YARGILAMANIN İADESİ AYRI BİR DAVA OLDUĞUNDAN FARKLI BİR ESASA KAYDEDİLMELİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


03 Nis
2021

Yazdır

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2020/1391
KARAR NO    : 2020/1486

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ          : Altunhisar (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 29/06/2007
NUMARASI             : 2003/170 - 2007/59
DAVACI                   : B. Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ vekili Avukat C.E.
DAVALILAR            : 1- M.G. vekili Avukat A.C.B. 2- M.F. vekili Avukat A.S.
                                   3- Ş.Ö. vekili Avukat T.A. 4- A.Ç. S.D. mirasçıları:

Davacı B. Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ vekili Avukat F.Z.G. tarafından, davalılar Mehmet Gül ve diğerleri aleyhine 16/12/2003 gününde verilen dilekçe ile petrol boru hattına verilen zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/01/2020 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalı Halil B. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava; petrol hırsızlığı nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece 10.12.2003 tarihli, 2003/170 Esas ve 2007/59 Karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabulüne; 29.01.2020 tarihli, 2003/170 Esas, 2007/59 Karar sayılı ilam ile yargılanmanın yenilenmesi talebinin reddine dair ek karar verilmiş; verilen ek karar davalı Halil B. tarafından temyiz edilmiştir. 

Davacı vekili; 24/12/1993 tarihinde davalılar tarafından, müvekkili B. Petrol Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş’ ye ait Ceylan-Kırıkkale petrol boru hattının Niğde-Altunhisar 2.5. kilometresinde kalan kısmının delinmek sureti ile zarara uğratıldığını ve petrol hırsızlığına teşebbüs edildiğini, davalılar hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda eylemin 4616 sayılı Kanun kapsamında kalması nedeni ile kamu davasının ertelenmesine karar verildiğini beyan ederek işletme kaybı ve onarım bedelinin tazmini isteminde bulunmuştur. 

Davalılar; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. 

Mahkemece; 26/10/2016 tarihli bilirkişi raporuna itibar olunarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dairemizin 24/12/2019 tarihli, 2019/2851 Esas ve 2019/6251 Karar sayılı ilamında ‘’Dava devam ederken taraflardan birinin ölümü halinde, TMK'nın 28/1. maddesi uyarınca; ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu durumda, mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümüyle konusuz kalmaz. Ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir. Davaya konu istek, malvarlığına ilişkin olup, mirasçıların mal varlığını etkilemektedir. Ayrıca ölenin mirasçılarının davaya dahil edilmemeleri HMK’nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını da zedelemektedir. Bu itibarla, mahkemece anılan usul hükümleri dikkate alınarak; mirası reddetmeyen, mecburi dava arkadaşları olan, davalı Saffet D.'ın mirasçılarının usule uygun şekilde davaya dahil edilmesi gerekirken, usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.’’ hususlarına yer verilmiştir. 

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Mahkemece yukarıda anılan bozma ilamı doğrultusunda her hangi bir işlem tesis edilmeden dosyanın tekrar Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Bu durum usule aykırı olup Mahkemece bozma ilamı kapsamında yeni bir hüküm tesis edilmesi gerekmektedir. 

Öte yandan; davalı Halil B., dava konusu haksız eylem nedeni ile kendisinin Bor Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/2.6 Esas ve 2015/4.4 Karar sayılı kararı ile beraat ettiğini ve kararın Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 2018/14595 Esas ve 2019/622 Karar sayılı ilamı İle onandığını belirterek, dava konusu olay ile herhangi bir ilgisi olmadığını, diğer davalı Halil B. ile isim benzerliği bulunması nedeni ile hakkında haksız yere dava açıldığını ve bu nedenle açılan davanın yersiz olduğunu beyan ederek HMK 374. maddesi gereğince yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur. 

Mahkemece; 29.01.2020 tarihli, 2003/170 Esas 2007/59 Karar sayılı karar ile yargılamanın iadesi talebinin reddine dair ek karar verilmiştir. 

6100 sayılı HMK'nın 374. maddesi (HUMK.nun 445.) kapsamında yargılamanın iadesi (yenilenmesi), kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir. Bu hüküm ortaya koymaktadır ki, kesin verilen veya kesinleşmiş olan kararlar hakkında sayılan sebeplerle yargılamanın yenilenmesi istenebilir.Yargılamanın iadesi, bazı ağır yargılama hatalarında ve yanlışlıklarından dolayı, maddi anlamda kesinleşen hükmün ortadan kaldırılmasını ve daha önce kesin hükme bağlanan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur.

Dosyanın incelenmesinde; davalı Halil Bakır’ın yargılamanın iadesi talebinin reddine dair verilen ek karar; mahkemece verilen 29/06/2007 tarihli asıl kararın aynı esas ve karar numarası üzerinden verilmiştir. Mahkemece anılan bozma ilamı doğrultusunda her hangi bir işlem tesis edilmeksizin yargılamanın iadesi talebinin, davanın derdest olması gerekçesi ile aynı esas ve karar numarası üzerinden reddine karar verilmesi doğru değildir. HMK'nın 374. maddesi uyarınca yargılamanın iadesi olağanüstü kanun yolu olup ayrı bir dava olduğundan farklı bir esasa kaydedilerek karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle verilen ek kararın esası incelenmeksizin bozulması gerekmiştir. 

SONUÇ : Temyiz edilen ek kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi. 

Başkan               Üye              Üye            Üye             Üye
S.Demircioğlu    M.Çakmak   M.Erol       H.Akdere    S.Küçük

BİLGİ :
"Yargılamanın iadesi talebi hakkında dosya üzerinden karar verilemez" şeklindeki Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 28 Eylül 2017 ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 19 Eylül 2017 tarihli kararları için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/yargilamanin-iadesi-talebi-hakkinda-dosya-uzerinden-karar-verilemez