AYNI DERSLERİN ÜCRETSİZ OLARAK BİR SONRAKİ DÖNEM ALTTAN ALINMASI MÜMKÜNKEN ÜCRETLİ OLARAK YAZ OKULU İLE BEDEL TAHSİL EDİLMESİ HAKSIZ ŞART TEŞKİL ETMEZ

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


25 Haz
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU

Esas No        : 2022/(13)3-340
Karar No       : 2023/71

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                :
 İzmir 5. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ                          : 29.12.2020
SAYISI                          : 2020/300 E., 2020/335 K.
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 12.06.2020 tarihli ve
                                        2017/2579 Esas, 2020/4667 Karar sayılı BOZMA kararı 

1. Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İzmir 5. Tüketici Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi

4. Davacı vekili; davalı üniversitede öğrenci olan müvekkilinin 2008 yılı ilk ve ikinci öğretim dönemi ücretini ödemiş olmasına rağmen kendisinden “2008-3” olarak gösterilen yaz okul ücreti adı altında 3.900,00 TL daha tahsil edildiğini, aynı şekilde 2009 yılında da başarısız olduğu dersler için 1.224,00 TL yaz okulu ücreti ödediğini, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) Genel Kurulunun 15.09.2008 tarihinde verdiği kararla 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun Ek 10 maddesine göre vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilerden daha önce alıp da başaramadığı ve yeniden alması gereken ve ücretleri ödenmiş alt sınıf dersleri için yeniden bir ücret alınmasının uygun olmadığına karar verildiğini ileri sürerek sebepsiz zenginleşme nedeniyle toplam 5.124,00 TL bedelin davalından faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı

5. Davalı vekili; davacının 2007-2014 yılları arasında müvekkiline ait üniversitenin lojistik bölümünde okuyarak mezun olduğunu, bu süreçte ödediği yaz okulu ücretlerinin hukuka aykırı olduğu şeklindeki iddianın dayanağı olan YÖK kararının bir eğitim öğretim yılı içerisinde başarısız olduğu dersleri alttan alarak bir üst sınıfa taşıyan öğrencilerden yeniden ücret alınmamasıyla ilgili olduğunu, bu derslerin yaz okulunda alınmasıyla ilgili bir düzenleme olmadığını, nitekim YÖK’ün 02.04.2014 tarihli kararıyla davaya dayanak kılınan karara bir açıklık getirdiğini ve başarısız olunan ders için yaz okuluna gitmeyi seçen öğrencinin yaz okulu ücretini ödemesi gerektiğinin karara bağlandığını, öğrencilerin bir dersten başarısız olduklarında dersi alttan alarak bir sonraki seneye bu dersi taşıdıklarını ya da alttan ders almak istemiyorlarsa yaz okuluna gelerek dersi tamamladıklarını, müvekkilinin alttan alınan dersler için ilave ücret almadığını, yaz okuluna kaydın bir tercih olduğunu, öğrencilerin mezuniyet süresini uzatmamak için başarısız oldukları dersleri yaz okulu sayesinde zamanında verebildiklerini, müvekkilinin Yaz Okulu Yönetmeliği ile düzenlenen bu uygulama çerçevesinde tüm yaz dönemi boyunca ekstra mesai, akademik personel ve bina temini gibi külfetlere katlandığını, yaz okulunda alınan ders ücretinin ise yıl içerisindeki ücretten farklı olmadığını, bu nedenlerle yaz okulu için ödenen ücretin iadesi talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararı

6. İzmir 5. Tüketici Mahkemesinin 26.01.2016 tarihli, 2014/653 Esas, 2016/46 Karar sayılı kararı ile; davacı öğrencinin bütün derslerden istenen başarıyı sağlayamaması üzerine 2008 ve 2009 yıllarında yaz okulu nedeniyle ücret alınmasının haksız şart teşkil ettiği, zira bu dersleri sonraki dönemde ücretsiz alabileceği ve bu durumun eşdeğer hukuki bir durum oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı

7. Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 12.06.2020 tarihli ve 2017/2579 Esas, 2020/4667 Karar sayılı kararı ile; “… Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı öğrencinin davalı Üniversitede öğrenim gördüğü 2007-2014 yılları arasında başarısız olduğu derslerin 2008 ve 2009 yaz döneminde açılan eğitim programlarında tekrar alması nedeniyle yaz okulu ücreti adı altında davalı tarafından tahsil edilen bedelin haklı olup olmadığına ilişkindir. Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı’nın 19.06.2012 tarihli kararı ile yıllık ve yarıyıllık sınav takvimi uygulayan tüm yüksek öğretim kurumlarında 2011-2012 akademik yılından itibaren geçerli olmak üzere tüm öğrencilere bütünleme sınav hakkı tanınmasına karar verilmiştir. Davacının davaya konu ettiği dönemle ilgili davalı tarafından başarısız olunan derslere ilişkin bütünleme sınavı hakkı tanınacağına ilişkin yasal bir zorunluluk yoktur. Davacının başarısız olduğu ve bu dersleri ilgili döneme karşılık gelen bir sonraki akademik dönemde dönem ücreti dışında başka ücret ödemeden alma imkanı varken kendi isteği ile isteğe bağlı ve ücretli olarak açılan yaz okulunda almayı tercih etmesi nedeniyle ödediği bedelin iadesini isteyemez. Davalı tarafından alınan ücret usulüne uygundur. O halde mahkemece, açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...” gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Direnme Kararı

9. Mahkemenin 29.12.2020 tarihli ve 2020/300 Esas, 2020/335 Karar sayılı kararı ile; önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi

10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımından davacıdan yaz okulu ücreti olarak tahsil edilen bedelin iadesinin gerekip gerekmediği, buradan varılacak sonuca göre aynı derslerin ücretsiz olarak bir sonraki dönem alttan alınması mümkünken ücretli olarak yaz okulu uygulaması ile bedel tahsil edilmesinin haksız şart teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle haksız şart kavramıyla ilgili hükümlerin ortaya konulmasında fayda vardır.

13. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Sözleşmedeki haksız şartlar" başlıklı 6 ncı maddesi;

"Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.

Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir.

Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.

Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez.

Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir..." şeklindedir.

14. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlar" başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında ise haksız şart, tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartları olarak tanımlanmıştır. Kanun koyucu maddenin üçüncü fıkrasında, ilk fıkrada değinilen "müzakere edilmeme" hâline ilişkin bir karine öngörmüş ve "Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmeyi düzenleyen, bir standart şartın münferiden müzakere edildiğini iddia ediyorsa bunu ispatla yükümlüdür. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez" şeklinde düzenlenmiştir.

15. 4077 sayılı Kanun'daki düzenlemeden farklı şekilde 6502 sayılı Kanun'da haksız şartlar kesin hükümsüzlük müeyyidesine bağlanmış ve sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini koruduğu hususu açıklığa kavuşturulmuştur (6502 s. K., md. 5/2).

16. Mahkemece davalı Üniversitenin yaz okulu ücreti tahsil etmesinin haksız şart teşkil ettiğinden bahisle dava kabul edilmiş ise de; uyuşmazlık bir sözleşme hükmünden değil, davacının eğitim hizmetini aldığı dönemdeki mevzuat hükümleri ve idari uygulamadan kaynaklandığından taraflar arasındaki çekişmenin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un haksız şarta ilişkin hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi mümkün değildir.

17. Bu tespitten sonra yükseköğretimde yaz okulu konusuyla ilgili mevzuat hükümlerinin irdelenmesi gerekir.

18. Yükseköğretimle ilgili amaç ve ilkeleri belirlemek ve bütün yükseköğretim kurumlarının ve üst kuruluşlarının teşkilatlanma, işleyiş, görev, yetki ve sorumlulukları ile eğitim-öğretim, araştırma, yayım, öğretim elemanları, öğrenciler ve diğer personel ile ilgili esaslar 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nda düzenlenmiştir.

19. Anılan Kanun'un Ek 9 uncu maddesine göre; vakıf yükseköğretim kurumlarının eğitim ve öğretim esasları, öğretim süreleri ve öğrenci haklarıyla ilgili hususlar bu Kanun hükümlerine tâbi olup öğrencilerden alınacak ücretler mütevelli heyeti tarafından tespit edilir.

20. Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 5234 sayılı Kanun ile (17.09.2004 tarih, md. 2) 2547 sayılı Kanun'a getirilen Ek 26 ncı maddeye göre; üniversite veya yüksek teknoloji enstitülerinin açmış oldukları yaz okullarına katılacak öğrencilerden (Kanun'da öngörülen sınır dâhilinde) YÖK tarafından belirlenecek miktarda yaz okulu öğretim ücreti alınmaktadır. Kanun koyucu aynı maddenin devam eden fıkralarında bu maddeye göre yaz okulu açılabilmesi için YÖK'ten uygun görüşün alınmasının zorunlu olduğunu ve maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usullerin Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine YÖK tarafından tespit edileceğini düzenlemiştir.

21. Bu çerçevede YÖK, 01.01.2005 tarihinde yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumlarında Yürütülen Yaz Okulları Programları Uygulama Esas ve Usulleri'ni düzenlemiştir. Anılan düzenlemenin 1 inci maddesinde yaz okulu; "Yükseköğretim kurumlarında güz ve bahar yarıyılları dışında yaz tatili döneminde açılan eğitim-öğretim programı" olarak tanımlanmış, 4 üncü maddesinde yaz okulu için ücretle ilgili düzenlemelere yer verilmiş ve 5 inci maddede bu esas ve usullerin uygulanması esnasında ortaya çıkabilecek tereddütlerin giderilmesinde YÖK yetkili kılınmıştır.

22. Tüm bu düzenlemelere göre; davacının yaz okuluna katıldığı dönemde yükseköğretim sırasında dönem içerisinde sorumlu olduğu dersleri herhangi bir sebeple veremeyen öğrencilere isteklilik esasına göre ve ücreti karşılığında yaz okulu eğitimi ile bu dersleri tekrar alıp başarıyla geçerek yeni döneme başlama imkânı sağlanmıştır.

23. Davacı da 2008 ve 2009 öğretim yıllarında başarılı olamadığı dersler için yaz okuluna başvurmuş, bedelini ödemek suretiyle eğitim hizmetini almış ve 20.06.2014 tarihinde mezun olmuştur.

24. Ne var ki davacı mezun olduktan kısa bir süre sonra 11.12.2014 tarihinde açtığı bu dava ile; YÖK'ün 15.09.2008 tarihli Genel Kurul kararıyla vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilerden bir önceki eğitim öğretim yılı içerisinde aldığı, bedelini de ödediği ve fakat başarılı olamadığı alt sınıf dersleri için ücret alınmasının uygun olmadığına karar verdiğini ve bu karara göre kendisinden alınan yaz okulu ücretlerinin haksız olduğunu ileri sürmüştür.

25. Yukarıda değinildiği üzere YÖK'ün yükseköğretim kurumlarında yürütülen yaz okulları programları uygulama esas ve usulleri konusunda tereddüt hasıl olması durumunda bu tereddütü giderme yetkisi mevcut olup dava dilekçesinde bahsi geçen Genel Kurul Kararı da bu çerçevede tesis edilmiştir. Ancak söz konusu karar, lafzına bakıldığında, öğrencilerin alttan almak zorunda kaldığı dersler için tekrar ücret alınmaması ile ilgilidir. Oysa yaz okulu eğitimi farklı bir husus olup öğrenci şayet bir sonraki yıl alabileceği ders kredisinde azalma sonucu yaratmamak ve tekrar bir şans kazanarak bu dersi vererek alttan almak zorunda kalmama imkânına sahip olmak istiyorsa yasal düzenlemelerde zemin bulan yaz okulu kurumundan istifade edebilecekse de bu yolu tercih etmeyip aynı dersi bir sonraki eğitim öğretim yılında alttan alır ise bu dersle ilgili yeniden ücret alınmaması gerekliliğine işaret edilerek öğrencinin mükerrer ödeme yapmasının önüne geçilmek istenmiştir.

26. Nitekim YÖK de söz konusu kararın uygulamada tereddütlere sebep olması üzerine 02.04.2014 tarihinde yeni bir karar almış ve öğrenci başarısız olduğu dersi 15.09.2008 tarihli karar çerçevesinde bir sonraki dönem ücretsiz olarak alabilecekken kendi talebiyle yaz okuluna gitmesi durumunda yaz okulu ücreti ödemesi gerektiği hususu açıklığa kavuşturulmuştur.

27. Yargılama sırasında davacı vekili asıl sorunun dava konusu dönemde öğrencilere bütünleme sınavı imkânının tanınmamış olmasından kaynaklandığını belirtmiş ise de, davalı Üniversite tarafından yapılan uygulama dava konusu dönemde geçerli olan yasal hükümlere dayanmakta olup idare hukuku anlamında bu uygulamanın Anayasal düzenlemelere göre yerindeliğiyle ilgili bir tartışmanın eldeki yargılamanın konusu olamayacağı da açıktır.

28. Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde; davalı üniversitenin mevzuat hükümleri çerçevesinde yaz okulu eğitimi sunduğu ve davacının kendi iradesiyle aldığı hizmeti bedelini ödemesi gerektiği aşikardır. Söz konusu uygulama dönemin yasal düzenlemelerine uygun olup taraflar arasındaki uyuşmazlıkta uygulama yeri bulmayan haksız şarta ilişkin tüketici hukuku düzenlemeleri çerçevesinde ve yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.

29. Hâl böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken yazılı gerekçeyle direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

30. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

IV. SONUÇ

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "Geçici Madde 3" hükmüne göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429 uncu maddesi gereğince BOZULMASINA,

Aynı Kanun'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.