PMF 1931 TABLOSU ESAS ALINARAK MUHTEMEL YAŞAM SÜRESİ BELİRLENMELİ VE TAZMİNAT HESABI YAPILMALIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


14 Eki
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI

ESAS NO       : 2021/4346
KARAR NO    : 2021/7777

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Davacılar Fadime T. ve Veli T. ile davalılar T. Elektrik Dağıtım A.Ş. ve Mustafa D. aralarındaki tazminat davasına dair Gülnar Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04/03/2020 tarihli ve 2019/37 E. - 2020/63 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 15/03/2021 tarihli ve 2020/12229 E. - 2021/2644 K. sayılı ilama karşı davalı Mustafa D. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.

Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Davacılar; küçük Rabia'nın 12/06/2009 tarihinde evin çatı kısmında oynarken elektrik tellerine değmesi sonucunda, akıma kapılarak yaralandığını, sağ el üçüncü ve dördüncü parmaklarının yapışık şekilde kaldığını, maddi ve manevi zarar gördüklerini, olaydan davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere, küçük Rabia için 30.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi, davacı baba ve davacı anne için ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.

Davalılar; davanın reddini istemişlerdir.

Mahkemece; maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı Rabia için 29.470,49 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın, davacılar anne ve baba için ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen karar, davalıların temyizi üzerine Dairece verilen 01/10/2018 tarihli ve 2018/5587 Esas 2018/9259 Karar sayılı kararla 5 yaşında olan davacı Rabia'nın olay tarihi itibariyle kazanç kaybının olmayacağı, davacı Rabia'nın uğradığı gerçek maddi zararın uzman bilirkişi tarafından hesaplandığı rapora dayanılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde alınan rapor doğrultusunda; davacı Rabia için 29.470,49 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların manevi tazminat talebi yönünden karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen karar, davalıların temyizi üzerine Dairece verilen 15/03/2021 tarihli ve 2020/12229 Esas 2021/2644 Karar sayılı karar ile onanmış, onama kararına karşı, davalı Mustafa D. tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.

1- Düzeltilmesi istenilen Yargıtay kararında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre, davalı Mustafa D.'ın sair karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

2- Davalı Mustafa D.'ın maddi tazminata yönelik isteminin incelenmesinde;

Dava, cismani zarardan kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.

Somut olayda, davacı Rabia'nın, kaza sonucu çalışma gücünde oluşan azalma nedeniyle uğradığı zarar, geleceğe ilişkin olduğundan, davacının muhtemel yaşam süresinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi önem kazanmaktadır.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; TRH 2010 yaşam tablosuna göre zarar miktarı hesaplanmış, mahkemece işbu zarar miktarı esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Oysa, Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, Population Masculine Et-Feminine (PMF 1931) tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ve tazminat hesabı yapılması gerekmektedir.

Buna göre; mahkemece yapılacak iş; bilirkişi tarafından, davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak belirlenmiş olan tazminat miktarına karar vermek olmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair karar düzeltme isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairece verilen 15/03/2021 tarihli ve 2020/12229 Esas 2021/2644 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 01/07/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan            Üye                   Üye               Üye                 Üye
M. DUMAN       F. PINARCI       A. F. AYAZ    Ö. KERKEZ    İ. ULUKUL

BİLGİ :
“Tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınması gerekir” şeklindeki Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 15 Haziran 2021 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/tazminat-hesaplarinda-bakiye-omrun-belirlenmesinde-trh-2010-tablosunun-esas-alinmasi-gerekir

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI

ESAS NO       : 2021/8821 
KARAR NO    : 2022/1227

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              :
İSTANBUL 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ                        : 14/10/2021
NUMARASI                : 2018/426 - 2021/578
DAVACILAR              : 1- A.T., 2- F.T., 3- S.Z. T. VEK. AV. C.T.
DAVALI                      : C. ALIŞVERİŞ HİZMETLERİ A.Ş. VEK. AV. M.T.A.

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Davacılar; 24/08/2008 doğumlu müşterek çocukları Safiye Zeynep T.'ın, 19/12/2010 tarihinde alışveriş amacıyla gidilen ve davalı şirket tarafından işletilen C. AVM'de aniden yürüyen merdivenlere koştuğu sırada düşerek sol elini yürüyen merdivene kaptırdığını, küçüğün kazadan sonra sol el işaret parmağı ile orta parmağını kullanamadığını, kazanın meydana gelmesinde davalı şirket elemanlarının kusurlu olduğunu, olay anında güvenlik görevlilerinin bulunmaması sebebiyle kazanın meydana geldiğini, şirketin kusurlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, küçük için 10.000 TL iş göremezlik tazminatı ve 40.000 TL manevi tazminat, davacı anne ve baba için ayrı ayrı 20.000'er TL olmak üzere toplam 40.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemişler, 17/09/2021 tarihli ıslah dilekçeleri ile sürekli iş görememezlik tazminatı taleplerini 36.860,77 TL’ye yükseltmişlerdir.

Davalı; herhangi bir kusuru bulunmadığını, gerekli güvenlik hizmetlerinin alındığını, kazanın meydana gelmesinde davacının mutlak olarak kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; davanın reddine dair verilen karar, davacıların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 02/06/2016 tarihli ve 2015/19768 Esas 2016/14198 Karar sayılı kararıyla "Dava, davacıların müşterek çocuğu küçük Safiye Zeynep'in, davalı şirketin işlettiği AVM de geçirdiği kaza nedeniyle istenilen iş göremezlik ve manevi tazminata ilişkindir. Mahkemece, 1. sınıf emniyet müdürü güvenlik uzmanı bilirkişiden rapor alınmak suretiyle, davalı AVM şirketinin kusursuz olduğu, davacı anne babanın % 100 kusurlu bulunduğu belirtildiğinden, davanın reddine karar verilmiş ise de, davacıların itirazlarında da belirttikleri şekilde, kazanın meydana geldiği yürüyen merdivenlerin güvenlik açısından olması gereken şekilde olup olmadığının tespiti bakımından aralarında iş güvenliği uzmanı ve yürüyen merdivenler hususunda uzmanlığı bulunan elektrik elektronik veya makine mühendisi bilirkişilerden oluşan üç kişilik heyetten rapor alınması ve tespit edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle, yazılı şekilde, eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle bozulmuştur.

Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, bilirkişi raporunda davacı Ayşe T.'ın %50, davalının %50 kusurlu olduğu belirtilmiş ise de mahkemenin kusur oranıyla bağlı olmadığı, olayın meydana geldiği tarihte iki yaşında olan davacı Safiye Zeynep T.'ın anne ve babasının bakım ve gözetimi altında olması gerektiği ve ebeveyn olarak gerekli gözetimin yerine getirilmediği bu nedenle davacı Ayşe T.'ın %70, davalının basiretli tacir olarak gerekli tedbirleri almaması nedeniyle %30 kusurlu olduğunun takdiren kabulüyle bilirkişi raporunda sürekli iş görememezlik tazminatı tutarının toplamda 36.860,77 TL olarak hesaplanmış olduğu, kusur oranları dikkate alındığında 11.058,23 TL maddi zarar talep edilebileceği, davacının malul kalacak biçimde yaralandığı, davalının kusur oranı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihi, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmaması gözetildiğinde davacı Safiye Zeynep T. yararına manevi tazminata hükmetmek gerektiği, haksız fiil sonucu zarar görenin yakınları ancak zarar görenin ağır bir bedensel zarara uğraması halinde yansıma yoluyla manevi tazminat talep edebileceğinden davacı anne Ayşe T. ve baba Fatih T.'ın yansıma yolu ile manevi tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle; davacı Safiye Zeynep T.'ın davasının kısmen kabulüne, 10.000 TL'nin olay tarihi olan 19/12/2010 tarihinden, 1.058,23 TL'nin ıslah tarihi olan 17/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacılar Fatih T. ve Ayşe T.'ın davasının reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacı Safiye Zeynep T.'ın, kaza sonucu çalışma gücünde oluşan azalma nedeniyle uğradığı zarar, geleceğe ilişkin olduğundan, davacının muhtemel yaşam süresinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi önem kazanmaktadır.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; TRH 2010 yaşam tablosuna göre tazminat miktarı hesaplanmış, mahkemece işbu hesap esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Oysa, Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, Population Masculine Et-Feminine (PMF 1931) tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ve tazminat hesabı yapılması gerekmektedir.

Buna göre, mahkemece; bilirkişi tarafından, davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak belirlenmiş olan tazminat miktarına göre karar verilmesi gerekirken, bilirkişi tarafından TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak belirlenen tazminata karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3- Mahkemece; bilirkişi raporunda hesaplanan tazminattan kabul edilen kusur oranlarına göre indirim yapılmış ise de, raporda davalının %50, davacı Ayşe T.'ın %50 kusurlu olduğu göz önünde bulundurularak hesaplama yapılmış olduğundan, mahkemece tarafların kusur oranları göz önünde bulundurularak yapılan bu tazminat miktarından kabul edilen kusur oranında yeniden indirim yapılarak mükerrer indirim yapılması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

4- Bozma nedenine göre, davalının yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, HUMK'nın 428. maddesi gereğince hükmün ikinci bentte açıklanan nedenlerle taraflar yararına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, dördüncü bentte açıklanan nedenle davalının yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince davacılar yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık, davalı yönünden kapalı olmak üzere, 17/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan           Üye                    Üye              Üye                     Üye
M. DUMAN      H. ÖZDEMİR     E. ATEŞ       M. GÜRKANLI    M. GÜRKANLI