ASLİ MÜDAHALE İSTEĞİNİN REDDEDİLMESİ HALİNDE MÜDAHALE İSTEĞİNDE BULUNAN KİŞİNİN TANIKLIĞINA ENGEL BİR DÜZENLEME BULUNMAMAKTADIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


11 Mar
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2022/306
KARAR NO    : 2022/5386

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma isteği değerden reddedildi, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, davalının kendisine şiddet kullanmak, ölümle tehdit etmek, dalgınlığından ve içine düştüğü ruhi bunalımdan faydalanmak suretiyle, kardeşi Erol’un borcu olduğundan bahisle maliki olduğu 444 parsel sayılı taşınmazdaki payının bedelsiz olarak devrini sağladığını ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, iddianın doğru olmadığını, taşınmazı inşaat demirine karşılık satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25/11/2014 tarihli ve 2009/1102 E., 2014/417 K. sayılı kararıyla; iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 25/06/2018 tarihli ve 2015/13741 E., 2018/11469 K. sayılı kararıyla; ''... Somut olayda, yukarıda açıklanan ilke ve olguları kapsar biçimde bir araştırma ve incelemenin yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.

Şöyle ki, mahallinde keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazın dava ve satış tarihindeki gerçek değerlerinin ne olduğu saptanmamış, davacı vekili delil listesinde tanık ismi bildirmiş olmasına rağmen bildirdiği tanıklar dinlenmemiş, davacının kardeşi Erol’un çekişme konusu devirle ilgili şikayeti üzerine başlatıldığı ileri sürelen İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/17.00 soruşturma sayılı dosyası getirtilip incelenmemiştir.

Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, mahallinde keşif yapılarak dava konusu taşınmazın satış tarihindeki gerçek değerinin belirlenmesi, satış bedeli ile gerçek değer arasında fark bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, davacının bildirdiği tanıkların dinlenmesi, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/17.00 soruşturma sayılı dosyası ile Tuzla İcra Müdürlüğünün 2009/11060 ve 2009/11061 Esas sayılı takip dosyalarının aslının veya onaylı suretlerinin temin edilmesi, taraf delillerinin eksiksiz şekilde toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.'' gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 19/01/2021 tarihli ve 2018/4.7 E., 2021/.2 K. sayılı kararıyla; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/22.213 no.lu soruşturma dosyası ile davalı için takipsizlik kararı verildiği, alınan bilirkişi raporu ile devir tarihinde davacının hissesine düşen bedelin 38.066,15 TL olduğunun anlaşıldığı, dinlenilen tanıkların davacı ve kardeşinin davalıdan demir aldığını, buna karşılık senet imzaladıklarını ve borcu ödemediklerini, bu sebeple taşınmazın devrinin yapıldığını beyan ettikleri, senet miktarları ile devir tarihindeki taşınmaz değeri, takipsizlik dosyası ve toplanan tüm delillere göre davalının davacıya cebir-şiddet uyguladığı ve ölümle tehdit ettiği yolunda davacı iddiasından başka delil bulunmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın isabetsiz, usul ve esas bakımından hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kesin delil mahiyetinde olan yemin deliline başvurulmadan karar verildiğini, dosya kapsamı, soruşturma dosyaları, tanık beyanları, olayın seyri ve gelişimi, keşif incelemesi, davacının diğer kardeşi olan Erol E.’nin şikayeti ve beyanları, satış bedeli ile gerçek değer arasında aşırı fark bulunması durumunun, 27.08.2009 tarihinde imzalatılan sözleşmenin davacının tehdit altında bulunduğunu doğrulaması ve bu sözleşmedeki eksiklikler nazara alındığında, davacının tehdit ve korku altında iradesinin fesada uğratılmak suretiyle taşınmazı bedelsiz devretmek zorunda bırakıldığının anlaşıldığını, davacı tanık beyanları ile iddiaların doğrulandığını, Mahkemenin bildirilen tüm tanıkları dinlemesi gerekirken, tanık listesinde adı geçen olayın bizzat tanığı Birol E.’yi; asli müdahil olduğundan tanık olarak dinleme talebini reddettiğini, halbuki asli müdahil şartlarının Birol E. için söz konusu olmadığını, Birol E.’nin asli müdahale davası da ayrıca bulunmadığını, usule aykırılık oluştuğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, korkutma (ikrah) ve aşırı yararlanma (gabin) hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Diğer taraftan Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese, Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (09.05.1960 tarihli, 21/9 sayılı YİBK).

6.2.2. Hemen belirtmek gerekir ki, iddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkı"nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.

Anayasa'nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 8470 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki çekişme konusu 3614/37976 payını 27/08/2009 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır.

6.3.2. (IV./6.2.1.) no.lu paragrafta yer verildiği üzere, bozmaya uymakla Mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapma, bozma kapsamında araştırma yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Ne var ki; Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.

6.3.3. Somut olayda; davacı, taşınmazın diğer paydaşı olan ve asli müdahale talebi reddedilen Birol E.'yi tanık olarak bildirmiş, Mahkemece; dosyada Birol E.'nin asli müdahil olarak yer aldığı gerekçesiyle tanık dinletme isteği reddedilmiştir. Oysa ki tanık Birol E.'nin asli müdahale isteğinde, davacının devredilen payına yönelik tapu iptali ve tescil talebi olmadığı gibi, asli müdahale isteğinin reddedilmesi halinde müdahale isteğinde bulunan kişinin tanık olarak dinlenemeyeceğine ya da tanıklığına engel bir düzenleme usul hukukumuzda bulunmamaktadır.

6.3.4. Hâl böyle olunca; tanık olarak bildirilen Birol E.'nin çağrılarak dinlenmesi, toplanan ve toplanacak deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan         Üye                              Üye                Üye                Üye
H. KAYA        N. B. KUŞÇUOĞLU    R. ÜLGER      T. T. GENÇ     İ. AYSAL