MESKENİYET ŞİKAYETİNİN SONUCU BEKLENMEDEN YAPILAN İHALENİN FESHİ GEREKİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


28 Ara
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/8011
KARAR NO    : 2021/8585

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
 Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ                    : 28/04/2021
NUMARASI            : 2021/20 - 2021/1091
DAVACI                  : Borçlu          : L.Ö.
DAVALILAR           : Alacaklı        : Y.V.K. Bankası A.Ş.
                                  İhale Alıcısı  : M.G.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Meltem Duyan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;

Şikayetçi borçlu sair fesih iddialarının yanı sıra, satışı yapılan taşınmaza ilişkin meskeniyet şikayetinin derdest olduğunu, dosya temyiz incelemesi aşamasında olduğundan satış yapılamayacağını ileri sürerek 10/12/2019 tarihli taşınmaz ihalesinin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; şikayetin reddi ile borçlu aleyhine para cezasına hükmedildiği, şikayetçi borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK'nun 364/3. maddesi uyarınca, temyiz satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. Bu hükme göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemez. Bu husus mahkemece de re'sen dikkate alınmalıdır.

Somut olayda, ihalenin feshi isteminde bulunan borçlunun ihaleye konu taşınmaza yönelik meskeniyet şikayetinde bulunduğu, Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/171 esas 2018/309 karar sayılı ilamı ile meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği, borçlunun karara karşı istinaf yoluna başvurduğu, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu kararın 27/02/2019 tarihinde borçlu tarafından temyiz edildiği, bu arada ihalenin 10/12/2019 tarihinde gerçekleştiği görülmektedir.

Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/171 esas 2018/309 karar sayılı dosyası incelendiğinde; şikayetçi Levent Ö. vekilinin icra mahkemesine meskeniyet şikayetiyle başvurduğu, dosyanın yukarıda belirtilen aşamalardan geçtiği ve ihale tarihinde de temyiz incelemesinin devam ettiği görülmekle, bu husus gözetilmeksizin ihale yapılması İİK'nun 364/3. maddesine aykırılık teşkil etmekle ihalenin feshi sebebidir.

O halde, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince verilen şikayetin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olmakla, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 28.04.2021 tarih ve 2021/20 E. - 2021/1091 K. sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının (KALDIRILMASINA), Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 30.09.2020 tarih ve 2019/806 E. 2020/401 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/10/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan           Üye                  Üye               Üye              Üye
A. TUNCAL     G. HEYBET     S. MUTTA     İ. YAVUZ      A. AYAN

İÇTİHAT YORUMU : Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014-2019 yılları arasında, İİK m. 22 hükmü gereğince verilmiş icra hukuk mahkemesi tarafından icranın durdurulması kararı bulunmaması durumunda taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenilmesine gerek olmadığı görüşündeydi.

“… Somut olayda; şikayetçi borçlular diğer fesih nedenleri ile birlikte ihalesi yapılan taşınmaz hakkında Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/8.5 Esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduklarını, bu şikayetin sonucu beklenmeden satışın yapıldığını beyanla ihalenin feshini talep etmiş; mahkemece şikayetin kabulüne ihalenin feshine karar verilmiştir. Borçluların ihalenin feshi nedeni olarak belirttiği bu husus İİK.nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında yer almamaktadır. Kaldı ki; Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/8.5 Esas, 2013/1.8 Karar sayılı dosyasında İİK'nun 22. maddesi gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı da bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenilmesine gerek yoktur.” (Y. 12. HD. 24.04.2014, 9157/11980 sayılı Kararı)

“… Somut olayda; şikayetçi borçlular diğer fesih nedeni ile birlikte ihalesi yapılan taşınmaz hakkında Çumra İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/2. Esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduklarını, bu şikayetin sonucu beklenmeden satışın yapıldığını beyanla ihalenin feshini talep etmiş; mahkemece şikayet bu gerekçe ile kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmiştir.

Borçluların ihalenin feshi nedeni olarak belirttiği bu husus İİK.nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında yer almamaktadır. Kaldı ki; İİK'nun 22. maddesi nazara alındığında Çumra İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/2. Esas sayılı dosyasından verilmiş icranın durdurulması kararı da bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenilmesine gerek yoktur.” (Y. 12. HD. 10.10.2016, 18094/21013 sayılı Kararı)

“… Somut olayda, şikayete konu taşınmaz hakkında Giresun 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/120 Esas sayılı dosyasında yapılan meskeniyet şikayetinin başvuru tarihinin 14.02.2013 olduğu, söz konusu şikayet dosyasında, satışın durdurulmasına yönelik olarak mahkemece verilen bir tedbir kararının bulunmadığı, ihalenin ise 15.3.2013 tarihinde gerçekleştirildiği, meskeniyet şikayetinin kabulüne ilişkin mahkeme kararının 17.9.2015 tarihinde, yani ihaleden çok sonra kesinleştiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, borçlunun ihalenin feshi nedeni olarak belirttiği husus, İİK'nun 134. maddesinde belirtilen ihalenin feshi nedenleri arasında yer almadığı gibi, Giresun 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1.0 Esas, 2014/7 Karar (bozmadan sonra 2014/1.98 Esas, 2015/1.4 Karar) sayılı dosyasında, İİK'nun 22. maddesi gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı da bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesine gerek yoktur.” (Y. 12. HD. 31.10.2016, 17014/22539 sayılı Kararı)

“… Somut olayda borçlu tarafından Yatağan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/8. Esas sayılı dosyası ile 27/11/2014 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, söz konusu şikayet dosyasında, satışın durdurulmasına yönelik olarak mahkemece verilen bir tedbir kararının olmadığı, şikayet tarihi itibariyle de dosyanın derdest olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda meskeniyet şikayetine ilişkin dosyada mahkemece satışın durdurulmasına yönelik bir tedbir kararı olmadığından, icra müdürlüğünce satış işlemleri için dava sonucunun beklenilmesine karar verilmesi isabetsizdir.” (Y. 12. HD. 17.01.2017, 2016/7127 E. - 2017/420 K.)

“… İİK'nun 134. maddesinde ihalenin feshine ilişkin düzenlemeler yer almakta olup; ihalenin fesih nedenleri, gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında;

1-) İhaleye fesat karıştırılmış olması,

2-) Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler,

3-) İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler,

4-) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir.

Somut olayda; borçlunun ihalenin feshi nedeni olarak belirttiği husus İİK'nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında yer almamaktadır. Kaldı ki; İİK'nun 22. maddesi nazara alındığında Sapanca İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/2. Esas sayılı dosyasından verilmiş icranın durdurulması kararı da bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenilmesine gerek olmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen nedenle bozulması gerekmiştir.” (Y. 12. HD. 21.01.2019, 2018/10024 E. - 2019/580 K.)

Kanımızca, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2014-2019 yılları arasındaki görüşünü değiştirmesinin bir nedeni de, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin “kabul edilen haczedilmezlik şikayetinin sonucu beklenmeden ihale olunan taşınmazın tescili yolsuzdur” şeklindeki görüşüne dayalı kararlar vermesidir.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 22 Eylül 2020 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/kabul-edilen-haczedilmezlik-sikayetinin-sonucu-beklenmeden-ihale-olunan-tasinmazin-tescili-yolsuzdur

BİLGİ : Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 07 Ekim 2021 tarihinde içtihat değişikliğine giderek "daha önceki görüşümüzden dönülerek" veya "içtihat değişikliğine gidilerek" ifadelerini kullanmadan 07 Ekim 2021 tarihinden itibaren yerleşik içtihatlarından dönerek “meskeniyet şikayetinin sonucu beklenmeden yapılan ihalenin feshi gerekir” görüşünü benimsemiştir. Her ne kadar, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun m. 15/3 hükmü gereği, Yargıtay dairelerinden biri; yerleşmiş içtihadından dönmek isterse Yargıtay Hukuk Genel Kurulu veya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na başvurması gerekiyor ise de, günümüz koşullarında Yargıtay’ın iş yükü nedeni ile ilgili hüküm uygulanamaz duruma gelmiştir. İsviçre Federal Mahkemesi ve Almanya Federal Mahkemesi, önceki görüşünden dönerek içtihat değişikliğine gittiğinde hukukî güvenlik ve istikrar ilkeleri gereği, internet sitelerinde bu değişikliği basın bülteni şeklinde ivedilikle paylaşmaktadır. En azından olması gereken, Yargıtay’ın da, basın bülteninde içtihat değişikliklerini ivedilikle paylaşması gerektiği kanaatindeyiz.

Başka bir örnek ise şu şekildedir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, önceleri tapu iptali ve tescili olmadığı takdirde alacak talepli davalarda, tapu iptali ve tescil istemi reddedilerek alacağa hükmedilmesi durumunda hükmün kesinleşmesi şartını aramaktaydı. Daha sonra ilamların icrasına yönelik şikayetlerin temyiz incelemesi görevi, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne verilmiş ve aşağıda verilen linkte de görüleceği üzere, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 01 Aralık 2016 tarihine kadar olan süreçte yerleşik içtihatları ile terditli olarak tapu iptali ve tescili olmadığı takdirde alacak istemi ile açılan davalarda, tapu iptali ve tescili isteminin reddedilmesine rağmen alacağa hükmedilmesi durumunda, taşınmazın aynının tartışmalı (ihtilaflı) olduğundan bahisle bu tür ilamların icrası için kesinleşmesi şartını aramıştır. Ancak, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 01 Aralık 2016 tarihinde içtihat değişikliğine giderek "daha önceki görüşümüzden dönülerek" veya "içtihat değişikliğine gidilerek" ifadelerini kullanmadan 01 Aralık 2016 tarihinden itibaren yerleşik içtihatlarından dönerek hükümde tapu iptali ve tescili isteminin reddedilmesine rağmen alacağa hükmedilmesi durumunda, taşınmazın aynına ilişkin hüküm içerilmediğinden bu tür ilamların icrası için kesinleşmesi şartını kaldırmıştır.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/terditli-tapu-iptali-tescil-alacak-talebi-alacagin-kesinlesmesi-gerekmez

2018 yılı itibarı ile ilamların icrasına yönelik şikayetlerin temyiz incelemesi görevi, yeniden Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'ne verilmiş olup Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin uygulamasını benimsemediği gözlemlenmektedir.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/terditli-tapu-iptali-tescil-alacak-talebi-alacagin-kesinlesmesi-gerekir