ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN VERİLEN HAK İHLALİ KARARININ BAŞVURU YAPILAN DOSYAYA ÖZGÜ OLDUĞUNUN KABULÜ GEREKİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


05 May
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/12840
Karar No      : 2023/547

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 29.09.2022
SAYISI                                 : 2022/2308 E., 2022/2086 K.
DAVACI                                : O.Ş.
DAVALI                                 : R.S.
DAVA TARİHİ                       : 01.02.2019
HÜKÜM/KARAR                  : Kaldırma/Yeniden Hüküm
TEMYİZ EDEN                     : Davalı, Davacı 
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çal İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                   : 29.03.2022
SAYISI                                   : 2021/45 E., 2022/28 K.

Taraflar arasındaki ihalenin feshi şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine ve davacı aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmiştir.

Kararın borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuru kısmen kabul edilip, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle 3550 parsel ve 9371 parsel sayılı taşınmazlar için ihalenin feshi şikayetinin esastan reddine, 3549 parsel sayılı taşınmaz için ihalenin feshi şikayetinin usulden reddine, 3548 parsel sayılı taşınmaz için ihalenin feshine ve 3550 parsel ile 9371 parsel sayılı taşınmazlar için ihale bedelinin %5'i oranında para cezasının şikayet edenden tahsili ile Hazineye irat kaydına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili ve borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi İpek Akdeniz tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Borçlu vekili dilekçesinde; ihale konusu taşınmazlar için alınan kıymet takdir raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, raporun tarafına tebliğ edilmediğini, satış ilanı tebliği ile ihaleden haberdar olduğunu, alınan raporda taşınmazların özelliklerinin eksik tespit edildiğini, işletme içinde yer alan trafonun değer tespiti yapılmadığını, Çal İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1 Esas sayılı dosyasında değer tespitine itirazda bulunduğunu zira bilirkişilerce değer tespitinin yapıldığı tarihte toplulaştırma çalışmalarının yapıldığı ve toplulaştırma neticesinde taşınmazların tamamının tek taşınmazda birleştirildiğini yani değerin artığını ileri sürerek 3548 parsel, 3550 parsel, 9371 parsel ile 3549 parsel sayılı taşınmazlar için yapılan ihalenin feshini talep etmiştir.

II. CEVAP

Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazların kıymetinin usulüne uygun tespit edildiğini, kıymet takdir raporuna süresinde itiraz edilmediğini, iyiniyet kurallarına aykırı olan ihalenin feshi talebinin reddini ve şikayetçinin ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Çal İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01.10.2020 tarihli 2019/12 Esas 2020/4 Karar sayılı kararı ile şikayet tarihi (13.02.2019) itibariyle ihalenin feshi talebinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Bilirkişi raporunun hatalı olduğu iddiasının mahkemece değerlendirilmediğini, arazinin toplulaştırılması, trafo, elektrik direkleri göz ardı edilerek taşınmazların değerinin düşük tespit edildiğini, ihaleye hazırlık ve satış aşamasında usulsüzlükler olduğunu, kıymet takdir raporu ve satış ilanı ilgiler listesinde olanlara usulüne uygun tebliğ edilmediğini, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 13.10.2021 tarihli 2021/839 Esas 2021/2228 Karar sayılı kararı ile 29.01.2019 tarihli ihaleler için 01.02.2019 tarihinde ihalenin feshi şikayetiyle mahkemeye başvurulduğu, şikayetin süresinde olduğundan HMK'nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca başvurunun esası incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

V. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlunun yasal sürede kıymet takdir raporuna itiraz etmediği, kıymet takdir raporuna itiraz talebinin mahkemece kesin olarak reddedildiği dolayısıyla kıymet takdirinin hatalı olduğu iddiasının dinlenilemeyeceği, ihalenin usulüne uygun olarak yapıldığından bahisle şikayetin reddine, davacının ihale bedeli olan 445.025,00 TL nin %10'u tutarındaki 44.502,50 TL para cezasına mahkumiyetine karar verilmiştir.

VI. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı tefhimden itibaren süresinde borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmamıştır.

B. İstinaf Sebepleri

İhalelerin hazırlık ve satış aşamalarında usulsüzlükler olduğunu, satış ilanının usulüne uygun ilan edildiğine dair dosyada belge bulunmadığını, köy yerleşkesinde bulunan taşınmazların köyde ilan edilmesi gerektiğini, muhtarlık ilanına ilişkin belgenin dosyada bulunmadığını, satış ilanının ilgililere tebliğ edilmediğini, tellalın ihale esnasında üç kez satıyorum, şeklinde bağırmadığını, kıymet takdir raporunun tarafına tebliğ edilmediğini, raporda esaslı hataların olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. (süresinde ileri sürülmemiştir)

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar tefhim tarihine göre borçlunun istinaf başvurusu süresinde değilse de gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihe göre süresinde istinaf yoluna başvurulduğu Anayasa Mahkemesi'nin 2016/73086 sayılı başvurusunda verilen karar dikkate alındığında başvurunun süresinde olduğu, satış ilanının şikayet edene usulüne uygun tebliğ edildiği, Çal İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1 Esas sayılı dosyasında borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikayetinin süreden reddedildiği (kesin), şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında değerlendirilemeyeceği ve kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre borçlunun istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayet edenin 3550 parsel ve 9371 parsel sayılı taşınmazlar için ihalenin feshi şikayetinin esastan reddine, bu taşınmazlar için 20.450,00 TL para cezasının şikayet edenden alınarak Hazineye irat kaydına, 3549 parsel sayılı taşınmaz yönünden ihalenin feshi şikayetinin usulden reddine (muhammen bedel üzerinde satış), 3548 parsel sayılı taşınmaz için ihale bedeli satış masraflarını karşılamadığından ihalenin feshine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili ve borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Borçlu vekili dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarına ilave olarak toplulaştırma işlemi sonucu taşınmazların 421 ada 13 parselde birleştiklerini, bu işlemin sonucu olarak ihalenin feshi kararının uygulanabilmesi için diğer taşınmazlar için de ihalelerin feshine karar verilmesi gerektiğini kararın reddedilen kısım yönünden bozulmasını talep etmiştir.

Alacaklı vekili dilekçesinde; 3548 parsel sayılı taşınmaz için satış masraflarının muhammen bedele orantılı olarak paylaştırılması gerektiğini, hukuka uygun yapılan ihalenin feshedilmesinin hatalı olduğunu kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ihalelerin feshi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363/1. maddesi

3. Değerlendirme

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363/1. maddesine göre, istinaf yoluna başvuru süresi, ilk derece mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren on gündür.

Somut olayda, davacı borçlu vekilinin hazır olduğu 29.03.2022 tarihli duruşma da karar davacı vekiline tefhim edilmesine rağmen İlk Derece Mahkemesince karara karşı istinaf yoluna başvuru süresinin tebliğden itibaren başlatılmasının hatalı olduğu ve sonuca etkili olmadığı, icra mahkemesi kararının borçluya 29.03.2022 tarihinde tefhim edildiği dolayısıyla istinaf başvuru süresinin kanun gereği tefhimden itibaren başlayacağı ancak buna rağmen, süre tutum dilekçesi verilmediği, istinaf dilekçesinin belirli süre geçirildikten sonra, 23.04.2022 tarihinde verildiği; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf dilekçesinin süresinde olmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiği halde, Anayasa Mahkemesi‘nin 2016/73086 sayılı kararına dayanarak; İlk Derece Mahkemesinin kararında istinafa başvuru süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlatıldığından bahisle hak ihlali değerlendirilmesinde bulunmak suretiyle istinaf başvurusu süresinde sayılıp işin esası incelenmiş ise de, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen hak ihlali kararının başvuru yapılan dosyaya özgü olduğunun kabulü gerekir. Anayasa'nın 153. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesinin iptal kararları, yasama yürütme ve yargı organlarını bağlar. Yayımlandığı tarihten itibaren kural olarak derhal uygulanır. Ancak 7.5.2010 tarih 5982 sayılı Kanunla değişik Anayasa 148. maddede düzenlenen bireysel başvuru sonucu verilen kararların, iptal kararları gibi bağlayıcılığına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. "Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru üzerine verdiği kararlar "bireysel" nitelikte olup, münferit olaylara ilişkindir ve bu haliyle her olayda uygulanacak mutlak kurallar getirmezler." (HGK 2017/23-857-1010 sayılı kararı). Bu nedenlerle Anayasa mahkemesinin bireysel başvuru üzerine verdiği kararların iptal kararları gibi etki doğuracağı düşünülemez.

O halde istinaf ve temyize gelen davacı borçlu vekilinin Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını kullanmadığı bir başka deyişle kendisi hakkında hak ihlali kararı verilmediği anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince, İİK'nın 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan               Üye                        Üye                       Üye                         Üye
Ayhan Tuncal      Nebahat Şimşek     Gülşen Heybet      Dr. Serdar Mutta     Ayhan Ayan