ÜÇÜNCÜ KİŞİ TARAFINDAN DOĞRUDAN İCRA HUKUK MAHKEMESİNDE DAVA AÇILARAK İSTİHKAK İDDİASINDA BULUNMAK MÜMKÜNDÜR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


06 Eyl
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/11189
Karar No      : 2023/1488

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 18.05.2022
SAYISI                                 : 2019/1949 E., 2022/569 K.

Taraflar arasındaki istihkak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Gamze Demir tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 97/son, aynı Kanunun 18/1. ve 366/1. maddesinin atfıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/7. maddesi de gözetildiğinde icra mahkemesinde görülen işler ivedi işlerden sayıldığından temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebinin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:

I. DAVA

Davacı üçüncü kişi; haciz adresinde borçluya tebligat yapılmadığını, borçluya ait herhangi bir belge bulunmadığını, menkullerin kendisine ait olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, haczin davacının adresinde yapılmadığını, borçlunun mallarını kaçırdığı davadışı Veli A. isimli şahsın adresinde yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın 20.06.2017 tarihli haczi 26.09.2017 tarihinde öğrendiklerini iddia etmiş ise de; davacı vekillerinden Av. B.Y.'in Bala İcra Müdürlüğünün 2017/145 Tal. Sayılı dosyasına 21.09.2017 tarihinde verdiği dilekçesinde "D. Motorlu Araçlar San. Ve Tic. A.Ş.'ne ait konkosör tesisi haczedilmiş ve tutanak tutulmuştur." şeklinde beyanından davacının haczi 21.09.2017 tarihinde öğrenmiş olduğu, davanın ise 02.10.2017 tarihinde açılmış olduğu anlaşılmakla davanın süresinde açılmadığı gerekçesi ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; 3. kişi şirket tarafından 21.09.2017 tarihinde talimat dosyasına sunulan "D. Motorlu Araçlar A.Ş.'ye ait konkasör tesisi haczedilmiş ve tutanak tutulmuştur." beyanı ile söz konusu mallar yönünden istihkak iddiasına bulunduğunun kabulü gerektiği, bu tarihten sonra 25.09.2017 tarihli haciz esnasında da yine istihkak iddiası tutanağa geçilmiş bu konuda icra dosyası alacaklısının dava açması gerektiğinin ifade edildiği belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçesini tekrar ederek davanın süre yönünden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, 20.6.2017 tarihli haciz yetkisiz icra dairesi tarafından icra edildiğinden geçersiz olduğunu, talimat dairesince yapılan hacizlerin geçerli olduğu geçerli kabul edilse dahi haciz mahallinde adres araştırması yapılmadığından istihkak iddiasının derhal asıl icra dairesine gönderilmesi gerektiğini, 3. kişi şirket tarafından 21.09.2017 tarihinde talimat dosyasına sunulan dilekçe ile 3. kişi şirkete ait malların haczedildiğinin bildirilmiş olduğunu, istihkak iddiaları üzerine alacaklıya dava açmak üzere süre verildiğini, davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 97 ve 99 uncu maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. İİK'nin 96 ncı maddesi hükmüne göre, "Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder." Maddede belirtilen 7 günlük süre, istihkak davası açmak için değil istihkak iddiasını ileri sürmek için öngörülmüştür. Bununla birlikte istihkak iddiası üzerine prosedür işletilerek kendisine dava açmak için süre verilen üçüncü kişi dava açmadığı takdirde de aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybedeceği evleviyetle kabul edilmelidir. İcra dosyasına süresinde bildirilen istihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava açma süresi kesilecektir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü tarafından İİK'nın 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekecektir.

İİK'nın 97/1 maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde, icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir.

Somut olayda, dava konusu 20.6.2017 tarihli haciz borçlu ve üçüncü kişinin yokluğunda yapılmıştır. Davacı üçüncü kişi vekili İcra Müdürlüğüne yönelttiği 21.9.2017 tarihli dilekçesinde, üçüncü kişi şirkete ait konkosör tesisinin haczedildiğini beyan etmiştir. Bu dilekçe ile istihkak iddiasının bildirdiğinin kabulü gerekmektedir. İstihkak iddiası bildirimine rağmen İcra Müdürlüğünce İİK 97. maddesindeki prosedür yerine getirilmediğinden istihkak davası açma süresi başlamamıştır. Kaldı ki, 25.9.2017 tarihli haciz sırasında da 20.6.2017 ve 22.9.2017 tarihinde haczedilen menkullerin haciz yapılan maden ocağına getirtildiği belirtilmiş olup üçüncü kişi kişi vekilinin menkullerin üçüncü kişi şirkete ait olduğunu beyan ederek istihkak iddiasında bulunduğu burada da 97. maddeye göre iddianın alacaklı ve borçluya bildirimi ve devamı yönünde işlemler yerine getirilmediği, 3. kişinin dava açma süresi başlatılmadığı görülmektedir. Davacı eldeki davayı doğrudan açmıştır. 3. kişi tarafından, doğrudan icra hukuk mahkemesinde dava açılarak istihkak iddiasında bulunmak mümkün olup bunu engelleyen yasal bir düzenleme yoktur. İstihkak iddiasında bulunulmuş, buna ilişkin yasal prosedür işletilmediğinden açılan bu davanın süresinde olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan               Üye                        Üye                  Üye                              Üye
Ayhan Tuncal      Nebahat Şimşek    Refik Cemal      Sabahattin Öztemiz     Mustafa Taner Uyar
                                                           Hanedan