tarihine kadar olan süreçte yerleşik içtihatları ile terditli olarak tapu iptali ve tescili olmadığı takdirde alacak istemi ile açılan davalarda, tapu iptali ve tescili isteminin reddedilmesine rağmen alacağa hükmedilmesi durumunda, taşınmazın aynının tartışmalı (ihtilaflı) olduğundan bahisle bu tür ilamların icrası için kesinleşmesi şartını aramıştır. Yukarıdaki içtihatlardan da anlaşıldığı üzere, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, "daha önceki görüşümüzden dönülerek" veya "içtihat değişikliğine gidilerek" ifadelerini kullanmadan 01 Aralık 2016 tarihinden itibaren yerleşik içtihatlarından dönerek hükümde tapu iptali ve tescili isteminin reddedilmesine rağmen alacağa hükmedilmesi durumunda, taşınmazın aynına ilişkin hüküm içermediğinden bu tür ilamların icrası için kesinleşmesi şartını kaldırmıştır.
2018 yılı itibarı ile ilamların icrasına yönelik şikayetlerin temyiz incelemesi görevi, yeniden Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'ne verilmiş olup Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin uygulamasını benimsemediği gözlemlenmektedir.
TAPU İPTALİ İSTEMİ REDDEDİLEREK ALACAĞA HÜKMEDİLEN İLAMIN İCRASI İÇİN KESİNLEŞME ŞARTI ARANMAZ.
İÇTİHAT DEĞİŞİKLİĞİ ÖNCESİ EN SON KARARLAR :
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11478
KARAR NO : 2016/11262
Y A R G I T A Y İ L A M I
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Borçlular vekili, icra mahkemesine başvurusunda, alacaklı vekili tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, takip dayanağı ilamda tapu iptal davası reddedilerek mahkemece bedele hükmedildiğini, uyuşmazlığın özünün ayni hakka ilişkin olduğunu, kesinleşmeden icraya konulduğunu belirterek icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, takibe konu ilamın terditli olarak açılıp talebin tazminata dönüştüğü, tazminata ilişkin ilamların gayrimenkulün aynına ilişkin olmaması nedeniyle kesinleşmeden icraya konulabileceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir,
6100 sayılı HMK'na eklenen "Geçici madde 3" atfı ile uygulanması gereken HUMK'nun 443/4. maddesi (6100 sayılı HMK'nun 367/2. maddesi) gereğince gayrimenkule ve buna İlişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez, buna yönelik şikayetler de kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete konu edilebilir.
Somut olayda; takip dayanağı ilamda her ne kadar satışı vaad edilen taşınmazın bedeline hükmedilmiş ise de; Mahkemece tapu iptali tescil talebi, bir başka anlatımla, taşınmazın aynının tartışıldığı, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafı bulunmakla, bu ilam kesinleşmeden infaz edilemez. O halde Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi İsabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz İtirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
F. AKÇİN N. ŞİMŞEK S. ATALAY N. BEYAZITOĞLU İ. ŞİMŞEK
KUŞÇUOĞLU
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6994
KARAR NO : 2016/12613
Y A R G I T A Y İ L A M I
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili, müvekkilli aleyhine başlatılan takibe karşı İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda; takip dayanağı ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olması nedeniyle kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğini bu nedenle takibin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, dayanak ilamın tapu iptal tescil ve alacak davasına ilişkin olduğu ve fakat talep edilenin vekalet ücreti olduğu anlaşıldığından, kesinleşmeden icra edilebileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK'na eklenen "Geçici madde 3" atfı ile uygulanması gereken HUMK'nun 443/4. maddesi (6100 sayılı HMK'nun 367/2. maddesi) gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez, buna yönelik şikayetler de kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete konu edilebilir.
Somut olayda; takip dayanağı ilamda tapu iptal tescil talebi olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin talep edildiği, mahkemece tapu iptali tescil talebi, bir başka anlatımla, taşınmazın aynının tartışıldığı, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafı bulunmakla, bu ilam kesinleşmeden infaz edilemez. O halde Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
F. AKÇİN N. ŞİMŞEK N. BEYAZITOĞLU N. TAŞ F. EROĞLU
KUŞÇUOĞLU
İÇTİHAT DEĞİŞİKLİĞİ OLUŞTURAN KARAR :
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19578
KARAR NO : 2016/16352
Y A R G I T A Y İ L A M I
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili, takibe dayanak ilamın konusunun taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle kesinleşmeden takibe konulamayacağını ileri sürerek icra takibinin iptalini istemiştir.
Mahkemece, ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olması nedeniyle kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi üzerine, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Talep, İİK'nun 41. maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.
Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.),
Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi),
Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı),
Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar ( İİK'nun 72. madde),
Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK. 41/2 ),
Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde),
İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK 28/1),
Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ilamında; muvazaalı devir ispatlanamadığından tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacının tasarrufunda bulunan dairenin değeri olan 24.461 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Bu halde, Mahkeme’ce taşınmazın aynına ilişkin kurulmuş bir hüküm bulunmadığı gözetilerek şikayetin reddi gerekirken aksine düşünce ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
F. AKÇİN N. ŞİMŞEK N. BEYAZITOĞLU N. TAŞ F. EROĞLU
KUŞÇUOĞLU
İÇTİHAT DEĞİŞİKLİĞİ SONRASI KARARLAR :
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/21779
KARAR NO : 2017/1149
Y A R G I T A Y İ L A M I
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Borçlu vekili, takibe dayanak ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olup, kesinleşmeden icraya konulamayacağından bahisle takibin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, takibe konu ilamın tapu iptal ve tescil talebini de içermesi ve bunun taşınmazın aynına ilişkin olması sebebiyle ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiş hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi gereğince uygulanması gereken HUMK'nun 443/4 (HMK'nun 367/2) maddesi gereğince, gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur. Buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek yoktur. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku, 3. cilt sayfa 2212)
Somut olayda, takibe konu Gebze 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/418 Esas-2014/497 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; Mahkemece, terditli taleplerden tapu iptali talebinin reddine, muhdesat bedelinin davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İlamda sicilde değişikliğe yol açan tescil hükmü bulunmadığı dolayısı ile ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp infazı için kesinleşmesi koşulu bulunmadığından Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
F. AKÇİN N. ŞİMŞEK E. SARICALAR N. BEYAZITOĞLU F. EROĞLU
KUŞÇUOĞLU
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5563
KARAR NO : 2017/7892
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Nazilli İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2014
NUMARASI : 2014/253 - 2014/340
DAVACI : M.D.
DAVALI : H.A. vs.
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KA R A R
Borçlu vekili, takibe dayanak ilamın konusunun taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağını ileri sürerek icra takibinin iptalini ve dosyadan konulan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece, ilamda tapu iptali ve tescil talebinin asli talep, bu olmaz ise satış bedelinin ödenmesi talebinin fer'i talep olarak ileri sürüldüğü, fer'i talebin kabulü ve değerlendirilmesinin asli talebin reddine bağlı olarak gerçekleştiği, asli talep ile ilgili olarak verilmiş olan ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi üzerine, hüküm alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Talep, İİK'nun 41. maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.
6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.
Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.),
Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi),
Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı),
Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (İİK'nun 72. madde),
Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK. 41/2),
Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde),
İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK 28/1),
Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07.05.2014 gün 2010/84 Esas 2014/237 Karar sayılı ilamında, tapu iptali ve tescil talebinin reddedildiği, alacak talebinin kısmen kabul edilerek alacağın tahsiline yönelik hüküm kurulduğu görülmektedir.
Bu durumda dayanak ilam taşınmazın aynına ilişkin hüküm içermemektedir. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşünce ile kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
F. AKÇİN N. ŞİMŞEK N. BEYAZITOĞLU F. EROĞLU M.K. ÇETİN
KUŞÇUOĞLU
BİLGİ : Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 01 Aralık 2016 tarihine kadar olan süreçte yerleşik içtihatları ile terditli olarak tapu iptali ve tescili olmadığı takdirde alacak istemi ile açılan davalarda, tapu iptali ve tescili isteminin reddedilmesine rağmen alacağa hükmedilmesi durumunda, taşınmazın aynının tartışmalı (ihtilaflı) olduğundan bahisle bu tür ilamların icrası için kesinleşmesi şartını aramıştır. Yukarıdaki içtihatlardan da anlaşıldığı üzere, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, "daha önceki görüşümüzden dönülerek" veya "içtihat değişikliğine gidilerek" ifadelerini kullanmadan 01 Aralık 2016 tarihinden itibaren yerleşik içtihatlarından dönerek hükümde tapu iptali ve tescili isteminin reddedilmesine rağmen alacağa hükmedilmesi durumunda, taşınmazın aynına ilişkin hüküm içermediğinden bu tür ilamların icrası için kesinleşmesi şartını kaldırmıştır.
2018 yılı itibarı ile ilamların icrasına yönelik şikayetlerin temyiz incelemesi görevi, yeniden Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'ne verilmiş olup Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin uygulamasını benimsemediği gözlemlenmektedir.